• Sonuç bulunamadı

2.2 Benlik Kavramı ve ĠĢlevleri

2.2.3 Benlik GeliĢimini Etkileyen Etmenler

Doğumdan itibaren insan devamlı Ģekilde çevresiyle bir etkileĢim içerisindedir. Bu etkileĢimler esnasında yapılaĢmaya baĢlayan benliği etkileyen birçok psikolojik ve çevresel faktör vardır.

Benlik kavramının tam olarak oluĢması, geliĢimin erken dönemlerinde meydana gelmektedir. Bu nedenle bireye bulunduğu topluma daha sağlıklı güçlü ve yaralı bir uyum yapmasını sağlayan benlik algısının geliĢiminde çocuğun yetiĢtiği aile ortamı önemli bir yer tutmaktadır. Aile özel davranımların kazanılmasında rolü olan, övgü ve cezaların kaynaklandığı ve kullanıldığı baĢlıca ortamdır. Anne-baba etkisiyle kazanılmıĢ sağlıklı bir kimlik, daha kalıcı ve olgun bir benliğe sahip olmayı sağlamaktadır. ÇeĢitli çalıĢmalar, çocuk yetiĢtirme teknikleri ve benlik kavramı arasındaki iliĢkileri ortaya koymaktadır. Anne-baba desteği, olumlu benlik kavramıyla iliĢkili bulunmaktadır (Dusek, 1987; 386-388). Bu nedenle, anne-baba- çocuk iliĢkileri ve çocuk yetiĢtirme yöntemleriyle benlik algısı arasında üçlü bir iliĢki vardır.

2.2.3.1 Aile

Birey, sosyal ortamda algılama örüntüsünü kendi özüne yansıttığı için, diğer bireyler benliğin geliĢimine katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle benlik kavramı, anne, baba, öğretmen ve kardeĢler gibi önemli kiĢilerin bireye iliĢkin imgeleri, değerlendirmeleri ve kararlarının etkinliğine bağlı olarak sürekli değiĢmektedir. Birey bir yandan, kendi gereksinimlerine doyum arama, bir yandan çevre beklentilerine uygun davranma zorunda iken, karĢılaĢtığı engellerin, içine düĢtüğü çalıĢmaların yarattığı gerilimi, ancak olumlu bir benlik kavramıyla denetim altında tutarak, uyum gücünü koruyabilmektedir (Temel ve Aksoy, 2001; 23).

Anne ve babanın devamlı çocuğun davranıĢlarını yermesi sonucu çocukta aĢağılık duysusunun oluĢmasına sebep olmaktadır. Çocuğun ana-baba tarafından devamlı tenkit edilmesi ve bu tenkitlerin çocuğun benliğine yönelmesi sonucu

kendine güvensizlik ve aĢağılık duygusu oluĢmaktadır. Ayrıca ana-babaların, çocuğu diğer kardeĢlerle tenkit edip aĢağılamaları da kendine güvensizliğe ve aĢağılık duygusuna yol açmaktadır (Saygılı, 2001; 216). Çocukta bu tür olumsuz duyguların oluĢmaması ve sağlıklı bir ortamda büyümesi olumlu bir benlik geliĢimi açısından önemlidir. Çocuğu sağlıklı ve sıcak bir ortamda büyütmenin ilk Ģartı ise eĢler arasındaki uyumdur. Sıcak ve ilgi dolu aile ortamında yetiĢen çocukların davranıĢlarını anne-babalar kolaylıkla denetleyebilmektedirler.

Anne ve babanın aĢırı bir koruyucu tutum içerisinde olması, çocuğun bağımlı, sorumsuz ve kendine güvenir olmayan bir kiĢilik geliĢtirmesine sebep olmaktadır. Baskılı ve otoriter anne-baba tutumları ise çocukta huzursuzluğa ve sinirli davranıĢlara neden olmaktadır. Baskı yapan, suçlayan, sürekli cezalandıran ve her Ģeye karıĢan anne-babalar çocukta çekingen, pısırık, kolayca baĢkasının etkisinde kalabilen, aĢarı hassas ve aĢağılık kompleksi içerisinde bir kiĢilik oluĢturmasına neden olmaktadır (Elmacıoğlu, 1998).

