• Sonuç bulunamadı

- Pamuk

Pamuk, bir yıllık bitkidir. Đlkbaharda ekilen tohumlardan, sonbaharda pamuk hasat edilir. Boyu 1-1,5 metreye kadar uzar. Gövdeden yanlara doğru 5-10 adet dal çıkar. Bu dallarda yeşil renkte yapraklar oluşur. Pamuk bitkisi üç-dört ay sonra açık sarı veya pembeden kırmızıya kadar tonlarda çiçek açar. Daha sonra yeşil renkte ceviz büyüklüğünde meyveler gelişir. Koza adını alan bu meyveler, esmerleşir ve kurur. Koza içinde tohumların üzerinde lifler oluşur. Her bir tohum üzerinde 10.000- 20.000 kadar lif bulunur.

Pamuk tohumlarına çiğit adı verilir. Çiğitli pamuğa kütlü pamuk denir. Tekstil endüstrisinde pamuk çekirdeğinden ayrıldıktan sonra kullanılır. Lifler çekirdeğinden çırçır makineleri ile çırçırlama işlemi sonucunda ayrılır. Çekirdeğinden ayrılmış pamuğa mahlaç denir(Arabacı,2004).

Pamuk tohumu, yağı, küspesi ve diğer ara ürünlerinden faydalanılan değerli bir ziraat ürünüdür. Diğer yandan pamuğun asıl değerini, önemli bir dokuma hammaddesi olan lifleri yükseltmektedir. Çünkü; dünya üzerinde yetiştirilmekte olan hammaddelerden hiçbiri kullanım ve üretim açısından pamuğun yerini alabilecek durumda değildir. Son yıllarda pamuğa rakip olabilecek bazı maddeler sentetik yollarla elde edilmiş ise de bu durum pamuğa olan talebi azaltmamıştır(Yatçı,1995).

Đnsanlar tarafından tarımının yapılma tarihi çok eski dönemlere dayanan pamuk, lifi işlenen ilk bitkidir. Pamuğun eski dünyadaki beşiği Hindistan’da pamuk tarımının en az 5000 yıl önce yapıldığı, kumaş dokumasında kullanılmasının da M.Ö.3000 yılına rastladığı arkeolojik kazılarda belirlenmiştir. M.Ö. 8.yüzyılda Hindistan’da yazılan Manu Kanunlarında pamuktan söz edilmiş olup, bu kaynak pamukla ilgili en eski ve en güvenilir kaynaktır.

Anadolu’nun dünya pamuk üretimine katılması günümüzden 1900 yıl öncesine kadar uzanır. Pamuk Anadolu’ya M.S. 1. yüzyılda Hindistan’dan getirilmiş olup, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde tarımı yapılmıştır. Osmanlı Devleti 27.01.1862 tarihli genelgesiyle pamuk tarımını geliştirmek için geniş önlemler almıştır(Özyiğit,2003).

Pamuğun elyafı genellikle beyaz renktedir. Bu renk iklim, toprak ve yetiştirme koşullarına göre değişiklik gösterir. Isıya karşı dayanıklılığı değerlendirildiğinde 120 derecede sarardığı, 150 derecede kahverengi renk aldığı, uzun süre ısı etkisi altında ise hafif yandığı görülür. Hava şartlarına karşı orta derecede dayanıklı olup, uzun süre ışık altında bırakıldığında dayanıklılığı azalır ve sararır(Yatçı,1995).

Ülkemizde pamuk hasadı el ile yapılmaktadır. El ile toplamada; kütlü pamuk, elle Şif(koza) içerisinden çekilerek alınır. Elle toplama beceri isteyen bir iştir. Toplama işçisi ellerini bir kozadan öbürüne hareket ettirmesi, kozadaki kütlünün bir veya iki hareketle tamamen alınması ve kütlünün yaprak, pıtrak ve şiften temiz bir şekilde toplanması kalite açısından önemli olan ilk adımdır.

Bez torba içerisinde toplanan pamuklar, çiğli veya nemli ise kurutulduktan sonra çuvallara konulmalıdır.

Pamuğun kalitesine etkili faktörlerden biriside; depolama koşullarıdır. Depo yapısı, depo nemi ve sıcaklığı, deponun kirliliği lif kalitesine etkili olmaktadır(Kılınçkıran,2002).

