• Sonuç bulunamadı

KOBİ’ler hem ülkemizde hem de dünya da ekonomiler için çok önemli bir unsurdur. Neredeyse bütün ekonomilerde tüm işletmelerin %95’inden fazlasını küçük ve orta ölçekli işletmeler oluşturmaktadır (Sarıaslan, 2001:164). Yani KOBİ’lerin ekonomilerin temel taşı olduğunu söylemek mümkündür. Sadece ekonomilerde değil, toplumda da KOBİ’lerin önemli bir yeri bulunmaktadır.

KOBİ’ler sadece büyük işletmelerin mamullerini piyasaya sokan ve piyasanın canlanmasını sağlayan işletmeler değil, aynı zamanda KOBİ’ler büyük işletmelere mamul ve yarı mamul üreterek büyük işletmelerin gelişmesine katkı sağlar. Böylece ekonomiye “yan sanayi” oluşturarak büyük işletmelerle ortak bir yaşam kurarlar (Sarıaslan, 1996:22). Burada bahsedildiği gibi KOBİ’ler hem büyük işletmeleri tamamlama rollünde hem de büyük işletmelerle rekabet ederek ekonomiye katkı vermektedir.

KOBİ’ler sadece ülkelerin ekonomik sistemine değil sosyal sistemine de katkı vermektedir. Çoğu araştırmacı, küçük işletmelerin ekonomik ve sosyal sistemde önemli olduğunu ve vazgeçilmez işlevleri yerine getirdikleri konusunda görüş birliği içerisindedirler (Alpugan, 1994:14). Özellikle ülkemizde KOBİ’lerin hem ekonomiye hem de sosyal sisteme katkılarını aşağı maddeler halinde gösterebiliriz (Türk, 2007.s.24): • KOBİ’ler ülkede gelir yelpazesinin içindeki denge öğesinin kuvvetini

sağlamaktadır. Bu denge hem ekonomi hem de sosyal yönden önemlidir,

• KOBİ’lerde bürokrasinin az olması, karar almada hızlı olunması ve işletme giderlerinin az olması ucuz üretim yapılmasını sağlanmaktadır,

• KOBİ’ler kalifiye çalışanın yetişmesini sağlayan ilk eğitim yeri sayılır,

• Sosyal ve politik bakımdan kullanılmayan hammadde, işgücü, finansman kaynaklarının daha küçük yatırımlara dönüştürülmesi ve işletilmesi imkânlarını sağlayarak, ülkede refah düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunurlar,

40

• KOBİ’ler çalışan ve işveren arasındaki iletişim direk olacağı için çok yakın ve samimi bir ortam oluşur ve çalışan ile işveren kesimi arasındaki toplumsal huzursuzluk bir nevi azaltılmış olur,

• KOBİ’ler özellikle büyük işletmelerin faaliyet gösteremediği kırsal alanlar ve alt yapısı yeterli olmayan bölgelerde çok daha rahat faaliyet gösterebilir. Özellikle büyük şehirlere olan kontrolsüz iş gücü akışını durdurulmasını sağlanır ve nüfus ülke çapında kontrol altında tutulmuş olunur.

• KOBİ’ler hızlı bir şekilde sanayileşme amaçlarına ulaşmak için gerekli enerjiye, dinamik yapıya, esnekliğe ve çok yönlü olacak şekilde ürün üretecek ve hizmet verebilecek yapıya sahiptirler (Sarıaslan, 1996:23).

• KOBİ’ler de yeni fikirlerin açığa çıkması konusunda daha esnektir ve bu esneklik sanayide üretimin gelişmesi için katkı vermektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2012-2013 KOBİ verileri de konunun ülke açısından önemini ortaya koymaktadır. Bu verilere ilişkin açıklamalar ise şu şekildedir; KOBİ’lerin 2012 yılında sanayi ve hizmet sektörlerinde 2.646.117 girişim faaliyetinin göstermiş olduğu görülmektedir. Girişim toplamının %99,8’ini, istihdamda ise %75,8’ini KOBİ’ler oluşturmuştur. İhracata yönelik yapılan 2013 yılı verilerine göre KOBİ’lerin ihracatın %59,2’sini gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu görülen veriler dâhilinde KOBİ’lerin ülke ekonomisi için ne kadar önemli olduğu net bir şekilde görülmektedir (Tefek, 2016:10).

