Kaynak: www.kaleicioldtown.com/tr/ 2.3.7. Rekreasyon Alanları 2.3.7.1. Atatürk Caddesi
Işıklar Caddesi Kaleiçi'nin doğu ucundan başlayıp Karaalioğlu Parkı’nın girişine doğru uzanır (ATSO,2012: 26). Adını ülkemizin kurucusu “Mustafa Kemal Atatürk”ten almaktadır.
Uzun Yol, Koca Yol ve Yeni Kapı caddesi olarak da ismi geçen bu güzergâh Helenistik Dönem’e kadar uzanmaktadır. Attaleia kentinin doğu tarafına ulaşımını sağlayan bu cadde, 19. yüzyılın bitimine kadar bu işlevine devam etmiştir. Bir yanı sur duvarları, diğer yanı idari bina olan cadde üzerinde Rum Konakları da görülmektedir.
Sur duvarlarının bir kısmının yıkılması nedeniyle birtakım düzenlemeler geçiren cadde, 1940’lı yıllarda genişletilmiştir. Buna ilaveten sur duvarının kıyısı boyunca akan bir su kanalı, yol çalışmalarında ikiye bölünen yolun ortasına taşınmıştır. Aydınlatma ve ağaçlandırma yapılan cadde günümüz görünümüne ulaşmıştır (Varkıvanç ve Çelebi, 2015: 31). 2011 yılında yenilenmesiyle kentin lüks alışveriş caddeleri arasında yer almaktadır (ATSO, 2012: 26).
Görsel 2.44 Atatürk Caddesi Kaynak: www.panoramio.com/ 2.3.7.2. Hesapçı Sokak
Hadrian Kapısı'ndan başlayan güzergâhı Hıdırlık Kulesi'ne bağlayan Hesapçı Sokak, her dönem önemini korumuştur. Günümüzde sokak düzenlemeleri yapılırken bulunan kalıntılar, bu sokağın ortasında su kanalı bulunan taş kaplamalı, genişçe bir yol olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Roma Dönemi’nde kamu yapıları başta olmak üzere, değerli yapıların ve yerel esnafların da sokağın iki tarafında konumlandığı düşünülmektedir.
2006-2007 yılları arasında sokak düzenlemelerinde ortaya çıkarılan kapalı bir su kanalı, Roma Dönemi’nde kullanılan sistemin yenilenerek devam ettiği sonucuna ulaştırmaktadır. Bu su kanalının bir parçası Alp Paşa Konağı önünde halka sunulmaktadır (Varkıvanç ve Çelebi, 2015: 21).
Günümüzde Hesapçı Sokak canlı gece mekânlarının geçiş noktası haline gelmiştir. Bu sokak çevresinde genç bir öğrenci nüfusuna sahip ve yerel sanatçıların yaratıcılıklarını sergiledikleri birçok sanat merkezi ve galeri bulunmaktadır. Resim, seramik, heykel, kaligrafi ve diğer sanat eserlerini de satın alabilme imkânı sunmaktadır (ATSO, 2012: 24).
Görsel 2.45 Hesapçı Sokak
Kaynak: www.kaleicioldtown.com/tr/ 2.3.7.3. Karaalioğlu Parkı
1940-1945 yılları arasında, Antalya’da dönemin valisi Haşim İşcan kentin imar girişimlerini “Antalya’yı Güzelleştirme, İmar ve Tanıtma Cemiyeti” aracılığıyla yapmaktaydı. Dönemin Özel İdare Müdürü Muharrem Önal ise dernek başkanlığını yürütmekteydi. Bu iki isim Antalya için cadde genişletilmesi, okul ve hastane yapımı, semt kurulması gibi projeleri gerçekleştirmişlerdir. Bu projeler arasında eskiden bataklık ve ağaçlarla kaplı olan Karaalioğlu Parkı da bulunmaktadır. Mimar Necmettin Ateş önderliğinde yaptırılan bu park Perge Antik Kenti’nden örnek alınarak yapılmıştır. Parkın yapımı 3 yıl sürmüş ve parkın yapımına 265.000 lira para harcanmıştır (Özer ve Özer, 2010: 125-127).
