• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de özel eğitim alanına personel yetiştirme, günümüzde yüksek öğretim kurumları ve MEB vasıtasıyla yapılmaktadır. Türkiye’de özel eğitim alanının gelişimini anlamak için Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar geçen sürede özel eğitim öğretmeni yetiştirme sürecine ve bu işi yapan yüksek öğretim kurumlarına da değinmekte yarar bulunmaktadır.

Türkiye’deki özel eğitim hizmetlerinin gelişimini anlamak için özel eğitim veren kurumlarda çalışan eğitimci ve personelin nasıl yetiştirildiklerini de bilmek oldukça önemlidir. Çağlar’a (1974, s.25) göre “Cumhuriyetten önceki dönemde özel eğitim kurumlarında görev yapan personelin seçimi, hizmete hazırlanmaları, hizmet içi eğitimleri ve istihdamları hakkında yazılı kaynak bulunmamaktadır”. Türkiye'de özel eğitim personeli yetiştirme konusu ise çok yenidir (Akçamete, 1998).

Daha önce de değinildiği gibi İzmir’deki Sağır-Dilsiz ve Körler Okulu öğretmenleri stajyerliği tamamlayıp asil olarak atanmış ve başarılı olanların bir kısmı Almanya’ya ileri eğitim için gönderilmiştir. Ayrıca Mitat Enç gibi bireysel çabalarla yurt dışında özel eğitim alanında tahsil görenler de olmuştur. Ancak Türkiye’de özel Eğitim Personeli yetiştirilmesine yönelik ilk sistemli çalışmalara 1952 yılında Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsünde özel eğitim şubesi açılarak başlanmıştır.

1951 yılında Ankara’daki körler okulunu kuran Mitat Enç’i, Amerikan Kültür Ataşesi dört ay süre ile özel eğitim alanında incelemeler yapmak üzere Amerika’ya davet etmiştir (Enç, 1983, s234). Enç, burada yeni gelişmeleri incelemek, körler okuluna yeni araç- gereç temin etmek ve Gazi Eğitim Enstitüsünde açılması düşünülen Özel Eğitim bölümünde çalışmaya istekli yabancı uzmanlarla temas etmek ve seçmek maksadıyla bu daveti kabul etmiştir (Enç, 1983, s.234) . Ayrıca Gazi Eğitim Enstitüsüne özel eğitim alanında uzman temini için New York’taki Türk Kültür Ataşesine de yazılmış o da hazırlıklara başlamıştır. New York kültür ataşesi işitme yetersizliği olan bireyler için bir okul müdürü olan Miss Mc Lauglin Türkiye’ye bir yıllığına gelebileceğini, Boston üniversitesinden Profesör William Kvaraceus’un konu ile ilgilendiğini, belirtmiştir (Enç, 1983, s. 236).

MEB Talim ve Terbiye Kurulu’nun 24.04.1952 tarih, 50 ve 52 sayılı kararlarıyla “arızalı öğrencilerin eşit şartlar içinde okula alınması” ve “ özel eğitim ve öğretime muhtaç çocuklara mahsus okulların mütehassıs öğretmenlerini yetiştirecek bölüm açılmasına” karar verilmiştir. MEB özel eğitim bölümünün açılmasıyla ilgili olarak 16.05.1952 tarih ve 41003/4720 sayılı yazıyla bölümün, eğitimi güç çocukların yanı sıra üstün zekâlı çocukların da okul ve sınıflarında çalışacak öğretmen ve müfettiş yetiştirmek üzere kurulmasının uygun olduğunu belirtmiştir (Altunya, 2006, s.847). Bu karara dayalı olarak 1952 yılı Ekim ayında Gazi Eğitim Enstitüsünde Özel Eğitim Bölümü açılmıştır (DPT, 1992d, s.3). Öğrenci seçim ve kayıt kabulü için gerekli hazırlıklara girişilmiş o sırada Profesör William Kvraceus ve Miss Mc Lauglin de Ankara’ya gelmişlerdir. Bölüm başkanı olan Mitat Enç ve diğer hocalarla bölümün programı, öğrenci seçiminin ayrıntıları üzerine çalışılmaya başlanmıştır (Enç, 1983, s. 244).

Bu bölüme ilkokula öğretmen yetiştiren öğretmen okullarından mezun olan yani öğretmenlik hakkını kazanmış olan ve öğretmenlik yapan kişiler arasından öğrencilerin seçilmiş olduğu bilinmektedir. Bu öğrenciler zekâ ve bilgi testlerinden geçirildikten sonra mülakata alınarak seçilmiş ve hastaneden heyet raporu alarak sağlam olduğunu ispatlayanlar okula kabul edilmişlerdir (Altunya, 2006, s.857). Ayrıca bölüme alınacak öğretmenlerin “ kendisinde mesleki alaka, çocuklara karşı

şefkat, şahsi azim ve sabır bulunduğunu ilgili milli eğitim müdürlüğünce belgelendirmeleri gerektiği” koşulu koyulmuştur (Altunya, 2006, s.855). Yapılan sınavlar sonucu 1952 yılında 30 asil 10 yedek aday belirlenmiştir. 1953–1954 öğretim yılında bölüme 20 öğrenci daha alınmıştır (Altunya, 2006, s.857).