Pamuk lifi doğal oluşu, suyu emici olması, statik elektriği daha az iletmesi, hava geçirgenliği ve hijyenik olabilme gibi özellikleri ile beşeri ihtiyaçların karşılanmasında diğer bitkisel ve sentetik elyaflara tercih edilmektedir(Özyiğit,2003).

Pamuk ucuz ve işlenebilirdir. Vücut ısısını ayarlar. Yatak ve yorgan arasında uyuyana yeterli havalandırmayı böylece güzel bir uyku için gerekli konforu sağlar.

Pamuk lifleri uyuyanın vücut ısısına göre kendini ayarlar ve organizma için uygun bir ortam sağlar. Yapay materyallerle bu şekilde bir senkranizasyon sağlamak imkansızdır.(fotoğraf 5)

Fotoğraf:5 Pamuk

Türkiye’nin birçok bölgesinde birçok pamuk türü üretilmekte ki bunlar canlılıklarını, ısı regülasyonu özelliklerini yıllarca sürdürebilmektedirler.

- Yün

Yün, koyun kıllarından elde edilen bir liftir(fotoğraf 6). Uzunluğu 5-35 cm arasında değişebilir. Çapı ise 16-40 mikron arasındadır. Doğal ipekten daha üstün bir liftir. Ele yumuşak gelmesi, dokununca sıcaklık hissi vermesi, hafif olması ve sıcak tutması diğer liflere göre yünü üstün kılmaktadır(Đsakoca,2003).

Fotoğraf:6 Yün

Koyun dünyanın her yerinde yetiştirilir. Yetiştirildiği bölgelere göre yüzlerce çeşit koyun cinsi vardır. Bu koyunlardan elde edilen yünler birbirlerinden fiziksel özellikleri bakımından farklıdır.

Hayvansal liflerin, bitkisel liflere nazaran ısı tutma yetenekleri daha fazladır. Yün bu özelliğini, ısıyı nakletmemesi ve keçeleşme özelliğinden alır.

Yün lifinin, rutubeti emme yeteneği diğer liflere göre yüksektir. Atmosferdeki rutubet yüzdesi ve ısı, lifin dağınık veya toplu oluşu ve rutubet etkisinde kalma süresi, yün lifinin emeceği rutubet yüzdesini değiştirir. Yün kendi ağırlığının yarısı kadar rutubet emebilir. Yün lifi nem alırken fazla miktarda ısı açığa çıkarır. Bu nedenle yün yaz mevsiminde çok sıcak tutacağı için tercih edilmez, kışın ise bu özelliğinden dolayı tercih edilir(Arabacı,2004).

Yün lifi elektriği çok az iletir. Ayrıca yün en hafif doğal liftir. Yünler 100- 105 dereceye kadar ısıtıldıkları zaman pratik olarak içinde bulundurdukları nemi tamamen kaybederek sert, gevrek ve dayanıksız bir durum alır. Bu yünler yeniden

nemli bir yere konuldukları zaman, çevrenin rutubetini emerek eski yumuşak tabiatlı, dayanıklı durumlarına dönebilir. Soğuk genel olarak yün üzerinde etki etmez.

Yün lifi elbiselik kumaş yapımında, kısa lifli yumuşak olan yünler keçe ve fötr yapımında kullanılır. Yün lifinden yün yağı elde edilir. Kalın yünlerden elde edilen ipliklerden halı ve battaniye yapımında yararlanılır. Hiçbir işe yaramayan lifler işlenmeden yatak, yorgan ve yastık yapımında kullanılır(Arabacı,2004).

Yün konusunda yöreden elde edilen bilgiler şu şekildedir.

Yün yorganda istenmeyen özelliklerden biri, yünün yorgan kumaşından dışarı çıkmasıdır. Eski yorgancılar yünün kumaşa gelen kısımlarına ince bir kat pamuk koyarlarken, bugünün yorgancıları metre işi sentetik elyafla bu sorunu çözmeye çalışmaktadırlar.

Son zamanlarda bazı yorgancılar, alman yünü olarak isimlendirdikleri aslında merinos yünü olan çok yumuşak, sentetik elyaf gibi görünen bir yünü kullanmaktalar. Bu yün kesinlikle kumaş yüzeyine çıkmamakta, işlemede zorluk çıkarmamaktadır. Ayrıca 2 kg. kadarı ile çok iyi yorgan yapılabilmektedir.

Đlk kırkım yün de kumaş yüzeyine çıkmayan bir yündür. Erzurum’un kahverengi yünü ile Giresun’un yünü ki sert olmasına rağmen yüzeye çıkmadığı için tercih edilen yünlerdir.

