• Sonuç bulunamadı

2. Araştırmanın Kuramsal Ve Kavramsal Temeli

2.1. Beslenmenin Tanımı ve Önemi

2.1.8. Emzirme Sürecini Etkileyen Faktörler

Emzirme sürecinin sağlıklı olabilmesi ve anne bebek ilişkisinin gerçekleşebilmesi için her şeyden önce annelerin emzirme ve anne sütü hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte annelerin emzirme ile ilgili hangi kaynaklardan yararlandıklarının belirlenmesi etkili destek sağlama açısından kritik noktalardır (Libbus, Bush and Hockman, 1997). Annelerin bebeklerini doğru bir şekilde emzirmelerinin ve ilk altı ay sadece anne sütü verebilmelerinin önünde birçok etken bulunmaktadır. Bu etkenler; annelerin bireysel özellikleri, gebelik dönemine ait faktörler, doğum şekline ait faktörler ve doğum sonrasına ait faktörler şeklinde sıralanabilmektedir (Alp, 2009; Bodur, Taş, Çevik, ve Kurşun, 2003; Giray, 2004; Koç ve Tezcan, 2005; Örsdemir, 2011; Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, 2009).

Annelerin Bireysel Özellikleri: Annenin eğitim durumu, annenin sigara kullanımı, annenin çalışma durumu, annenin sahip olduğu çocuk sayısı, yaşı, ekonomik durumu gibi faktörler annenin bireysel özellikleri arasında yer almaktadır. Annenin eğitim durumu emzirme sürecinde etkili olan faktörlerden biri olup, eğitim seviyesi düşük olan annelerin emzirmeye karşı daha az istekli ve daha az eğilimli oldukları; eğitim seviyesi düşük olan annelerin anne sütünü kullanma oranlarının, eğitim seviyesi yüksek olan annelere oranla daha düşük olduğu, bunun yanında; annelerin eğitim düzeyi artıkça anne sütünün yararı ve önemi konusunda daha bilgili oldukları, bu durumun emzirme süresini artırdığı yapılan araştırmalarla ortaya

maddesi prolaktin hormonunun salgılanmasını engellediği için sigara içen annelerin süt miktarı da azalmaktadır. Bunun yanında annenin sigara kullanımının emzirme süresini etkilediği, sigara içmeyen annelerin bebeklerini emzirme sıklığının ve süresinin sigara içen annelere kıyasla daha yüksek olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur (Haug, Irgens ve Baste, 1998; Tanrıkulu,2011). Emzirme süreci ve emzirme süresini etkileyen diğer bir durum ise; annenin çalışma durumu olup, bebeğin bakımı ve emzirme süreci çalışan anneler için önemli bir sorun olabilmektedir. Anne bu durumda ya çalışmaya devam edip bebeğini anne sütü ile beslemeyi sınırlandırmakta ya da iş yaşamından ayrılıp bebeğine daha fazla zaman ayırmaktadır (Cangöl ve Şahin, 2014). Bu açıdan ele alındığında annenin bebeğini emzirmeye devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu nedenle annenin iş yerlerine ya da yakın bir yerde kreşin olması, çalışan annelerin daha esnek çalışma şartlarına sahip olması ve iş yerinde bebeklerini emzirmelerini kolaylaştıracak ya da annenin sütünü sağabileceği ve saklayabileceği uygun bir ortamın olması, annenin emzirme sürecine devam etmesinde etkili olmaktadır (Sökücü ve Aslan, 2012). Şencan(2008) tarafından yapılan bir araştırmada, çalışan annelerin anne sütü verme sürelerinin kısa olduğu saptanırken; yapılan diğer araştırmalarda annenin ekonomik durumu, yaşı, çocuk sayısı gibi faktörlerin de emzirme süreci üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir (American Academy of Pediatrics, 1997; Ünsal, Atlıhan, Özkan, Targan ve Hassay, 2005). Benzer şekilde yapılan araştırmalar sonucunda annenin yaşı arttıkça bebeğini emzirme süresinin daha uzun olduğu saptanmıştır (Jahangeer, Khan ve Khan, 2009; Keskin, 2007; Ogbonna ve Daboer, 2007). Şatır, Çelik ve Kemhacıoğlu(2017) tarafından yapılan bir araştırmada, gelir durumu kötü olan annelerin %53.8’inin 10- 12. aylarda ek gıdaya başladıkları belirlenirken, gelir düzeyi iyi olan annelerin %88.9’unun 4-6. aylarda ek gıdaya başladığı saptanmıştır. Ayrıca eğitim düzeyi düşük olan annelerin çoğunluğunun (%48.8) daha çok aile büyüklerinin veya çevresinin etkisiyle ek gıdaya başladığı belirlenirken, eğitim düzeyi yüksek olan annelerin çoğunluğunun (%40), sağlık personeli ve kendi isteğiyle bu kararı aldığı belirlenmiştir. Gebelik Dönemine Ait Faktörler: Gebelik sürecinde annenin emzirme ve anne sütü hakkında bilgilendirilmesi, annenin gebeliğe hazır bulunuşluğu gibi gebelik dönemine ilişkin faktörler emzirme sürecini etkilemektedir. Gebelik döneminde, anne sütü ve emzirme hakkında annelerin bilgilendirilmesinin emzirme sürecini olumlu olarak etkilediği yapılan araştırmalarla saptanmış (Demirtaş, 2005; Duran, 2008;

