• Sonuç bulunamadı

Duyusal Kanıtsallık İle İlgili Bulgular

4. İnceleme

4.2. Bulgular

4.2.1. Algısal Kanıtsallık İle İlgili Bulgular

4.2.1.1. Duyusal Kanıtsallık İle İlgili Bulgular

71 almaktadır. Nitekim Fransızca işaretlenmemiştir. İçsel algılama bölümünde ise duyusal boyuttaki tezahürlere (miratif) dayalı toplam 28 dolaylı kanıtsallıktan 3 tanesi işaretlenirken, 25 tanesi işaretlenmemiştir. Son olarak ise hissetmeye dayalı kanıtsallığın işaretlendiği her iki eserde toplam 7 örnek bulunmakta olup bunlardan 2 tanesi çeviri dilinde işaretlenmiştir.

Sonuç olarak, Türkçede -mIş biçimbirimi ile işaretlenmiş olan toplam 105 algısal kanıtsallık biçiminin Fransızcada sadece 10 tanesinin işaretlendiği, kalan 95 örnekte ise herhangi bir işaretleyicinin bulunmadığı saptanmıştır.

4.2.1.1. Duyusal Kanıtsallık İle İlgili Bulgular

Bilginin kaynağı burada görme, tatma, duyma gibi duyu organlarından biridir. Ayrıca duygusal boyuttaki tezahürler (miratif) diye adlandırdığımız içsel algılama ve hissetmeyi de bu kapsamda inceleyebiliriz. Duyusal dolaylılık, tümcede (T) verilen bilgiye duyular aracılığıyla doğrudan, aracısız olarak erişildiğini ifade eder.

Bu bölümde elde ettiğimiz toplam 105 Türkçe -mIş işaretleyicisinden 10 tanesi Fransızcada işaretlenmiştir. İşaretlenenler arasında 5 tanesi görmeye dayalı, 3 tanesi duygusal boyuttaki tezahürler (miratif) ve 2 tanesi de hissetmeye dayalıdır. İşaretleme türü olarak ise 1 örnek biçimbirim olarak işaretlenirken, 9 tanesi sözdizimsel yolla işaretlenmiştir.

4.2.1.1.1. Görmeye Dayalı Kanıtsallık

Görmeye dayalı bu bölümde “T’de (Tümce) K’yi (Kanıtsallık) görüyorum/gördüm”

analizini yaparak incelemeye geçebiliriz. Sayısal verileri inceleyecek olursak Vatandaş’ta 2 bağlamdan 1 tanesi Fransızcada sözdizimsel anlamda işaretlenmişken BAK’ta 61 bağlamdan sadece sözdizimsel kategoride 4 bağlam işaretlenmiştir. Kalan 57 bağlam ise işaretlenmemiştir. Sonuç olarak bu kateoride yalnızca sözdizimsel olarak toplam 5 bağlam Fransızcada işaretlenmiştir.

Türkçede bilginin kaynağının yapı ve anlam bakımından açık bir şekilde ortaya konduğu ancak Fransızcada herhangi bir işeretlemenin yapılmadığı bir örneği inceleyelim:

(3-4a) Hava daha da soğumuş ve sokakların köşelerinde, duvar diplerinde kar iyice tut-muş,

tut-GÇZ.K11.3ş

yüksel-miş. (BAK, s.24) yüksel-GÇZ.K11.3ş

(3-4b) Le temps s’est encore refroidi et au coin des rues, au pied des murs, la neige tient et

tut-ŞZ.3ş-Ø

s’accumule. (MNR, s.16)

yüksel-ŞZ.3ş-Ø

72 Kar ile ilgili görme yoluyla elde edilen bilgi, Türkçede geçmiş zamanda –mIş dolaylılık belirleyicisi ile işaretlenmiştir. Buna karşın, çeviri dilde şimdiki zamanda belirtilen bu bilginin kaynağına atıfta bulunan hiçbir dilsel öğe bulunmamaktadır. İşaretlenmiş olan diğer örnekleri sırasıyla uygun başlıklarda inceleyelim.

4.2.1.1.1.1. Sözdizimsel İşaretleyiciler

-MIş belirleyicisinin dilbilgisel kullanımındaki yeri sözlükteki anlamından yola çıkarak cümle içerisindeki anlamı belirten belli yapılardaki ifadeler, anlama göre yorumlanan kimi sözcükleri içine alır.

