• Sonuç bulunamadı

Eşyanın Tamamen Tahrip Olması

C) Eşyanın Tamamen Veya Kısmen Yok Olması

1) Eşyanın Tamamen Tahrip Olması

a) Kavram

Doktrinde belirtildiği üzere bir eşyanın yok olması veya tamir masrafının eşyanın kendi değerinden fazla olması214 veya tamirinin mümkün olmaması hallerinde eşyanın tamamen tahrip olduğundan söz edilir215.

Eşyanın tamamen tahrip olmasında ortaya çıkan zararı belirleyen eşyanın sabit bir değere sahip olup olmamasıdır. Eğer eşya sabit bir değere sahipse zarar bu

katar. Götürü zarar hesaplamasında kullanılan götürü tabiri ile “her şeyin alınması, her şey hep beraber” anlaşılır. Bu ifade bütün ayrıntılarıyla bir incelemenin, yani somut fiili zorluklar karşısında ve pratiklik sebebiyle tam bir incelemenin gerekli olması halinde uygulama alanı bulur. Götürü zarar hesabının spesifikliği gerçek zarar sürecinin istisnai hallerde tam anlamıyla araştırılmasının zor olmasına ve bu durumun zararla ilişkisi olmamasına rağmen bir masraf gerektirmesine dayanır. Bu açıklamalar için bkz. HANSEN, s. 24 vd.

213 TANDOĞAN, s. 277. Yazar buna, tarihi bazı kişilere ait birtakım eşyaları örnek olarak göstermektedir. Yazar ayrıca aynı yerde, manevi bir menfaati tatmin için konser bileti alımı gibi bir masraf yapılmış ve buna hukuka aykırı olarak engel olunmuşsa bu durumda bir maddi zararın meydana geleceğini ifade etmektedir.

214 Doktrinde zarar gören eşyanın tamirden sonra kullanılması beklenemeyecekse eşyanın zarar verene bırakılmasının bunun yerine zarar verenin zarar görenin yeni bir eşya alması için gereken bedeli vermesinin hakkaniyete uygun olduğu belirtilmektedir. Bkz. TANDOĞAN, s. 281. Ayrıca aracın hurda olarak kabulü halinde yeni araç satın almak için gerekli süre dikkate alınarak araç mahrumiyet zararına hükmolunacağına ilişkin Yargıtay 19. HD’nin 04.06.1999 T. 3386/3924 sayılı kararı için bkz. GÖKCAN, s. 289.

215 EREN, s. 734; JdT 1963 I 397 (naklen OĞUZMAN /ÖZ, s. 533; DESCHENAUX /TERCIER, s. 186). Eğer eşya çalınmış ve hırsız tarafından üçüncü kişiye devredilmişse eşya kesin olarak yok olmadığı ve mülkiyet hakkının devamı için başvurabileceği hukuki yollar bulunduğundan ötürü, malik istihkak davasını açma hakkını hırsıza devretmediği sürece malın değerinin tazminini isteyemez. Hırsız yerine kiracı ve ariyet alan için de aynı esas geçerlidir. Bu tazminat alınıp istihkak davası açma hakkı hırsıza, kiracı veya ariyet alana devredilmiş olsa bile bu kişiler eşyayı devralmadan eşya elde edilirse istihkak davası açma hakkı ortadan kalkıp, bu kişiler ödedikleri tazminat tutarında sebepsiz zenginleşme davası açarlar. Bu açıklamalar için bkz. TANDOĞAN, s. 280; OĞUZMAN /ÖZ, s. 553.

eşyanın piyasa değeri değil, o eşyaya eşdeğer bir başkasının alınması için gerekli olan miktardır216.

b) “Eski için Yeni”

