• Sonuç bulunamadı

Enfeksiyon Kontrol Komitesinin Enfeksiyonların Önlenmesi İle İlgili Yapmış

BÖLÜM IV. BULGULAR VE YORUM

4.1. Enfeksiyon Kontrol Komitesinin Enfeksiyonların Önlenmesi İle İlgili Yapmış

Alt amaç 1: Enfeksiyon kontrol komitesinin enfeksiyonların önlenmesi ile ilgili yapmış olduğu çalışmaları nelerdir?

Tablo 7. Enfeksiyon Kontrol Komitesinin Hastanelerdeki Enfeksiyon Kontrol Çalışmalarına İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Seçeneler Çalışmalar Düzenli Uygulanıyor F % Kısmen Uygulanıyor F % Enfeksiyon Kontrol Önlemleri 10 100 0 0.0

Sağlık Çalışanlarının Eğitimi 10 100 0 0,0 Dezenfeksiyon ve

Sterilizasyon Uygulamaları 10 100 0 0,0 Antibiyotik Kullanım İlkeleri 8 80 2 20

Çevre Temizliği 10 100 0 0,0

Veri Toplama

Sistemi (Sürveyans) 10 100 0 0,0

Tıbbi Uygulamalarda Ortaya Çıkan Kaza ve Takibi

10 100 0 0,0

Riskli Bölgelerde

Enfeksiyon Kontrolü 10 100 0 0,0

Tablo 7'de enfeksiyon kontrol komitesinin hastanelerdeki enfeksiyon kontrol çalışmalarına ilişkin cevapları incelendiğinde; ankete katılanların hepsi enfeksiyon kontrol önlemlerini, sağlık çalışanlarının eğitimini, koruyucu giysi kullanma ilkelerini, dezenfeksiyon- sterilizasyon uygulamalarını, hastane enfeksiyonları ile ilgili veri toplama sistemini (sürveyans), tıbbi uygulamalar sırasında ortaya çıkan kazaların takibinin yapıldığını, riskli bölgelerde enfeksiyon kontrolünün düzenli uygulandığını belirtmişlerdir. Ancak ankete katılanların %80'i antibiyotik kullanım ilkelerinin düzenli uygulandığını belirtirken, %20'si kısmen uygulandığını belirtmiştir. Hastanelerde enfeksiyon kontrol çalışmalarını yürüten komite üyeleri koruyucu giysi ve ekipmanların hastanenin medikal deposundan temin edildiğini belirtmişlerdir.

Hastane enfeksiyonlarına bağlı hasta olma, ölüm ve artan tedavi maliyetleri nedeniyle hastanelerde etkin enfeksiyon kontrol programlarının uygulanması büyük önem taşımaktadır. Yirminci yüzyıl sonlarında hastane enfeksiyonları yataklı sağlık kuruluşlarındaki en önemli kalite göstergesi haline gelmiştir. Bu nedenle kaliteli sağlık hizmeti sunmak isteyen her hastanede iyi organize edilmiş bir enfeksiyon kontrol programının yürütülmesi zorunlu olmuştur (Çetinkaya ve Ünal, 2006, s. 81). Bir ülkede

63

hastane enfeksiyonlarının kontrolüne verilen önemin derecesi, o ülkedeki genel sağlık hizmetlerinin düzeyi ile ilgilidir. Hastanelerde iyi bir HE kontrolü ile, meydana gelebilecek hasta olma ve ölüm oranında azaltmanın yanı sıra, ekonomik gelir elde edilerek, bu gelir de hizmette kalite yükselmesinde etkinlik sağlamaktadır (Pekşen, 2001, s. 10).

Tablo 8. Hastane Enfeksiyonları İle İlgili Hizmet İçi Eğitim Verilmesine İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Sıklıklar

F %

Toplam

F %

Acil Vaka Durumlarında 6 5 0

12 100

Ayda Bir Kez 2 1

6, 6

12 100

6 Ayda Bir 1 8,3 12 100

Yılda Bir Kez 3 2

5

12 100

Tablo 8'de araştırmaya katılan enfeksiyon kontrol komitesi üyelerinin hastane enfeksiyonları ile ilgili hizmet içi eğitim verilmesine ilişkin cevapları incelendiğinde; %50'si acil vaka durumlarında, %25'i ise yılda bir kez, %16'sı ayda bir kez, %8'i altı ayda bir hizmet içi eğitim verildiğini belirtmişlerdir. Bilim ve teknolojideki gelişmeler, her meslek mensubunun yeni bilgi ve teknolojileri öğrenmesini ve bu konularda kendilerini yetiştirmesini zorunlu kılmaktadır. Bilgi toplumunda kurumlar artık çalışanlarında çok yönlü ve ustalaşmış beceri sahibi olma, karmaşık kurum içi ve kurum dışı ilişkileri kavrayabilme yeterliliği ve etkili ekip çalışmasına uyum yeteneği gibi özellikler aramaktadır. Bu nedenlerle hizmet içi eğitim önemli bir rol oynamaktadır.