Özel eğitim bölümündeki öğrenciler her sınıfta “körlerin eğitimiyle ilgili grup” ve “sağırların eğitimiyle ilgili grup” olarak ikiye ayrılmıştır. Bu öğrenciler dersleri bazen birlikte bazen de ayrı görmüşlerdir (Binbaşıoğlu, 1995, s.339). Özel eğitim alanında yaptıkları çalışma ve hizmetlerle bilinen Doğan Çağlar, Yahya Özsoy, Hasan Karatepe ve Mehmet Okuturlar gibi daha birçok tanınan isim bu bölümden mezun olmuşlardır (Altunya, 2006, s.895). Bölümün özel eğitim alanında bu denli kabul gören insan yetiştirmiş olması o dönemdeki Gazi Eğitim Enstitüsü Özel Eğitim Şubesinin verdiği eğitim-öğretimin kalitesinin de oldukça iyi olduğunu düşündürmektedir.

Gazi Eğitim Enstitüsünde Özel Eğitim Bölümü öğretmen yetiştirmede ilk sistemli eğitim hizmeti olmasından dolayı Bölümde okutulan derslere değinmekte yarar vardır. Binbaşıoğlu’na (1995, s.339–340) göre bölümde okutulan dersler,

Özel Eğitim Bölümünde Birlikte Görülen Dersler:

Genel Psikoloji, Psikolojiye Giriş, Eğitim Psikolojisi, Rehberlik, Özel Eğitim Alanı, Teftiş Tekniği, Eğitimi Zor Çocukların Eğitim ve Öğretimleri, Ölçme ve Değerlendirme, Suçlu Çocuklar, Üstün Zekalı ve İstidatlı Çocuklar, Eğitsel İstatistik, Geri Zekalı Çocuklar, Vak’a İncelemesi, Özel Eğitim Tarihçe ve Teşkilatı, Klinik Psikolojisi, Arızalı Çocuklara Mesleki Rehberlik, Türk Devrim Tarihi

Körler Eğitimi Grubunun Ayrıca Gördüğü Dersler:

Göz Anatomisi ve Arızaları, Körler Psikolojisi, Körlerin Eğitimi ve Ruh Sağlığı Bilgisi

Sağırlar Eğitimi Grubunun Ayrıca Gördüğü Dersler:

Konuşma Arızaları ve Sağırlar Eğitimi

Her İki Grubun Seçmeli Olarak Gördüğü Dersler:

Müzik Eğitimi, Beden Eğitimi, Resim – İş Eğitimi ve İngilizce ‘dir.

Gazi Eğitim Enstitüsünde özel eğitim bölümünde eğitim süresinde uygulamaya geniş yer veriliyordu. Öğrenciler her tür okul ve merkezde tatillerinin bir kesimini geçiriyorlardı (Enç, 1983, s. 252). Bu bölümün programlarında esas

branş – ek branş kavramıyla sınırlı da olsa seçmeli derslere yer verilmesi, öğrencilere iki alandan birisinde çalışabilme olanağı sağlamış, öğrencileri birden fazla özrü olan bireyler konusunda anlayış sahibi kılmıştır. Ayrıca bu uygulama Türk Milli Eğitim Sisteminde de önemli bir yenilik olmuştur (Enç, 1983, s. 244)

Gazi Eğitim Enstitüsü Özel Eğitim Bölümünde onaltısı yerli ve dokuzu yabancı 25 öğretmen görev yapmıştır. Yabancı öğretmenlerin çoğunluğu Amerikalıdır. Türk öğretmenler ise Batı ülkelerinde öğrenim gören veya bu ülkelerde tecrübe kazanan kimselerden oluşmuştur. (Binbaşıoğlu, 1995, s.339; Altunya, 2006, s.895 ). 20 Temmuz 1955 tarihli ve 2243 sayılı Talim Terbiye Kurulu (TTK) Başkanının Özel Eğitim Bölümünün Kapatılması İle İlgili Görüşlerini İçeren Yazı’ da bölümde öğretmen yetiştirme işinin uygulamada türlü idari, hukuki uyumsuzluklar nedeniyle beklenen neticeyi veremediği için kapatılması gerektiği belirtilmiştir. Böylece “23 Temmuz 1955 paraflı ve Bakan Celal Yardımcı imzalı yazı ile Özel Eğitim Bölümü kapatılarak ikinci sınıfa geçen 20 öğrenci Pedagoji Bölümüne aktarılmıştır” (Altunya, 2006, s.909). Bu bölümün kapatılması özel eğitim öğretmeni yetiştirme işini Türkiye’de sekteye uğratmıştır.

1955 yaz aylarında MEB test ve araştırma bürosunda yerli ve yabancı uzmanlardan oluşan bir “Özel Eğitim Komisyonu” tarafından önerilen özel eğitim öğretmeni, psikolog, doktor… gibi eğitim personelinin kimler olduğunu, bunların hangi konularda bilgi ve beceri sahibi olmaları gerektiği, bunların nasıl ve nerelerde yetiştirileceği gösteren ayrıntılı saptamalar ve öneriler getirmiştir (Çağlar, 1974, s.27). 1954–1962 yılları arasında kısa süreli hizmet içi eğitim programları ile özel eğitimde görev alacakların ve alanların yetiştirilmesi sağlanmıştır (ÖZİ, 1999a, s,397).

6. Özel Eğitimle İlgili Hizmet Veren Özel Teşebbüsler ve Sivil Toplum