• Sonuç bulunamadı

2.4 DUYGUSAL YEME

2.4.3 Duygusal Yeme Teoriler

Duygusal yeme davranışa neden olan mekanizmalar hakkında araştırmalar devam etmektedir. Araştırmacılar bu konuyu çalışırken bazı teoriler öne sürmüşlerdir. Bu teoriler; psikosomatik, dışsal, kısıtlama ve kaçış teorisidir.

2.4.3.1 Psikosomatik Teori

127 Gül S. Özdemir, Duygusal Yemenin Depresyon, Anksiyete ve Stres Belirtileri İle Olan İlişkisi, Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 2015, s.3 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi).

128 Armağan Özdemir vd., “Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu”, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2015,

7(4), 419-435, s.419

129 Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci

Baskı(DSM-5), Tanı Ölçütleri Başvuru El kitabı, çev. Ertuğrul Köroğlu, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2013,s.176.

30

Psikosomatik teoriye göre duygusal yeme bu teoriyle açıklanmaktadır. Bu teori duygusal yemeye sahip olan bireylerin olumsuz duygularıyla açlıkları arasındaki ayrımı net olarak yapamadıklarını savunur.130 Helen ve Harold Kaplan’a göre obez bireyler gergin, stresli ve kaygılı olduklarında bu kaygı seviyesini düşürmek için olması gerekenden fazla miktarda yemek yemeye yönelirler. Haz hissiyle beraber kişinin sıkıntısı azalmakta fakat sonradan yaşanan pişmanlık ve suçluluk duyguları bireyin problemlerini çözme konusunda zayıf olabileceğini düşündürmektedir.131 Psikosomatik teoriye göre beslenmeyle sakinleşme davranışı yaşamın erken dönemlerinde öğrenilmiştir. Bu nedenle kişiler açlık hissedince yemek yedikleri gibi kaygı seviyelerini düşürmeye çalışmak için de yemek yemeleri gerektiğini öğrenmişlerdir.132 Hilde Bruch, duygusal strese eşlik eden aşırı yeme davranışına sahip kişilerde içsel farkındalığının eksik olduğunu söylemektedir.133

Bir başka deyişle yaşamlarının ilk dönemlerinde olduğu gibi kendilerini rahatsız eden herhangi bir duygu olduğunda aşırı yeme davranışı gösterirler.

2.4.3.2 Kısıtlama Teorisi

“Kısıtlama” teorisi ilk olarak 1975 yılında Herman ve Mack tarafından çalışılmış, 1980 yılında Herman ve Polivy tarafından geliştirilmiştir. Bu teoride birey besin alımını kısıtladığı zaman ya da o yiyeceğe ulaşamadığında, besine karşı koyması zor olacak kadar bir istek duymaktadır. Bu durum genellikle bireyin kilo almasıyla sonuçlanmaktadır.134 Bu bilgiden çıkarımla kısıtlama teorisi, besin alınımının kısıtlanmasıyla bireyin aşırı yeme davranışında bulunması ve bunun sonucu olarak kilo alması arasında bir ilişki kurmaktadır.

130Merve Hacıabdurrahmanoğlu, Duygusal Yeme Davranışı ile Problem Çözme Becerileri Arasındaki

İlişkinin İncelenmesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 2019, s.14 (Yayımlanmış

Yüksek Lisans Tezi).

131 Helen Kaplan ve Harold Kaplan, “The psychosomatic concept of obesity”, Journal of Nervous and

Mental Disease, 1957; aktaran Merve Hacıabdurrahmanoğlu, Duygusal Yeme Davranışı ile Problem Çözme Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hasan Kalyoncu

Üniversitesi, 2019, s.15 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi).

132 Gül S. Özdemir, Duygusal Yemenin Depresyon, Anksiyete ve Stres Belirtileri ile Olan İlişkisi, Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 2015, s.3 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi).

