• Sonuç bulunamadı

1. YUNAN MĠMARĠSĠNE GENEL BAKIġ

1.4. Tapınak Mimarisi

1.4.1. Temel nizamlar

1.4.1.1. Dor Nizamı

Pelopenes'te ortaya çıkmıĢ, esas Ģeklini M.Ö. VI. yy.'da almıĢtır. Dor tapınakları çoğunlukla Yunanistan'ın Korfu adasında, Güney Ġtalya ve Sicilya'da yapılmıĢlardır. Atina'daki Partenon Sicilya'daki Concordia (Konkordiya) ve Anadolu'da ise Assos (Behramkale)'taki Athena Tapmağı bu nizamın en özgün örnekleri arasındadır.

Tapınağın alt döĢeme tabanına, çoğunlukla üç basamaklı merdivenle çıkılır. Dor nizamında sütunların kaidesi yoktur. Bunlar doğrudan döĢeme tabanına oturtulmuĢtur. Sütun gövdesi tek parça taĢtan ya da birbiri üzerine bindirilmiĢ bir dizi silindirık taĢ parçasından meydana getirilmiĢtir. Bu sütunlar, üzerindeki sade baĢlıklarla çatıya bağlanmıĢtır. Dor düzeninin belirgin özelliğini meydana çıkaran da, bu sütun ve baĢlıklardır.

Yunan mimarîsinde sütun gövdeleri, çoğunlukla yukarıdan aĢağıya keskin yivlerle iĢlidir. Sütunlar belli bir oran içinde en alttan üste doğru gittikçe incelirler. Çatıyı meydana getiren kısımlar kademeli olarak düzenlenmiĢtir. Sütun baĢlıkları birbirine baĢtaban (arĢıtrav) dediğimiz düz taĢ bloklarla bağlanmıĢtır. Bunun üzerinde aralıklı olarak sıralanmıĢ, üç düĢey yivden meydana gelen ve triglif denilen bir friz uzanmaktadır. Frizin üzerinde uzanan korniĢ, yapının saçak görevini yüklenmiĢtir. KorniĢin desteklediği çatı, tapınağın iki cephesinde üçgen birer alınlık meydana getirecek Ģekilde meyilli olarak yapılmıĢtır. Alınlıklar çoğu kere kabartmalarla doldurulduğu gibi, tepe ve köĢelerine heykeller de kondurulmuĢtur.45

Dor düzeni bazı yenilikler kaydetmekle beraber gerileme belirtileri de göstermektedir. Sütunlar yüksek ve ince Ģekiller almakta, baĢlıklar küçülmekte, triglif frizinin arĢitrav'dan daha yüksek yapıldığı ve sütun eksenleri arasına rastlayan triglif, dolayısıyla metop sayısının arttığı göze çarpmaktadır. Dor tapınakları perípteros ya da próstilos plânındadır. Bunlara örnek olarak Bergama'da Atena ve Ilion'(Truva) daki Atena, Kos Askelepieion'undaki Asklepios (her üçü de perípteros), Rodos'taki Atena Lindia , Samotrake'deki Misterler veya Bergama'daki Hera Basileia tapınakları (hepsi próstilos) gösterilebilir. Bergama yöresindeki Mamurtkale tapınağı ise in antis plânındadır. Ġyon etkisi altında kalmıĢ bir Dor tapınağı hakkında Bergama'da yukarı Agora tapınağı bir fikir vermektedir. Triglif frizinden ötürü Dor

45

düzeninde olan bu küçük bina kaideli sütunları ve yeni bir Ģekil alan baĢlıklarından ötürü Ġyon ve Dor elemanlarını ahenkli bir surette karıĢtırmakta, ayrıca nefis iĢçiliğinden ötürü dikkati çekmektedir. 46

Resim 10: Dor Nizamında Sütunun ArĢitravla BirleĢme Detayı

Bu nizamın baĢlıca özellikleri Ģöyledir:

 Bir kaç basamakla çıkılan bir zemin üzerinde yer alır.

 Sütunlarda kaide bulunmaz. Doğrudan stylobat‟a oturur.

 AĢağıdan yukarıya incelen sütunların gövdelerinde dikey yivler yer alır.

 Sütun baĢlığı, çanak Ģeklinde ecinus (yuvarlak bir yastık ) ile bunun üzerinde yer alan abakus (dört köĢe bir plakadan) oluĢur.

 Sütunları birbirine bağlayan arĢitrav ( taĢ bir kiriĢ) vardır.

 DiĢ kesiminin üzerinde tapınağın kısa kenarında üçgen alınlıklar bulunur. Alınlıklar heykel ve kabartmalarla süslenmiĢtir.

46

http://www.felsefeekibi.com/sanat/sanatalanlari/sanat_alanlari_helenistik_mimarlik .html

Bu düzendeki tapınaklarda. Sütunlar sellanın etrafını çeĢitli biçimlerde çevirerek çeĢitli plan Ģekillerini oluĢtururlar.47

En basit Ģekli Megaron biçimi ile yani bir sella ve önünde iki sütun biçimindedir. Bazen de sella‟nın önünde bir sütun dizisi, bazen de hem önünde hem arkasında bir sütun dizisi yer alır. Genellikle sellanın her tarafı sütunlarla çevrelenmektedir. Büyük tapınakların sellaları bazen iki katlı sütun dizisi ihtiva etmekte bu diziler tavanı desteklemektedir48

