• Sonuç bulunamadı

2. Bölüm, Kuramsal Çerçeve ve İlgili Araştırmalar

2.4. Ekrandan Okuma Sürecinin Bileşenleri

2.4.3 Ekran Metinleri

2.4.3.3 Hipermetin

2.4.3.1.2 Ekran dinamikleri

Elektronik metinlerden düz ekran metinleri, bilgisayar ekranlarından kaydırma çubuğu yardımıyla yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya doğru veya sayfa butonları yardımıyla sayfa sayfa hareket ettirilerek okunur. Bu hareket biçimlerine ekran dinamikleri denir (Gray, Barber ve Shasha, 1991). “Ekrandaki metnin hareket tipi, ekran görüntüleri ve teknolojinin kullanımıyla üretilmesi mümkün olan metnin yeni kalitelerinden bir örnektir. Bu durumdaki hareket hem zamana hem de mekânsal değişimlere gönderme yapar” (Bachfischer ve diğerleri, 2006a: 595).

Okuyucu ekrandan okurken ekran dinamikleri yardımıyla metnin ileriki bölümlerine geçer, gerektiğinde önceki bölümlerine dönüşler yapar. Basılı materyallerde ise sayfaları çevirerek metnin ileriki bölümlerine geçer, metnin önceki bölümlerine de bir bütün olarak elinde var olan kitabın istediği sayfasını doğrudan açarak dönüşler yapar.

“Ekran sunumunun en yaygın kullanılan tipi kaydırmadır. Bir kaydırma ortamında kullanıcılar, belgenin başına ya da sonuna doğru görüntü penceresi aracılığıyla metni kaydırmak için “kaydırma okları”nı kullanırlar. Ekrandaki metnin somutluluğunu/gerçekliğini arttırmak için metnin tamamı, “kaydırma kutusu”ndan oluşan bir “kaydırma çubuğu” tarafından gösterilir. Kaydırma çubuğu metnin bölümünün konumunu belirtir ve tüm belgeyi metnin mutlak uzunluğuna bakmasızın gösterir. Bu çubuk metnin bölümlerine ulaşımın daha hızlı olmasında kullanıcılara fayda sağlar. Ancak kaydırma çubuğu sadece ekran üzerinde o an gösterilen şeyin konumu hakkında bir fikir sağlar (başlangıca yakın, ortasında bir yerlerde, sona yakın vb.)” (Piolat, Roussey ve Thunin, 1997: 568). Metnin önceki bölümleri sayfanın üst kısımlarında, sonraki bölümleri de alt kısımlarındadır. Okuyucu, sadece kaydırarak ekranın görüntü alanına getirdiği sayfayı görebilir. Bu sayfa metne ait tam bir sayfa olabileceği gibi üstteki sayfanın yarısı veya bitimiyle alttaki sayfanın başlangıcı veya yarısına ait sayfalar görüntüsü de olabilir.

Kaydırma dinamiğinin kullanıldığı ekran metinlerinde sayfanın yukarıdan aşağıya doğru akarak hareket etmesi, okuyucunun metinde okuduğu bölümü parça parça görmesine neden olur. Okuyucu metni bütün olarak değil parça parça okur. Bu da okuyucunun dikkatinin dağılmasıyla sonuçlanır (Dyson ve

85

Haselgrove, 2001). Dikkati dağılan okuyucunun da göz hareketlerini istenilen biçimde gerçekleştirmesi ve metindeki bilgiyi zihnine göndermesi zorlaşır. Okuyucular her bir göz odaklanmasındaki bilgiden yararlanamayabilir ve sıçrama uzunluklarını azaltabilir (Rayner ve Pollatsek, 1989). Bu durum, metinden bilginin çekip çıkarılması ve zihne gönderilmesini engelleyecektir. Vandendorpe’ye (2008) göre kaydırma ile okuma sürecinde görsel hafızanın katılımının azaldığı anlarda ekrandaki önemli bir cümle yeri aşağıya kaydırılmış olur. Bu kaydırmanın dezavantajlarından biridir. Dahası kaydırma çubuğu okuyucuya metnin akışı üzerinde çok zayıf bir kontrol verir. Kaydırma çubuğunun pozisyonu ve büyüklüğü, ekrandaki tüm metnin zihinsel bir modelini oluşturmada ve doğrudan metindeki özel bir yere gitmede okuyucuyu zorlamaktadır. Büyük belgelerin okunmasında da kullanışlı değildir.

Diğer taraftan satır uzunluğunun az ve satır sayısının fazla olduğu ekran metinlerinde de kaydırma dinamiği ekrandan okumayı olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Satır uzunluğunun az ve satır sayısının fazla olduğu metinlerde okuyucu, daha fazla kaydırma yapmakta ve daha fazla duraklamaktadır. Kaydırma miktarına bağlı olarak okuyucunun kaydırma yaparken duraklaması, dikkat, göz hareketleri, okuma hızı ve anlama düzeyini etkilemektedir. Çünkü kaydırma yaparak okumada okuma süreci daha fazla kesintiye uğramaktadır. Satır uzunluğunun fazla ve satır sayısının az olduğu ekran metinlerinde ise kaydırma miktarı ve kaydırma hareketleri esnasında yapılan duraklamalar daha azdır. Dyson ve Haselgrove’e (2001) göre kaydırma metodu, satır uzunluklarıyla özellikle ilgilidir ve kısa satırları okumak, daha fazla kaydırma zamanı gerektirir; ancak uzun satıları okurken kaydırmada daha az zaman harcanması, metinden okunan bilginin birleştirilmesini sağlayabilir. Çünkü kaydırma hareketleri arasında yapılan duraklamalarda harcanan zaman, okuma oranının ana belirleyicisidir. Kaydırmada daha az zaman harcanması okuduğunu anlamaya katkıda bulunabilir, onu arttırabilir. Ancak satır uzunluğunun çok fazla olduğu metinlerde aşırı bilişsel yüklemede bulunulabilir, bu da okuyucunun okunan metnin anlamsal yapısını birleştirmesinde sıkıntı oluşturabilir. Okuyucu, her bir satıra daha fazla odaklanma ihtiyacı hissedebilir, okuyucunun göz ve zihninde yorgunluk daha da artabilir. Onun için kaydırma dinamiğinin daha etkili kullanımında ortalama satır uzunluğu ve sayısına sahip ekran metinlerini okumak, ekrandan daha verimli bir okuma yapılmasını sağlayabilir.

