• Sonuç bulunamadı

Eşitsiz Anlaşmalar ve Militarist Toplumun Değişimi

2.1 SAVAŞ ÖNCESİ JAPONYA

2.1.1 Eşitsiz Anlaşmalar ve Militarist Toplumun Değişimi

Japonya’nın II. Dünya Savaşı sırasında işlediği suçları ve kurduğu rahatlama istasyonlarını anlamak için; incelemeye takriben bir yüzyıl öncesinden başlamak gerekir. 1600-1868 yılları arasında Tokugawa Şogunluğu60

egemenliğinde yaşanan Edo Dönemi; çoğunluk görüşüne göre Japonya’nın barış ve huzur dönemi olarak kabul edilir. “İç Savaş Dönemi” olarak adlandırılan 1467-1600 yılları arasındaki Sengoku Dönemi, egemenlik gücünün şogundan feodal beylere geçişine sahne olmuştur. Bu sebeple Tokugawa Şogunluğu Japonya içi birliğin tesisini sağlamış, ancak bu süreçte merkezciliğin ve imparatorun rolü giderek sembolik hale gelmiştir. Gelişen ticaretle beraber yabancı ülkelerin etkisi altında kalmaktan korkan Şogunluk 1636’da “Sakaoku” (Kapalı ülke) adlı politikayı yürürlüğe koymuştur ve bu politika uyarınca Japonya’da misyonerlik faaliyetleri yasaklanmış, limanlar yabancı gemilere kapatılmış, Japonya’dan ayrılmaya da Japonya’ya geri dönmeye teşebbüsün cezası ölüm olarak belirlenmiştir. Uygulama 1853’te yürürlükten kaldırılana kadar, Japonya sıkı bir korumacı düzenle yönetilmiş, bu dönemdeki çatışmasızlık ülkede ekonomik birikime yol açmıştır. Edo Dönemi’nde okuma yazma oranı dönem itibariyle dünyada rekor olarak nitelendirilebilecek şekilde %30’a çıkmış, gelişen altyapı ile üretim ve buna bağlı olarak ilerleyen dönemlerde ciddi nüfus artışı yaşanmıştır. Ancak 19. Yüzyılın başına gelindiğinde üretim artan nüfusa yetmemeye başlamıştır. Yaşanan kıtlık ve düşen vergi gelirleri ile başlayan toplumsal huzursuzluk, 1853’te ABD’nin61

60 Şogun: En yüksek rütbeli ve yönetici vasfına sahip samuray. Yönetim kademesinde samuraylar

(soylu asker) daimyo’lara (feodal beyler), daimyolar ise şogunlara bağlıdır.

25

Tokyo’ya dört savaş gemisi göndererek ülkenin uluslararası ticarete açma talebi ile artmış, işsizlik ve enflasyon baş göstermiştir. 29 Temmuz 1858’de ABD ve Japonya arasında imzalanan eşitsiz62 Kanagawa Anlaşması ile Japonya, 2 limanını ticaret

gemilerine açmayı, ABD vatandaşlarının ülkelerinde yaşamasını ve ticaret yapmasını kabul etmiştir63. Benzer eşitsiz anlaşmalar üç ay içerisinde Hollanda,

Rusya, Birleşik Krallık ve Fransa ile de imzalanmıştır. Edo Dönemi’nin sonu, “Bakumatsu” (Kapanış) olarak adlandırılmış, hem artan toplumsal huzursuzluk hem de imparatorun onuruna verildiği düşünülen zarar; egemenlik gücünü tekrar imparatorda toplayarak ülkeden yabancıları kovma akımını tetiklemiştir.

