• Sonuç bulunamadı

A. DEMOKRASİ VE EKONOMİ EKSENİNDE TEMEL VE ALT KATEGORİLER

2. Ekonomi Temel Kategorisi

Temel toplumsal sorunların çözümlerine yönelik olarak ekonomi kategorisi, siyasal partilerin ideolojik tutumlarına ilişkin saptama yapılabilecek çok sayıda alt kategoriyi barındırması nedeniyle temel kategori olarak belirlenmektedir. Bu nedenle toplumdan bağımsız olmayan birçok alt kategori de burada yer bulmaktadır. Örneğin sınıf, işbölümü, işçi, mülkiyet gibi kavramlar toplum temel kategorisinde de değerlendirilebilirdi. Ne var ki bu alt kategorilerin toplumsal konular olmakla birlikte uygulanan ekonomik sistem tarafından belirginleştirmesi, çalışmada temel kategori olarak ekonominin ele alınmasını sağladı.

Ekonomi kategorisinin toplumsal sonuçlara bu denli gebe olması, ekonominin alt kategorilerinin de daha ziyade toplumsal sorunları olarak ortaya çıkardığını söylenmesini sağlamaktadır. Bottomore’a göre bütünüyle bakıldığında modern ekonomik teoriler, ekonomik yapı sorunu üzerinde durmamaktadırlar; ekonomi kitaplarının çoğunun da sanayinin örgütlenmesi, işbölümü, işletmelerin yapısı, gibi konulara değinmekte olmaları ile bu durumu değiştirmemektedir. Diğer yandan, ekonomik toplumbilim ise hemen bütünüyle ekonomik yapıdaki sorunlarla ilgilenmektedir. Başlıca ilgi alanları, işbölümü ve meslek uzmanlaşması, mülkiyet sistemi, ekonomi tipleri, yapı değişimleri (özellikle sanayileşme süreci), sanayi işletmelerinin ya da fabrikaların yapısı ve örgütlenme gibi sanayide “beşeri” ilişkiler gibi sorunlar olmaktadır.130

Bu çalışmada uzun uzadıya ekonomik doktrinler araştırılmayacaktır. Diğer tüm temel kategorilerde olduğu gibi, temel kategorilerin alt kategorilerini ortaya koymak için belirginleştirilen bazı kavramlara yönelinecektir. Bu kavramlar ise parti programlarına yansıyan konularla olgunlaştırılıp alt kategorilerin neler olduğu belirginleştirilecektir. Ekonominin işleyiş modeline ilişkin göndermelerle de sağ-sol yatay çizgisindeki siyasal partiler, demokratik ve ekonomik değerlerle ilişkilendirilecektir. Buna göre iktisat teorilerinden söz

etmek yerine, iktisadi sistemlerin öne çıkardığı, bir başka deyişle olumladığı ya da olumsuzladığı kavramlar öne çıkarılacaktır.

İlk olarak kapitalist ekonomi sisteminden söz etmek gerekmektedir. “Kapitalist sistem, bu Klasik iktisat okulunun ve iktisatçıların iktisat kuramının; ücret, faiz, rant teorisi, değer teorisi vd. bunların sonunda ortaya çıkan sistemdir. Bununla birlikte, kapitalist sistemin dayandığı üç temel kurum bulunmaktadır: 1- Özel mülkiyet, 2- Sözleşme serbestliği 3- Girişim serbestliği. Kapitalizm bu üç temel kurum üzerinde temel ekonomik sorunları piyasa aracılığıyla çözer. Serbest piyasa terimi ‘tam rekabet’ olarak karşılık bulur. Tam rekabet piyasasının varsayımları ise siyasal parti programlarında aranması gereken alt kategorilerin neler olduğunun belirlenmesi açısından önemli olanaklar yaratır. Öncelikle tam rekabet ortamında bulunan bir piyasanın, “saydam olması gerekir; her tür bilgiye, piyasadaki bütün ekonomik oyuncuların rahatlıkla ulaşabilmeleri; alıcıların ve satıcıların tek başına fiyatları etkileyemeyecek kadar çok sayıda olmaları; piyasaya giriş ve çıkışın hiçbir engelle karşılaşmaması ve üretim faktörlerinin her türlü akılcılığın, hareketliliğin olması gerekir. ”131,

Çalışmanın temel kategorileri arasındaki birbirinden ayrılmaz yapılar tam da burada belirginlik kazanır. Liberal demokrasi içinde, siyasal partilerin ideolojik formasyonları üzerine yapılan bu araştırma, tam rekabet koşullarının ekonomik şartları ile siyasal koşullarının birbirinin içine girmesine neden olur. Bu bağlamda demokrasi eleştirisi de temel olarak bir demokrasi karşıtlığı olmaz. Daha çok ekonomik ve demokratik ayrımına yönelik eleştirilerdir. Bu bağlamda ekonomik liberalizm, kavramlarındaki önceliklerle sivil toplum /devlet ayrımını mutlaklaştırması mümkün olmaktadır. Bu mutlaklık ve dışsallık liberal düşüncenin de demokrasiye yaklaşımını da betimlemektedir.

