• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.4. Dünya’da ve Türkiye’de Cep Telefonu ve İnternet

2.4.1. Ergenlik Döneminin Cep Telefonu ve İnternet Kullanımıyla

Bedensel olarak 12-21 yaş grubuna denk gelen ve latincede adolesan olarak ifade edilen bu terim “gelişerek olgunlaşma” (grow into maturity) anlamına gelmektedir. Türkçede “delikanlı, ergen” olarak karşılık bulmaktadır ve daha çok da ergen tanımı kullanılmaktadır.241 DSÖ 10-19 yaş grubunu “ergen” olarak tanımlarken, CDC (Centers for Disease Control and Prevention) ise 12-14 yaş grubunu “genç ergen”, 15-17 yaş grubunu da “ergen” olarak tanımlamaktadır.242,243

Tablo 16. DSÖ ve CDC’nin yaşa göre ergen tanımları

DSÖ CDC

Ergen 10-19 yaş Genç ergen 12-14 yaş

Genç 15-24 yaş Ergen 15-17 yaş

Genç insan 10-24 yaş

Ergenlik dönemi pek çok istemli ve istemsiz riskli davranışlarda bulunulan bir dönemdir. Bu dönemde geliştirilen sağlıklı ya da sağlıksız davranış biçimleri ömür boyu sürebilmektedir. Bu dönemde ergenleri doğru bilimsel bilgi ile donatmak gerekmektedir. Ergenlik dönemi ayrıca büyüme gelişmenin devam etmekte olduğu, beynin de olgunlaştığı, dolayısıyla çeşitli maruziyetler sonucunda sağlık etkilerinin ortaya çıkma olasılığının daha yüksek olduğu bir dönemdir.244

Duygu durum üzerine en etkili nörotransmitterlerden birinin dopamin olduğu ve haz duygusuyla ilgili olduğu belirtilmişti.2,245 Dopamin, vücutta doğal olarak üretilir. Dopamininin görevi, beyine gelen bilgileri bir sinir

53 hücresinden diğerine aktarmaktır. Dopamin, dikkat, bağımlılık, ödüllendirme, davranışları ayarlamakta ve hormonal düzenlemelerde fizyolojik olarak önemli rol oynamaktadır.246 Ayrıca ergenlik döneminde dopamin etkisiyle meraklılık, çabuk sıkılma, çabuk öfkelenme, kaçma, aşırı para harcama gibi durumlar oluşurken seratoninin etkisiyle utangaçlık, endişelenme, çabuk yorulma, yavaş algılama, karamsarlık gibi durumlar oluşmaktadır. Norepinefrinin etkisiyle de duygusallık, sosyal hassasiyet, ısrarcılık, tükenmişlik görülebilmektedir. Bu bulgular ergenlik döneminin hassas ve karışık olduğunu göstermektedir. Henüz tam olarak duyguları, kişiliği, düşünceleri netleşmemiş olan ergende kimlik kargaşası strese sebep olmaktadır. Stres durumunda bazı hormonların düzeyleri değişmekte (GH, NE, ACTH, gonadotropin, troid hormonları) ve kişilik, davranış ve öğrenme gibi birçok alanı etkilemektedir. Ergen bu stresten kurtulmak için içgüdüsel olarak bu stresi bedene ya da çeşitli nesnelere yönlendirmektedir. Çeşitli bağımlılık yapıcı madde ve uğraşlara eğilim artmaktadır. Bu yaş grubunda düşük sosyoekonomik düzey ve olumsuz aile hayatı da psikososyal uyumu azaltmaktadır. Ayrıca akranlarından ayrı kalmak birey için korku vericidir 241. Farklı çevrelerde oturan ya da evde durması istenen ergenin arkadaşları ile bağlantısını koparmamasının tek yolu da cep telefonu ve internetten geçmektedir. İnternet ve cep telefonlarının sunduğu teknolojik fırsatlar ergenlerin dikkatini çekmektedir.210 Bir diğer açıdan günümüzde ergenlerin bilgiye ulaşmak için ilk kaynakları internettir.58 Ergenlerin cep telefonu kullanım amaçları içerisinde artık kimlik kazanma endişesi olduğu da bildirilmektedir.247 Bireyler cep telefonlarını kendilerine özel ses tonu, dış görünüm vs. ile yapılandırarak bireyselleşme sağladıklarını düşünmektedirler.211 Ergen kendi değerini sahip olduğu akıllı telefon ya da sosyal medyada oluşturduğu hayali kimlikle özdeşleştirmektedir.248

Ergenlerin akıllı telefon bağımlılığı erişkinlerden farklı (kullanım amaçları farklıdır) ve yüksek orandadır.249 Problemli cep telefonu ve internet kullanımına ait güncel çalışmaların sonuçları, Kim, Bozkurt, Kuss ve Laconi’nin derlemeleri ile birleştirilerek Tablo 16’da sunulmuştur.