Sağlık çalışanlarını HE' den koruyabilmek için mesleki enfeksiyonlar ve bunlardan korunma yolları konusunda uygulamalı eğitimler verilmelidir. Yaptığı işin özelliği ve sağlık durumları nedeniyle belli birimlerde çalışması sakıncalı olan personel başka birimlerde çalıştırılarak iş kısıtlaması uygulanmalıdır.

Tablo 9. Hastane Enfeksiyonları Açısından En Riskli Bölümlere İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Bölümler F % Toplam

F % Üriner Alan Enfeksiyonları 3 19 16 100 Yoğun Bakım Üniteleri 10 62 16 100 Solunum Yolu Enfeksiyonları

3 19 16 100

Tablo 9'da araştırmaya katılan enfeksiyon kontrol komitesi üyelerinin hastane enfeksiyonları açısından en riskli bölümlere ilişkin cevapları incelendiğinde; %62'si yoğun

64

bakım üniteleri, %19'u solunum yolları ve diğer %19'u üriner alan enfeksiyonları bölümünde olduğunu belirtmişlerdir. Yoğun bakım birimindeki hastalar genellikle daha ağır durumdadırlar, altta yatan hastalıkları nedeniyle dirençleri daha düşüktür. Kateterizasyon ve yapay solunum gibi uygulamaların sıklığı çok daha fazladır. Üstelik hastanelerin bu bölümleri antibiyotiklerin en fazla kullanıldığı ve iş yoğunluğu nedeniyle el yıkama ve diğer antisepsi kurallarına en az uyulan yerlerdir. Yoğun bakım hastalarının hastane enfeksiyon riski, hastanenin diğer bölümlerindeki hastalardan 5-10 kat yüksektir (Weber vd., 1999, s. 115).

Tablo 10. Hastane Enfeksiyonlarını Önlemek Amacıyla Bölümlere Özel Koruyucu Giysilerin Kullanım İlkelerini Hazırlama Durumuna İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Seçenekler F %

Evet 7 70

Bazen 3 30

Toplam 10 100,0

Tablo 10'a göre araştırmaya katılan enfeksiyon kontrol komitesi üyelerinin hastane enfeksiyonlarını önlemek amacıyla bölümlere özel koruyucu giysilerin kullanım ilkelerini hazırlama durumuna ilişkin cevapları incelendiğinde; %70'i evet, %30 'u ise bazen bu ilkelerin hazırlandığını belirtmişlerdir.

Tablo 11. Hastane Enfeksiyonlarını Önlemek Amacıyla Kullanılmakta Olan Koruyucu Giysilere İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Seçenekler Her Zaman Kullanılıyor

F % Toplam F % Önlük (klasik) 9 18 49 100 Box Önlük 7 14 49 100 Tek Kullanımlık Önlük 10 20 49 100 Gözlük 9 18 49 100 Eldiven 10 20 49 100 Diğer (Koruyucu Sperlik, Alkol Bazlı El Dezenfektanı)

4 8 49 100

Tablo 11'de araştırmaya katılan enfeksiyon kontrol komitesi üyelerinin hastane enfeksiyonlarını önlemek amacıyla kullanılmakta olan koruyucu giysilere ilişkin cevapları incelendiğinde; %20'si tek kullanımlık önlük ve eldivenleri, %18'i kumaş önlükleri, %14'ü ameliyathanelerde box önlükleri, %18'i gözlük, %8'de koruyucu sperlik ve alkol bazlı el dezenfektanın her zaman kullanıldığını belirtmişlerdir.

