• Sonuç bulunamadı

İnsanlar ev ve iş yeri gibi tüm günlük yaşamlarında sıcaklık, karanlık ve gürültü gibi çeşitli ortam stresleriyle karşı karşıya kalırlar. Fizyolojik açıdan çalışma yeri

düzenlemenin amacı, çalışma yöntem ve koşullarının insana uydurulması ve insan çalışmasının daha iyi hale getirilmesine yöneliktir.

Ergonominin amacı;

- Çalışanların etkinliğini arttırmak,

- Gereksiz ve aşırı zorlamalardan kaçınmak,

- Çalışmanın yöntemli bir şekilde düzenlenmesini sağlamak, - Lüzumsuz aktiviteleri önlemek,

- İnsan-makine-çevre uyumunu sağlamaktır [21].

Bu amaca ulaşabilmek için öncelikle iki noktaya dikkat edilmesi gerekir:

- İnsanın etkilenmesi (zorlanması) minimuma indirilmeli: Bunu sağlayabilmek için şu metotlar izlenmeli:

Aynı performansın sürekli sürdürülebilmesi için, kontraksiyon (hareket) hızı ile dinlenme molalarının uyumu ayarlanmalıdır.

Doğru duruş pozisyonu seçilmelidir. Bu konuda sırt üstü uzanmaya kıyasla, otururken % 3-5, ayakta % 8-10, ayaktayken yere eğilmiş vaziyette ise % 50-60 daha fazla enerjiye gerek duyacağı yani daha fazla zorlanacağı unutulmamalıdır.

- Çevre etkileri ve şartları insan bünyesine uyumlu hale getirilmeli: Uygun olmayan çalışma koşulları (gürültü vb.) ek bir yüklemeye sebep olur ve organizmanın katlandığı bu zorlanmayla da bedende yorgunluk belirtileri oluşur.

Ergonomide fizyolojik çalışma yeri düzenleme aşağıdaki başlıklar altında incelenebilir:

- İklim, - Aydınlatma, - Gürültü [16].

İklim: Normal dinlenme halinde bir insanın vücut sıcaklığı 36,5 – 37°C’dir. Eğer hareket edilirse, kas faaliyeti sonucu vücut sıcaklığı artar. Eğer vücut sıcaklığı yükselirse, merkezi sinir sitemi devreye girerek fazla olan ısının vücut dışına atılması için gereken sistem ve organları uyarır (örneğin aşırı sıcakta terlemek, soğukta titremek gibi) [8].

Vücuttaki termal ayarlama (ısı dengesinin sağlanması), yani vücudun çevreye ısı alışverişi şu şekillerde sağlanır:

- Isı konveksiyonu: Isı iletimi, vücut ile vücuda temas eden hava arasında gerçekleştirilir.

- Isı iletimi: Isı iletimi, vücut ile vücuda temas eden cisimler arasında oluşur.

- Termal radyasyon: Isı iletimi, aralarında ısı farkı bulunan iki cismin arasında doğrudan doğruya bir temas olmadan meydana gelir.

- Buharlaşma: Isı iletimi, deri yüzeyinde suyun buharlaşması yoluyla gerçekleşir.

Aşırı sıcak veya soğukta çalışmalarda, işin ağırlığına göre çalışma saatlerinde kısıtlamalar vardır. Ağır işte çalışanlar 25°C de ancak 7,5 saat çalışabilirler. Aşırı soğukta da -18°C ye kadar ısılarda uygun giysilerle, olağan çalışma sürelerine uyarak çalışabilirsiniz. Ama bir derece sonra, -19°C den başlayarak -34°C ye kadar ortam ısılarında, bir işçinin, toplam çalışma süresi dört saati aşamaz [20].

Konfor, kısaca insanın bulunduğu ortamda rahatlık duymasıdır.

Termal konfor genel olarak, bir işyerinde çalışanların büyük çoğunluğunun sıcaklık, nem, hava akım hızı gibi iklim koşulları açısından gerek bedensel ve gerekse zihinsel faaliyetlerini sürdürürken belirli bir rahatlık içinde bulunmasıdır. Termal konfor şartları mevcut değil ise önce sıkıntı hissedilir, daha sonra rahatsızlık duyulur [9].

Duvarların ve pencerelerin soğuk olması ve dolayısıyla meydana gelen ısı kayıpları ve iş görenlerin vücut ısısı kayıplarına neden olan soğuk hava yayılması da özel bir koruma gerektirmektedir.

Ayrıca hafif işlerde çalışmaların bulunduğu ortamda yayılan sıcaklığın, toplam sıcaklık etkisi konfor duygusunu bozmaması gerekir.