54

Yazar / Yıl / Ülke Yaş Aralığı Problemli

İnternet Kullanımı (%) Problemli Akıllı Telefon Kullanımı (%) Chou, 2000, Tayvan93 15-18 13,7 Bayraktar, 2001, Türkiye20 12-17 1,1 Johansson, 2004, Norveç250 12-18 1,98 Kaltiala-Heino, 2004, Finlandiya251 12-18 3,1

Leung, 2004, Hong Kong252 16-24 37,9

Arnas, 2005, Türkiye253 15-18 0,5 Cao, 2006, Çin119 12-18 2,4 Pallanti, 2006, İtalya140 14-19 5,4 Bayraktar, 2007, KKTC254 12-17 1,1 Yen, 2007, Tayvan255 7-18 20,7 Ko, 2007, Tayvan256 11-15 7,5 Mythily, 2008, Singapur257 13-15 17,1 Jang, 2008, Kore258 13-18 4,3 Ghassemzadeh, 2008, İran259 14-18 3,7 Siomos,2008, Yunanistan260 13–18 8,2 Leung, 2008, Çin188 14-20 27,4 Leung, 2008, Çin261 14-28 28,7

Ha, 2008, Güney Kore191 Ort. 15,9 33

Beranuy, 2009, İspanya262 12-25 5,5

Günüç, 2009, Türkiye263 14-21 10,1

Lam, 2009, Avusturalya131 13-18 0,6

Kaltiala-Heino, 2009, Finlandiya251 12-18 Kız %1,4

Erkek %1,7 Choi, 2009, Güney Kore264 15-18 2,3

Sanchez-Martinez, 2009, İspanya162 13-20 20

Estévez, 2009, İspanya133 14-18 3,7

Floros, 2010, Yunanistan256 14–19 11

Canan, 2010, Türkiye265 15-18 11,6

Weinstein, 2010, İsrail266 * - 1,5-8,2

Fu, 2010, Hong Kong68 15-19 6,7

Döner, 2011, Türkiye267 11-15 0,0

Liu, 2011, ABD268 14-18 4

Wang, 2011, Çin269 15-18 12,2

Livingstone, 2011, Avrupa Raporu270 11-16 30

Martinotti, 2011, İtalya194 14-18 6,3

Tsitsika, 2012, Avrupa Raporu271 14-17 1,2

Durkee, 2012, Almanya272** 14-16 4,4

Gökçearslan, 2012, Türkiye273 17-18 2,33

Xu, 2012, Çin274 11-20 8,8

Poli, 2012, İtalya275 15-18 0,8

55 Carbonell, 2012, İspanya197 11-13 15-17 18-25 11-23 8,2 5,8 2,2 6,1 4,5 2,1 0,9 2,8 Stavropoulos, 2013, Yunanistan143 15-17 3,1 Seferoğlu, 2013, Türkiye276 11-12 4,8 Şaşmaz, 2013, Türkiye142 15-17 15,1 Kuss, 2013, Hollanda277 11-19 3,7 Çetinkaya, 2013,Türkiye278 12-14 1 Doğan, 2013, Türkiye279 12-18 12,6 Waldo, 2014, Filipinler144 14-18 24.7 Mak, 2014, Çin280 13-19 18

Mak, 2014, Asya Ülkeleri281 12-18 IAT %5 CIAS-R %21

Cho, 2014, Güney Kore282 15-18 20,8

Yılmaz, 2014, Türkiye283 15-18 16

Jelenchick, 2015, USA134 Ergenler 11

Taylan, 2015, Türkiye147 10-13 14-18 5,3 2,7 Haug, 2015, İsviçre284 15-16 17-18 18,1 17,9 Nikhita, 2015, Hindistan285 12-15 31,3 Ançel, 2015, Türkiye286 18-21 15,9 Davey, 2016, Hindistan287*** 10-19 21,6 Macur, 2016, Slovenya288 18-19 14,6 Wartberg, 2016, Almanya90 12-17 4,7 Jiang, 2016, Çin152 18-21 27,8 8,9 Long, 2016, Çin289 17-26 21,3 Ertekin, 2016, Türkiye290 13-14 0,8 Kawabe, 2016,Japonya153 12-15 2 Mihara, 2016, Japonya149 9-14 7,9 Gezgin, 2016, Türkiye291 15-18 3 Aslan, 2016, Türkiye292 17-19 1,9

