• Sonuç bulunamadı

Manzumeler

39 sayılık ömründe devrin en büyük sanatkârlarından yazıların bulunduğu Musavver Muhit'te tercümeler hariç tutulursa 31 sanatkârın 106 manzumesi yayımlanmıştır. Diğer yazılarda olduğu gibi manzumeleri de devrin ünlü isimleri yazmıştır. Musavver Muhit'te manzumelerin adetleri bakımından ilk sırayı 15 manzume ile Tahsin Nâhid almaktadır. Daha sonra 12 manzume ile Memduh Necdet, 9 manzume ile Mehmet Sâdi, 7'şer manzume ile Hamdullah Subhi, Mehmet Emin ve İranlı şâir Rıza Dâniş sıralanabilir. Bu sıralarda 24-25 yaşlarında olan Ahmet Hâşim'in de idâri kadrosunda etkin bir şekilde bulunduğu mecmuamızda 6 manzumesi vardır. Diğer manzumeler imza başına birkaçı geçmemek üzere dağılmıştır.

186

Mecmua, yayında kaldığı süre itibarıyla siyasi hadiselerin etkisinde kalmıştır. Bu açıdan birçok edebî eserin kendinden ödün vermek pahasına siyâsî olaylara eğildiği görülür. Recâizâde Mahmud Ekrem'in nüshâ-yı fevkaladede yer alan nesir karışımı birkaç değişik manzumesi, buna bir örnektir. (Recaizade Ekrem 1909: 391-395) II. Abdülhamit ve devrine lanetler yağdıran mısralarla dolu olan manzumelerin ayrıca isimleri bulunmamaktadır. Yine bunun gibi II. Meşrutiyet'i sanatından ödün vererek heyecanlı bir üslupla yücelten Abdülhak Hâmid'in “Unutulmaz Şiirler” sayfası altında, çerçeve içine alınmış “Hürriyet Neşîdesi” (Abdülhâk Hamit 1909: 290) ile “Neşîde-i Hürriyet” (Abdülhâk Hamit 1909: 50) adlı manzumesi de başka örneklerdir.

Bunun yanında milli duyguları en içten mısralarla anlatan şiirler de Musavver Muhit sayfalarında bulunmaktadır. İbrahim Alaaddin'in Yunanlıların Girit'i ilhâkından dolayı duyduğu derin ıstırabı anlatan “Osmanlı Bayrağı” (İbrahim Alaaddin 1909: 410) veya Ali Ekrem'in batan Ertuğrul fırkateyni için yazdığı “Ertuğrul” (Ali Ekrem 1909:290-291) isimli manzumesi buna yalnızca iki örnektir.

Fecr-i Âtî toplaşmasının sloganı olan “Sanat şahsî ve muhteremdir” cümlesinin “şahsî”liği Musavver Muhit için de geçerlidir. Bu yüzden Musavver Muhit'teki manzumeleri belli bir sanat görüşü ile sınırlandırmak zordur. Ama en fazla, edebiyâtımıza da yeni olan devrin genel görüntüsüne uygun olarak mâşuku idealize edilmemiş aşk şiirleridir, denilebilir. Musavver Muhit'te bu şiirlerin en önemli temsilcileri edebiyatımızda kadın şâiri olarak tanınan Celal Sâhir ve Tahsin Nâhid'dir.

Tercümeler

Bilindiği gibi Türkiye'de II. Meşrutiyeti zorlayan muhalefet, İttihat ve Terakki Partisi'dir. 31 Mart Vakası'nın ardından devletin yönetimini tam anlamıyla ele alan parti mensupları, genellikle Balkan topraklarında yetişmiş ve hafızasını Batı kültürüyle doldurmuş insanlardır. Musavver Muhit'te tercümelere fazla önem verilmesinin altındaki önemli nedenlerden biri devir aydınlarının Batı'ya aşina olmalarıdır denilebilir. Ahmet Samim'in “Rus Edebiyâtına Dâir” (Ahmed Samim 1908: 101-103) adlı yarım kalmış yazısı, devir aydınlarının Batı'ya bakışının bir örneğini gösterir. Bilindiği gibi bu dönemde çok da dostâne olmayan Osmanlı-Rus ilişkileri için Ahmet Samim, düşmanla mücadele kuvvetimizin ancak onları tanımakla artacağı tezini işler. Ve tanımanın da birinci derecede onların edebiyatlarını dilimize kazandırmak yoluyla olacağını anlatır.

