• Sonuç bulunamadı

2.6. İnovatif Gelişme ve Trendler

2.6.2. Endüstri 4.0

Endüstri 4.0 olarak bilinen 4. Endüstri Devrimi kavramı ilk olarak 2011 yılında Almanya’da gerçekleşen Hannover Fuarı’nda kullanılmıştır (Ege, 2014: 27). Teknolojide yapılan inovasyonlar, endüstride köklü değişimlerin yaşanmasına sebep olmuş ve yeni dönemlerin başlamasını sağlamıştır (Tablo 7).

Tablo 7. Tarihte Endüstriyel Gelişmeler

Tarih Tetikleyen Olay Endüstri Devri Devrim Tanımı 1784 Buhar Makinesinin İcadı Endüstri 1.0 Mekanizasyon

1870 İlk Üretim Bandı Endüstri 2.0 Elektrifikasyon

1968 İlk Programlanabilir Otomasyon Sistemi Endüstri 3.0 Otomasyon 1980 Farklı Ülkelerde Yarı Mamul Üretimi Endüstri 3.5 Küreselleşme 2005 İşbirlikçi Robotlar Endüstri 4.0 Dijitalleşme

Gelecek ? Endüstri 5.0 Kişiselleşme

Kaynaklar: Rossi, 2018; i-scoop, 2018

Endüstri (Sanayi) Devrimi üretimde kas gücü yerine makine gücünün kullanılmaya başladığı süreci anlatan terimdir. Başlangıç noktası 1763 yılında James Watt’ın buhar makinesini icadı olarak kabul edilir. Makineye dayalı üretimle birlikte üretim miktarı ve kalitesi artmış, bununla birlikte toplumda nüfus ve hayat standartları da eş zamanlı olarak artış göstermiştir. Bu devrim insanlık tarihindeki ikinci önemli dönüm noktasıdır (Küçükkalay, 1997: 52). Şimdiye kadar gerçekleşen bu dönemler geçmişten günümüze dörde ayrılmaktadır (Anka Enstitüsü, 2016). Buhar makinasının icadıyla Elektrik enerjisinin kullanılmaya başlaması ve 1870’te ilk seri üretim bandının kurulması ile üretim tesislerinde seri üretime geçilmiştir. Böylelikle endüstrinin 2. aşaması (2. Endüstri devrimi) başlamıştır. 3. Endüstri Devrimi ise dijitalleşme ile birlikte 1969 yılında başlamıştır (Ege, 2014: 27). Bu tarihte ilk programlanabilir otomasyon sistemleri devreye girmiş, üretimde tam otomasyona geçilmiştir. Elektronik ve bilgisayar tabanlı teknolojilerin kullanımı yaygınlaşmış ve üretime entegre edilmiştir. Böylece insan gücü yerine makineleşmeye geçilerek üretimde yaşanabilecek insan hatası minimuma indirgenmiş, üretimdeki işleyiş hızları ve ürün kaliteleri arttırılmıştır. Planlanan dördüncü süreçte ise yapay zeka ve akıllı makineler üretimde kullanılmaya başlanmış, sanal ve fiziksel sistemlerin entegrasyonu sağlanmıştır. Üretim süreci tamamen insansız, tam otomatik hale gelmiştir. Üretim bantlarında insanlara ihtiyaç duymadan, birbirleriyle iletişim kuran

ve 7/24 kesintisiz üretim yapabilen akıllı makineler devreye alınarak 4. Endüstri Devriminin gerçekleştirildiği öne sürülmektedir. (Anka Enstitüsü, 2016; i-scoop, 2018).

Öngörülen 5. Endüstri Devrimi ise üretimin bireyselleştirilmesi yönündedir. Bu düşünce bireylerin internetten verdikleri kişiye özgün ürün siparişlerinin tamamen insansız fabrikalar tarafından üretilerek kapıya kadar teslimat sağlanması şeklinde özetlenebilir. Örneğin bir araç satın alınmak istenildiğinde Mini firmasının web sitesi üzerindeki binlerce seçenek arasından; istenilen renk, desen, iç tasarım, far çeşitleri gibi birçok diğer alternatifin kombinasyonları ile sadece bir kişiye özgü bir otomobil sahibi olunabilir (Rossi, 2018).