Eşyanın sabit bir değeri yoksa başka bir ifadeyle zamanla, kullanıma bağlı olarak eskiyor ve değeri düşüyorsa, zararın hesaplanmasında eşyanın önceden uğradığı değer kaybı nedeniyle azalmış olan ikame değeri esas alınır217. Örneğin bir kişinin eskimiş bir elbisesi haksız fiil sonucu yanmışsa kişinin zararını tazmin etmek için kişiye yeni bir elbise alınsa bu sefer zarar gören haksız fiil neticesinde zenginleşmiş olacaktır ki bu zarar görenin zenginleşmesi yasağı ilkesine218 aykırıdır. Bu durumda kişiye benzer şekilde kullanılmış bir elbise vererek zararın tazmini yoluna gitmek de mümkün değildir, zira kimse kullanılmış bir elbiseyi giymeye zorlanamaz. İşte bu sebeple kullanma yoluyla değer kaybına uğrayan bu eşyaların telef olması halinde bu eşyanın yenisi için ödenmesi gereken bedelden eskiyle yenisi arasındaki farkın indirilmesi gerekmektedir219. Bu farkı özellikle amortismana tabi eşyalar bakımından belirlemek kolaydır, eşyanın amorti edildiği tutar yenisini almak için gereken tutardan düşülür 220.

216 DESCHENAUX / TERCIER, s. 185; KARAHASAN, Tazminat, s. 138. EREN de bu konuda zarara uğrayan eşyanın yerine başkasının temini için ayrıca örneğin ulaştırma gideri gibi malvarlığında bir değer kaybına neden oluyorsa bununla malın temin edilme değerinin toplanıp eşyanın yok olmasından doğan zarar olarak kabulünün gerektiğini ifade etmektedir. Bkz. EREN, s. 734.

217 DESCHENAUX /TERCIER, s. 185. 218

Zarar görenin bu zenginleşmesinin zarar sonucu değil, söz konusu zararın tazmini aşamasında olduğu unutulmamalıdır. Bkz. LANGE, s. 172. Yazar aynı yerde bu ilkenin tazminat talebinin iki amacından biri olduğuna ve bunun ilk amacı olan zarar görene tam tazmin ilkesini sağlamaya yönelik olduğunu belirtmiştir.

219

STAUDINGERS/ MEDICUS, §249 N. 176; BAŞTUĞ, s. 247-248 ile 13 numaralı dipnot. Eğer tazmin olan eşya zarar gören için yenisiyle aynı değerdeyse tam tazminat talep edilir. Buna göre çok az kullanılan bir araba için yenisinin fiyatını talep edilip, kalan yararı aracın yeni kazanımıyla ilgili olan masraflara mahsup edileceğine ilişkin bkz. LANGE, s. 173.

220

KARAHASAN, Tazminat, s. 138–139; EREN, s. 735; TANDOĞAN, s. 279. Yargıtay 4. HD. 13.06.1957 T. 1569 E. 3941 K. Sayılı kararında “Tazminden esas eski hali meydana getirmedir. Davalının kanuna aykırı hareketi neticesinde yıkılan duvarın eski bir duvar olması dolayısıyla hükmedilecek tazminat ile yapılacak duvarın eski olmasının imkânsızlığı göz önünde tutularak eski ile yeni arasında farka karşılık 7.000 liralık tazminattan hakkaniyete uygun olduğu hiçbir tereddüde yer bırakmayacak derecede, kesin derecede anlaşılacak olan bir miktarın düşülmesi gerekmektedir.” şeklinde hüküm kurulmuştur. Aynı şekilde Yargıtay 13. HD 02.11.1981 T. 6086 E. 6781 K. Sayılı kararında da sözleşmeden doğan sorumluluk için de eski yeni farkının indirime neden olacağını kabul etmiş ve bunun BK m. 43 gereği olduğunu vurgulamıştır. Bu iki Yargıtay kararı için bkz. KARAHASAN, Tazminat, s. 139–140. TUNÇOMAĞ’a göre eğer zarara uğrayan eşya zarar gören tarafından çok az kullanılmışsa eski yeni farkını indirme güçlüğünden ve kişinin belki de ömrü

Hemen belirtelim ki, zarar ayrımları hususunda da değinildiği gibi eşyaya verilen zarar fiili zararın yanı sıra yoksun kalınan kâr şeklinde de karşımıza çıkabilir. Örneğin kullanılmayacak derecede hasar gören ve tamiri çok masraflı olan bir araba ile kişi taksicilik yapıp para kazanıyorsa, haksız fiil neticesinde aracını kullanamadığı için bir kazanç kaybına uğrayacaktır. Bunun gibi zarar gören eşyanın tamamen yok olması nedeniyle bazı ek masraflar yapmışsa bunların da tazmini gerekecektir221.