Musavver Muhit'teki yazılara göre, Avrupa'nın Türk aydını için “hürriyet, uhuvvet, adalet ve terakkinin” doğum yeri olarak görüldüğü söylenebilir. Birçok yazıda istibdat memleketi ile hür ülke karşılaştırılır. Musavver Muhit'in hemen her sayısında bir şekilde Batı vardır.

Hatem TÜRK

Mecmuada hacimce en fazla tercümeyi Fâik Sabri ve Mehmet Rüştü Paşa yapmıştır. Paşa, tercümeleri Almanca'dan yapmıştır. Mehmet Rüştü Paşa'nın tercümelerinin hepsi askerî, biri de askerî hikâyedir. Fâik Sabri ise genellikle piyes ve hikâye tercüme etmiştir. Musavver Muhit, özellikle tiyatro tercümelerine önem vermiştir. Dergideki “Karilerimize Bir Tebşir” (İmzasız 1909: 297) adlı ilânda meşhur Fransız mecmuası İllustration'dan adapte olan tiyatro hizmeti müjdelenmektedir. Bu vaatler yerine getirilmiş, ilânda söylendiği gibi artist Burhâneddin Bey'in oynadığı oyunlar ve değerlendirmeleri fotoğraarıyla beraber yayımlanmıştır. Fakat Musavver Muhit'te tefrikalar ilave olarak verilmiş ve bu ilaveler sonunda kitap baskısı olacak şekilde düzenlenmiştir. Bu baskılar kitap olduğundan çoğunlukla koleksiyonlarda bulunmamaktadır. Bunlara bir örnek, varlığı ancak kapak sayfalarındaki ilânlardan anlaşılan Pierre Volf'un “Sinli Sevda” adlı Fâik Sabri'nin çevirdiği piyesidir. Musavver Muhit'te 18 yabancıdan tercüme yapılmıştır.

Tiyatro

II. Meşrutiyet dönemi Türk tiyatroculuğu açısından oldukça verimli bir dönemdir. Gerek verilen telif eserler gerekse temâşânın icrasında bu dönemde oldukça önemli adımlar atılmıştır. Gösteride bu dönemin en önemli isimleri artist Burhâneddin Bey ve Müd Râtib Bey, Musavver Muhit'te her zaman yerini almış sanatçılardır. Oynanan oyunlardan fotoğraar her zaman dergide yayınlanmıştır. Fakat tiyatro yazarlığı dergide daha çok önem kazanmıştır. İzzet Melih'in Fransızca yazdığı “Leyla” isimli kısa oyununun Paris'te zamanın en meşhur Fransız artistleri tarafından oynanması, dergide bir “Hadise-i Edebiye” olarak ifade edilmiştir. (Safvet Nezîhi 1909: 306-307)

Musavver Muhit'te bulunan temâşa tenkitleri, oldukça önemlidir. Özellikle Müd Râtib'ın aktüel tiyatro tenkitleri bu dönem tiyatroculuğu için önemli ipuçları verir. Dergide bundan başka Hâlide Edib, İzzet Melih, Mehmet Râuf, Münir Süreyya, Safvet Nezihi gibi yazarlar bu konuda tenkit, değerlendirme yazısı yazmışlardır.