KOBİ’ler özellikle girişimci bir ruha sahip bireylerin kendilerini geliştirip, içlerindeki girişimci ruhunu ortaya çıkarabilmek ve bunu kısa zaman periyodu içinde gerçekleştirebilmek için KOBİ’lere çok büyük bir rol yüklemektedir. Çünkü KOBİ’ler ülkemizde ekonominin temel yapı taşı, büyük işlemelerin faaliyet alanın genişleten işletmelerdir ve girişimciliğin ilk adım yeri olarak nitelendirebilir. Tarihsel süreç içinde de incelendiğinde girişimcilik ve yöneticilik ruhuna sahip olan bireyler yalnız kendi işletmelerinin de başarılı olmazlar hem bölgesel hem de ulusal kalkınmada da başarılı oldukları görülmektedir. KOBİ’ler bireysel girişimciliğin dışa vurulmuş halidir (İraz, 2006: 373).

KOBİ’lerde yöneticinin veya sahibinin bizzat iş başında olması, yönetim anlamında basit bir yapıya sahip olması, büyük işletmelere oranla maliyetinin az olması ve tasarruflu olmalarından dolayı KOBİ’ler diğer işletmelere nazaran daha verimlidirler. Ve bunun yanında KOBİ’lerin sosyal sorumluluklarının büyük işletmelere oranla az olması ve aşırı uzmanlaşmanın olmaması KOBİ’lerde verimliği artıran başka bir faktördür.

41

KOBİ’ler hem dünyanın çeşitli ülkelerinde hem de ülkemizde yaşanan krizlerden etkilenme olasılıkları düşük olduğu gibi çoğu zamanda krizlerin sona ermesinde etkin bir rol oynayabilmektedirler. KOBİ’ler hem gelişmemiş ülkelerde hem Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde hem de gelişmiş ülkelerde önemli bir yere sahiptir. Özellikle gelişmiş ülkelerde KOBİ’lerin sayısına, ekonomiye olan katma değerlerine ve istihdam oranına bakıldığında KOBİ’lerin gelişmiş ülkelerde ne kadar önemli bir yere sahip olduğu görülebilir (Oktav, 2001:38). Gelişmiş ülkelerde; toplam işletmelerin%95’ini, toplam istihdamın %50’sini, toplam üretimin %50’sini, toplam yatırımların %40’ını ve toplam ihracatın ise %30-40’ını KOBİ’ler oluşturmaktadır (Yonar, 2009:258).

KOBİ’ler ilgili 2010 yılı TÜİK verilerine göre ülkemizde işletme dağılımı ve en çok işletme bulunan sektörün iş gören sayısı ve işletme sayının ne kadarının KOBİ’lerden meydana geldiği aşağıdaki gösterilmiştir.

Tablo 2.14. İşletmelerin Sektörel Dağılımı

Sektörler İşletme Yüzde(%) Çalışan

Sayısı Yüzde(%)

Ticaret

İmalat 372.600 12,9 5.296.210 35,9

Ulaştırma, Depolama, Haberleşme 358.601 14,9 903.608 8,3

Otel ve Lokantalar 221.001 9,2 925.305 8,5

Diğer Sosyal, Toplumsal ve Kişisel Hizmet Faaliyetleri

120.402 5 684.404 6,3

Gayrimenkul Kiralama ve İş

Faaliyetleri 110.406 4,5 408.207 3,8

İnşaat 38.001 1,6 420.435 3,9

Sağlık İşleri ve Sosyal Hizmetler 40.211 1,7 196.316 1,8 Mali Aracı Kuruluşların Faaliyetleri 23.525 1 247.403 2,3

Eğitim Hizmetleri 8.205 0,3 136.701 1,3

Madencilik ve Taş Ocakçılığı 2.516 0,1 86.302 0,8

Elektrik, Gaz, Su Dağıtımı 4.220 0,2 85.903 0,8

Toplam 2.406.720 100 10.826.350 100

Kaynak: TÜİK, 2010.

Yukarıda tabloda görüldüğü işletme sayısı ve çalışan sayısı ticaret sektöründen sonra ikinci sektör imalat sektörü olduğu görülmüştü. Aşağıdaki tablo da imalat sektöründeki çalışan sayısına göre işletme dağılışı aşağıdaki tablo gösterilmektedir.

Tablo 2. 15 İmalat Sanayindeki İşletmelerin Ölçeklerine Göre Dağılımı

İşletme Niteliği Çalışan Sayısına Göre İşyeri Grupları Yüzde (%)

Mikro işletme 1-9 95,28

Küçük işletme 10 – 49 3,07

Orta büyüklükteki işletme 50 - 99 0,40

Orta büyüklükteki işletme 100 - 150 0,31

42

Büyük işletme 250 + 0,66

Toplam 1-250 99,34

Kaynak: TÜİK, 2010.

Yukardaki tabloda özellikle mikro ve küçük işletmedeki çalışan oranının çok yüksek olması KOBİ’lerin ekonomik alanın ne kadar önemli bir yere sahip olduğu tablo 15’te net bir şekilde görülmektedir.