• Sonuç bulunamadı

2.2 Benlik Kavramı ve ĠĢlevleri

2.2.2 Ergenlik Döneminde Benlik Kavramı

Ġnsanoğlu, benlik kavramına uygun ve tutarlı bir biçimde davranma eğilimindedir. Bireylerin benlik kavramları öğrenmeler ve çevreyle iliĢki kurma yolu ile oluĢmakta, olgunlaĢma ve yeni öğrenmeler sonucu değiĢip geliĢebilmektedir. Ergenler baĢkalarının, öncelikle değer verdiği insanların gözünde nasıl birisi olarak görüldüğüne önem vermektedir. Onların kendisi hakkındaki yargılarının, kendisinin kendisi hakkındaki yargıları ile uyuĢmasını beklemektedir. BaĢkalarının kendisine, kendisinin kendisi hakkındaki değerlendirmeleri ile çeliĢen bir yakıĢtırmada bulunmaları (veya ergenin böyle zannetmesi) onu fazlası ile üzmektedir. BaĢkalarının onu “anlamadığını”,”yanlıĢ tanıdığını”,”yanlıĢ değerlendirdiğini” düĢünmektedir. Ergenin kendisi hakkındaki kanaatlerinin (benlik kavramının) yanında, ileride nasıl bir insan olmak istediğine dair bir öngörüsü vardır. Ergenin gerçekleĢtirmek istediği ideallerini de içeren geleceğe yönelik istekleri iyi bir eğitim almak, arzu ettiği mesleğe girmek, değer verilen birisi olmak Ģeklinde sıralanabilmektedir. Bu istekleri gerçekleĢtiğinde de nasıl bir insan olacağına dair geliĢtirdiği düĢünceler “ideal benliğini” veya “ümit edilen benliğini” oluĢturmaktadır. Ergenler ideal benliğine ulaĢmak için gayret gösterirken, gelecekte olmak istemediği, hoĢa gitmeyen durumlarda kalmaktan da sakınmaktadırlar. Bu ergene hangi adımları atmaması gerektiği konusunda bir ipucu vermektedir (Kulaksızoğlu, 2002; 114).

Ergen kiĢiliği için bir kimlik geliĢtirmeye çalıĢmaktadır. Bu dönemde dıĢ görünüm önem kazanmaktadır. Görünümüne gösterdiği ilgi benliğin oluĢmasına yardımcı olmaktadır. Kimliğini arayıĢ çabası içinde, kahramanlara, öğretilere, karĢı cinsten kiĢilere tutulur. Kararsızlık ve ĢaĢkınlık bu yaĢtaki gençlerin dayanıĢma grupları oluĢturmasına neden olmaktadır. Bu dönemde ergen, çocuklukta öğrenmiĢ olduğu kurallarla, yetiĢkinin geliĢtirmesi gereken değer yargıları arasında bocalamaktadır (Geçtan, 2000; 104).

Ergenlikte kimlik arayıĢı kimliğinin ergen için yetersiz kalıĢının sonucudur. Ergen, artık ailenin dıĢında kazanılacak yeni kimliğini aramaktadır. Bunu aramak zorundadır çünkü ergen aslında kendisini aramaktadır. Bulacağı yeni kimlik de

sadece “onu, kendisini, o olanı” anlatacaktır. ĠĢte bu kimliği arayıĢı sırasında alıĢılmadık, beklenmedik Ģeyler de yapabilmektedir. Çünkü kendi kimliğinin baĢkalarından farklı olmasını istemektedir. Ergen kendisini herkesten farklı hissetmektedir. Bu farkı göstermek için de risk almaktan çekinmemektedir. Özellikle bağımsızlık arayıĢında zıtlaĢma varsa bu zıtlıkları kimlik biçimine getirmede hiç duraksamamaktadır. Saç biçimleri takılar, giyim tarzları, grup seçimleri hep bu arayıĢın içinde biçimlenmektedir (Atabek, 2002; 59).