Ortam sıcaklığı ve yayılan sıcaklık düzeyleri konfor değerlerinde iken, olması gereken hava akımı 150 mm/sn civarındadır. Hava akımı 510 mm/sn üzerine çıktığında çalışma yeri esintili kabul edilirken, 100 mm/sn altına düştüğü durumlarda çalışma yeri havasız olarak nitelendirilir.

Nem, havada bulunan su buharı miktarıdır. Nemlilik, mevcut ortam ısısı koşullarında, iş yeri havasını doymuşluk düzeyine getirecek kadar su buharı değerine göre, yüzde oranı şeklinde ifade eder. Havadaki nem miktarı mutlak ve bağıl nem olarak ifade edilir. Mutlak nem, birim (1 kg) havadaki su buharı miktarıdır. Bağıl nem ise, birim hacim havada bulunan su miktarının, o sıcaklıktaki doymuş havada bulunması gereken su buharı miktarına oranıdır.

Çalışma şekillerine göre bağıl nemin % 30-70 olması gerekir. Ortam sıcaklığı, fizyolojik ve psikolojik nedenlerle çok önemlidir. Çalışma ortamı için en rahat ortam sıcaklığı 18,3 °C olduğu kabul edilmiştir. Rahat bir ortam için alt ve üst sınırların ise 15,6-20 °C olduğu saptanmıştır [5].

Isı, iş yerine düzgün olarak dağılmalıdır. Yüksek (aşırı) sıcak ve soğuk ortamlar ısı stresi oluşturur. Hava ısısının ölçülmesi için termometre, hava neminin ölçülmesi için (kuru ve yaş iki termometreli) psikrometre, hava akımını ölçmek için anemometre ve radyant ısının ölçümü için de (dışı mat siyaha boyanmış 30 cm çapındaki bakır kürenin tam merkezindeki ısıyı ölçen) globetermometre kullanılır.

Isı stresinin insana etkisi değerlendirilirken ve dolayısıyla iklimsel konfor sağlanırken değişik ölçüler kullanılır:

Efektif ısı: Psikometre ile ölçülen ortamın nemi ile anemometre ile ölçülen hava akımı değeri, nomogram (efektif ısı tespit grafiği) da bir araya getirilerek ortamın efektif ısısı belirlenir.

Globetermometre değeri: Nem hariç, diğer hava koşullarının (radyant ısı, hava sıcaklığı ve hava akımı) hesaba katıldığı bir değerdir. Radyant ısının önemli olduğu işyerlerinde globetermometre değeri, ortamın termal duruşu için iyi bir göstergedir. Termal koşulların insan organizması üzerindeki etkisini (stresi) belirlemek için elektronik veya telemetrik cihazlarla bulunan, kalp atım sayısı, deri ısısı, terleme ve sıvı kaybı gibi fizyolojik değerler.

Tablo 2.8. Eşdeğer Efektif Sıcaklık Değeri (25°C için) [16]

Sıcaklık (°C) Bağıl Nem (%) Hava Akımı (m/sn) Efektif sıcaklık (°C)

25 100 0,1 25 26 100 0,5 25 28 100 2,0 25 30 100 5,5 25 27 75 0,1 25 29 50 0,1 25 32 25 0,1 25 28 80 0,1 25 32 45 2,0 25 37 10 3,0 25

Tablo 2.9. İklimsel Konfor Değerleri [16]

Çalışma Şekli ve İş Yükü

Hava Sıcaklığı (°C) Bağıl Nem (%)

Hava akımı (m/sm) Min Opt Max Min Opt Max Max

Büro İşi 18 21 24 0,1

Oturarak Hafif İş 18 20 24 0,1

Ayakta Hafif İş 17 18 22 30 50 70 0,2

Ağır İş 15 17 21 0,4

BÖLÜM 3. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE POLİMER KULLANIMI

Araçların tasarımında plastik kullanımı rahatlık, emniyet ve ekonomiklik sağlamaktadır. Araçlarda en fazla kullanılan ikinci malzeme plastiktir. Otomotiv endüstrisinde plastiklerin tercih edilmesindeki ana nedenler şöyle sıralanabilir.

- Daha az yakıt kullanımı sağlaması, - Maliyeti düşürmesi,

- İnsanın çevreye olan etkilerini minimize etmesi [23].

Bu ana nedenleri sağlayan özellikler ise plastiklerin;

- Dayanıklı olmaları (darbeye ve korozyona karşı), - Hafif olmaları,

- Emniyetli olmaları,

- Çok çeşitli şekillere sokulabilmeleri, - Fiyat avantajına sahip olmaları ve

- Yaşam boyu değerlendirilip, kaynak tasarrufu sağlamalarıdır [24].