Musavver Muhit'e tiyatro tenkidi yazan sanatçıların bir şikâyeti devir tiyatrosunun artık eski dönemi karalayan eserlerden kurtulup yeni ve özgün eserler vermeleri gerektiğine dâirdir. Mehmet Râuf, “Temâşâ Muharrirliği” adlı makalesinde şöyle demektedir:

“Fakat bütün bu faâliyet ve şemâtâta rağmen, milel-i mevcûde arasında,

yalnız bize has olan ve şimdiye kadar devam etmiş bulunan bu acı mahrûmiyetten elan lâzım geldiği gibi kurtulamadığımızı istirdâd-ı hürriyetimizden beri bu gün tamam beş ay geçtiği halde, doğruyu söylemek lâzım gelirse, henüz bir nümâyiş-i hakîkî-i sanat huzûrunda mesûd olmadığımızı henüz ilk eser-i edebî-i temâşâmızı görememekle müteessif

188

bulunduğumuzu itiraf etmek de doğru olur...” (Mehmet Râuf 1909:166)

Edebiyatla İlgili Yazılar:

Musavver Muhit'te tenkit, değerlendirme yazılarına da önem verilmiştir. Sanat teorisi ve bizde edebiyat ile ilgili oldukça uzun ve değerli yazıların bulunduğu mecmuada bu konudaki en dikkate değer yazı dizisi Mahmud Nedim'in son dönem edebiyâtımız ile ilgili “Bizde Edebiyat” adlı tahlil ve değerlendirme yazısıdır. Ayrıca Server Cemal, Hâlide Edib, Ahmet Samim, Bedi Nuri, Fâik Reşad, Hakkı Behic, Râif Necdet, Mazhar Ârif, Mehmet Râuf, Memduh Necdet bu konu ile ilgili dergiye yazı yazan bazı sanatçılardır.

Biyograler

Musavver Muhit'teki biyogralerin çoğunu “Görür Göz” müstearlı sanatçı, “Büyük Başlar” sütunu altında yazmıştır. Onun dışında Râif Necdet, Mehmet Râuf, Safvet Nezihi, İzzet Melih, Ahmet Hâşim, Mehmet Ali Tevk sanatçı ve siyaset adamları hakkında Musavver Muhit'e yazı yazmışlardır. Hakkında yazı bulunan şahsiyetlerin büyük bir çoğunluğunu yabancılar oluşturur. Bunlardan Mehmet Ali Tevk'in Hippolyte Taine'in kirlerinden beslenerek yazdığı “Alfred de Musset ve Alfred de Tennyson” adlı yazı dizisi dikkat çekicidir.

Tefrikalar

Musavver Muhit'te biri tercüme dört roman tefrikası vardır. Ahmet Râsim'in “Asabî Kız” ve “Sabiha”sı ile Hâlide Salih'in “Heyûla”sı tefrika edilen romanlardır. Hâlide Edib ilk romanını burada tefrika ettirmiştir. “Heyûla”, Avrupa'dan getirtilen özel resimlerle yayınlanmıştır. Musavver Muhit'in bir başka uygulaması da Batı'dan tercüme edilen tiyatro eserlerini tefrika etmiş olmasıdır. Musavver Muhit, tefrikalara önem verdiğini sık sık belirtmektedir.

Hikâyeler

Musavver Muhit'te hikâyelerin rengi ideolojiktir diyebiliriz. Siyasi hadiselerin en yoğun şekli ile yaşandığı bir zamanda yayınlanan mecmuada hikâyelerin konuları, genelde Meşrutiyet ve İstibdat Dönemi'ne aittir. Fakat bunun yanında bu türü bu şekilde sınırlandırmak da imkân haricidir. Dergide bulunan 24 hikâyenin 5 tanesi Mehmet Baha'ya aittir. Onun dışında, Mehmet Râuf, Râif Necdet, Rek Hâlid, İsmâil Kenan, Hakkı Behic, İzzet Melih, Cemil Süleyman, Ziyâeddin Bedi', Hüseyin Câhid, Safvet Nezihi gibi sanatçılar Musavver Muhit'e hikâye yazanlardan bazılarıdır.

