• Sonuç bulunamadı

Dijitalleşme ile Gelişen Anlatı Teknikleri

2. TÜRKİYE’DE DİJİTALLEŞME OLGUSU

2.3 Dijitalleşmenin Edebiyata Etkisi

2.3.2 Dijitalleşme ile Gelişen Anlatı Teknikleri

İçinde bulunduğumuz ağ toplumu her alana yayılırken edebiyatta da anlatı tekniklerine yenilikler getirmiş bilinen yöntemlerdeki anlatı şekilleri gelişmiş ve yenileri de oluşmuştur. İnternette dolaşırken birçok farklı anlatı tarzına rastlanabilir. Böylece edebi bir tür olan roman anlatma -artık sadece yazma diyemiyoruz- teknikleri sınırlarını zorlamaya doğru gitmektedir. İnternet teknolojisi, birden çok medya sistemini kendinde buluşturur. Başka ifadeyle kullanıcıya çoklu ortam/araç sunar. Multimedyanın/ çoklu ortamın tanımı; “metin, illüstrasyon, ses ve video gibi mevcut tekniklerin aynı potada kaynaştırılmasıdır” biçiminde yapılmaktadır. Böylelikle, kitlesel ve bireysel iletişim arasındaki sınırları ortadan kalkmakta, farklı medya sistemleri, örneğin radyonun ses verileri, televizyonun video ve animasyon verileri, basılı medyanın fotoğrafları ve metinleri birbiriyle iç içe/yan yana ve aynı anda kullanılabilir hale gelmektedir.176

Böylelikle yazara klasik anlatı türüne göre genişleyen bir çemberde tercih yapma hakkını verir. Ayrıca bu çember gelişen her yeni teknoloji ile daha da büyümektedir. Dolayısıyla alanlarda, türlerde sınırsız bir kimliğe doğru yol alan bir mekanizma ortaya çıkar.

İnternetteki gelişmeler ve yeni teknolojilerle roman, sanatlararası, mecralararası, zamanlararası ve mekanlarası bir gezintide yol alır. Hal böyle olunca her uğrağında etkileşim ile gelişir ve kendi içinde yeni katmanlarını doğurur. Metinler, hipermetinlere dönüşür ve birbirinden bağımsız metinler arasında bile gezme imkanı olur. Geleneksel ortamların dışında, nicelik ve nitelik olarak kullanımı giderek artan yeni medyanın dışında, ayırt edici bazı temel

70

özellikleri bulunmaktadır. Bunlar: Dijitallik, etkileşimsellik, çoklu ortam özelliklerine sahip olması, içeriğinin kullanıcılar tarafından oluşturulması, hipermetinsellik, yayılım ve sanallıktır. Yeni medyayı geleneksel medyadan farklı kılan tüm bu özellikler, kullanıcıya çok yönlü iletişim ve etkileşim olanağı sağlamaktadır.177

İnternetin avantajlarından olan katılım bir romana veya yazarına anında yorum yapabilme ve geri bildirim alma şansı tanır. Sonuç olarak arada bir söyleşim doğar. Bununla birlikte ortaya konulacak olan diğer ürünler de eskisine göre yoğun etkileşimli olarak gelişir.

İnternetin bir diğer avantajı da denemelere açık olmasıdır. Normalde basılan bir kitapta artık değişikliğe gidilemez ancak ikinci bir baskı yapılması gerekir. Ama dijital ortam söz konusu olunca bu durum değişiyor. Sayısal teknolojinin en önemli farklılıklarından biri olan “Undo” yani “Geri Alma” seçeneği bile tek başına bir dönüşümün temsilcisi olarak görülebilir. Bu seçenekten sonra ekran, bir yaratım sürecinin sayısız versiyonlarını yapabilme olanağına kavuşur ve farklılıkları denemeye cesaretlendiren bir araç olarak, yapılan işi oyunsallaştırır.178