133 Strien Van vd.,” Tendency toward overeating and restraint as predictors of food consumption”

Appetite, 2003, 40,8-291; aktaran Gül S. Özdemir, Duygusal Yemenin Depresyon, Anksiyete ve Stres Belirtileri İle Olan İlişkisi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 2015, s.3

(Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi).

134 P. Herman ve D. Mack, "Restrained and unrestrained eating", Journal of Personality, 1975, 43, s.

647-660; aktaran Gül S. Özdemir, Duygusal Yemenin Depresyon, Anksiyete ve Stres Belirtileri İle Olan İlişkisi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 2015, s.3 (Yayımlanmış Yüksek

31

2.4.3.3 Kaçış Teorisi

“Kaçış” Teorisine göre bireyler hissettikleri olumsuz duygulardan kaçınmak istemeleri nedeniyle duygusal yeme davranışını gerçekleştirmektelerdir.135

Birey hayatında olumsuz bir durum yaşadığında kendi benliğine karşı bir tehdit hissetmektedir. Bu durumla baş etmek için yemek yeme davranışı gerçekleşmektedir. Bir başka ifadeyle kişi yemek yeme eylemiyle duygularından kaçınarak bir baş etme mekanizması geliştirmektedir.136

2.4.3.4 Dışsal Teori

Dışsal teoriye göre bireyler içten gelen açlık gibi bedensel sinyalleri anlamakta zayıf olup dış uyaranlara daha açık olmaktadırlar. Dış uyaranlar olarak; yemeklerin görüntüsü, kokusu, tadı sebebiyle karınları aç olmasa bile yemek yeme davranışı göstermektelerdir. Bu teoride anlatılmak istenen yeme davranışının dışardan gelen bir etmenle tetiklenmesidir. Schachter’in 1968 yılında yaptığı çalışmaya göre, stres ve olumsuz duygulanım kilosu fazla olan bireyleri daha çok yemek yemeye yöneltmektedir. Dışsal teori, bireyin aç ya da tok olmasından değil, dış etmenler tarafından uyarılmasından dolayı yeme davranışı gösterdiklerini söylemektedir.137

Literatür incelendiğinde duygusal yeme davranışını açıklayan birçok etken olduğu görülmektedir. En genel ifadeyle duygusal yeme; bireyin yaşadığı stres, karşılaştığı zorluklar, olumsuz duygulanımlara karşı koymaya çalıştığı bir baş etme mekanizmasıdır. Duygusal yeme sonucu birey aşırı miktarda kilo alabilir ya da vücut dengesini bozabilir.

Yeme bozuklukları hakkında yapılan bazı araştırmalara göre kadınlarda daha çok bulimiya nervoza ve anoreksiya nervoza görülürken, erkeklerde tıkınırcasına

135 T. F. Heatherton ve R. F. Baumeister, "Bingeeating as escape from self awareness", Psychology

Bulletin, 1991, 110, 86-108, s.86.

136 Sonja Spoor vd., “Relations between negative affect, coping, and emotional eating”, Appetite,

2006, 48(3), 368-376; aktaran Merve Hacıabdurrahmanoğlu, Duygusal Yeme Davranışı ile Problem Çözme Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 2019, s.15 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi).

137 Steven Schachter, “Obesity and eating. Internal and external cuesdifferentially affect the eating

behavior of obese and normal subjects”. Science, 1968, 23(161), 6-751; aktaran Güzin Mukaddes Sevinçer ve Numan Konuk, "Emosyonel Yeme", Journal of Mood Disorders, 2013, 3 (4), 171-178, s.173.

32

yeme bozukluğu oranı yüksek bulunmuştur.138,139 Yeme bozukluklarının nedenleri tam olarak bilinmemekte fakat çevresel ve sosyal etmenlerin, biyolojik ve genetik faktörlerin, psikolojinin yani insanı insan yapan bütün biyopsikososyal yapının etkili olduğu tarafımca düşünülmektedir.

Benzer Belgeler