86

Diğer ekran dinamiği olan sayfalama dinamiğinde okuyucu metni, ekran sayfasında metnin alt taraflarına yerleştirilen sayfa butonları aracılığıyla sayfa sayfa çevirerek okur. Bu yönüyle sayfalama dinamiği, baskı tabanlı okuma sistemine benzerdir. “Okuyucu gözlerini önceki sayfanın son kelimesinden yeni sayfanın ilk kelimesine hareket ettirene kadar yeni sayfa ekranda çoktan görünür olmuştur ve böylece okuma sürekliliği kesintiye uğramaz” (Schcolnik 2001: 27). Bu durum, okuyucuya kâğıttan okuyormuş hissini verebilir. Lemken’e (1999) göre bilgisayar ekranlarında elektronik kitapların sayfalama metodu kullanılarak okuyuculara sunumu, elektronik kitapları basılı metinlerin bir özelliğine dönüştürmektedir. Elektronik metinlerin sayfalama dinamiği noktasında basılı materyaller ile benzer özellikler taşıması, ekrandan okuma davranışına katkıda bulunabilir. Çünkü kâğıttan okurken sayfa çevirmek, çocukluktan herkesin iyi bildiği, doğal bir konudur (Frenckner 1993).

Öte yandan sayfalama dinamiğinde de ekrandan okuma sürecini olumsuz etkileyebilecek dezavantajlar bulunmaktadır. Sayfalama dinamiğinin kâğıttakine göre daha az doğal olması, ekranda yeni sayfa sunulana kadar fark edilebilir bir gecikme olması (Frenckner 1993), her bir sayfada aşırı bilişsel yüklemede bulunulması, sayfa butonlarının ekran sayfasında okuyucunun okuma sürecinde dikkatini etkileyebilecek bir yere konumlandırılması veya belirginliklerinin daha az olması bu dezavantajlardan bazılarıdır. Bu dezavantajlar okuyucunun dikkatini, göz hareketlerini, okuma hızı ve anlama düzeyini etkiler. Özellikle yeni sayfa sunulana kadar fark edilebilir bir gecikme olması, okuyucunun okuma hızını kesintiye uğratmakta, okuduğu sayfadaki metin bölümü ile diğer sayfadaki metin bölümü arasında anlamsal ilişkiyi kurmasını zorlaştırmaktadır.

Literatürde kaydırma ve sayfalama dinamiğini karşılaştıran çalışmalara bakıldığında, farklı sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Piolat ve diğerlerinin (1997) yaptığı çalışmada, iki katılımcı grubu ekrandan bir metni sayfalama ve kaydırma dinamikleri ile okumuşlar ve metni sayfalama ile okuyanlar, kaydırma ile okuyanlardan daha fazla aktif olarak okuma sürecine katılmışlardır. Ayrıca sayfalama ile okuyanlar kitaptan okumada olduğu gibi metnin mekânsal özelliklerini kullanmada, gerektiğinde geriye dönmede ve metnin içeriğini anlamada daha iyi performans sergilemişlerdir. Bu çalışma, sayfalama dinamiğinin kaydırma dinamiğinden daha yarar sağlayıcı olduğunu gösterse de A. Şahin’in yaptığı çalışmada (2011) öğrencilerin ekranda sunulan

87

metinleri sayfayı kaydırarak veya sayfa sayfa okuduklarında aynı düzeyde anladıkları görülmüştür. Dyson ve Kipping (1998) ise ekrandan sayfalama dinamiği ile okuyanların kaydırma dinamiği ile okuyanlardan daha hızlı okuduklarını ama anlama düzeylerinin değişmediği sonucuna varmıştır. Schcolnik (2001) de okuyucuların hem bilgi amaçlı hem de zevk amaçlı okumada en çok kullandıkları ekran dinamiğinin sayfalama dinamiği olduğunu bulmuştur.

Her iki ekran dinamiği farklı özelliklere sahiptir ve ekrandan okuma sürecinde bu ekran dinamiklerinin etkileri, kullanıcı alışkanlığı, deneyimi vb. değişkenlere göre değişebilir. Yine de sayfalama dinamiği, ekran metinlerini baskı tabanlı okuma sistemlerine benzer hâle getirdiği için okuyucuların sayfalama dinamiğinin kullanıldığı ekran metinleriyle daha fazla etkileşime geçebilecekleri ve bu metinlerin ekrandan okuma sürecinde daha kullanışlı olacağı düşünülmektedir. Muter (1996) de sayfalamanın hem kullanıcı performansı hem de tercihi açısından daha etkili olduğunu belirtmiştir.

Benzer Belgeler