Bir metinle adeta yapboz yapar gibi sayısız deneme ile en içe sinen tarafa ulaşılabilir. Bu da yeniliklere açık anlatı tekniklerinin oluşumu demektir ve basımdaki kadar maddi kayıplar söz konusu değildir. Hatta biraz bilgisayar bilgisi ile ücretsiz denemeler yapılabilir. Ayrıca deneme yanılma derken; bir içeriği komple değiştirmeden sadece ekleme ve çıkarmalarla da metinle oynanabilir. Eski dönemlere gidersek el yazması kitapları süslemek için kenarlarına çeşitli resimler çiziliyor ya da hat sanatı ile yazılar yazılıyordu. Bittikten sonra herhangi bir değişikliğe müsaade etmez el yazması kitaplar. Aslında bitmesi de gerekmez, hazırlanışı esnasında yapılan küçük bir hata bile geri alınamaz. Kitaplar basılmaya başlandığında da durum değişmedi. Yalnızca el yazmasında el emeği varken hata yapmamak daha önemli idi. Baskı çağında seri üretimle durum biraz değişti. Ama yine de yeniden basmak maliyet gerektiren bir iştir. Bir de dijital döneme bakalım: internet ortamında bir sayfa oluşturuldu ve buraya bir metin eklendi diyelim. İstenilen görsel eklenip çıkarılabilir, metnin yapısı veya içeriği ile oynanabilir. Bunlar kolayca yapılabildiği gibi bireysel çalışma imkanı da olur, maliyet gibi de bir durum olmaz. Ayrıca içeriğiniz dünyanın her tarafına ulaşabilir pozisyondadır.

İnternette artık kişiler kendilerine özel bloglar oluşturuyorlar. Edebiyat açısından bakarsak, burada yazar olan veya yazar olmaya, yazmaya hevesli kişiler yazılarını burada yayınlıyorlar. Önce okurun beğenisine bu şekilde sunulan yazılar, eğer çok beğeni görürse

177

Yengin, s. 291

71

yayınevleri tarafından kitaplarının basılması konusunda teklif alıyorlar. Aynı şey sosyal medya yazarları için de geçerli. Zaten son dönemde sosyal medya yazarları olarak yeni bir bölüm eklendi yayınevlerine. Daha çok popüler kültüre hitap eden bu kitaplar, aslında bir anlamda insanlara yazma şevki de verebilir. Herhangi bir maliyet gözetmeden yazılarını internet ortamında özgürce yayınlayabilirler ve eğer belli bir okur kitlesine sahip olurlarsa, yayınlatarak basılı bir kitaba sahip olabilme şansı elde ederler. Böylece okur ve yazar farklı bir merkezde tanışıp buluşuyorlar. Çağdaş kültürde modern iletişimin merkezliği, bir kitle kültürünü değil, Castells‟in „gerçek sanallık‟ dediği şeyi doğurmaktadır. Kitle kültürü fikri, iletilerin artık açıkça hedeflenen izleyicisinin simgesel dillerine özel hazırlandığı bir medya ortamı tarafından geride bırakılmıştır. Gelecek, insan çeşitliliğini bastıran, kitle yönelimli, homojen bir kültürden çok, rekabet üstünlüğünün ürün farklılaştırma ve izleyici bölümleme yoluyla kazanıldığı, çeşitlilik gösteren bir popüler kültürün yönetiminde olacaktır. Castells‟e göre, “biz küresel bir köyde değil, küresel olarak üretilip yerel olarak dağıtılan, kişiye özel kulübelerde yaşamaktayız.”179 Ürünlerimizi küresel bir ortamda –internet ortamında- yaratıyoruz ve yerel ağımızda dağıtıyoruz, kendi klavyemiz başında ekran karşısında tüketiyoruz. Tüketimimiz her birimizin kendi bilgisayarında (odasında, işinde, okulunda vs.) - kendimize özel oluşturduğumuz kulübelerimizde- sanal bir ortamda gerçekleşiyor.

