• Sonuç bulunamadı

3.3.1. Elektrotlar

EEG skalp üzerine ile yerleştirilen metal elektrotlar kaydedilir. Elektrotlar iletken bir madde ile kaplı olarak kafa derisine yerleştirilir ve başlık veya kafa bandı basıncı ile yerinde tutulur. Alternatif olarak iğne elektrotlar doğrudan skalp içine yerleştirilebilir. Her bir elektrotun yeri; nazion, inion, sağ ve sol preauriküler noktalardan yapılan standart ölçümlerle belirlenerek uluslararası 10-20 sistemine göre yerleştirilir. Bu sistemde yetişkindeki komşu elektrotlar, birbirlerinden 5-7 cm uzaklıktadır. Daha fazla yakınlık gerektiğinde (örneğin; epileptojenik bir odağın bölgesini saptarken), elektrotlar orta pozisyonda yerleştirilebilir. Seçilmiş hastalarda, nöbet sırasında değişik alanların aktivitesini ölçebilecek şekilde de elektrotlar yerleştirilebilir. Uluslararası 10-20 sistemindeki 21 elektrota ek olarak %10 aralıklarla elektrot yerleşimleri kullanılabilmektedir. Bu elektrotların yerleştirilmesi ve isimlendirilmesi “American Electroencephalographic Society” tarafından standardize edilmiştir. Bu öneride 10-20 sistemiyle karşılaştırıldığında dört elektrot farklı bir şekilde isimlendirilmiştir: T7, T8, P7 ve P8 ‘dir. Bu elektrotlar şekilde siyah üzerine beyaz yazılı

olarak çizilmiştir. Elektrotlar arasındaki potansiyel farklılıklar amplifiye edilir ve hareket eden bir kağıt üzerinde birçok yazıcı tarafından kaydedilir. Günümüzde; gelişmiş dijital sistemler sayesinde EEG kayıtları monitörden izlenebilmekte ve gerekli görülen bölümlerin yazdırılması mümkün olmaktadır. (Bora vd.,2008)

Kayıt yaklaşımları, elektrotlar arasındaki potansiyel farklılık ölçümü (bipolar derivasyon) veya tüm elektrotlar ile bilinen bir referans nokta arasındaki ölçüm (monopolar derivasyon) şeklinde değişebilir. Her bir tekniğin avantajları ve dezavantajları vardır, fakat rutin yaklaşımlar için en azından bu montajlardan ikisinin alındığı EEG trasesi elde edilmelidir. Genellikle montajlar eşdeğer elektrotların sıraları arasında longitudinal veya transvers olarak geçecek şekilde yerleştirilir.(Bora vd.,2008)

Beynin ulaşılamayan bölgelerinin aktivitesini kaydetmek için farklı elektrotlar kullanılabilir. Nazofarengeal elektrot, temporal lobun anteromedyal yüzünün aktivitesinin kaydedilmesini sağlar. Temporal lobun anteroinferior kısmının aktivitesi

21

sfenoidal elektrotlarla kaydedilebilir. Sfenoidal elektrotlar, nazofarengeal elektrotlara göre artefaktlara daha az yol açmaktadır, ancak uygulanmaları daha zordur. Elektrot steril bir iğne veya uç kısmı hariç izole bir çengelden oluşur ve bir doktor tarafından lokal anestezi altında perkutan olarak sfenoid kemiğe komşu, foramen ovalenin hemen önüne yerleştirilir. KPN’leri olan hastalarda elektrofizyolojik değerlendirmede kullanılan diğer aksesuvar elektrotlar; yüzeysel sfenoid elektrotlar, mini sfenoid elektrotlar ve anterior temporal elektrotlardır.(Bora vd.,2008)

3.3.2. Filtreler

Filtreler, EEG’den gelen görece yüksek ve düşük frekanslardaki dalgaları dışlamak için kullanılır. EEG cihazının 3 çeşit filtresi vardır:

a) Yavaş dalgaların amplitüdünü azaltan (geçişini engelleyen) alçak frekans filtresi b) Hızlı dalgaların amplitüdünü azaltan (geçişini engelleyen) yüksek frekans filtresi c) En yaygın elektrik artefaktı olan 50-60 Hz. lik dalgaların amplitüdünü azaltan (geçişini engelleyen) 50-60 Hz filtresi (Notch filtre) (Türkiye’de şehir elektrik akımı 50 Hz, ABD’de 60 Hz. dir)