GeliĢmiĢ bir türünde ise sütun dizileri çift olur, hatta ön dehlizde de devam eder. Dor nizamında bir sütun, aĢağıdan yukarıya doğru incelir. Sütun, tapınak kaidesinin üst kısmına kaidesiz olarak oturur sütün gövdesi ya parça halinde taĢ bloklardan ya da bütün olarak taĢtan oluĢur. Sütun üzerinde 16-20 kadar keskin yiv bulunmaktadır. Gövde yukarı doğru hafifçe incelir. Sütun gövdesi üzerine baĢlık oturur. BaĢlık iki kısımdan oluĢur. Bunlar yuvarlanmıĢ ekinus ile onun üstündeki abakusdur. BaĢlıktan sonra çatı bloğu sütunların üzerine oturur. Bu kısım üç tabakadan oluĢur. BaĢlıkların üzerinde yer alan ve bir sütundan diğerine uzanan taĢ kiriĢler ArĢitrav adını alır. Onun üzerinde Triglif frizi ve bunların arasına geçirilmiĢ yahut kabartmalı levhalardan oluĢan Metop bulunmaktadır. Frizin üzerinde pervaz ya da damlalık bulunur. En üstte üçgen alınlık yer alır. Alınlıkların içi genellikle plastik kabartmalarla süslenmiĢtir.

Yunan mimarlarınca tapınaklarda iç mekân birinci derecede önemli değildir. Buna karĢılık sellanın etrafını çeviren ona kutsallık, anıtsallık veren sütun çemberi bir tapınağın her Ģeyden önce dıĢarıdan görülmek üzere yapılmıĢ olduğunu gösterir. TaĢıyla taĢınan arasında tam bir uygunluk elde edilmiĢtir. Bu uygunlukta boya da önemli bir yer tutmuĢtur. Yunan tapınaklarında yatay hatlar ve silmeler ArĢitrav ve damlalıklar kırmızıya, diker unsurlarsa siyah ya da koyu maviye boyanırdı. Alınlık kabartmalarında da renklere yer verilirdi. Dor tapınağına en iyi örnek M.Ö..5.YY.`da Atina Akropolü‟nde yapılmıĢ olan Panthenon tapınağıdır. M.Ö.477`den 432'ye kadar inĢası devam etmiĢ olan bu büyük tapınak, mimar Ġktinos, un planlarına göre

47

Bingöl 2004 48

yapılmıĢ olup kısa tarafında 8`er, uzun tarafında 17'Ģer sütun bulunmaktadır. Sellanın içi iki salona bölünmüĢtür. Birinci salonda heykeltıraĢ Fidyas tarafından altın –fildiĢi olarak yapılmıĢ kaidesiyle birlikte 12 metreyi bulan Athena heykeli duruyordu. Ġkinci salon ise Pathenon yani genç kızlar salonu adını taĢıyor ve tapınak haznesini kapsıyordu.49

Dor düzeninde ekinus yayvan iken, profili giderek dikleĢir. Bizans‟ta en dik haline ulaĢır. Sütunlar monolit ya da tamburdur. Tamburlardan meydana geldiyse bunlar zıvanayla birleĢtirilmelidir. Tamburların ise ölçüleri birbirinden farklıdır. Bu, üzerine gelen ağırlıkla dengede kalabilmesi içindir. Böylece hafif bombeli bir yapı kaĢımıza çıkar. Buna entasis denir. Düzenlerde iĢlevsellik önemlidir ancak bazen gelenekler iĢlevselliği olmayan düzeni de benimseyebilir. Örneğin Lykia‟da ahĢapta çivi kullanılmıĢtır, taĢa geçildiğinde de çivi motiflerine rastlanmıĢtır. Bu taĢta çivi kullanıldığını göstermez; çivi izi kullanımının gelenek haline geldiğini gösterir. (Lykia-3 parçalı yapı) ArĢitrav kenetlerle birbirine bağlanabilir, bütün veya parçalı olabilir. Yapı malzemesi bu konuda önem teĢkil eder. Triglif ArĢitrav‟ın üstüne konulan, kapatma amacı güden parçadır. TaĢ mimaride kullanılan bazı öğeler, biraz önce de dediğimiz gibi ahĢapta iĢlevseldir.

Parthenon'da plastik süsler önemli bir yer alıyordu. Bu anıtın ön yüzündeki çatı üçgeninin içine, mermerlere oyularak bazı olaylar grup halinde bile birer tablo güzelliğinde iĢlenmiĢtir. Bunlar Athena'nın doğumunu, Athena Ģehrinin kurucusu kim olmalıdır konusu üzerinde anlamayan tanrıça Athena'nın Poseidon „la mücadelesi törenini canlandıran simgelerdir. Bu kabartmalarda kıyafetler, insan ve hayvanların duruĢ ve hareketleri kusursuz bir güzellikte ve eĢsiz bir harmoni ile iĢlenmiĢtir. Dor düzeninde baĢlık dört taraftan da aynı görünür, Ġyon düzeninde ise volütler sebebiyle farklılık gözlenir.

49

http://www.felsefeekibi.com/sanat/sanatalanlari/sanat_alanlari_helenistik_mimarlik.h tml

Resim 11: Atina Parthenon Tapınağı

Resim 12: Atina Parthenon Tapınağı

Dor tapınağına örnek Atina‟daki Parthenon Tapınağı, (M.Ö, 5.yy yapılmıĢtır). Anadolu‟da Behramkale Assos Atena tapınağı. En iyi örneklerdir.

Benzer Belgeler