Rial Boubeta, 2017, İspanya135 11-17 16,3

Seyrek, 2017, Türkiye293 12-17 1,6

Göldağ, 2017, Türkiye294 15-18 2,1

Shi, 2017, Çin295 12-18 20,6

Kocaman, 2017, Türkiye296 14-18 19,9

Lau, 2017, Çin297 11-15 16

Kim, 2017, Güney Kore 298 12-18 11,8

Soni, 2017, Hindistan299 15-18 33,3

Foerster, 2017, İsviçre300 13-15 34

Lee, 2017, Güney Kore301 13-18 7,7

Cha, 2018, Güney Kore302 13-15 30,9

* Pubmed ve medline veri tabanından ulaşılabilen 2000-2009 Birleşmiş Milletler ve Amerika’ya ait tüm çalışmaların derlemesi sonucu elde edilen prevalanstır

** European Union project: Saving and Empowering Young Lives in Europe” tarafından finanse edilen ve 11 Avrupa ülkesinde yapılan bir çalışmadır.

56

*** 31 Mart 2015 tarihine kadar Hindistan’daki ergenler için yapılan 9 çalışpmanın metaanaliz çalışmasıdır.

Ergenlerdeki problemli cep telefonu kullanımı ve problemli internet kullanımı prevalansları ülkeden ülkeye ve yıllara göre büyük farklılıklar göstermektedir. Bu farklılık bazı çalışmacıların potansiyel risk grubu ve yüksek risk grubunu birleştirerek prevalans hesaplamalarından da kaynaklanmaktadır. Ayrıca kullanılan ölçeğin rolü bir hayli önemlidir. Mak’ın Filipinler’de 12-18 yaş grubuyla yaptığı ve 2014’te yayınlanan çalışmasında internet bağımlılığı ölçmek için kullandığı iki farklı ölçekten birinin sonucu %5 internet bağımlılığını gösterirken diğeri %21 gibi oldukça yüksek bir oran vermiştir.280 Cep telefonu ve internet kullanımına ergenlik öncesi dönemde başlanması ve ergenlik döneminde bağımlılık gelişiminin başlaması nedeniyle konunun erken ergenlik döneminde çalışılması büyük önem taşımaktadır. Mihara’nın 7-8-9.sınıftan 38.494 öğrenci, 10-11-12. sınıftan 61.556 öğrenci olmak üzere toplamda 100.050 öğrenci ile yaptığı ve 2016 yılında yayınlanan çalışmasında internet bağımlılığı riskinin 7. sınıftan (problematik internet kullanımı %3,9) 12. sınıfa (problematik internet kullanımı %9,2) doğru bir artış eğilimde olduğunu göstermiştir (11. sınıflarda beklenenden hafif bir düşüş olduğu gözlemlenmiştir.149

2000 yılı ve sonrasında doğan bireyler teknolojiye hızla ve sorunsuz uyum sağlamaktadırlar.303 Bu bireyler “Z kuşağı” ya da “Teknoloji yerlisi” olarak da adlandırılmakta ve akıllı telefon ve interneti daha çok sosyal medya amaçlı kullanmaktadırlar.304 Teknolojinin kullanımı bu yaş grubu için

olağandır. Ancak herhangi bir yönden sağlığın bozulmasına sebep olacak düzeylere çıkılmasının önlenmesi gereklidir. Yaşar’ın Adıyaman’da 9. Sınıfta öğrenim gören 30 öğrenciyle yaptığı ve 2016 yılında yayınlanan

çalışmasında öğrencilere seçmeli olarak aldıkları bilgi ve iletişim teknolojisi dersi için donanımla ilgili en fazla öğrenmek istedikleri teknoloji sorulmuş ve akıllı telefon cevabı alınmıştır. 305 Bu durum her ne kadar teknoloji yerlisi de olsalar çocuk ve ergenlerin teknoloji konusunda eğitime, desteğe ve takibe ihtiyaçları olduğunu göstermektedir.