1868-1912 yılları arasındaki Meiji Dönemi, Japonya’nın feodal sistemi terkedilerek ulus devlet yaratma gayesi ile yeni bir sosyal yapı, vergi sistemi ve ordunun yenilenmesine sahne olmuştur. 1873’de zorunlu askerlik uygulaması başlatılmış, böylece askerlik sadece soylulara tanınan ayrıcalıklı konumundan çıkarılmıştır. İlköğretim kadınlar ve erkekler için zorunlu hale getirilmiş, verilen eğitim ile çocuklar Japon milliyetçiliğine ve askerliğe teşvik edilmiştir. Meiji Dönemi’nde amaçlanan modernleşme, sadece yakın geleceğe ilişkin bir saikle değil, getireceği ekonomik büyümeye dayanarak, yenilmez kabul edilen Çin’i darmadağın eden, Kore’yi tehdit eden agresif ve askeri olarak üstün Batı’nın hizmetkarı olmaktan ve Japonya’nın egemenliğine tehdit oluşturan anlaşmalardan kurtulmak amaçlanmıştır. 20. Yüzyılın başından I. Dünya Savaşı’na kadar geçen sürede, siyasi, ekonomik ve sosyal modernleşme süreçleri Japonya için medeni devletler seviyesine gelmek için ana yol olarak belirlenmiştir64. “Meiji Islahı”65 adı

verilen bu dönem, günümüz Japonya’sının temelini oluşturmuştur.

62 Unequal Treaty: Taraflardan en az birinin askeri eylem tehdidi altında kalarak imzaladığı anlaşma.

Çin’in Afyon Savaşları sonrasında 1842’de Birleşik Krallık ile imzalamaya zorlandığı çok ağır şartlı anlaşma sonrasında tabir kullanılmaya başlamıştır.

63 Bu anlaşmanın sonrasında ABD ve Japonya arasındaki müzakereler sürdürülmüş ve 1858’de

Harris Anlaşması imzalanarak, Japonya’da yaşayan ABD vatandaşlarının kendi yasalarına ve bu yasalara uygun şekilde kurulmuş mahkemelerin yargı yetkisine tabi olacağına ve 4 yeni limanın daha ticaret gemilerine açılacağına karar verilmiştir.

64 Mihalopoulos, B., The Making of Prostitutes in Japan: The Karayuki-san, Social Justice, 21(2

(56)), 161-184, 1994, s. 166.

65 Her ne kadar yabancı kaynaklarda “Meiji Restoration” olarak anılsa da, orijinal adındaki “Ishin”ın

26

Oldukça kısa süren Taisho Dönemi’nde (1912-1926) gelişmeye devam eden ve uluslararası konularda söz sahibi olmaya başlayan Japonya, I. Dünya Savaşı sonunda Pasifik’teki birkaç adanın yönetimini ele geçirmiş ve savaş sonrasında Milletler Cemiyeti’ne üye olmuştur.

Japonya’nın yükselen milliyetçilik ve militarizm etkisinde kalarak, Pasifik çevresinde sömürgeci bir politika izlemeye başlaması ise 1926’da başlayan Showa Dönemi ile olmuştur. Meiji döneminde yaygınlaşan askeri güç görünürlüğü ve zorunlu eğitim sırasında öğretilen ilkeler, Japonya’yı Batılı ülkeler gibi yayılmacı olması gerektirdiğine inandırmıştır. Mançurya’nın işgali, Nanking Katliamı66, II.

Dünya Savaşı’na giriş ve Japonya’nın işgali gibi önemli tarihi olayları barındıran Showa döneminde, militarizmi meşrulaştırmak için “Japonya için ölmek” yüceltilmiş, Pearl Harbor bombalaması ile ünlü olan “Kamikaze” ruhu tesis edilmiş, hatta savaşta ölen erkeklerin Yasukuni Tapınağı’na gömülmeleri halinde ulusal kahraman kabul edileceklerine dair kanun çıkarılmıştır. Shinto inancına göre, her ölü Tanrıya (“kami” anlamında) dönüştüğü için, buraya gömülen Japon askerleri de bir tür Tanrı-kahraman statüsünü elde ediyordu. Savaşın son günlerinde kamikaze görevlerine gönderilen askerler arasında “ruhlarının Yasukuni’de buluşacağına” ilişkin vedalaşmalar ortaya çıkmıştır67.

Benzer Belgeler