- Sentetik Sun-i Elyaf

Đnsan yapısı elyaf olarak da isimlendirilen sun-i ve sentetik elyaf ve ipliğin üretimi 20.yüzyılın başlarında selüloz üzerindeki çalışmalarla başlamış ve devamlı gelişme göstererek tekstil endüstrisinde ve diğer sanayi dallarında tabii elyaf kadar ve hatta daha fazla önem kazanmıştır.

Sentetik elyaf ve ipliklerin ana başlangıç maddeleri petrokimya endüstrisi ürünleridir. Bugünün teknolojisinde polyester elyaf ve iplik tamamı ile petrol ve doğalgaz kökenlidir.

Elyafın genel anlamda üç önemli özelliği vardır. Bunlar uzunluk, kıvrım ve enine kesittir. Uzunluk dikkate alınacak olursa iki tip lif vardır.

a. Sürekli lif (flament): Her bir lifin uzunluğu hemen hemen sonsuzdur.Đpek, reyon, naylon ve diğer bütün sentetikler bu gruba girer.

b. Kesikli lif: Pamuk, yün gibi tabii elyafa benzer kısa ve az çok muntazam uzunluktadır. Reyon, naylon, poliester gibi sun-i ve sentetik kesikli elyaf bükülmüş sürekli elyafın 3-20 cm uzunluklarda kesilmeleri ile meydana gelir.

Kesikli lif elde etme yöntemlerinden biri şöyledir.

Cips; azot atmosferi altında ergitilir. 300-5 delikli düzelerden püskürtülerek sabit sıcaklık ve hızdaki bir ters akımsız hava cereyanında dondurulur. Dondurulan lifler bir araya getirilip, çekime tabii tutulur. Çekim sıcak ortamda yapılır. Çekilmiş lifler sürekli elyaf halinde kullanılmayacaksa kesime gönderilir.

Kesim esnasında elyaf, yün ve pamuk tipi için muayyen uzunlukta kesilir. Yün tipi için ayrıca kıvırcıklaştırma işlemi yapılır. Pamuk tipi lifler balyalar halinde basılıp piyasaya sürülür. Yün tipi elyaf ise istenilen renkte boyanarak top haline getirilir(Anonim,1976).

Sentetik lifler içerisindeki PCDT polyester lifleri ki ticari adı kodaldır. Pamuk ve yün ile karıştırılarak türlü alanlarda kullanılabilir. Halı, kilim ipliklerinde, yatak- yorgan dolgu maddesi olarak kullanılır(fotoğraf 7). 300 derecede erir. Güve ve zararlı böceklerden etkilenmez, mikroorganizmalardan zarar görmez. Nem emme yeteneği %0,4 gibi oldukça düşüktür(Arabacı,2004).

Fotoğraf:7 Sentetik Elyaf

2.3.8.3.3 Kumaşlar

Osmanlıdan günümüze yorgan yapımında birçok kumaş kullanılmıştır. Bu kumaşların bazıları şunlardır:

Şal: Atkısı ve çözgüsü yünden, kendine has desen gösteren bir kumaş cinsidir. Hint ve Đran şalları meşhurdur. Lahur, Keşmir, Horasan önemli dokuma merkezleridir. Đstanbul, Ankara, Gürün’de de şallar dokunmuştur. Fakat Osmanlı şal desenleri farklılık göstermez. Şal dokunduğu bütün ülkelerde kendine has desenleriyle kimliğini korumuştur. Özellikle badem şeklindeki karakteristik motifi, pamuk, keten, ipekliler üzerinde de kullanılmış ve “şal deseni” olarak tanınmıştır. Geniş yollu ve yollar arasında çiçekli olanına “valide şalı” denir. Bir de düz renk olup, ortası boş, kenarları bordürlü ve köşebentli olan ve “car şalı” olarak adlandırılan örneği vardır. Şalın kaftandan kavuk sargısına, kuşağa, seccadeden yatak örtüsü, perde, bohça, yorgan yapımına kadar çok yaygın bir kullanım alanı vardır (Tezcan,1993).