Ortaokul öğrencilerinin yaşları genel olarak 11-14 yaş arasında değişmektedir. Bu yaş grubuna ulaşmak için okudukları okullara ulaşılması

57 oldukça yararlıdır.59 Okul kendi evleri dışında çocukların toplu olarak bulundukları tek yerdir.306 Bu nedenle bu çalışmanın 11-14 yaş grubunda ve okullarda yapılması planlanmıştır.

58 3. GEREKÇE

Günümüz teknolojilerinin kullanım yaşı düşmekle birlikte bu teknolojilerin kullanım amacı, etkileri ve boyutları da değişmektedir. Teknoloji kullanımı içerisinde yer alan akıllı telefon ve internetin ergenlerin gelişimini ve gündelik yaşamını etkilediği bilinmektedir. Kullanım süresinin uzamasıyla birlikte kötüye kullanım durumları ve sağlıkla ilgili sorunlar ortaya çıkmıştır.

Literatürde akıllı telefon ve internet bağımlılığını beraber inceleyen çalışmalar oldukça sınırlıdır. Özellikle lise öncesi dönemde yapılan çalışmalar erken müdahaleler için bir hayli önem taşımaktadır. Sorunla ilişkili faktörleri ortaya koymaya, koruyucu ve önleyici müdahaleler için yol gösterici olmaya ihtiyaç vardır.

59 4. AMAÇ

Kısa Erimli Amaç

Gaziemir ilçesinde öğrenim gören ortaokul 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinde internet ve akıllı telefon bağımlılığı düzeylerini belirleyerek, bu bağımlılıkların sosyo-demografik özellikler, yaşam tarzı faktörleri, internet kullanım özellikleri, akıllı telefon kullanım özellikleri ve psikososyal faktörlerle ilişkisini incelemektir.

Uzun Erimli Amaç

Çocukların sağlıklarını ve sosyal yaşamlarını etkileyen internet ve akıllı telefon bağımlılıklarının önlenmesine yönelik ipuçları elde etmek, risk gruplarına yönelik müdahaleler için bilimsel veri sunmak ve bu alanın önemine dikkat çekmektir.

60 5. GEREÇ VE YÖNTEM

5.1. ARAŞTIRMANIN TİPİ

Araştırma tipi kesitseldir.

5.2. ARAŞTIRMANIN YERİ VE ZAMANI

Bu çalışma 13 Mart – 13 Mayıs 2017 tarihleri arasında yürütülmüştür. İzmir ili Gaziemir İlçesi’nde yer alan 20 ortaokulun tamamında veri toplanmıştır.

Yapılan düzenlemelerle 1992 yılında ilçe olan Gaziemir’in TÜİK verilerine göre 2016 yılı nüfusu 132.566 olup nüfusun % 50,17’si erkek, % 49,83’ü kadındır. 30 ilçesi olan İzmir’in nüfus olarak 10. büyük ilçesidir.

Gaziemir ilçesinde 16 mahalle bulunmakta olup bu mahalleler

sosyoekonomik açıdan farklılık göstermektedir. İzmir il haritası aşağıda gösterilmektedir.307

61 5.3. ARAŞTIRMANIN EVRENİ VE ÖRNEKLEMİ

Araştırmanın evreni Gaziemir ilçesindeki ortaokullarda okuyan tüm 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileridir. Gaziemir ilçesinde 13 devlet ortaokulu, yedi tane de özel ortaokul bulunmaktadır. Bu okulların yerleşim yerleri aşağıdaki şekilde gösterilmektedir.308

Şekil 9. Gaziemir ilçesindeki ortaokullar

Çalışmanın evreni; Gaziemir bölgesindeki 20 ortaokulda öğrenim gören 6,7 ve 8. sınıf öğrencilerinin tamamı olup toplam 6084 öğrencidir. Zihinsel engelli sınıflarında öğrenim gören 21 öğrenci dışlandıktan sonra toplam öğrenci sayısı (6,7 ve 8. sınıf için toplam olarak) 6063 olup toplam 263 şube bulunmaktadır.

Araştırma ortaokul düzeyinde okuyan 10-14 yaş arası 6, 7 ve 8. Sınıf öğrencileri için düzenlenmiştir. Akıllı telefon ve internet bağımlılığının başlama yaşı olduğu için bu yaş grubu tercih edilmiştir. Soruların çeşitliliği dolayısıyla cevaplanma süresinin uzun olması ve daha önce yapılan çalışmalarda 5. sınıf öğrencilerinin cep telefonu ve internet kullanımının sık olmaması nedeniyle 5. sınıflar çalışmaya dahil edilmemiştir.