Benlik kavramı ve benlik algısı ergenin benliğini oluĢturan temel yapılardır. Bu yapıların olumlu yönde geliĢimi, hem çevresel kaynaklarla hem de ergenin iç yapısı, hafızasındaki yüklemelerle iliĢkilidir. Kendini gerçekleĢtirme potansiyeline sahip olan, olumlu benlik algısı geliĢmiĢ olan gençlerde, sosyal yeterlilik algısı da geliĢmiĢtir. Yeterlilik algısı geliĢmiĢ olan ergenler, bireysel olduğu kadar sosyal amaçlar da edinmiĢlerdir. Bu durum ergenlerin sosyalleĢmenin yanı sıra biliĢsel açıdan da belli bir olgunluğa geldiğini göstermektedir (Akt Aydın, 2005).

Ergenlikte bireylerin kendilerini niteleme ve kendileri hakkında düĢünme biçimlerinde yani benlik kavramlarında önemli değiĢiklikler oluĢmaktadır. Bireyler entelektüel olarak olgunlaĢtıkları ve bir dizi biliĢsel değiĢiklikleri yaĢadıkları için kendilerini daha incelikli ve ayırt edici yollarla anlamaya baĢlamaktadırlar. Ergenler çocuklara göre soyut kavramları düĢünme konusunda çok daha fazla yeteneklidirler ve daha fala bilgiyi öğrenme sürecinde önemli ölçüde daha fazla yeterlidirler. Bu entelektüel yararlar, bireylerin kendilerini niteleme biçimini etkilemektedir. Kendilerini göreli olarak basit, somut kavramlarla tanımlama eğiliminde olan çocuklarla karĢılaĢtırıldıklarında, ergenler kendilerini karmaĢık, soyut ve psikolojik öz-nitelendirmelerle tanımlama eğilimindedirler (Harter, 1999).

Sosyal ve psikolojik değiĢikliklerin yanı sıra fiziki benlik imajı ile ilgili olarak ortaya çıkan yanılsamalar veya doğru değerlendirmeler, psikolojik yapı ile ilgili olarak da ortaya çıkabilmektedir. Ergenin kendi kiĢiliği ile ilgili kafasında oluĢturduğu imaj, bu çağda genel de bulanıktır. Çünkü kendilik imajını Ģekillendiren faktörler çok çeĢitlidir. Ergen kendi kiĢilik özelliklerinden hoĢnut mudur? Hangi

özelliklere sahip olmak istiyordur? Kendisini dıĢ çevreye karĢı nasıl yansıtmak çabasındadır? Kendi hatalı taraflarını görmezden gelerek hep mükemmel görünme çabası içinde midir? Eğer böyleyse, kendisini olduğu gibi göstermemek için büyük çaba harcayarak, bunu gerçekleĢtirmek için belki de devamlı senaryo ve mizansenler hazırlayarak bir oyun içine girecektir (Kasatura, 1998). Bu içsel ve dıĢsal değiĢimler oluĢurken, ergen çocukluk dönemindeki yeteneklerini, becerilerini ve özdeĢimlerini kimlik olarak adlandırılan yeni, tutarlı bir çerçeve ya da yapı içerisinde yeniden değerlendirmeye ve yeniden düzenlemeye zorlanmaktadır. Kimlik geliĢimi sürecinde ergen, kuvvetli ve zayıf olduğu yanlar hakkında daha çok farkındalık kazanmaktadır. Diğer insanlarla benzer olduğu yanlarının yanı sıra ergenin kendi biricikliği ve ayrıcalığı ile ilgili farkındalığı da artmaktadır. Ergen için kimlik “ güçlenen aynılığın ve sürekliliğin öznel bir duyumudur” (Erikson, 1968).

Ergenlik döneminin baĢlangıcında ergenin benliği daha tam geliĢmemiĢtir ve iç ve dıĢ saldırılara karĢı fazla dayanıklı değildir. Güçlü bir bireysel kimlik geliĢtirildiğinde benliği tehdit eden unsurlara direnebilecek bir bağıĢıklık sistemi de geliĢtirilmektedir. 13 yaĢındaki birinin benliğinde çok yıkıcı etkileri olabilecek bir Ģey, 25 yaĢındaki biri için daha az yıkıcı olabilmektedir. Ergenlik döneminin baĢlangıç ve orta bölümlerinde pek çok Ģey tehlikededir. Ve sevilmediğine inanan ergenin bağıĢıklık sistemi onu büyütenlerin onayı, benimsemesi yoktur ve bu da onu dıĢ dünyanın tehditleri karĢısında daha da kırılgan yapmaktadır (Akt. Güran, 1997).