2.2.3.2 Sosyo- Ekonomik Düzey

Benlik kavramı sosyo-ekonomik düzeyi de etkilemektedir. Sosyo- ekonomik düzey ile benlik kavramı iliĢkisi üzerinde yapılan araĢtırmalarda; sosyo- ekonomik düzey yükseldikçe benlik kavramında da olumluya doğru bir gidiĢ olduğu saptanmıĢtır. Bunun doğal bir sonuç olduğu, çünkü kötü çevresel koĢullar ve buna eĢlik eden okul baĢarısızlığının düĢük benlik kavramına neden olduğu belirtilmektedir. Eğer çocuk arkadaĢlarına göre daha iyi bir eve, giyeceklere sahip olduğunu hissediyorsa, kendini daha üstün görecektir. Fakat bunun tam tersine düĢük sosyo- ekonomik düzeye sahipse, çocuk kendinde aĢağılık duygusu hisseder. Benlik kavramı yüksek olan çocuklar aileleri, öğretmenleri ve arkadaĢları tarafından daha fazla kabul görmektedirler.

2.2.3.3 YaĢ

Benlik kavramını etkileyen faktörlerden biri de yaĢtır. Benlik kavramının geliĢimiyle ilgili olarak yapılan araĢtırmalarda yaĢla benlik kavramı arasında bir iliĢki olabileceği, artan yaĢla birlikte bireyin biliĢsel yeteneklerindeki artıĢ sonucunda kendisini daha sağlıklı bir Ģekilde değerlendirebileceği ifade edilmektedir (Baran, 1999). YaĢ ilerledikçe ağırlığın dıĢ kriterlerden iç özelliklere kaydığı, kiĢinin kendisi ve arkadaĢları tarafından değerlendirilmesi arasındaki farkın azaldığı ve ideal benlik kavramı ile kiĢinin kendini algılaması arasındaki farkın ergenlik çağında arttığı görülmektedir (Hortaçsu, 1990). YaĢ ve benlik kavramı arasındaki iliĢkiyle ilgili araĢtırmalar, birbirleriyle çeliĢkili sonuçlar ortaya koymuĢtur. Wylie‟ye göre; yaĢ, benlik üzerinde çok etkili bir faktör olarak görülmemektedir (Wylie, 1963;201). YaĢla birlikte biliĢsel geliĢimin etkisiyle benliğin yapısı da değiĢmektedir. Okul çağı çocukları hayatı değiĢik yönleri ile ele alıp fiziksel dünyaları hakkında akıl yürütürlerken, ergenlik döneminde deneyimlerini, davranıĢlarını tutarlı kiĢilik özellikleri ile birleĢtirip, toplumsal dünyada farklı gözlemlerini iliĢkilendirmek konusunda da zaman zaman üstün bir yetenek sergilemektedirler (Berk, 1994).

2.2.3.4 Cinsiyet

Benlik kavramını etkileyen bir diğer faktör de cinsiyettir. Yapılan araĢtırmalar çocukların benlik kavramını baĢarı, liderlik ve maskülinite düzeyleri ile iliĢkilendirmiĢlerdir. Bu özellikleri yüksek olan erkeklerin benlik kavramının da yüksek olduğu saptanmıĢtır. Kızların ise doğuĢtan sosyal olmayla ilgili benlik kavramları daha yüksek bulunmuĢtur. Benlik kavramının yapısında cinsiyet stereotipleriyle uygunluk gösteren farklılıklar olduğu saptanmıĢtır. Hortaçsu (1991), erkeklerin benlik kavramının kızlarınkine kıyasla daha olumlu olduğunu belirtmiĢtir. Fakat erkeklerin olumlu benlik kavramına sahip olduğunu belirten araĢtırmaların tartıĢılabilir nitelikte olduğu, çünkü erkeklerin yalan söyleme ve savunma eğilimini ölçen araçlardan kızlara kıyasla daha yüksek puan aldıkları ileri sürülmektedir (Akt. Halıcı, 2005; 13). Marsh ve arkadaĢları, benlik kavramının bazı spesifik bileĢenlerin de cinsiyetlere göre farklılık saptamıĢtır. ÇalıĢmalarında, erkeklerin benlik geliĢimi

fiziksel yeteneklere göre daha yüksek bulunurken kızların benlik geliĢimi okumada daha yüksek olarak bulunmuĢtur (Masrh ve diğ. 1984; 940-956).