62 Hem akıllı telefon bağımlılığı hem de internet bağımlılığı açısından örnek büyüklüğü hesaplamaları yapıldıktan sonra daha büyük örneklem sayısına olanak veren akıllı telefon bağımlılığı prevalansının kullanılmasına karar verilmiştir. Ali Haydar Şar’ın 2015 yılında ergenler için bulduğu cep telefonu bağımlılığı prevalansı kullanılmıştır (%11) 309. Örnek büyüklüğü, bu evrenden %11 prevalans (akıllı telefon bağımlılığı), %2 hata payı, desen etkisi 2 alınarak %10 cevaplanmama oranı ile 1855 öğrenci olarak hesaplanmıştır. Örnekleme yöntemi olarak (sınıfa göre) sistematik rastgele örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Toplam 6063 öğrenci ve 263 şube olduğundan ortalama şube sayısı mevcudu 23,05’tir. En az 1855 öğrenciye ulaşmak için gerekli şube sayısı 80,46’dır (81 kabul edilmiştir). Toplam 263 şubeden 81’ine ulaşmak için her 3 şubeden birinin seçilmesi gerekmektedir. İlk şube rastgele sayılar tablosuyla belirlenmiş ve sonrasında her 3 şubeden biri seçilmiştir. Hangi okuldan kaç şubenin seçildiği Tablo 18’de gösterilmiştir

Okullar devlet okulları (düz ortaokullar ve imam hatip ortaokulu) ve özel okullar olarak ayrılmış ve alfabetik olarak sıralanmıştır. Ardından rastgele sayılar tablosu kullanılarak belirlenen bir sayı ile ilk şube saptanmıştır. Her 3 şubeden biri seçilerek toplam 94 şubeden 2201 öğrenciye ulaşılması planlanmıştır(Tablo 19).

Tablo 18. Rastgele seçilen şubelerin sayı olarak okullara göre dağılımı 6.sınıf şube sayısı 7.sınıf şube sayısı 8.sınıf şube sayısı Toplam Okul Türü N % N % N % N % Devlet okulu 24 33,3 24 33,3 24 33,3 72 100 Özel okul 8 36,3 9 40,9 5 22,7 22 100 Toplam 32 30,0* 33 35,1* 29 30,8* 94 100 *Satır yüzdesi

Devlet okullarında ulaşılması hedeflenen toplamda 72 şubenin üçte biri 6. sınıf, üçte biri 7. sınıf, üçte biri de 8. sınıflara aittir. Özel okullarda ulaşılması hedeflenen toplamda 22 şubenin %36,3’ü 6. sınıf, %40,9’u 7. sınıf ve %22,7’si de 8. sınıflara aittir.

63 Tablo 19. Çalışma için ulaşılması hedeflenen ve ulaşılabilen öğrencilerin sınıflara göre sayı ve yüzdeleri

Hedeflenen öğrenci Ulaşılan öğrenci

Sınıf n (%) % n (%) %

6. sınıf 801 (36,3) 100 720 (34,7) 89,8

7. sınıf 710 (32,2) 100 659 (31,7) 92,8

8. sınıf 690 (31,3) 100 695 (33,5) 100,7

Toplam 2201 (100) 100 2074(100) 94,3

Çalışmaya alınması hedeflenen 6. sınıf öğrencilerinin %89,8’ine, 7. sınıf öğrencilerinin %92,8’ine, 8. sınıf öğrencilerinin ise tamamına ulaşılmıştır. Bazı sınıf mevcutlarının değişmesi nedeniyle 8. sınıflarda ulaşılması hedeflenenden 5 öğrenci fazlasına ulaşılmıştır.

Dahil edilme kriterlerine uyan öğrencilerle çalışmanın yapılması planlanmıştır. Dahil edilme kriterleri;

• Çalışma gününde okulda olmak • Çalışmaya katılmayı kabul etmektir.