Kadife: Çözgüsü ipek, atkısı ipek, bazen de pamuktan olan havlı kumaştır.Atkısında klaptan bulunana telli kadife adı verilir. Kadife tekniği, çok eski kompleks bir tekniktir. Kadifenin havı, çözgülerin arasına atılan fazla çözgü ipliklerinin ön yüze çıkarılıp, aynı seviyede kesilmesi ile yapılır. Havı yapan çözgüler, kumaşın yüzüne, atkının bulunduğu yerlere yerleştirilerek, teller vasıtasıyla çekilip çıkarılır ve sonra kesilir. Kadifelerden kaftan, cepken, şalvar, entari, bohça, kese, yastık, terlik, başlık gibi eşyalar yapılmıştır(Gürsu,1988).

Bürümcük: Yüksek bükümle elde edilen ham ipek iplikten genellikle bezayağı örgüsüyle dokunmuştur. Daha sonra pişirme denen kaynatma işleminden geçirilir. Bu işlem sonucu ipliklerde oluşan çekilme, kumaş yüzeyinde kıvrılmalara bükümlere neden olur. Kumaş adını, özelliğini oluşturan bu kıvrımlardan almıştır. Bürümcük; esnek olması, kıvrımlar arasında kalan hava nedeniyle çabuk kuruması ve dayanıklılığı nedeniyle çok kullanılan bir kumaştır. Zıbın, iç giyim eşyası, peştamal, yorgan astarı vb. eşya yapımında kullanılmıştır(Anonim,1986, s.2054).

Atlas: Đnce telli ipekten, sık dokunmuş, genellikle düz renkte, parlak bir kumaştır. Giyim kuşamdan, yatak yorgana, döşemeliğe kadar her alanda kullanılmıştır(Tezcan,1991).

Çatma:Dokunuş ve tekniği itibariyle kadifenin bir cinsi olup, kabartma desenlidir. Çatmanın kadifeden farkı, zemine oranla süsleme havının yüksek oluşudur. Genellikle zeminleri klaptanlı olup, desen ise kadife ve klaptan ile dokunmuştur. Bazen de zemin kadife, desen klaptanlı takviye atkısı ile ve iç süslemelerde gene kadife ile yapılır. Çatmalar kaftanların yapımında, divan, yastık yüzleri gibi mefruşat eşyası olarak, at kuşamında, kitap, silah kapları, yorgan yüzleri olarak da kullanılır(Gürsu,1988).

Seraser: Çözgüsü ipek, atkısı altın alaşımlı gümüş tel veya doğrudan gümüş tel kullanılarak dokunmuş bir kumaştır. Osmanlı Đmparatorluğu dokumalarının en değerli olanıdır. Düz olarak dokunanın yanında, çiçekli cinsleri de vardır. Düz olanında atkı olarak altın alaşımlı gümüş veya doğrudan gümüş tel kullanılmasına rağmen, çiçeklilerinde zemin yine telden atkılarla yapılmış fakat çiçeklerde tel yerine klaptan kullanılmıştır. Sarayda üst kaftanı, taht döşemesi ve şehzade yorganlarında kullanılmıştır(Tezcan,1993).

Manusa: Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da dokunan özellikle Malatya’nın Arapkir, Erzincan’ın Kemaliye ilçeleri ve çevresindeki el tezgahlarında üretimi yapılan yollu ve nakışlı bir kumaş türüdür. Desen özelliklerine göre; düz, taraklı, yılan eğrisi, bademli, çiçekli vb. adlar alır. Pamuk, yün karışımı dokunanlar da vardır. Yastık, yorgan yüzü, çarşaf, sofra takımı, şalvar, başörtüsü, önlük yapımında kullanılır. Bu tip kumaşlara daha önce Manisa’da dokunmasından dolayı “manusa” adı verilmiştir(Anonim,1986, s.7777).

Diba: Geniş anlamda iyi cins atlas olarak tarif edilen zemini atlas dokuma, telli ve desenli bir cins kumaştır. Ancak zaman zaman dokumasında kullanılan altın veya gümüş telin miktarı değişmekte ve bol kullanıldığında “ağır”,desensiz dokunduğunda “sade” kelimesiyle ifade edilmektedir. Dibanın kullanım alanı çok geniştir. Giyim kuşam olarak; kaftan, şalvar, takke yapımında, mefruşat olarak; sedir örtüsü, yastık, perde, yorgan yüzü yapımında ve eyer örtüsü yapımında kullanılmıştır(Tezcan,1993).

Abani: Çözgüsü ipek, atkısı pamuktan bezayağı dokumalı bir kumaştır. Zemini beyaz, dalları safran renginde desenleriyle karakteristiktir. Sarık, yorgan yüzü, bohça, kadın elbisesi yapımında kullanılmıştır(Tezcan,1993).