Endüstride ve üretimde teknolojik gelişmeler arttıkça insanların yaptığı ağır ve tehlikeli işlerin kolaylaştığı ve insanlığa daha refah içerisinde bir yaşam sunulduğu düşünülmektedir. Bununla beraber hayatı kolaylaştıran teknolojinin ve yapay zekâ çalışmalarının, sebep olabileceği negatif etkiler üzerinde de durulmakta veya kötü ellerde planlı olarak yapılan çalışmalarda ortaya çıkabilecek korkutucu gelecek senaryoları paylaşılmaktadır. Endüstriyel alanda bu kadar çok gelişme yaşanırken toplumlar bu durumun taşıdığı riskleri de dile getirmeye başladılar. Bu durumun önüne geçebilmek ve daha iyi bir dünyada insancıl yaşayabilmek, en önemlisi insan varlığını devam ettirebilmek için Elon Musk gibi kimi bilim insanları evrensel kanunlar hakkında bir an önce çalışılmaya başlanılması için harekete geçilmesi çağrısında bulunmaktadır (Dowd, 2017)

Endüstriyel gelişmeler bir taraftan toplumdaki değişikliklerin sebebi olurken diğer taraftan da toplumdaki istek ve ihtiyaçların cevabı olmaktadır. Başka bir ifadeyle endüstriyel ilerleme ve gelişmeler ile toplumdaki değişmeler birbirinin tetikleyicisi ve birbirine paralel unsurlar olarak değerlendirilmektedir.

Bu bağlamda, 2017 yılında Almanya’da gerçekleşen CeBIT teknoloji fuarında Japon Ekonomik Organizasyonlar Federasyonu (Keidanren) tarafından hazırlanan çalışmada Japonya başbakanı Shinzo Abe, Toplum 5.0 felsefesini tanıtmıştır (Keidenran, 2016). Bu çalışma modern insanın yaşadığı toplumsal süreçleri, doğuşundan bugüne kadar beş ayrı aşamada değerlendirmektedir (Tablo 8). Çalışmada temel olarak Endüstri 4.0’ın hatta öngörülen Endüstri 5.0’ın beklenen

şekilde topluma fayda sağlayabilmesi ve toplumu doğru şekillendirebilmesi için Toplum 5.0 felsefesi ile entegre edilerek çalışmaların yürütülmesi gerektiği görüşü savunulmaktadır.

Tablo 8. Tarihte Toplumsal Gelişmeler Tarih Aralığı Tetikleyen Olay

Toplum

Devri Devrim Tanımı İnsanın Doğuşu Doğal Yaşam Toplum 1.0 Avcı (Göçebe) Toplum M.Ö 13000 Sulama Tekniklerinin Gelişimi Toplum 2.0 Tarım (Yerleşik) Toplumu 18.yy sonu Buhar Makinesinin İcadı Toplum 3.0 Endüstri Toplumu

20.yy sonu Bilgisayarın İcadı Toplum 4.0 Bilgi (Modern) Toplumu

21. yy Endüstri 4.0 Toplum 5.0 Akıllı Toplum

Kaynak: Keidanren, 2016

Temelde bu çalışma;

- Yaşlanan nüfusu ve kadınları aktif yaşama dahil etmeyi, - Doğal afet ve terör olaylarını önlemeyi,

- Çevre ve enerji sorunlarına çözüm sunmayı hedeflemektedir.

Toplum 1.0 kavramı insanlığın doğuşu ile başlayan doğal yaşam sürecinde modern insanın avcı, toplayıcı, göçebe bir yaşam sürdürdüğü tarihsel dönemi tanımlamaktadır. 2. Toplumsal Devrimde, sulama tekniklerinin gelişmesi ile modern insanın yaşamı avcı toplumundan tarım toplumuna evrilmiş ve yerleşik hayata geçilmiştir. 3. Toplumsal Devrimin tetikleyicisi ise buhar makinasının icadı olmuş, modern insan tarım toplumundan endüstri toplumuna geçiş yapmıştır. 20.yy sonlarında bilgisayar ve özellikle internetin yaygınlaşması bilgi toplumuna geçişi sağlamıştır. Hedeflenen 5. Toplum Devrimi, robotların hayata dahil olması ile toplumda tümüyle kas gücünden beyin gücüne geçilmesini öngören bir kavramı tanımlamaktadır. Özellikle 5G’nin yaygınlaşmasıyla 2020 yılında tüm makine ve aletlerin internete bağlanması (IoT) ile cihazlar birbirleriyle iletişim kurabilecek ve tam otomasyon ile birlikte süper akıllı topluma geçilecektir. İdeal toplumda kadın, yaşlı, engelli vs. ayrımı yapılmadan toplumdaki tüm fertlerin hayatın içerisine dahil olması, kas gücü gerektiren tüm işlerin makine ve robotlar tarafından gerçekleştirilmesi, insanların ise sadece beyin gücünü kullanarak topluma faydalı olması öngörülmektedir (Keidanren, 2016).