Gençlik çağına gelen genç birey, kendine özgü değerler oluĢturarak taklitçilikten uzaklaĢmak istemektedir. Bunun için de, anne babası tarafından onaylanma isteğine rağmen zaman zaman onları aĢtığını, kendi ölçülerini yarattığını gösterebilmek için anne babasının direktiflerine boĢ vermektedir. Ġnatçılık ve baĢkaldırı ile tepki göstermeye baĢlamaktadır. Bu baĢkaldırının ardında yatan Ģey, anne babaya güvenmemek değildir. Sadece kendi bağımsızlığını ortaya koyma isteği baskın çıkmaktadır. Ergenler bağımsızlığını kazanmak için kendine özgü değerler geliĢtirmekte ve kendini dünyanın merkezinde görmektedir. Ergenlerin sahip olduğu bağımsızlık dünyada tek ve biricik oldukları inancıdır.

Ergenlikte, kendine has özellikleri olan ben merkezci düĢünce hakimidir. Ergen sürekli olarak çevredeki kiĢiler tarafından izlendiği düĢüncesindedir. Ergen, hayali seyircileri olduğu ve tüm dikkatin kendi üzerinde toplandığı inancındadır. Ergenlikte uzun süre ayna karĢısında vakit geçirme, bir kutu spreyi boca etme gibi davranıĢlara sıkça rastlanır. Sanki kendisi yıldızdır; herkes de onunla ilgilenmektedir. Ergenlikte benlik bilinci armıĢ, narsistik eğilimlerle acımasız özeleĢtiriler birlikte görülür olmaktadır (Aydın, 2005).

AraĢtırmacılar benlik algısı çalıĢmasına yaklaĢımlarında farklılık göstermiĢlerdir. Bazıları ergenlerin kendilerine iliĢkin genel ya da bütün duyguları üzerinde çalıĢmalar, diğerleri benlik saygısının çok boyutlu doğasını vurgulamıĢlardır. Ergenlikte benlik imgesindeki değiĢiklikler üzerine yapılan araĢtırmalar geliĢimsel bir dönem olarak ergenliğin yeni bir resmini çıkarmaya yardım etmiĢtir. Otuz yıl önce yaygın olan görüĢlerin tersine, ergenlik Ģimdi bireyin benlik imgesindeki fırtınalı değiĢimdense yavaĢ yavaĢ oluĢan değiĢim dönemi olarak görülmektedir. Çoğu birey için, genel benlik saygısı ergenlikte oldukça kalıcıdır ve popüler inancın tersine azar azar artmaktadır. Bununla birlikte, ilk ergenlikte bireylerin benlik imgesi diğer dönemlere göre daha fazla değiĢebilmektedir (Apay, 2007: 307). Ergenin yüz yüze olduğu koĢullar ve yaĢadığı iliĢkiler doğrultusunda benlik kavramları sürekli değiĢebilmektedir. AraĢtırma bulgularına göre yaĢ ilerledikçe benlik kavramı da ayrımlaĢmaya baĢlamaktadır. Ergenliğin ilk yıllarında benlik kavramını oluĢturan kavramlar arasında çeliĢkiler ve zıtlıklar en alt düzeydedir. Orta ergenlik yıllarında ise en yüksek düzeye ulaĢan çeliĢki ve ayrılıklar, daha sonraları azalmaya baĢlamaktadır. Orta ergenlik yıllarında gençler benlik kavramlarındaki ayrılıkları karĢılaĢtırabilmekte, daha sonraki yıllarda ise bu ayrılıkları çözümleyip daha tutarlı hale getirme yeteneklerini geliĢtirerek sahip olmak istedikleri benlik kavramını daha kesin bir biçimde ayrımsamaktadırlar.