• Sonuç bulunamadı

3.2 ÖLÇEK TÜRLERĐ

3.2.2 Eşya Ölçeği (Furniturescape)

Genel alan içerisinde (oda) yer alan, içeriği geniş donatım şekillerini ifade eder (Gold, 2002). Masa yerleşimi, eşya ölçeği ana yaklaşımı açısından bakıldığında kabul edilebilir bir örnek oluşturur. Servis edilen yiyeceklerin görünümü, yiyecek tüketimi konusunda dikkate değer bir etki alanı oluşturacağından (Wansink, Painter ve Lee, 2006), gıda tüketimi ve yeme içme alışkanlıkları bağlamında araştırılması gereken bakir bir konu olarak değer kazanmaktadır.

Eşya ölçeği kavramı bazı araştırmalarda büfe ölçeği bazı araştırmalarda ise masa ölçeğinin eş anlamlısı (Sobal ve Wansink, 2007) olarak sunulmaktadır. Bu nedenle araştırmada büfe ve masa ölçeği tabirlerini kullanılacaktır.

Masa ölçeği, yiyeceklerin sunulduğu ve/veya alınan yiyeceklerin tüketildiği yüzeysel alanın değerlendirilmesini ifade eder (Gold, 2002). Masa ölçeğinin yiyecek alımını etkilemesi büyüklüğü, kullanılan yüzey materyalinin özelliği, sayısı, üzerinde yenilebilen ve yenilemeyen malzemelerle konfigüre edilmesi ve masada oturan insanların birbirleriyle iletişimine olanak sağlayan fiziksel yapısıyla gerçekleşir. Oda ölçeğinde etkili olan ambiyans bileşenlerinin etkisi, yeme miktarını olumlu veya olumsuz etkileyen masa ölçeği öğesi olarak da dikkat çeker.

Masa ve büfe ölçeğinin yeme miktarı üzerine etkileri, içinde bulunduğu alanın genel özelliklerinden (estetik, ambiyans ve değer) kaynaklandığı gibi üzerinde taşıdığı ve yemekte kullanılan taşıma ve yeme araç-gereçlerinin dizaynı ve nitelikleriyle de ilgilidir (Wansink, Painter ve Lee, 2006). Büfelerde ve masalarda kullanılan tabaklar, kaseler, tepsiler ve bardaklar, yiyecek maddelerinin sayısı, yiyecek maddelerinin büyüklüğü ve boyutu, yiyecek maddesinin doyurucu etkisi özellikleriyle yiyecek alımını ve deneyimini doğrudan etkileyen unsurlar durumundadır.

Büfelerin ve masaların karmaşıklığı ve çeşitliği değiştikçe yiyecek tüketimine olan etkileri de değişiklik gösterir. Maykovich (1978) ve Stunkard ve Mazur (1978), büfelerde sunulan değişik yiyeceklerin büyüklüğü ve bolluğunun tüketicileri daha büyük miktarlarda tüketime yönelttiklerini belirtmektedirler. Yapılan deneysel araştırmalardan elde edilen en bilindik sonuçlardan biri, düzenli sunulan yiyeceklerle düzensiz sunulan yiyeceklerin sebep olduğu tüketim farklılıklarının rapor edilmesidir. Kahn ve Wansink (2004) araştırmalarında düzenli olarak tasarlanmış ve yiyeceklerin türlerine göre kolaylıkla tanınabilir olduğu büfelerin, düzensizce tasarlanan ve karmaşık yapıda büfelere göre tüketime daha az yönelttiğidir. Yazarlara göre büfede sunulan yiyeceklerin sayı ve miktar olarak karışık ve düzensiz olması, tüketicileri daha fazla miktarda gıda maddesi tüketmeleri yönünde tetiklemektedir.

Burada minimal olarak dizayn edilmiş büfe sunumları örnek gösterilebilir. Özellikle son yıllarda yiyecek tasarımlarında kullanılan minimal ölçekli yiyecekler tüketiciler tarafından büyük miktarda algılanmasının yanı sıra kendileri için özel olarak hazırlanmış yiyecek unsurları olarak da algılanabilir. Sunulan yiyeceklerin hem büyük miktarlarda üretilmesi hem de kişiye özelmiş gibi tasarlanması yeme davranışını etkileyebilmektedir. Minimal sunumların kullanılması büfe ve tabakların daha düzenli

olarak algılanmasını sağladıklarından yeme deneyimini kontrol etme amacıyla kullanılmaktadır.