Bulgularımız arasında algısal dolaylılıkta görmeye dayalı işaretleme türlerinden 1 tanesi Vatandaş ve 4 tanesi de BAK’ta olmak üzere toplam 5 cümle sözdizimsel ögeyle işaretlenmiştir:

(2a) […] ama sanki bir şeyler kuru-muş derinlerde, kuruluk her şeye sızıyor (Vatandaş-s.141).

kuru-GÇZ.K1.3ş

(2b) […], pourtant [[on dirait que] quelque chose s’est flétri]] en profondeur, … (Vatandas-s.153)

K11 AD. YF(être) ŞZ kuru-GO

Algısal görme yoluyla elde edilen 2a Türkçede zorunlu olarak –mIş biçimbirimi yoluyla belirtilmiştir. Fransızcada ise bu bilgi kaynağı, “on dirait que” temel cümle (phrase complétive) ifadesiyle belirtilmiştir. Fransızca karşılığında bilgi içeren “s’est flétri” fiilinin bulunduğu cümle temel cümle olup bize bilginin kendisini verirken, buna “que” ile bağlanan cümle ise bilginin nasıl elde edildiğini açıkça belirtmektedir. Bu bağlamda temel cümle olan

“on dirait que” söylemsel yapı gereği bilginin kaynağı değerinde sözdizimsel yapıya sahiptir.

Burada dikkat çeken bir başka nokta ise, “on dirait que” ifadesinde fiilin şart (conditionnel) kipinde çekimlenmiş olmasıdır. Dikkat çeken bu durum algılamaya dayalı dolaylılık değerinde karşımıza çıkar.

(7a) "Aslanım, delikanlım, hakikaten dedikleri kadar yakışıklı-ymış-sın sen," dedi. (BAK-s.43)

Yakışıklı-K11.GÇZ-2Ş

(7b) Mon lion, mon héros, mais [[c’est que] tu es vraiment aussi beau]] que l’on m’avait dit! me lança- t-elle. (MNR-s.29) K11-TC ol-ŞZ-2ş yakışıklı

Aynı kategoride Türkçede zorunlu olarak –mIş biçimbirim ile işaretlenen 7a’daki kanıtsallık, Fransızcada “c’est que” temel cümle yapısıyla belirtilmiştir. Tek başına bir anlam ifade etmeyen bu yapı, aslında konuşanın gözlemleyerek ulaştığı bir durum karşısındaki şaşkınlığını belirten bir sözdizimsel işaretleyicidir.

73 (25a) Be: Birisine kötülük etmek istersin. Mesela birisine iftira edeceksin. O zaman rüyamda gördüm, filanca hanım zina ediyor-muş dersin; (BAK-s.164)

et-ŞZ- 3Ş-K11

(25b) Ba — quand on veut nuire à quelqu’un, par exemple en le calomniant. [On dit:] j’ai vu en rêve TC- K11

Madame Chose qui prenait du bon temps, et pas avec son mari ; (MNR-s.111) al-Imp

Bu örnekte –mIş belirleyicisinin Türkçede biçimbirim alanında işaretlenirken Fransızcada on dit que gibi “on dit” şeklinde cümlede sözdizimsel yapıda kullanılmıştır.

Anlamsal olarak konuşan gördüğü bir manzara karşısında durumun önemini farz etmeye dayalı şekilde ortaya koymuştur. Bu örnekte ayrıca rüyaların aktarımına ilişkin de –mIş işaretleyicinin kullanıldığı dikkatimizi çekmiştir. Türkçede –mIş dolaylılık işaretleyicisinin rüyalarda da (25a) kullanılması ilgi uyandıracak bir araştırma konusu olmuştur. Kişi Türkçede rüya aktarımı, anlatımı esnasında –mIş işaretleyicisini aktif bir şekilde kullanmaktadır.

Araştırmamız kapsamında bu tür birkaç örneğe rastladığımızı söyleyebiliriz.

(39-42a) "Evimizi didik didik et-miş, pek çok şeyi kır-mış, belli ki öfke ve nefretle hareket et- GÇZ-3Ş K11- kır- GÇZ-3Ş-K11

et-miş. […]Babamın kitabının son resmini çal-mış. (BAK-s.218)

et- -GÇZ-3Ş-K11 çal-GÇZ-3Ş-K11

(39-42b) « La maison est sens dessus dessous, beaucoup de choses sont cassées, [on voit que]

ol-ŞZ-3Ş ol-ŞZ-kır-GO-6Ş TC- K11

quelqu’un s’est acharné de toute sa rage. Il a dérobé la dernière miniature du livre de mon père.

YF(ol)-ŞZ-3Ş-çal-GO sahip ol-YF-çal-GÇZ-3Ş

(MNR-s.145)

39a-42a numaralı örnekler Türkçede -mIş biçimbirim olarak işaretlenmiş olsa da Fransızcada bunun sözdizimsel alanda işaretlendiğini söyleyebiliriz. “On voit que” doğrudan görmeye dayalı olarak “voir” (görmek) ifade eden kişinin gördüklerini aktardığı temel cümle görevindedir; [que+P] ise temel cümledir. Dolayısıyla konuşan burada gördüklerini ifade etmek için kullandığı dolaylılık işaretleyicisini Fransızcada zorunlu olmayan yapı sözdizimsel bağlamda kullanmıştır.

