• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.1.2. Eğitim Programı ve Program Geliştirme

Eğitimin en genel amacını, bireylerde istendik davranışlar oluşturmak olarak tanımlarsak, bir sonraki adımda bu amaca nasıl ulaşılabileceğinin açıklanması gerekmektedir. Eğitimdeki amaçlarımızı belirledikten sonra önemli olan bu amaçlara nasıl ulaşılabileceğine dair bir yol belirlemektir. İzlenecek bu yol plan, program olarak adlandırılabilir. Program eski Yunancadan gelen bir sözcük olup “yapılacak işin bölümlerini ve her bölümün zamanını gösteren maddelerin tümü” anlamına gelmektedir (Gürkan, 2005; Akt. Yüksel ve Sağlam, 2014). En genel tanımıyla eğitimde program kavramı ise, bireyde istenen yönde değişikliği meydana getirmek amacıyla yapılan tüm etkinlikleri gösteren planlar bütünüdür (Erden, 2008). Bireyin topluma yapıcı bir şekilde aktif uyumunu sağlayacak, davranışların gelişmesine yön çizecek olan amaçların bilimsel bir temele oturması önemlidir. Bu nedenle eğitim amaçlarının gerçekleştirilmesinde uygulanacak programın seçimi ve düzeni bu alanda akademik çalışmalar gerektirmektedir (Varış, 1988). Akademik çalışmalar

sayesinde ne, ne kadar ve nasıl öğretilmelidir sorularına cevap aranarak, eğitim programları oluşturulur.

Alanyazın incelendiğinde, eğitim programı kavramının kullanılmasının M. Ö. Birinci yüzyıla kadar uzandığı belirtilmektedir. Julius Ceaser ve askerleri, Roma’da yarış arabalarının, üzerinde yarıştığı oval biçimdeki koşu pistini Latince curriculum olarak kullanmışlar ve bu kavram, koşu pisti olarak bilinen somut bir kavramdan, bugün ders programı anlamında kullanılan soyut bir kavrama doğru geçişi sağlamıştır. Bu süreçte, eğitim programı “izlenen yol” anlamında eğitimde de kullanılmaya başlanmıştır (Oliva, 1988; Akt. Demirel, 2015). Eğitimde program kavramı, pek çok düşünür ve eğitim bilimcisi tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanımlardan en dikkat çekici olanlar şu şekildedir:

Caswell ve Campbell (1935), eğitim programını konular listesi olarak değil, daha çok, öğrencilerin, öğretmenlerin rehberliği altında kazandıkları yaşantıların tümü olarak tanımlamaktadırlar (Akt. Demirel, 2015). Tyler’a (1969) göre, eğitim programı, geçmişteki ve günümüzdeki profesyonel uygulamalar ve kuramlar kullanılarak planlamayı ve genel ve özel amaçlara ulaşmayı amaçlayan, öğrencilerin bireysel deneyimlerini içeren bir programdır. McNeil’e (1977) göre, eğitim programı bir eğitim kurumunun öğreteceği şeylerin planıdır (Akt. Yüksel ve Sağlam, 2014).

Saylor, Alexander ve Lewis (1981) ise programı, eğitilecek bireylere, öğrenme yaşantılarını kazandırma planı olarak tanımlamaktadırlar (Akt. Demirel, 2015). Pinar (2004) ise eğitim programlarının, nesillerin kendilerini ve dünyayı tanımlamaya çalıştıkları bir alan olduğunu ifade etmiştir.

Türkiye’de eğitim programı ile ilgili çalışmaların öncüsü olan Varış (1988), eğitim programını bir eğitim kurumunun çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı milli eğitim ve kurumun amaçlarının gerçekleştirilmesine dönük tüm etkinlikler olarak ifade etmiştir. Ertürk (1993) ise, eğitim programını “yetişek” olarak adlandırarak okulun ve öğretmenin yol göstericiliği altında okul içi ve dışındaki tüm öğretme-öğrenme etkinlikleri olarak tanımlamıştır (Yüksel ve Sağlam, 2014). Demirel’e (2015) göre, eğitim programı öğrenene, okulda ve okul dışında planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yaşantıları düzeneğidir. Öğretim programının ise eğitim

programı içinde yer aldığını ve öğrenme–öğretme süreçleri ile ilgili tüm etkinlikleri kapsadığı ifade edilmektedir. Demirel ise (2015), eğitim programının belirlenen hedefler doğrultusunda planlanan tüm eğitim etkinlikleri; öğretim programının bir eğitim basamağında çeşitli sınıf ve derslerde ele alınacak konularla ilgili tüm öğretim etkinlikleri; ders programının ise bir dersin öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsadığını ifade etmektedir.

Tanımlar incelendiğinde, bir eğitim programından beklenen bireye çeşitli yaşantılar yoluyla istendik davranış kazandırmada yol gösterici olmasıdır. Eğitim programlarının beklentiyi karşılayabilmeleri için özenli bir şekilde geliştirilmesi, planlı bir şekilde uygulanması ve amaçlar doğrultusunda değerlendirmesinin yapılması gerekmektedir. Çünkü bir ülkedeki eğitimin niteliği büyük oranda eğitim programına ve program üzerine çalışmaların yapılmasına bağlıdır. Varış (1988), eğitimde bir yaşın, 25 yıl aldığını belirtmektedir. Yani sistem bir kuşağın yetişmesini ancak bu sürede tamamlayabilmektedir. Sürecin uzunluğu dikkate alındığında, eğitim üzerine yapılan çalışmaların ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

Eğitim programlarının kendi içinde belirli bir düzeni ve sistematik bir yapısı vardır.

Bu yapı çeşitli öğelerden oluşmakta ve bu öğeler arasında dinamik bir ilişki yer almaktadır. Dolayısıyla programın öğelerinin herhangi birinde ortaya çıkan bir aksaklık veya değişme, sistemde yer alan diğer öğeleri de etkilemektedir. Eğitim programının temel öğeleri amaç, içerik, öğretme-öğrenme süreci ve değerlendirmedir (Yüksek ve Sağlam, 2014).

Şekil 1’de görüldüğü gibi, eğitim programının amaç öğesinde, ‘Bireyleri niçin eğitiyoruz?’ sorusuna cevap aranmakta; içerik öğesinde belirlenen amaçlar doğrultusunda ‘Ne öğretelim?’ sorusu sorulmakta; üçüncü öğe olan öğretme-öğrenme sürecinde belirlenen amaçlar doğrultusunda içeriğin nasıl öğretileceği sorgulanmaktadır. Programın son öğesi olan değerlendirmede ise önceki öğeler doğrultusunda yapılan eğitimin niteliğinin kontrolü yapılmakta ve amaçlara ne derece ulaşıldığı saptanmaya çalışılmaktadır. Bu süreç program geliştirme olarak isimlendirilmektedir. Eğitimde program geliştirme, eğitim programlarının tasarlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve değerlendirme sonucu elde edilen veriler doğrultusunda yeniden düzenlenmesi sürecidir (Gürkan, 2005; Akt. Yüksel ve Sağlam, 2014). Varış’a göre (1988), program geliştirme gerek okul içinde ve gerekse okul dışında, Milli eğitimin ve okulun amaçlarını etkinlikle geliştirmek ve gerçekleştirmek üzere düzenlenen muhteva ve faaliyetlerin, uygun yöntem, teknik, araç ve gereçlerle geliştirilmesine yönelmiş koordine çabaların tümüdür. Demirel (2015) ise program geliştirmeyi eğitim programının dört temel öğesi arasındaki dinamik ilişkiler bütünü olarak görmektedir.