• Sonuç bulunamadı

Demokrasi insanın: bedensel, ruhsal, zihinsel, bilişsel, sosyal bütün olarak gelişmesine ortam ve olanak yaratan yönetim ve yaşam biçimi olarak görülebilir. Bütün olarak bireyin gelişimini, insan hak ve özgürlüklerini temel alan demokratik değer ve ilkeler doğrultusunda biçimlenmiş eğitim örgütlerinin katkısı yadsınamaz. Bunun için demokratik değer ve ilkelerin yaşantılar yolu ile öğrenilmesi, içselleştirilmesinde katkısı olan eğitim örgütünün uygulama birimi olan okulların yadsınamaz değeri öne çıkmaktadır. Okullarda insan haklarına duyarlı, demokrasi bilincine sahip, demokratik toplumun kurucusu, özne bireyin yetiştirilmesi yaşamsaldır(Gülmez,1996).Özne bireyin yetiştirilmesinde yaşantılar yolu ile demokrasi bilinci ve insan haklarını düşünsel, davranışsal boyutlarda kazandırılması zorunluluktur. İnsan hakları demokrasinin vazgeçilmez ön şartıdır. Demokratik eğitim ve öğretim ortamlarında, insan hakları ve demokratik yaşantılar yolu ile demokrasi bilinci kazandırılabilir.

Dolayısıyla okulların insan haklarına duyarlı demokratik değer ve ilkelerin yaşam bulduğu demokratik ortam olması gerekmektedir. Okulun demokratik olması demokratik değerleri yaşatması, bu değerler doğrultusunda yönetilmesi gerekmektedir. Okul bileşenleri demokratik değer ve ilkelere dayalı öğretimsel ve yönetimsel demokratik ilişkiler kurmaları gerekmektedir. Gülmez(1996)’e göre de demokrasi, insan hakları, demokrasi ve demokratik yurttaşlık bilincini duyuşsal, devinişsel, bilişsel boyutlarda, deneyim ve yaşantılar oluşturarak karşılayabileceğini vurgulamıştır.

Demokratik süreçlerin eğitim örgütünün uygulama birimi olan okulda yaşam bulması, bireyin demokratik yaşantılar yolu ile özgürleşmesini sağlamakta olduğu görülmektedir. Eğitim örgütlerinde katılım, eşitlik ve özgürlükle bir araya geldiğinde demokratik eğitim ve öğretim yaşam bulabilir (Criblez,1999).

Toplumsal yapı bir bütün, bir sistem olduğu için, eğitim örgütünün demokratiklik düzeyi diğer toplumsal kurum ve örgütlerin demokratiklik seviyesine bağlı olduğu konusunda görüş birliği olduğu düşünülmektedir. Sosyal kurumlar arası etkileşim ve iletişimden dolayı kurumları kendi başlarına demokratikleşmesi zor olmaktadır. Bu bağlamda tüm toplumsal kurum ve örgütlerin öğretimsel ve yönetimsel süreçlerde, yapısal ve ilişkilerde demokratik değer ve ilkeleri temel alması, demokrasiyi yaşaması ve yaşatması zorunlu görülmektedir. Eğitim ve öğretimin tüm süreçlerinde, okul ve sınıf içi yönetim ve öğretim uygulamalarında demokratik değer ve ilkelere uyulması zorunluluktur. Oğuzkan, (1993), bireyi bilişsel, duyuşsal, zihinsel, psikolojik, sosyal bir bütün olarak kabul eden; eğitim ve öğretim süreçlerinin tüm bileşenlerine yönelik ilişki ve uygulamalarda demokratik değer ve ilkelerin temel alan eğitim, öğretim ve yönetim uygulamalarını demokratik eğitim olarak tanımlamıştır.

Tanilli (1989) eğitim yönetim ve denetiminin; eğitim hakkı ve içeriğinin; demokratikleştirilmesine özen gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Demokratik eğitim ve öğretim, bireyi temel alan, eşit fırsat ve olanaklar tanımalıdır ( Binbaşıoğlu (1986). Eğitim öğretim ve yönetim sürecinde hukuksal ve etik kurallar yaşam bulmalı, geçerli olmalıdır. Kişi duygusal, biyolojik, sosyal bir bütün olarak değerli kabul edilmeli, demokratik eğitim ve öğretim karar süreçlerine katılımı sağlanmalıdır. Demokratik eğitim, öğretim ve yönetim karar süreçlerine katılım

sağlanınca iletişim ve birlikteliğin gerçekleşmekte olduğu görülmektedir. Bu da Binbaşıoğlu (1986)’na göre demokratik yaşam için gereklidir, bireylere demokrat kişilik kazandırmada, eğitim örgütüne yol göstermekte olduğunu söylemiştir.

Eğitim sistemleri demokratik değer ve ilkeleri temel almalı onları yaşam bulmasına gelişmesine olanak sağlamalıdır. Görüş birliğine varılan demokratik ilke ve değerler amaçlanan demokratik ortamın ve bireylerin demokratiklik düzeyini geliştireceği, ortamla bireyin uyumunu sağlayacağı umulmaktadır. Bu değer ve ilkeler bireyi temel alan, bireyin özgür gelişimi ve özgür seçim haklarını ön plana çıkaran ilkeler olduğu söylenebilir.

Bilgene(1993)’e göre demokratik eğitim için eğitim ve öğretimin demokratik bir ortamda tüm bireylere açık toplumsal bir hak, öğrenci merkezli olması, ders seçme hürriyetinin olması, herkesin gücü oranında başarının değerlendirilmesi, özgürlük ve sorumluluğa dayalı öz denetim anlayışının kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Tezcan (1985), demokratik çoğulcul, katılımcı toplumu hedefleyen demokratik eğitim ve öğretim için, bireylerin, politik eğitimini kapsaması, sahip olduğu potansiyel ve yaratıcılığın ortaya çıkartarak geliştirmeli , bireyleri özgürleştirmeli, barışçıl, uzlaşmacı ve hoşgörülü olmasını sağlamalı, bireyler arasında dayanışmaya dayalı işbölümü bilincini geliştirmeli, demokratik ilişkilere uygun demokratik ortam yaratması, eğitim örgütleri üzerindeki politik baskıların sonlandırılması gerektiğini vurgulamıştır.

Sonuç olarak eğitim örgütünde demokratik tutum ve davranışların yaşam bulması; yani eğitim öğretim ve yönetim süreçlerine demokratik değer ve ilkelerin egemen olması ile bireye bakışın demokratikleşmesi, yapı ve süreçlerin demokratikleşmesi; örgütün demokratik değer ve ilkeler doğrultusun değişmesi gerekmektedir. Eğitim örgütünün yapı, süreç ve içerik bağlamından demokratikleşmesi, demokratik çoğulcul katılımcı topluma ulaşmada yaşamsal görülmektedir. Örgütsel, ussal, algısal demokratik değişim ve gelişmenin temel hedefi demokratik bilgi toplumun kurucusu geliştiricisi olan demokratik özne bireyin demokratik eğitim ve öğretim süreçlerinde demokratik yaşantılar oluşturarak varlık bulmasını sağlamak olarak düşünülmektedir.