Seçilen örnekleme dair okullarda alınması planlanan ve alınan öğrenci sayıları Tablo 18’de gösterilmiştir. Çalışma sürecinde 2074 öğrenciye ulaşılmış olup kapsayıcılık % 94,3’dür. Ulaşılamama nedenleri:

• Çalışmada yer almak istememe (n:25, %19,7) • Okulda bulunmamaktır (n:102, %80,3 )

64 Tablo 20. Çalışmaya alınan okullarda dâhil edilen ve örneklemde yer alan öğrenci sayılarının dağılımı

Sıra no Okul kodu Örnekleme seçilen öğrenci sayısı (%) Ulaşılan öğrenci sayısı (%) 1 A 47 (%2,1) 37 (%1,8) 2 B 378 (%17,1) 381 (%18,4) 3 C 89 (%4) 68 (%3,3) 4 D 87 (%3,9) 97 (%4,7) 5 E 144 (%6,5) 189 (%9,1) 6 F 21 (%0,9) 33 (%1,6) 7 G 64 (%2,9) 50 (%2,4) 8 H 168 (%7,6) 133 (%6,4) 9 I 257 (%11,6) 256 (%12,3) 10 J 149 (%6,7) 138 (%6,7) 11 I 120 (%5,4) 91 (%4,3) 12 J 237 (%10,7) 208 (%10,0) 13 K 61 (%2,7) 59 (%2,8) 14 W* 1 (%0,04) 8 (%0,4) 15 X* 49 (%2,2) 33 (%1,6) 16 Y* 86 (%3,9) 66 (%3,2) 17 Z* 58 (%2,6) 57 (%2,7) 18 Q* 38 (%1,7) 36 (%1,7) 19 R* 131(%5,9) 103 (%5,0) 20 S* 34 (%1,5) 32 (%1,5) Toplam 2201(%100) 2074 (%100) Ulaşılamayanlar 127 (%5,7) *Özel okul

Öğrencilerin %94,3’üne ulaşılmıştır. Bu çalışma için ulaşılması hedeflenen ve ulaşılabilen öğrencilerin okul türüne göre sayı ve yüzdeleri Tablo 21’de sunulmuştur.

65 Tablo 21. Çalışma için ulaşılması hedeflenen ve ulaşılabilen öğrencilerin okul türüne göre sayı ve yüzdeleri

Hedeflenen öğrenci Ulaşılan öğrenci

Okul Türü n (%) % n (%) %

Devlet okulu 1804 (81,9) 100 1740 (83,8) 96,4

Özel okul 397 (18,29 100 334 (16,2) 84,1

Toplam 2201 (100) 100 2074 (100) 94,2

Devlet okulundaki öğrencilerin %96,4’üne, özel okullardaki öğrencilerin de %84,1’ine ulaşılmıştır.

5.4. BAĞIMLI VE BAĞIMSIZ DEĞİŞKENLER

5.4.1. Bağımlı Değişkenler

Çalışmanın bağımlı değişkenleri “internet bağımlılığı” ve “akıllı telefon bağımlılığı”dır.

İnternet bağımlılığı; internette saatlerce vakit geçirmek ya da interneti sürekli kullanmak için zorlayıcı etki hissetmekle karakterize bir kompulsif spektrum bozukluğudur.38 İnternet bağımlılığı ölçümünde; 1998 yılında Young tarafından geliştirilen310, 2013 yılında Pawlikowski ve arkadaşları tarafından kısa forma dönüştürülen311, 2015 yılında da Kutlu tarafından Türkçeye uyarlanıp geçerlilik güvenilirlik çalışması yapılan “Young İnternet

Bağımlılığı Testi Kısa Formu” (YİBT-KF)139 kullanılmıştır. Öz bildirime dayalı olan YİBT-KF tek boyutlu olarak, 12 maddeden oluşmuş ve 5’li Likert türü (1=Hiçbir zaman, 5=Çok sık) bir ölçektir. Ölçekten alınabilecek puan 12 ile 60 arasında değişmektedir. Pawlikowski’nin çalışmasında ölçeğin Cronbach α değeri 0.86 bulunmuş ve iki boyut (kontrol kaybı/zaman yönetimi ve yoksunluk/sosyal problemler) belirlenmiştir311. Kutlu’nun çalışmasında cronbach α değeri 0,85 139, bu çalışmada ise 0,89’dur ve ölçek tek boyutlu değerlendirilmiştir. Ölçeğin kesme noktası yoktur ve bağımlılık tanısı koydurmaz. Ölçekten alınan yüksek puanlar internet bağımlısı olma riskinin yüksek olduğunu gösterir.139