65

Giysi ve örtü kumaşındaki lifler ve parçacıklar, hastane ortamına taşınırlarsa, hem tek başlarına, hem de az sayıdaki bakteri ile birlikte kolayca bir yara enfeksiyonu oluştururlar. Bu nedenle, bu ortamda kullanılacak giysi ve örtülerin malzemelerin de, düşük hav bırakma özelliklerine sahip materyal seçilmesine dikkat edilmelidir (Stemed, 2001).

Tablo 12. Hastane Enfeksiyonlarına Karşı Kullanılmakta Olan Koruyucu Giysilerin Kumaş Özelliklerine İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Seçenekler Kumaş Özellikleri

F % Toplam

F %

Antibakteriyel 0 0,0 14 100

Alkol & Sıvı İtici 3 21 14 100

Ter Emici 3 21 14 100

Hava Geçirgen 3 21 14 100

Leke Tutmayan 2 14 14 100

Elastik 3 21 14 100

Anti statik 0 0,0 14 100

Yaraları Tedavi Edici 0 0,0 14 100 Tablo 12'de araştırmaya katılan enfeksiyon kontrol komitesi üyelerinin kullanılmakta olan koruyucu giysilerin kumaş özelliklerine ilişkin verdiği cevapları incelendiğinde; %21'I alkol&sıvı itici özellikte, %21'i ter emici özellikte, %21'i hava geçirgen, %21'i elastik özellikte ve %14'ü ise leke tutmayan özellikte bulunduğunu, antibakteriyel ve yaraları tedavi edici özelliklerin bulunmadığını belirtmişlerdir. Koruyucu giysilerin, özellikle uzun süreli cerrahi operasyonlarda giyildiği düşünüldüğünde, operasyon sırasında kullanıcısına giyim konforu sağlayacak özellikler taşıması ve maruz kalacağı risklere karşı bariyer özelliği sağlaması gerekmektedir (Pamuk, 2002, s. 78).

66

Tablo 13. Hastane Enfeksiyonlarına Karşı Kullanılmakta Olan Koruyucu Giysilerin Dezenfeksiyon ve Sterilizasyonunun Yapılma Durumuna İlişkin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Temiz Kirli Çamaşır Odalarının Ayrı Olma Durumu F % Evet 10 100 Hayır 0 0,0 Toplam 10 100 Giysilerin Temizlenmesi Hastane Çamaşırhanesi 4 40 Kişisel Olarak 2 20

Diğer (Tek Kullanımlık) 4 40 Toplam

10 100

Sterilizasyon Çeşitleri Otoklav İle

10 100

Etilen Oksit Gazı İle 10 100 Kuru-sıcak Hava İle

0 0,0

Formaldelhit İle

0 0,0

Toplam 10 100

Tablo 13'de araştırmaya katılan enfeksiyon kontrol üyelerine kullanılan koruyucu giysilerin dezenfeksiyon ve sterilizasyonunun yapılma durumuna ilişkin cevaplar incelendiğinde; hastanenin kirli ve temiz çamaşır odalarının ayrı alanlarda bulunduğunu belirtmişlerdir. Hastanelerde HE ile mücadelede en önemli destek hizmetlerinden birisi çamaşırhanelerde yürütülmektedir. Burada önem taşıyan husus özellikle yıkama öncesi ve sonrası hizmetlerin yürütüldüğü çamaşırhane alanlarının fiziki koşullarının hijyen kurallarına uyumu ve planıdır (Sayıştay Raporu, 2007). Çamaşırhanede kirli - temiz çamaşırların tasnif ve depolama alanlarının ayrı yerlerde bulunması gerekmektedir. Kirlenmiş giysilerde bulunan mikroorganizmalar hasta veya sağlık çalışanlarının giysilerine enfeksiyon bulaşma tehlikesi oluşturmaktadır. Bu giysilerin çamaşır yıkama talimatına uygun olarak toplanıp, taşınıp ve yıkanması durumunda bulaştırıcı olma riski düşmektedir. Koruyucu giysiler toplanırken silkelenmeden bulundukları yerde kirli çamaşır torbasına konularak çamaşırhanelerde kirli alan bölümüne taşınması sağlanmalıdır.

67 Günümüzde etkin bir sterilizasyon için;

1- Kirli Alan (Kabul, dekontaminasyon ve temizleme alanı) 2- Temiz Alan (Hazırlık ve paketleme alanı)

3- Steril Alan (Sterilizasyon ve steril depolama alanı) olmak üzere üç ayrı alan üzerine şekillendirilmeli, sterilizasyon sürecinde malzemeler bu alanlardanm sırasıyla geçirilmelidir. Bu alanlar arasında uygun bir bariyer uygulaması olması, bir diğer alana hijyen koşulları sağlanmadan geçilmemesi, hatta her üç alanın çalışan personelinin de ayrı olması önerilmektedir (Sayıştay Raporu,2007).

