• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.3. Eğitim ve Öğretim

Çocuklara Arkadaş dergisinin üzerinde en çok durduğu konulardan biri de çocukların eğitilmesini sağlamak, onlara yararlı bilgiler öğretmektir. Derginin çıkış amacının belirtildiği yazıda da çocukların ilim tahsil etmeye heveslerini arttırmak için edebiyattan güzel makaleler ve hikâyeler yayınlayacağını açıklamıştır (C. I, N.1, s. 1). Dergi her fırsatta ilim öğrenmenin sağlayacağı faydalardan, bilgisiz kişilerin düştüğü durumlardan bahseder. Çocukların küçük yaştan itibaren okuyarak ilim öğrenmeleri gerektiğini vurgular. “İnsân dünyâda ne öğrenir ve ne bilir ise, çocukluk zamânında öğrenilir. İstediği şeyin öğrenmesini çocukluk zamânında sonraya bırakanlar, büyüdüğü vakit hiçbir şey kazanamadıktan başka, ömrü bitinceye kadar çocukluk zamânını kaçırmış olduğuna acınır ammâ fâide vermez.” (C. I, N. 4, s. 63). Dergi ilim öğrenmenin gerekliğini sık sık açıklamıştır. İlim ismiyle yayınlanan makalede, insana iyi ve kötüyü fark ettiren; dünya ve ahiretçe hal ve hareketleri rehber olan ilimdir denilmiştir. Yine insanın başına her ne kötülük gelirse cehalet sebebiyle geleceği belirtilerek, ilmin aydınlığa, cehlin karanlığa benzediği vurgulanmıştır. Bu sebeple insanların küçük yaştan itibaren âlim kimselerden ilim öğrenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca kendisinden toplumun hiçbir fayda görmediği âlim kişinin de cahil insandan hiçbir farkı olmadığı söylenmiştir. Öyle ise insan ilmi kendi ve toplum yararına kullanmalıdır. Ayrıca ilmin ihtiyaçları karşılamada yaşamsal önemi olduğu vurgulanmış ve o dönemde hayatı kolaylaştıran icatlardan örnekler verilmiş ve ilim öğrenmenin gerekliliği belirtilmiştir. Makalenin sonunda genç yaşlı, fakir zengin herkesin tembellikten uzak durup ilim öğrenmek için çabalamaları gerektiği ifade edilmiştir. “Öyle ise ilmi öğrenelim. İlerletelim. Büyüğümüz kahvehânelerde birtakım laklakayât ile ve küçüğümüz mahalle arlarında cevîz ve kaydırak oyunlarıyla beyhûde vakit geçirmekten artık vâzgeçelim. Elimizdeki birkaç kurûşa güvenip de alıştığımız tenbellikten çocuklarımızı da hıssadâr etmeyelim. Çocuklarımızın muhtâc oldukları ve torunlarımızın muhtâc olacakları ilm

ü marifete dört el ile sarılalım. Biz öldükten sonra onların hâllerinden emîn olalım. Hâsıl-ı kelâm; âlim ü âmil, hakîm ü kâmil olmağa cehd edelim.” (C. I, N. 8, s. 116).

Çocuklara Arkadaş’ta ilmin yararlarını anlatan birçok hikâye yayınlanmıştır. Bir hikâyede, fakir balıkçının sohbet eden iki talebeden öğrendiği bir kelime sayesinde padişahtan kazandığı ödül anlatılmıştır. Hikyenin sonunda âlim kişilere hizmet edilmesi, onların bilgilerinden istifade edilmesi gerektiği vurgulanmıştır (C. I, N. 8, s.116). Mehmed Mümin tarafından kaleme alınan bir makalede de; dinimizin okumaya verdiği önem ve ilim öğrenmenin dünya ve ahret için faydalarından bahsedilmiş, ilim tahsil etmenin gereği, cahilliğin kötülüklerinden örnekler verilmiştir. Ünlü ilim adamları, Platon, İbn-i Sina’dan bahsedilerek, ilim sahibi kişilerin hiçbir zaman unutulmayacakları ifade edilmiştir. Makalede çocukların sokaklarda boş oyunlar oynamak yerine onları her konuda bilgi sahibi edecek kitaplar okumaları gerektiği belirtilmiş, tiyatro, roman, tarih, coğrafya kitapları okuyarak hem eğlenip hem de öğrenebilecekleri anlatılmıştır. Ayrıca çocukların ahlaki gelişimi için de bolca kitap okumaları gerektiği söylenmiştir (C. I, N. 9, s. 139).