Antalya’nın mükemmel havası ziyaretçilere parklarda ve sahillerde zaman geçirmek için imkân tanımaktadır. Şehir merkezinde yer alan Karaalioğlu Parkı, Antalya Körfezi ile görkemli Toros Dağları'na bakmaktadır. Park, kuş türleri ve bitki çeşitliliği bakımından ziyaret edilmeye değerdir (ATSO, 2012: 18). Karaalioğlu parkının ismi, aynı isme sahip bir ailenin, parka isimlerinin verilmesi karşılığında mülkiyetlerinin kamulaştırılmasına izin vermişlerdir. Aslında önceki ismi “İnönü Parkı” olarak bilinmektedir. Bugünkü ismi ise halk tarafından “Karaoğlan Parkı” olarak da telaffuz edilmektedir.
Parkın üç farklı girişi bulunmaktadır ve bu girişlerin sonu 3 farklı gözetleme platformuna çıkmaktadır. Antalya’nın en eski parkı konumundadır. Parkın dikkat çeken diğer bir özelliği ise içerisinde bulunan sanatsal objelerdir. Gazi Bulvarı’ndan girildiğinde iki tarafta bulunan “aslanlı iki lahit kapağı”, 1975 yılında yapılmış olan “El Heykeli” ve “İşçi ve
Oğlu Heykeli”, “Akdeniz’i Bekleyen Don Kişot” ve “Nazım Hikmet Hapiste Rölyefi” parkın simgesel yapıları olmuştur (Özer ve Özer, 2010: 125-127).
Parkın sosyal alan olmasına ek olarak “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Hizmet Yapıları”, “Atatürk Evi ve Müzesi” ayrıca kamusal yapıların dışında çocuk bahçesi, büfe, restoran kullanımları da bulunmaktadır. Karaalioğlu parkında halka açık sergiler, sosyal etkinlikler de bulunmaktadır. Ayrıca her yıl da Ramazan Bayramı etkinlikleri de düzenlenmektedir (Varkıvanç ve Çelebi, 2015: 39).
Park 1992 yılında “I. ve III. Derece Doğal Sit Alanı” olarak onay almıştır. Kültürel değerlerin korunması için ise 2004 yılında “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” olarak duyurulmuştur (Özer ve Özer, 2010: 125-127).
Görsel 2.46 Karaalioğlu Parkı Kaynak: www.kaleicioldtown.com/tr/ 2.3.8. İdari Binalar
2.3.8.1.Büyükşehir Belediye Binası (Halkevi Binası)
Cumhuriyetin kültür politikalarını halka ulaştırma görevini üstlenen Halkevi, 1932 yılında açılmıştır. Günümüzde “Büyükşehir Belediye Başkanlığı Binası” olarak işlev gören bu bina, eskiden yıkık bir durumda olan kilise binası üzerine konumlanmıştır.
Halkevleri çalışmalarını birçok dal üzerinden ilerletmekteydiler. Dil, edebiyat, tarih, tiyatro, spor, güzel sanatlar, kurslar, kütüphane, sergi, müze, köycülük, sosyal yardım dallar bu çalışmalara örnek teşkil etmektedir.
Halkevi, daha kurulduğu ilk yıl, 808 üye sayısına ulaşmıştır. Halkevi binası, görevinin sürdürdüğü süre boyunca kültür ve sanat merkezi olarak işlev görmüştür (Deniz, 2016: 125- 126).
1951 yılında Halkevlerinin çalışmalarının durdurulması sonrasında bina, 1962 yılından itibaren Antalya Belediyesi’ne devredilmiştir. Yapının kuzey tarafı Tiyatro Salonu olarak hizmet göstermektedir. Zamanında inşa edilen diğer halkevlerinde olduğu gibi konuşma
yapacak kişilerin dinlenebilmesi için yapılan girişin hemen üzerinde balkon bulunmaktadır. Yapı genel olarak tarihi ve yapısal özelliklerini korumaktadır (Varkıvanç ve Çelebi, 2015: 34)
Görsel 2.47 Büyükşehir Belediye Binası