Son örnek olan 56a Türkçede zorunlu olarak -mIş biçimbirim yoluyla işaretlenirken, Fransızcada bunun sözdizim olarak “paraît-il” yapısıyla belirtildiğini görüyoruz:

(56a) Demin sözünü ettiğimiz Konyalı Hoca Efendi, vaazlarını yazdırıp toplattığı kalın kitabının bir yerinde şöyle buyur-muş-lar: Kalenderiler âlemin fazlasıdır.( BAK-s.351)

buyur-GÇZ-3ÇŞ-K11

74 (56b) Monsieur le Hodja de Konya, dont nous venons de parler, a [paraît-il] décrété quelque part,

YF(avoir)[TC-K11] buyur-GO

dans un passage du volumineux recueil qui compile tous ses sermons, que nous, Derviches Errants, on est de trop ici-bas. (MNR-s.234)

Çevirisi yapılan ifade “görünmek” (paraître) fiilinden oluşmuş bir kalıplaşmış temel cümle ile kullanılmıştır. Burada aktarılan bilgi kanıtsallık türünde “gibi görünmek” anlamı taşımaktadır.

4.2.1.1.2. İşitmeye Dayalı Kanıtsallık

İşitmeye dayalı dolaylılık (“T’de K’yi duyuyorum/duydum”) türünde kanıtsallık örneğine Türkçe eserlerde rastlanmamıştır.

4.2.1.1.3. Tatmaya Dayalı Kanıtsallık

“T’de K’nin tadını alıyorum/tadına vardım.” Türkçede bu kategoride elde edilen bilgi, ister soru ister bildirme kipliğinde olsun, -mIş biçimbirimi ile işaretlenmektedir.

Konuşan yemeğin pişip pişmediğini veya tadı hakkında bilgi aktarımı sırasında -mIş biçimini tercih eder. Bulgularımızda buna örnek olarak sadece 1 bağlam ile karşılaştık. 52a numaralı bu bağlam BAK’ta yer almakla birlikte, Fransızcada herhangi bir işaretleyici kullanılmamıştır.

(52a) Evet, dedim, etini kıvamınca kıymışlar, lahana dolmam pek lezzetli-y-miş.( BAK-s.319) lezzetli- -YS-ŞZ-3Ş K13

(52b) J’ai répondu que oui, mon petit chou farci, avec sa chair à saucisse juste ferme, était tout à ol-HGÇZ-3Ş-Ø

fait délicieux. (MNR-s.214).

4.2.1.1.4. Koklamaya Dayalı Kanıtsallık

Koklamaya dayalı: “T’de K’nın kokusunu alıyorum/kokladım.” Bu kategoride koklamanın dolaylılık kapsamında karşımıza çıktığı Türkçede gözlemlenmiştir. Koklama yoluyla elde edilen bilginin ifade edilmesinde -mIş biçiminin sıklıkla tercih edildiği durumlar vardır. Konuşmacı koku yoluyla bir çıkarımda bulunabilir, varsayım gerçekleştirebilir.

Araştırmamız çerçevesinde değerlendirecek olursak incelemede BAK’ta 1 bağlam kullanılmıştır. O da çeviri dilinde işaretleyici olmaksızın çıkar karşımıza.

(66a) Eline alanın kararsız kalacağı kadar belirsiz (acaba bilerek mi koku sürül-müş?) (BAK-s.48) sürül-GÇZ-3Ş-K14

(66b) Une odeur trop évanescente pour que le destinataire puisse décider si elle a été délibérément

ajoutée, (MNR-s.32) Ø

75

4.2.1.1.5. Dokunmaya Dayalı Kanıtsallık

“T’de K’yı hissediyorum/hissettim.” Bu kategoride sadece BAK’ta 5 örneğe ulaşılmıştır. Bununla birlikte söz konusu ifadeler Türkçede -mIş işaretleyicisi ile gösterilirken Fransızcada fiil “plus-que-parfait” belirli geçmiş zaman ile çekimlenmiş ve kanıtsallığa dair başka bir ifade kullanılmamıştır.

(68a) Kapı vuruldu, baktım tâ çocukluğumuzdan Kara. Sarıldık birbirimize. Üşü-müş, içeri aldım, üşü-GÇZ-3Ş-K15

evin yolunu nasıl bulduğunu bile sormadım. (BAK-s.83)

(68b) on s’est embrassés. Comme il avait froid, je lui ai dit d’entrer, sans lui demander comment il Ø

avait trouvé le chemin jusque chez moi. (MNR-s.56).