• Sonuç bulunamadı

3. Şehir Kavramı

4.16. Ebubekir Sami Paşa Medresesi (1845)

Alaeddin Tepesi ile Hükümet binası arasında Sanayi Mektebi’nin solunda yer almıştır502

. Küçükdağ’a göre, Bekir Sami Paşa Medresesi İplikçi Camisi’nin yol aşırı karşısında bugünkü Merkez Bankası ve batısındadır. 1845 yılında Konya Valisi Ebubekir Sami Paşa503

tarafından yaptırılmıştır504. Medresenin giriş kapısının

500 KVS, H. 1291-M. 1874, s. 127; KVS, H. 1292-M. 1875, s.127; KVS, H. 1294-M. 1877, s. 133; KVS, H. 1299-M. 1882, s. 151; KVS, H. 1300-M. 1883, s. 56; KVS, H. 1301-M. 1884, s. 52. 501 Küçükdağ, 2004: 386-387. 502 Konyalı, 2007: 519, Küçükdağ, 2004: 391. 503

Bekir Efendi aslen Konyalı’dır. Konya’nın II. Mahmut devrinde güçlü simalarından Koçbekir Ağa’nın torunudur. İstanbul’da Hüseyin Paşa Medresesi’nde okuyup-icazet aldığı bilinmektedir. Bekir Efendi, Atabekiyye Medresesi’nde Akâid, Molla Camisi, Mültekâ derslerini okutmuştur. 1882-1883 yıllarında, 50’şer talebesi vardır. Fakat 1901’e gelindiğinde talebe sayısının 35’e düştüğü görülür. Bekir Efendi’nin talebe sayısı yine 35’tir. 1914’te talebe sayısı 34’tür ve 14.282 guruş 26 para ile en yüksek gelire sahip olan medreseler arasında yer almaktadır. Son müderris Ağazâde Ebubekir Sami Efendi, medresenin mütevelliliğine de sahip olmak ister. Mütevelli Yusuf Efendi’nin 1883’te ölümü üzerine iki görevi de elinde bulundurmak için müracaat eder. Fakat geçmişte ikisinin bir şahısta

üstünde yazıtın son beyitinde “Cemaat okusun Mithat bu ziba tam tarihin, Zehi bu mescidi etti bina Sami Bekir Paşa 1266”505

yazılmıştır. Medresenin bir diğer adı Paşa Dairesi’dir. Önder, medresenin 33 odası ve 2 geniş dershanesi olup bir de mescidi olduğunu belirtirken,506

Küçükdağ, 14 oda bir dershane ile müderris evi ve mescitten oluştuğunu söylemiştir507

. Medrese oda sayısındaki farklılık direkt göze çarpmaktadır. Ancak Önder ve Küçükdağ, XIX. yüzyılın hangi yılında bu odaların olduğunu söylememişlerdir. Ayrıca diğer medreselerden farklı olarak bu medresede müderris için bir de ev vardır. Demek ki günümüz lojmanı gibi düşünülmüştür. Bahçede şadırvanı, som beyaz mermerden eski bir Roma Devri lâhitinden alınmıştır. İçine doldurulan su muslukla dışarı verilen bir yapıdadır508

.

Paşa medresesini desteklemek üzere 20 bin kuruşluk para vakfı kurulmuştur. Kutlu, medresenin yıllık gelirini bin kuruş olduğunu yönünde bilgi vermiştir509

.

Medresenin ilk müderrisi ve önceleri Nakşibendi Tarikat-ı Zâviyesi şeyhi olan Hacı Mehmet Himmet Efendi’dir510

. 700 kuruş ücret ile görevini yapmıştır. Müderrisliğe vefat ettiği 1862 yılına kadar devam etmiştir. Hacı Himmet Efendi, âlim, ahlaklı ve tasavvufa aşina bir insandır. Ebubekir Sami Paşa Medresesi’nin, Konya ve Osmanlı eğitim tarihinde özel bir yeri vardır. Şöyle ki bu medrese, yukarıda zikredilen Mehmed Bahaeddin’in üç oğlu Zeynelabidin, Rıfat ve Ahmet Ziya tarafından tasarlanan, ıslah edilmiş modern bir medrese düşüncesinin hayata geçirildiği bir mekândır. Üçü de Nakşibendi olan kardeşler, bu medresede klasik İslam ilimlerinin yanında, modern batı bilimlerinin de okutulmasını planlamışlardır. Başkent İstanbul’da medreselerle ilgili tartışmaların sürüp gittiği, yönetimin,

toplanıp yürütüldüğünü ispat edemez. Ama 17 Safer 1316’da “müderris Ağazâde Ebubekir Sami Efendi İbn Ahmet’e “ba takriz ve irâde-i aliyye” tevliyetin de tevcih edilmiştir. Bu durum, Bekir Efendi’nin 4 Mart 1331 (1916) tarihinde ölümüne kadar devam etmiştir. Bekir Efendi’nin gömüldüğü yer, görev yaptığı medrese banisinin üstü yıkılan ve içinde üç sanduka bulunan açık türbesidir. Yalnız oğlu ve torunu, onun mezarını, petrol kurulurken Musalla’daki aile kabristanına götürmüşlerdir ( Arabacı, 1989: 138-139). 504 Önder, 1952: 47. 505 Köroğlu, 1999: 109. 506 Önder, 1952: 47. 507 Küçükdağ, 2004: 390-91. 508 Küçükdağ, 2004: 392. 509 Kutlu, 1992: 87. 510 Küçükdağ, 2004: 391.