EEG kayıtları sırasında genellikle, alçak frekans filtresi 0. 5- 1Hz yüksek frekans filtresi 70 Hz olarak kullanılır, ancak gerekli görülen durumlarda EEG’nin daha iyi değerlendirilebilmek için filtre ayarları bu frekansların dışında da değiştirilebilir.(Bora vd.,2008)

3.3.3. Artefaktlar

Artefakt, serebral kaynaklı olmayan sinyallerdir. Elektrotlar, kayıt ekipmanı ve kayıt aletlerinden kaynaklanan birçok biyoelektriksel olmayan artefaktlar olabilir. Artefakt, çoğu zaman elektrot ve saçlı deri arasındaki temas bozukluğundan kaynaklanır. Elektrotun yerinden çıkması, amplifikatörlerden kaynaklanan aşırı gürültü, dış kaynaklardan gelen akımlara bağlı artefaktlar, elektrostatik potansiyeller (hastanın çevresindeki sağlık personelinden kaynaklanan) veya intravenöz infüzyonlar (infüzyon

22

sıvısının damlaması ile ortaya çıkan keskin dalgalar) şeklinde artefaktlar olabilir. Biyoelektrik artefaktlar, serebral kaynaklı olmayan potansiyeller olup oküler, kardiyak, glossokinetik, yutkunma, kas ve hareket artefaktları olarak hastadan kaynaklanırlar. (Bora vd.,2008)

3.3.4. Kayıt

EEG kaydı genellikle sessiz, rahat şartlarda yapılır; şekil 2’de görüldüğü gibi çekim sırasında hasta gözleri kapalı olarak oturur veya uzanır. Konvansiyonel EEG cihazları ile her bir montajdan yaklaşık 2-3 dakika ve toplamda yaklaşık 15-20 dakika süreli, 30mm/s kağıt hızı ile kayıtlar yapılır. Her bir bağlantının aktivitesinin kaydı esnasında, gözlerini tekrar kapatmadan önce hastadan yaklaşık 10 saniye süre ile gözlerini açması istenir, böylece zemin aktivitesinin cevabı değerlendirilebilir.

Şekil 2. Elektroensefalografi (EEG) kaydının alınması

Testin rutin kısmı tamamlandıktan sonra anormallikleri provoke etmek amacı ile aktivasyon yöntemleri ile kayıt devam eder. EEG anormalliklerini provoke etmek veya ortaya çıkarmak için 3-5 dakika süre ile hiperventilasyon yaptırmak etkili ve genellikle iyi tolere edilen bir yöntemdir. Hastadan belirlenen sürede normal hızında ancak derin

23

nefesler alıp vermesi istenir. Arteryel CO2 basıncındaki düşme, serebral vazokonstrüksiyona ve böylece serebral anoksiye neden olur. Bu genellikle EEG anormalliklerini açığa çıkarmak için yapılır. Hiperventilasyon genellikle çocuklarda yetişkinlere göre daha belirgin değişikliklere neden olmakta, fakat bireysel cevaplar arasında önemli farklılıklar olması nedeniyle normal sınırların tanımlanmasını zorlaştırmaktadır.

Aralıklı fotik stimülasyon, fotosensitiviteyi araştırmak için kullanılır. Verilen herhangi bir flaş frekansında yaklaşık 5 saniye hastanın gözleri açık ve daha sonra 5 saniye kapalı iken EEG kaydedilir. Genellikle saniyede 1-30 Hz arası flaş frekansları kullanılır, fakat daha geniş frekans sınırları da uygulanabilir.

Uyku sırasında veya uyku deprivasyonunun ardından kayıt yapmak, rutin çekimde ortaya çıkmayan EEG anormalliklerini provoke edebilir. Şüpheli epilepsisi ve özellikle uyku ile ilişkili nöbetleri olan hastaların araştırılmasında kullanılmaktadır.

Değişik işitsel uyaranlar epilepsili hastalarda EEG anormalliklerini presipite edebilir, ancak komalı hastaların değerlendirilmesi hariç EEG laboratuvarlarında rutin olarak kullanılmamıştır. Paroksizmal EEG anormalliklerini kolaylaştıran diğer uyaranlar taktil uyaran ve okumaktır. Birçok farmakolojik aktivasyon yöntemi de tanımlanmıştır, fakat bunlar rutin uygulamada olmamaları ve hasta için risk oluşturmaları nedeniyle günümüzde yaygın olarak kullanılmamaktadır.(Bora vd.,2008)

Benzer Belgeler