Saten: Asetat, floş ve ipek ipliğinden dokunan bu kumaşlara halk arasında ipek saten denilmektedir.(fotoğraf 8) Çözgü takviyeli kumaş yapısında, yüzü ve arkası farklı renkte ikiyüzlü satenlerde dokunmaktadır.

Saten kumaşların bir yüzü parlak, bir yüzü mattır. Kumaş düzgün, kaygan ve parlaktır. Bu nedenle daha çok döşemelik, perdelik, örtülük, astarlık olarak kullanılır. Yorgan yüzü için de en çok tercih edilen kumaş türüdür(Başer,1983).

Fotoğraf:8 Saten

Sevayi: Đpek ve klabdanla dokunmuş bir kumaş cinsidir.(fotoğraf 9) Đpek çözgü ve atkısıyla bezayağı zeminde, kaydırmalı eksen üzerinde düzenlenmiş renkli, küçük çiçek desenlidir(Gürsu,1988)

Boğası: Bugünkü amerikan bezine benzeyen ve kaput bezini andıran bir kumaş çeşididir. Genellikle orta kalite bir dokuma olup, beyaz renklidir. 0,50 m ile 1,10 m arasında değişen enlerde dokunur ve 4 m ya da 15 m’lik parçalar halinde satılır. Kaftan, kaftan astarı, entari, gömlek, bohça, yastık, yorgan yüzü vb. eşyaların yapımında kullanılmıştır(Anonim,1986, s.1748).

Canfes: Bir tek kat çözgü, tek kat atkı sıra ile örgü gibi dokunur. Eskinin mat, düz ipekli kumaşlarındandır. Osmanlıların her döneminde kullanılan bir kumaş cinsidir(Gürsu,1988).

Yaklaşık 55-60 cm eninde dokunan canfeslerden kadın giyiminde elbise, cepken, şalvar, ferace; erkek giyiminde mintan yapılmıştır. Ayrıca yorgan yüzü, bohça vb. eşyaların yapımında da kullanılmıştır(Anonim,1986, s.2166).

Deri Saten: Deri görünümünde %100 sentetik, çift en bir kumaştır. Günümüzde yorgan yüzü olarak kullanılmaktadır(fotoğraf 10).

Fotoğraf:10 Deri Saten

Mermerşahi: Tülbende benzeyen, ancak daha sık dokunmuş, beyazlatılmış ve yumuşak tuşeli bir kumaştır(Başer,1983). Yorganlarda astar olarak kullanılmıştır.

Lame: Dokusunda altın ve gümüş renginde tellerin çoğunlukta olduğu kumaş (Anonim,1986, s.7341).

Günümüz yorgancılarının müşteri isteği üzerine nadiren kullandıkları bir kumaştır.

Patiska: Hasse adıyla da bilinen bu kumaş, bezayağı örgülü, beyazlatılmış, hafif gramajlı, pamuklu bir kumaştır.

Uygulanan apre türüne göre yumuşak ya da diri tutumlu olabilir. Yorganda astar olarak kullanılır(Başer,1983).

Basma: Çeşitli basit ve karmaşık desenlerin, baskı yoluyla pamuklu bezayağı kumaşa uygulanmasıyla elde edilen desenli kumaşlardır.(fotoğraf 11)

Fotoğraf:11 Basma

Baskı, beyazlatılmış kumaşa baskı ruloları ya da baskı çerçeveleri yardımıyla, boyaların desene göre, üst üste uygulanmasıyla gerçekleştirilir(Başer,1983).Düz, günlük yorganlarda kullanılır.

Kemha: Özellikle kaftan yapımında kullanılan bir kumaş türüdür. Kemhanın çözgüsü ve atkısı ipek, deseni yapan takviye atkısında ayrıca gümüş veya altın alaşımlı telle çok sık dokunmuş ipekli bir kumaştır.

Topkapı Sarayı müzesinde bulunan çocuk yorgan yüzü çok iyi kemhadan yapılmıştır.(fotoğraf 12) Zemini kırmızı, deseni iki cins klaptan, boncuk mavisi ve kırmızı ipekle dokunmuştur(Gürsu,1988).

Fotoğraf:12 Kemha Yorgan Yüzü

2.3.8.3.4 Đplikler

Çeşitli liflerden yapılan ve genellikle bitişik sarımlı bobinler halinde piyasaya sürülen, düzgün çapta, silindir biçiminde bir gereçtir.