Tablo 13'de araştırmaya katılan enfeksiyon kontrol üyelerine kullanılan koruyucu giysilerin dezenfeksiyon ve sterilizasyonunun yapılma durumuna ilişkin cevaplar incelendiğinde; %40'ı hastane çamaşırhanesi tarafından, %20'si kişisel olarak kendi tarafından temizliğinin yapıldığını belirtmiştir. %40'ı ise tek kullanım koruyucu giysi kullandığı için kullanımdan sonra atıldığını belirtmiştir.

Kullanılan koruyucu giysilerin çamaşırhanelerde kullanım özelliğine uygun yıkama ve sıcaklıklarda temizliğinin yapıldığını;

Beyaz çamaşırların 30 dakika 60 derece'de

Gri ve yeşil çamaşırların 45 dakikada 40 derecede yıkandığını belirtmişlerdir.

Tablo 13'de araştırmaya katılan enfeksiyon kontrol üyelerine kullanılan koruyucu giysilerin dezenfeksiyon ve sterilizasyonunun yapılma durumuna ilişkin cevaplar incelendiğinde; otoklav ve etilen oksit gazı ile koruyucu giysilerin sterilizasyonunun yapıldığını belirtmişlerdir.

Tüm dünyada en yaygın olarak kullanılan sterilizasyon gazı, etilen oksittir. Ancak özellikle çok kullanımlık önlüklerin sterilizasyonunda, maliyet düşürmek ve ürüne uygunluk açılarından buhar kullanılmaktadır. 140 lt.- 880 lt. arasında değişen kapasitelerde yerleşme planına göre otomatik tek (yükleme-boşaltma önden) veya çift (yükleme önden, boşaltma arkadan) kapılı, kullanacağı doymuş su buharını, hastanenin merkezi buhar kaynağından alacağı gibi, kendi bünyesine monte edilmiş elektrikli buhar jeneratöründen veya her ikisinden de alabilen buhar sterilizasyon makineleri yaygın olarak kullanılmaktadır (Stemed, 2002). Etilen oksit (C2H4O2), her türlü tıbbi malzemenin (şırıngalar, ameliyat iplikleri, ameliyat malzemeleri, önlükler, örtüler vb.) steril edilmesinde kullanılır. Isıya ve neme hassas tüm tıbbi malzeme ve cerrahi aletler kullanılabilir olumlu etkilerinin yanında

68

sterilizasyon ve havalandırma süresi uzundur, sıvılar steril edilemez, kazan hacmi küçüktür, paketleme materyali olarak kumaş kullanılamaz, alev bastırıcı ile karıştırılmazsa yanıcı ve patlayıcı bir gazdır (Zenciroğlu, 2005, s. 100).

Formaldehit sterilizasyonu (LTSF=Low Temperature Steam and Formaldehyde): avantajları, yüksek sıcaklıkta hassas malzemeler için tercih edilir. Havalandırma süresi yoktur. Dezavantajları: Toksik ve kanserojendir. Sıvılar bu yöntemle steril edilemez. Nanoteknoloji ürünlerinin kullanılmamasının nedenleri ile ilgili soruda verilen cevaplar incelendiğinde; maliyet, bilgi eksikliği, literatürde bu konu ile ilgili yeterli çalışma olmaması, medikal tekstilleri ihale usulü ile hastaneye alınmalarından dolayı ihaleye giren firmaların yeterli ve tatmin edici bilgiler vermemesi olarak açıklanmıştır.

Hastane Enfeksiyonları İle Müdahale Grubunu Oluşturan Doktor ve Hemşirelere Yönelik Hazırlanan Anketlere İlişkin Tablolar;

Doktor ve hemşirelere uygulamak üzere hazırlanan anket formları iki bölümden oluşmaktadır, 1. bölümünde demografik özellikleri ile ilgili sorular, 2. bölümünde ise kullanmakta oldukları koruyucu giysilerdeki mevcut özellikler ve bu giysilerde bulunmasını istedikleri özellikleri belirlemek amacıyla hazırlanan sorular yer almaktadır.

Benzer Belgeler