Laantera, Pölkki, Ekström ve Pietila, 2010; Pirinçci, Polat, Kumru ve Köroğlu, 2010) olup, Brown vd. (2011) tarafından yapılan araştırmada, annelerin emzirme konusunda bilgiye ihtiyaç duydukları belirlenmiştir.

Doğum Şekline Ait Faktörler: Annelerin doğum sonrası dönemde emzirmeye başlama durumları, emzirmeye karşı olan istek ve eğilimleri, doğumun normal veya sezaryen olması gibi faktörler emzirme sürecini etkilemektedir. Sezaryen doğum yapan anneler, bebeklerini normal doğum yapanlar gibi emzirebilmektedirler. Fakat sezaryen doğum yapan anneler bebeklerini emzirme konusunda daha fazla sorun ve sıkıntı yaşayabilmekte ve daha çok desteğe ihtiyaç duyabilmektedirler. Normal doğumda bebek ve anne etkileşiminin hemen başlaması, sezaryen doğuma göre emzirme için avantaj sağlamaktadır (Çetin, Güneş, Karaoğlu ve Üstün, 2005; Onbaşı vd., 2011; Pirinçci vd., 2010). Akbay (2015) tarafından yapılan araştırma sonucunda, sezaryenle doğum yapmanın sadece anne sütüyle beslenme süresini kısalttığı belirlenmiştir.

Doğum Sonrasına Ait Faktörler: Annelerin doğumdan sonraki süreçte bebekleri ile en kısa sürede ten teması kurmaları süt salgılanmasını hızlandırmakta ve emzirme sürecini de olumlu yönde etkilemektedir. Ayrıca annelerin daha önceki çocuklarındaki yaşadıkları ilk emzirme deneyimleri, diğer çocuklarını da etkilemektedir. Doğumdan sonra ilk otuz dakika içerisinde annelerin bebeklerini emzirmeye başlamaları da emzirme sürecinde etkili olmaktadır (Araz, 2012; Cömert Arslan, 2011; Duran, 2008; Yıldız, Baran, Akdur, Ocaktan ve Kanyılmaz, 2008). Dabrowski (2007) tarafından yapılan araştırmada, emzirmenin doğumdan sonraki ilk 30- 60 dakika sonra başlatılmasının emzirme sürecinin gelişmesi açısından tensel temasın önemine vurgu yapılmıştır. Ayrıca araştırmada tensel temasın anne ve bebek arasındaki etkileşim artırdığı, emzirme için fırsat olduğu, ağrı yönetimi, doğumdan sonraki sürece daha kolay geçiş gibi yararları olduğu vurgulanmıştır.