İbrahim Hilmi Efendi tarafından yazılan bir makalede yine ilim okumanın önemi ve âlim kişilerin vücutları ölse bile eserleriyle yaşayacakları, Gazali gibi ünlü bilginlerin hayatından verilen örneklerle açıklanmıştır. Özellikle tarih, coğrafya okumanın yararlarından bahsedilmiştir (C. I, N. 11, s. 169).

Tahsil ü Mütâlaa ile Vakit Geçirmek adlı yazıda da çocukların okuldan gelip kendileri için gerekli işleri yaptıktan sonra, kalan vakitlerini haylazlıkla değil de hem güzel hem eğlenceli hem de faydalı iş olan okuyup öğrenmekle geçirmeleri gerektiği söylenmiştir. Bu zamanlarda kütüphaneyi açıp, fen, eğitim, edebiyat, tarih, hikâye kitaplarından birini seçerek çocukların hem eğleneceklerini hem de kendilerine fayda sağlayacak bilgiler kazanacakları belirtilmiştir (C. I, N. 11, s. 173).

İlm ü Mârifete Mahabbet isimli makalede, okumanın, yazmanın çocuklar için öneminden, onların okumaya heveslendirilmesi gerektiğinden, tahsil etmenin faydalarından bahsedilmiştir. Makalede ilmi sevmenin çocuğun aklının büyüklüğünü gösterdiği, herkesin akılarını güzel ve faydalı şeylerde kullanması gerektiği, bunun da ilim sayesinde olabileceği belirtilmiştir. Bazı insanların ilmin sıkıntı çekilerek öğrenildiğini savundukları söylenmekte, bunun yanlış ve çocukları ilimden soğutan

bir düşünce tarzı olduğu savunulmaktadır. “Bazı aklı az ve ilimden zevk almamış adamlar, çocukları gûyâ okumağa ve yazmağa heveslendirmek için ‘Okuyup yazmanın, şimdi sıkıntısını çekeceksiniz ammâ, sonra râhatlığını görürsünüz.’ derler ki evvelden güç ve sıkıntılı bir şey olduğunu anlatırlar; ve bu sözler ile çocukların hevesini kaçırtırlar da haberleri olmaz. Hâlbuki ilim tahsîl etmekliğin hiçbir güçlüğü, hiçbir sıkıntısı olmadıktan başka, ilimde olan zevk ve lezzet o kadar çoktur, ki bilmeyene anlatmak mümkün değildir.” (C.I, N.11, s.173). İnsanın dünyada kendini sıkıntıdan kurtarıp rahata ermesi için mutlaka ilim öğrenmesi gerektiği yazıda vurgulanmıştır.

Çocuklara Arkadaş dergisinde eğitimin, okumanın önemini anlatan birçok özlü söz yayınlamıştır.

Çocuk iken ilim ve terbiye öğrenmeye cehd et, çünkü fidân tâze iken doğrulur. Âkil ve âlim yani okumuş çocuğu herkes sever (C. I, N. 4, s. 63).

İlim bir şehenşâhdır ki, pâdişâhlar bile ona tâbidir. Çünkü ilimsiz hiçbir memleket bâkî ve pâyidâr olamaz.

İlim bir hazînedir ki, devletler bile mâlik değildir. Zîrâ sarf edilmekle tükenmez.

İnsânı sâir insânlardan mümtâz ve muazzez eden para değil ilimdir.

Bir adamın şöhretini şarktan garba ve garbdan şarka götüren ilimdir (C. I, N. 8, s. 113).

İlm ü marifet tahsîl eden kimsenin, tahsîl eylediği ilm ü marifet altun ve gümüş ticâretinden daha fâidelidir (C. I, N.11, s. 182).

İnsân bilmediğini öğrenmekte hicâb etmemelidir. “Bu husûsta ( İlimde âr olmaz, âr beherdâr [berhüdâr] olmaz) meselini derhâtır etmek iktifâ eder (C. I, N.1, s. 3).

İlim, mâl vermekle yanî para ile alınmaz, ancak çalışmakla kazanılır. (C. I, N. 8, s. 127)

İlmin, hiçbir adamı bulunduğu hâlinden ziyâde fenâ ettiği yoktur. Fakat daha iyi yaptığı pek çoktu. (C. I, N.10, s. 157).

Dergide yayınlanan hikâyeler, makaleler, okuyuculardan gelen mektup ve yazılar; ilim öğrenmenin faydalarını çocuklara açıklamıştır. Dergi ülkenin ve milletin

geleceğinin parlak olmasını eğitime bağlamıştır. Çocuklara da bu yolda çalışmaları için öğütlerde ve telkinlerde bulunmuştur.

Benzer Belgeler