66 Cep telefonu bağımlılığı insan-makine etkileşimini kapsayan bir davranışsal bağımlılıktır.158 Cep telefonları akıllı hale geldiklerinden beri kullanımları ve bağımlılıkları artmıştır. Bu çalışmada “cep telefonu” ve “akıllı telefon” ifadeleri kullanılmıştır. Akıllı telefon bağımlılığı cep telefonu bağımlılığının tamamına yakınını kapsamaktadır. Bu çalışmada akıllı telefonlara karşı gelişen bağımlılık incelenmiştir. Ancak diğer çalışmalarda geçen ifadeler aslı gibi kullanıldığından cep telefonu ifadesi akıllı telefon için kullanılmıştır. Akıllı telefon bağımlılığı için veriler toplanırken; 2013 yılında Kwon’un geliştirdiği 312, 2016 yılında Şata tarafından Türkçeye uyarlanıp lise öğrencileri için geçerlilik güvenilirlik çalışmasını yaptığı “Akıllı Telefon

Bağımlılığı Ölçeği” (ATBÖ)313 kullanılmıştır. Kwon’un bu ölçeğinin 2014 yılında Demirci tarafından da Türkçeye uyarlanıp üniversite öğrencileri için geçerlilik güvenilirlik çalışması yapılmıştır.213 Öz bildirime dayalı olan ATBÖ; gündelik yaşam bozuklukları (5 madde), olumlu beklenti (8 madde), yoksunluk hissi (6 madde), sanal yönelimli ilişki (7 madde), aşırı kullanım (4 madde) ve dayanma (3 madde) olmak üzere altı alt boyutu kapsamaktadır. 33 maddeden oluşmuş ve 6’lı Likert türü olarak (1:kesinlikle katılmıyorum, 6:kesinlikle katılıyorum) cevaplanmaktadır. Ölçekten elde edilecek puan dağılımı 33 ila 198 puan arasındadır. Kwon’un orijinal ölçek çalışmasında Cronbach α değeri 0,96 201, Şata’nın çalışmasında 0,93 313, Demirci’nin çalışmasında 0,94 213, bu çalışmada da 0,94’tür. Ölçeğin kesme noktası yoktur, bağımlılık tanısı koydurmaz, özellikle okullarda uygulanması için ve akıllı telefon bağımlılık riskinin yüksek olduğu grupları saptaması için tasarlanmıştır.201 Yüksek puanlar akıllı telefon bağımlılığı riskinin yüksek olduğuna işaret etmektedir.313 Ölçeğin alt boyutları aşağıda açıklanmıştır:

1. Gündelik yaşam bozuklukları: Planlanan işleri yetiştirememe, sınıftayken veya çalışırken konsantre olmakta zorlanma, görme bulanıklığı ya da baş dönmesi yaşama, boyunda veya el bileklerinde ağrı hissetme ve uyku bozukluğunu tanımlamaktadır.

2. Olumlu beklenti: Akıllı telefonla keyifli hissetme ve onu kullanarak stres atma olarak tanımlanmaktadır.

3. Yoksunluk hissi: Akıllı telefon olmadığında sabırsız, huysuz ve tahammülsüz olmayı, akıllı telefonunu kullanmasa bile birinin sürekli

67 aklında telefonunun olmasını, akıllı telefonunu kullanmayı asla bırakmamayı ve akıllı telefon kullanırken rahatsız edildiğinde öfkelenmeyi kapsamaktadır.

4. Sanal yönelimli ilişki: Bir kimsenin akıllı telefonla edindiği arkadaşları ile olan ilişkilerinin gerçek yaşamdaki arkadaşları ile olan ilişkilerinden daha samimi hissetmesi ile ilgili soruları ve sürekli kişinin akıllı telefonunu kontrol etmesini içermektedir.

5. Aşırı kullanım: Birinin akıllı telefonunu kontrol edilemez bir şekilde kullanmasını, başka insanlardan yardım istemektense akıllı telefondan araştırmayı tercih etmeyi, akıllı telefonu kullanmayı bıraktıktan hemen sonra bile tekrar kullanma isteği duymayı ifade etmektedir.

6. Dayanma: Bir kimsenin sürekli olarak akıllı telefonun kullanımını kontrol etmeyi denemesi ancak her seferinde başarısız olması olarak belirlenmektedir.