Sonuç

II. Meşrutiyet'in ilânının ülkeye getirmiş olduğu bir yıla yakın süren özgürlük havasından yararlanarak büyük ümitlerle yayın hayatına başlayan Musavver Muhit dergisi, 39 sayılık yayın hayatında devrin en önemli

Hatem TÜRK

kalemlerini sayfalarında barındırmış, önemli konularda yazılar neşretmiştir. Avrupa kültür, siyaset ve edebiyatına yakın durmuş, okurlarını bu anlamda geliştirme gayreti göstermiştir. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Sultan II. Abdülhamit aleyhtarlığına katkıda bulunmuş, devrin diğer çoğu yayın organları gibi İstibdat Devrine olumsuz bakmıştır. Bu anlamda padişah ve devrin ileri gelenleri aleyhinde yazı ve görsellerle yoğun bir kara propaganda yapmıştır. Nitekim 31 Mart Vakası'na gelinen süreçte de Cemiyet yanlısı bir yayın yapmıştır. Bununla birlikte dergi, tamamıyla siyasi bir görünüm arz etmez. Bir magazin dergisi kimliğiyle sanat, kültür, spor, sağlık, moda gibi konularda da doyurucu yayınlar yapar.

190

Kaynaklar

[ADIVAR], Hâlide Edib, (Hâlide Salih adıyla) “Heyûla”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 14 (29 KS. 1324 / 11 Şb. 1909), s. 223-224 / c. 1, nr. 15(5 Şb. 1324 / 18 Şb. 1909), s. 238-240 / c. 1, nr. 16 (12 Şb. 1324 / 25 Şb. 1909), s. 255-256/ c. 1, nr. 17 (19 Şb. 1324 / 4 Mrt. 1909), s. 272- 224/ c. 1, nr. 18 (26 Şb. 1324 / 11 Mrt 1909), s. 287-288/ c. 1, nr. 19 (5 Mrt 1325 / 18 Mrt 1909), s. 303-304/ c. 1, nr. 20 (12 Mrt. 1325 / 25 Mrt. 1909), s. 319-320/ c.1, nr. 21 (19 Mrt. 1325 / 1 Ns. 1909), s. 331-336.

Ahmed Samim, “Rus Edebiyâtına Dâir”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 7 (4 KE. 1324 / 17 Ar. 1908) , s. 101-103.

Ahmet Rasim, “Asabi Kız”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 2 (30 TE 1324 / 12 Ks 1908), s.15-16 / c. 1, nr. 3 (6 TS. 1324 / 19 Ks. 1908), s. 47-48 /c. 1, nr. 4 (13 TS. 1324 / 26 Ks. 1908), s. 63-64 /c. 1, nr. 5 (20 TS. 1324 / 3 Ar. 1908), s. 79-80 /c. 1, nr. 6 (27 TS. 1324 / 10 Ar. 1908), s. 95- 96.

Bedi Nuri, "İlk Yevm-i Hürriyetimiz", Musavver Muhit, c. 2, nr. 36-37 (10 Tm. 1325 / 23 Tm. 1909), s. 434-437.

[BOLAYIR], Ali Ekrem, “Ertuğrul”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 19 (5 Mrt. 1325 / 18 Mrt. 1909), s. 290-291.

BOZDOĞAN, Ahmet, Fecr-i Ati Topluluğu ve 'Musavver Muhit' Mecmuası, TÜBAR, nr. 35 (2014 - Bahar), s. 43-60.

[GÖVSA], İbrahim Alaaddin, “Osmanlı Bayrağı”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 36-37 (10 Tm. 1325 / 23 Tm. 1909), s. 410.

Hakkı Behic, “Edebiyât-ı Avam”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 31 (4 Hz. 1325 / 17 Hz. 1909), s. 258-263.