Đki tür iplik vardır; 1. Sınırlı uzunlukta eğirilerek oluşturulan iplikler (pamuk, yün vb. iplikler), 2. Kesiksiz elyafı birleştirme, genellikle birlikte bükme yoluyla elde edilen iplikler (ipek, kimyasal lifler). Bu iplikler dokuma ve örme sanayisinde, tuhafiyecilikte kullanılır. Dayanıklı bir ürün elde etmek için genellikle iki ya da daha çok iplik bir arada bükülür. Böylece çok katlı iplikler elde edilir. Bunların bileşenleri tek katlı ipliklerdir.

Đpliklerin kalınlığı numarayla belirtilir; resmi sistem, 1000 m ipliğin ağırlığını gram olarak belirten teks sistemidir. Bu sistem metrik ve ondalıktır. Teks sisteminden başka, özellikle desiteks ve kiloteks sistemleri de vardır(Anonim,1986,s.5737).

Pamuk liflerinin makinelerden geçirilmesi sonucu elde edilen ipliğe pamuk ipliği denir. Pamuk ipliği lif uzunluğuna göre penye ve karde olmak üzere ikiye ayrılır. Penye ipliği uzun ve kaliteli liflerden yapılan bir ipliktir. En kaliteli pamuk ipliğidir. Karde ipliği orta uzunlukta ve kalitede liflerden yapılan bir ipliktir.

Kimyasal iplikler, kimyasal lif üretim yöntemleri ile elde edilen sonsuz liflerden üretilen ipliklerdir. Filament ipliklerin eldesinde kullanılan bu lifler, doğal

ipek gibi kilometrelerce uzunluktadır. Filament ipliklerde bu nedenle fazla büküme gerek yoktur.

Doğal ve yapay liflerden üretilen tüm iplikler ilk önce tek katlı olarak üretilir. Daha sonra kullanılacakları alanlara göre çok katlı yapılır. Đpliğe verilecek büküm; ipliğin dayanıklılığını, elastikiyetini, tutumunu, nem çekme, boya emme yeteneğini vb. özelliklerini etkiler. Đplik üzerinde metredeki büküm adedi; ipliğin inceliğine, lifin cinsine, kullanım alanına göre değişim gösterir.

Kullanılacak ipliğin dayanıklılığını artırmak, değişik numaralarda iplik elde etmek, sağ ve sol büküm vererek ipliğin estetiğini artırmak amacıyla ipliklerin yan yana getirilmesi işlemine katlama denir.

Elde edilecek ipliğe dayanıklılık, düzgünlük ve iyi bir görünüm kazandırmak amacıyla liflerin veya birden fazla ipliğin belli bir yönde döndürülmesine de büküm işlemi denir.

Đpliğe verilecek büküm adedi; kullanılacak lif özellikleri, kullanılacağı alan ve ipliğin özelliklerine bağlı olarak değişir. Lifin inceliği, uzunluğu, yumuşaklığı, büküm miktarına etki eder.

- Sağ büküm (Z büküm): Đplik dikey olarak tutulup incelendiğinde üzerindeki lifler Z harfinin orta çizgisi yönünde ise bu iplik sağ bükümlüdür.

- Sol büküm (S büküm): Đplik dikey olarak tutulup incelendiğinde lif yönü S harfinin orta çizgisi yönünde ise iplik sol bükümlüdür(Arabacı,2004).

Yörede kullanılan iplikler şöyledir.

Yorgan yapımında 8 numara merserize nakış iplikleri kullanılır(fotoğraf 13). Đplik yorgan yüzünün rengine uygun olarak seçilir.

Fotoğraf:13 Merserize Đplik

Yorgan yüzüyle aynı renkte merserize iplik bulunamadığında naylon iplik kullanılmaktadır(fotoğraf 14). Ancak naylon iplik saten kumaşta büzme-çekme yapmakta ve çabuk kopmaktadır.

Fotoğraf:14 Naylon Đplik

Yorgan deseni işlenmeden önce kumaşın kaymaması için yapılan teğeller, işleme esnasında kullanılacak ipliklerle yapılır. Yorganın çatısını oluştururken dikiş makinesinde kullanılmak üzere 40 numara merserize iplik, mitil yorgan dikiminde ise kalın ve sağlam 4 sargılı yorgan ipliği kullanılır(fotoğraf 15). Yorgan ipliği bobin halindedir.

Fotoğraf:15 Yorgan Đpliği

Benzer Belgeler