özellikle ulema ve talebelerden gelen medreseleri ıslah taleplerinin karşılık bulmadığı bir zaman da Konya’da, yeni kurulan Islah-ı Medâris-i İslâmiyye Cemiyeti Hayriyesi, ilk önemli modern medrese projesini bu medresede gerçekleştirmişlerdir511

. Muhammed Bahaüddin Efendi de medreselerin modernleştirilmesi, medreselerde medrese dersleri yanında fen dersleri ve batı dillerinin de okutulmasından yanadır. Muhammed Bahaüddin Efendi de üç çocuğuna bu yönde tavsiyelerde bulunmuştur. Medresenin eski odaları yıkılarak yerine iki katlı modern bir medrese binası inşa edilmiştir512. Yeni medresede, sınıflardan başka

kütüphane, konferans salonu, laboratuvar ve öğretmenevi de yapılmıştır. Dersler, modern bir müfredat programına uygun olarak yapılmıştır. Aralarında, proje sahibi üç kardeşin yanı sıra, Musa Kazım, Refik Bey ve bir Ermeni’nin de bulunduğu bir öğretmen kadrosuna sahip olan medresede, geleneksel ilimlerin yanında, Fizik, Kimya, Coğrafya gibi yeni bıranşlarda dersler vermiştir. Fransızca dersler de verilmiş, Fransızca, Osmanlı medrese geleneğinde ilk kez, bu medresede yabancı dil olarak ders programına alınmıştır513

.

Hacı Himmet Efendi’nin vefatından sonra, medresenin müderrisliğine Memiş Efendi’nin oğlu Şeyh Muhammed Bahaüddin Efendi getirilir. Bahaüddin Efendi, 35 yıldan fazla medresenin müderrisliğinde ve şeyhliğinde bulunmuştur. Döneminde pek çok öğrenci yetiştirir. Medrese dersleri yanında tasavvuf dersleri de vermiştir. Bahaüddin Efendi, 1877-78 yıllarında talebelerine Şerh-i Akâid ve Kudûrî gibi dersleri okutur Uz-Doğan514, 1877 yılında müderris olarak Bahaüddin Efendi’nin adını vermişlerdir. Ancak salnamede Şeyh Mehmed Efendi’nin ismi görülmüştür. Aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere 1878 yılında Şeyh Mehmet Efendi’nin adı görünürken, 1880 yılında Şeyh Muhammed Behaaddin bin Muhammed Kudsi (Memiş Efendi) medresenin müderrisi olmuş, Tefsir-i Kadı (Beydâvi), Şerh-i Akaid derslerini okutmuştur. 511 Sarıkaya, 2007: 180. 512 Uz-Doğan, 2017: 142. 513 Sarıkaya, 2007: 181. 514 Uz-Doğan, 2017: 141.

Aşağıda tabloda da görülmektedir ki, 1875yılındaki öğrenci sayısındaki düşüş 1882’de oldukça yükselmiştir. O yılda Dürrü’l-Muhtar ve Dürrü’n-Naci okutur. 1874’ten 1882’ye kadar adı geçen müderrisler; Şeyh Mehmet Efendi, Şeyh Muhammed Behaaddin bin Muhammed Kudsi Efendilerdir. 1883 yılında otuz, ertesi yıl da yine aynı sayıda talebesine aynı dersler okutur. Muhammed Bahaüddin Efendi 1906 yılında vefat eder. Hacıfettah Kabristanı’nda metfundur. Ondan sonra küçük kardeşi Hasan Kudsi Efendi medresesinin müderrisi olacaktır515

. Tablo-14: Ebubekir Sami Paşa Medresesi516

Medrese- Yıl Müderrisi Okutulan Dersler Öğrenci Sayısı

1874 Şeyh Mehmed Efendi Tefsir-i Kâdı, Şerh-i Akâid 16 1875 Şeyh Mehmed Efendi Tefsir-i Kâdı, Şerh-i Akâid 15 1876 Şeyh Muhammed Behaeddin bin Muhammed

Kudsi (Memiş Efendi)

Tefsir-i Kâdı, Şerh-i Akâid 35

1877 Şeyh Mehmed Efendi Şerh-i Akaid, Kudurî 35

1878 Şeyh Mehmed Efendi Şerh-i Akaid, Kudurî 35

1882 Şeyh Mehmed Efendi Dürrü’l-Muhtar ve Dürrü’n- Naci

45

XIX. yüzyıl başlarında, Islah-ı Medaris’in 1914’te elli üç talebesi vardır. Siyasi çekişmeler medresenin sonunu getirir. Medrese 1917 yılında kapatılır. Zengin kütüphanesi de yağma edilir517

. 1924 yılından sonra da kapatılan medrese cadde güzergâhına isabet etmesinden dolayı yıkılmıştır518

.

Benzer Belgeler