İmzasız, “Havâdis”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 28, (14 My. 1325 / 27 My. 1909) s. 189. İmzasız, “İhtar-ı Mahsus”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 20 (12 Mrt. 1325 / 25 Mrt 1909) s. A. K. İmzasız, “Karilerimize Bir Tebşir”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 32, (11 Hz. 1325 / 24 Hz. 1909) s.

297.

İmzasız, “Küçük Bir Mukaddime”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 1, (23 TE. 1324 / 5 Ks. 1908) s. 2. İmzasız, “Muhterem Kârîlere”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 10( 1 KS. 1324 / 14 Oc. 1909) İ. K. İmzasız, “Muhterem Kârilerimize”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 4 (13 TS 1324 / 26 Ks 1908) , s. 50. İmzasız, “Murassa-yı Kılınç”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 25, (23 Ns. 1325 / 6 My. 1909) s. 67. İmzasız, “Şehr-i Mecmua-yı Musavvere”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 1, (23 TE. 1324/ 5 Ks. 1908),

s. A. K.

İmzasız, “Yalnız Karilerimize Mahsus Piyango”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 39, (30 Tm. 1325 / 12 Ağ. 1909) s. 472.

[KESTELLİ], Râif Necdet, “Catulle Mendes”, Musavver Muhit, c.1, nr.15 (5 Şb. 1324 / 18 Şb. 1909), s. 227-228.

Mahmud Nedim, "Bizde Edebiyat", Musavver Muhit, c. 2, nr. 29 (21 My. 1325 / 3 Hz. 1909), s. 197-200 / c. 2, nr. 30 (28 My. 1325 / 10 Hz. 1909), s. 237-239 / c. 2, nr. 31 (4 Hz. 1325 / 17 Hz. 1909), s. 263 / c. 2, nr. 32 (11 Hz. 1325 / 24 Hz. 1909), s. 298-303 / c. 2, nr. 34 (25 Hz. 1325 / 8 Tm. 1909), s. 347-351 / c. 2, nr. 35 (2 Tm. 1325 / 15 Tm. 1909), s. 375-377. Mehmet Ali Tevk , “Alfred de Musset ve Alfred de Tennyson”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 33 (18

Hz. 1325 / 1 Tm. 1909) , s. 318-322 / c. 2, nr. 34 (25 Hz. 1325 / 8 Tm. 1909) , s. 343-347 / c. 2, nr. 35 (2 Tm. 1325 / 15 Tm. 1909) , s. 371-375.

Mehmet Râuf , “Edebiyât-ı Hâzıraya Dâir”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 21 (19 Mrt. 1325 / 1 Ns. 1909) , s. 322-323.

Mehmet Râuf, “Temâşâ Muharrirliği”, Musavver Muhit, c. 1, nr. 11 (8 KS. 1324 / 21 Oc. 1909) s. 166.

Recâizâde Mahmud Ekrem, “Ne Düşünüyor Ne Hissediyorum”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 36-37 (10 Tm. 1325 / 23 Tm. 1909), s. 391-395.

Safvet Nezîhi, “Bir Hadise-i Edebiye - Leylâ” , Musavver Muhit, c. 1, nr. 20 ( 12 Mrt. 1325 / 25 Mrt. 1909) s. 306 – 307.

[TANRIÖVER], Hamdullah Subhi, “Muazzez Sâhir Bey”, Musavver Muhit, c. 2, nr. 36-37 (10 Tm. 1325 / 23 Tm. 1909) , s. 406-407.

[TARHAN], Abdülhak Hâmid, "Hürriyet Neşîdesi", Musavver Muhit, c. 1, nr. 19 (5 Mrt. 1325 / 18 Mrt. 1909) , s. 290.

[TARHAN], Abdülhak Hâmid, "Neşîde-i Hürriyet" Musavver Muhit, c. 2, nr. 24 (18 Ns. 1325 / 1 My. 1909) , s. 50.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, Dergâh Yay. C. 1, İst. 1977. Hatem TÜRK