Sonuçta insanlar, üretim ilişkileri içindeki konumları ne olursa olsunlar ‘eşit yurttaşlar’ olarak düşünülmektedir. Bunun anlamı ise, mülkiyet ve mülkiyet dağılımının siyasal bağlamdan düşürülmesi, ancak ekonomik bağlama özenle yerleşmesi olmaktadır.

131 Kaya Ardıç, “Liberal Ekol: Klasik Teori”, İktisatın Dama Taşları I, İstanbul, Yayınlayan: İÜ

Mülkiyet kavramına yönelik bu yaklaşımın karşı tarafında bulunan sosyalist yaklaşım ise, sömürünün özgül niteliğini vurgulama yoluyla kendini ifade etmektedir. Ona göre, kapitalist üretim tarzında sömürünün politik bağlamdan arınmış olması, kesinlikle ve kesinlikle bu sömürünün temelini oluşturan özel mülkiyetin siyaset dışı bir alana yerleşmesi anlamına gelmez. İşçi sınıfının mülksüz olması durumu, siyasetin aktif rol oynadığı süreçler sonucunda ortaya çıkmıştır ve mülksüzleşme günümüzde de ekonomi ile siyasetin iç içe geçtiği süreçte devam etmektedir. 132

Tabii ki bu eleştirinin ulaştığı bir çok sonuç bulunmaktadır. Ancak bu tartışmada varılan sonuçları betimlenmekten ziyade, ortaya çıkaracağı kategorilerin ifade edilmesi tercih edilecektir. Buraya kadar; özel mülkiyet, işçi sınıfı, rekabet ve serbest piyasa kavramlarının ön plana çıktığı açıktır. Toplumsal sorunların ekonomi temel kategorisi ile baş başa yürüdüğü daha önce belirtilmişti. Bununla birlikte varolan konuma yapılan vurguları toplumsal işbölümünün varlığının meşrulaştırılması ile düşünmenin mümkün olacağını söylemek de yersiz olmayacaktır. Aynı zamanda sınıfsal örgütlenmelerin de yine ekonomik seçenekler içinde belirginleştiği açıktır. Tüm bunlarla birlikte alt kategorileri şu şekilde sıralanabilir: Sosyal adalet, emek, girişimci (teşebbüs), işbölümü, memur esnaf, çiftçi, işçi, kapitalizm, özelleştirme, özel mülkiyet, rekabet, sendika, piyasa (pazar), sermaye, sosyalizm, sömürü, yoksulluk (fakirlik). Alt kategorileri de yine demokrasi temel kategorisinin alt kategorilerinde olduğu gibi, çeşitli kelimelerle birlikte aramak zorunludur.

Sosyal adalet alt kategorisi, parti programlarında, sosyal, gelir dağılımı, iş güvencesi, işsizlik sigortası, yaşlılık maaşı, emekli sandığı, emekli, Sosyal sigortalar kurumu, bağkur, sosyal devlet, sosyal tesisler, sosyal güvenlik, sosyal yardım, sosyal hizmet, sosyal güvence kelimeleriyle birlikte değerlendirmeye alınmıştır.

Girişimci alt kategorisi, parti programlarında teşebbüs, müteşebbüs, girişim, işveren,işletmecilik kelimeleriyle birlikte değerlendirilmiştir.

İşçi alt kategorisi, parti programlarında, işsiz, işsizlik, işçiler, işgücü kelimeleriyle birlikte aranmıştır.

132 Metin Çulhaoğlu, “Kapitalizm ve Demokrasi: İlişki ve İlişkisizlikler Üzerine Bir Deneme”,

Çiftçi alt kategorisi, parti programlarlında, çiftçiler, köylü, köylüler kelimeleriyle değerlendirilmiştir.

Memur alt kategorisi, parti programlarında, memurlar, kamu görevlisi, kamu görevlileri, kamu personeli kelimeleriyle birlikte ele alınmıştır.

Özelleştirme kavramı, özel sektör, özel sigorta, özel ormancılık, özel havacılık, özel eğitim, özel okul, özel öğretim, özel sağlık kelimeleriyle birlikte değerlendirilmiştir.

Özel mülkiyet alt kategorisi, parti programlarında mülkiyet, mülkiyet hakları, sınai mülkiyet kelimeleriyle birlikte ele alınmıştır.

Piyasa alt kategorisi, parti programlarında piyasalar, pazar, pazarlar, serbest piyasa, enerji piyasası, piyasa ekonomisi kelimeleri ile birlikte ele alınmıştır.

Yoksulluk alt kategorisi parti programlarında, yoksul, yoksullar, yoksul bölgeler, yoksul öğrenciler, yoksun, fakir, fakirler, fakirlik kelimeleri ile birlikte değerlendirilmiştir.

B. İÇERİK ANALİZİ EKSENİNDE PARTİ PROGRAMLARINDA

Benzer Belgeler