Masa ölçeğinin bir alt boyutu olarak düşünülen sosyal belirleyiciler, yiyecek tüketimini şekillendiren farklı bir öğe olarak karşımıza çıkar (Sobal, 2000). Sosyal belirleyicilerin tüketiciler tarafından algılanabilirliği ilk olarak antropoloji alanında yapılmış bir çalışma olarak ortay çıkmıştır. Gittelsohn (1991) yiyecek servisi türlerini kişilerin algılamalarına göre sınıflandırmıştır. Yazara göre sunumu kimin yaptığı, sunum sırası, sunulan yiyeceğin kalitesi, sunulan yiyeceğin miktarı, sunumda kullanılan servis yöntemi ve ikinci bir kişinin yardımına ihtiyaç duyulup duyulmaması masa ölçeğinin sosyal unsurları olarak kabul edilmektedir. Yeme davranışı ve sunumuna ait bu ve benzerleri sosyal unsurlar yeme deneyiminde masa ölçeğine atfedilen özelliklerdir.

Masa ve büfe ölçeğinde etkisi olan sunumda kullanılan servis yöntemi literatürde üç farklı şekilde yer alır. Bu yöntemler, otomatik servis yöntemleri, tüketicinin ve/veya servis elemanının isteğiyle şekillenen servis yöntemi ve tüketicinin kendisinin yiyeceğini aldığı (self-servis) yöntemdir. Tüketicinin kendi yiyeceğini kendisinin aldığı servis yöntemi, yiyecek büfelerinde sunulan yiyeceklerin servis yöntemidir ve büfe ölçeği içine değerlendirilmelidir.

Büfe ölçeğinin değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur da büfelerde yiyeceklerin sunuldukları tabak, kâse, bardak ve tepsilerin oluşturduğu yiyecek taşıyıcı araç-gereçlerdir. Büfeden kendi yiyeceğini alan tüketicileri büyük tabakları kullandıkça tüketimlerinin de arttığı literatürde desteklenen bir başka öneridir. Wansink ve Cheney (2005) büfelerden iki birim hacme sahip kaselerle atıştırmalık ürün alan kişilerin bir birimlik kaselerle ürün alanlara oranla %53 daha fazla yiyecek maddesi aldığını ve %59 daha fazla tükettiklerini belirtmektedir. Bir başka araştırmada bu davranışın nedenleri deneklere anlatılmıştır. Bilgilenen deneklerin büfeden yiyecek alımlarında %87 oranında servis kaselerinden uzaklaştıkları ve daha farklı boyutta tabaklara yöneldiği rapor edilmiştir (Wansink, 2006; Wansink ve Sobal, 2006). Bir başka deneysel araştırmada Wansink, Van Ittersum ve Painter (2006) iki birimlik kâselerde dondurma alan kişilerin bir birimlik kâseleri tercih edenlere göre %31 daha fazla dondurma aldıkları ancak, bu davranışlarında oransal değerin farkında olmadıkları bulgusundan söz ederler.

Masa ölçeği stil, düzenleme ve görünüm öğelerini kullanarak güzellik ve sembolizm alanında da değerlendirilebilir (Mitchell, 1999; Bendiner, 2004). Kullanılan sembolizm ve güzellik algılamaları yansıttığı sosyal normlar sayesinde yiyecek alımı hakkında tüketici beklentilerinin oluşmasına neden olur ve yiyecek alımı için davranışsal birtakım ipuçları sağlar (Wilson, 1991). Masa ölçeğinde kullanılan yerleşim ve işaretler, yeme davranışına konu olan kişisel alanın algılanmasına yardımcı olabilmektedir (Becker ve Mayo, 1971). Masa üstü metleri ve runnerlar tüketicilerin kişisel alan sınırlarını algılamalarına yol açmakta ve bireysel yiyecek tüketimi boyutunda sınırlar oluşturarak yemek seçimi ve tüketimini yönlendirmektedirler. Eşya ölçeği olarak adlandırılan ölçek türü araştırmada kişisel alan boyutu olarak ele alınmıştır.