5.4.2. Bağımsız Değişkenler

5.4.2.1. Sosyodemografik özellikler

• Yaş: “Kaç yaşındasınız” şeklinde açık uçlu olarak veriler toplandıktan sonra analizler için ortalama değer kesme noktası olarak kabul edilip “≤12” ve “>12” olmak üzere iki grup oluşturulmuştur.

• Cinsiyet: Kız ve erkek olarak gruplandırılmıştır.

• Okul türü: Öğrencinin eğitim gördüğü okul “Devlet okulu” ve “Özel okul” olarak sınıflandırılmıştır.

• Sınıf: 6, 7 ve 8. sınıf olarak üç grup mevcuttur. İleri analizler için riskli olan sınıf yalnız bırakılarak ikili sınıflama yapılmıştır.

• Okul başarı algısı: “Okul başarım nasıldır?” sorusu ile değerlendirilmiştir. “Çok iyi”, “İyi”, “Orta”, “Kötü”, “Çok kötü” olarak gruplandırılmıştır. İkili analizler için “çok iyi ve iyi”, “orta”, “kötü ve çok kötü” olmak üzere üç grup oluşturulmuştur. İleri analiz için “Çok iyi ve iyi” ve “Orta ve daha kötü” olmak üzere iki grup oluşturulmuştur.

• Doğum yeri: Açık uçlu olarak sorgulanmıştır. “İzmir’de doğanlar” ve “Diğer illerde doğanlar” şeklinde iki grup oluşturulmuştur.

68 • Kardeş sayısı: Kendisi dâhil kaç kardeş oldukları açık uçlu olarak sorgulanmıştır. “Tek çocuk”, “İki veya daha fazla kardeş” olmak üzere iki grup halinde analiz edilmiştir.

• Kaçıncı çocuk: Ailenin kaçıncı çocuğu olduğu açık uçlu olarak sorgulanmıştır. “Birinci çocuk”, “ikinci veya daha sonraki çocuklardan biri” olmak üzere iki grup halinde analiz edilmiştir.

• Persantil: Boy ve kilo değerleri bildirime dayalı toplandıktan sonra öğrencilerin yaşları ve cinsiyetleri de göz önüne alınarak Olcay Neyzi’nin Türk çocukları için saptadığı persantil değerlerine 314 çevrilmiştir. “Üç persantilin altı”, “üç ile doksan yedi arası” ve “doksan yedi persantil üzeri” olarak gruplandırılmıştır. Boy için sırasıyla kısa, normal, uzun; ağırlık için sırasıyla zayıf, normal, obez olarak değerlendirilmiştir.

• Okul başarı algısı: “Okul başarım nasıldır?” sorusu ile sorgulanmıştır. “Çok iyi”, “iyi”, “orta”, “kötü”, “çok kötü” olarak gruplandırılmıştır. Analiz için “çok iyi ve iyi”, “orta”, “çok kötü ve kötü” olmak üzere üç grup oluşturulmuştur.

• Ebeveynlerin medeni durumu: “Annem ve babam……..” ifadesine dayalı olarak “Evli ve beraber yaşıyorlar”, “Evli ama ayrı yaşıyorlar”, “Boşandılar”, “Annem hayatta değil”, “Babam hayatta değil”, “Annem ve babam hayatta değil” ve “Diğer” şeklinde sorgulanmıştır. Analiz için “Evli ve beraber yaşıyorlar” ve “Diğer” şeklinde iki grup oluşturulmuştur.

• Annenin eğitim durumu: “Annemin eğitim durumu ….” ifadesine dayalı olarak “Okuma yazma bilmiyor”, “İlkokul bitirmemiş ama okuma yazma biliyor”, “İlkokul mezunu”, “Ortaokul mezunu”, “Lise mezunu”, “Üniversite mezunu ve üzeri” seçenekleriyle sorgulanmış, annesinin eğitim durumunu bilmeyenler “Eğitim durumunu bilmiyorum” seçeneğini işaretlemiştir. Eğitim düzeyi “Lise altı” ve “Lise ve üzeri” olmak üzere iki grupta analiz edilmiştir.

• Babanın eğitim durumu: “Babamın eğitim durumu ….” ifadesine dayalı olarak “Okuma yazma bilmiyor”, “İlkokul bitirmemiş ama okuma yazma biliyor”, “İlkokul mezunu”, “Ortaokul mezunu”, “Lise mezunu”, “Üniversite mezunu ve üzeri”

Benzer Belgeler