Yine eski döneme gidecek olursak; kitaplar yüksek sesle bir kitleye karşı okunuyordu. Daha sonra radyonun icadından sonra radyoda yayınlanması için kitapların seslendirilmesi yapıldı. Hatta bu seslendirmeler bir nevi tiyatro havası da taşıyordu. Fakat yayının başını kaçırdığımızda başa alma imkanı yoktu. Sadece kasete kayıt yapıldıysa eğer bu durum mümkündü. Şimdi ise kitaplar seslendirilerek internet ortamında yayınlanıyor. Böylece kayıt istenilen zamanda istenildiği kadar –devamı sonra bile olabilir- dinlenebiliyor. Graham Wallas‟ın bize hatırlattığı gibi yazma pratiği, konuşma ile karşılaştırıldığında ikinci planda, okuma ile karşılaştırıldığında da üçüncü planda kalmış gibidir. İkinci tekil şahsın sesi, üst düzey yeteneğe sahip bir kişinin basılı hale getirilmiş görüşlerinden çok daha etkilidir.180

Bu noktada sese ne kadar önem verildiği ve insanların bir kısmının okumaktansa dinlemeye daha çok eğilim gösterdikleri anlaşılabilir. Zaten Walter J. Ong da sesin önemine vurgu yapmıştır: Yazının açtığı bütün fevkalede olanakların içinde, seslendirilen söz hala yerini korumaktadır. Bir yazılı metnin meramını anlatabilmesi için dolaylı veya dolaysız olarak, dilin doğal ortamı olan ses dünyasıyla bağlantı kurması gerekir. Bir metni “okumak”, metni sese dönüştürmektir

179

Stevenson, s. 311

72

–ister yüksek sesle, ister sessiz, ister teker teker heceleyerek ya da ileri teknoloji kültürlerindeki gibi hızlı ve üstünkörü okuyarak olsun. Yazı, hiçbir zaman sözlü nitelikten bağını koparamaz.181

Aslında burada tam da belirtmek istediğimiz nokta; basılı dönemde geri planda kalmasına rağmen dijital çağda sesin de yazı kadar önemini yansıtmasıdır. Artık hem sesi hem yazıyı aynı anda kullanılabiliyor ve tercih yapma hakkı okuyucuya bırakılıyor.

Başka bir örnek olarak internet ortamında sesli kitap yayınlayan

http://www.seslenenkitap.com/ adresini verebiliriz. Sitenin kendi açıklaması ile: “Seslenen Kitap bir “Sesli Kitap Dükkanı”dır. Seslenen Kitap, Türkiye‟de ilk defa, güncel yazarların en son eserlerini, çok okunan yazarların başyapıtlarını yazarların sesinden dinleyebileceğiniz sesli bir mecradır. Seslenen Kitap, sesli kitap dükkanı olarak güncel yazarların son kitaplarını ve çok okunan, popüler yazarların başyapıtlarını sesli kitaplığında sunuyor. Seslenen Kitap, mobil cihazlar üzerinden kolaylıkla ulaşılan ücretsiz iOS, Android ve Windows Telefon uygulamaları ile kitap okuma alışkanlığını değiştiriyor. Seslenen Kitap uygulamasının dükkan sekmesinde Seslenen Kitap raflarında bulunan en çok satan kitapları görebilir ve bir tuşla satın alma ekranına yönlenebilirsiniz. Sesli kitap indiren dinleyicilerine online kitap kütüphanesi ve sesli kitap dinleme fırsatı sunan Seslenen Kitap, yeni kitaplar ile portfoyünü her gün büyütüyor.” Anlaşılacağı gibi bu sitede kitabı okumak değil de dinlemeyi tercih eden, gözleri görmeyen veya başka bir işle uğraşırken aynı esnada kitapla da ilgilenmek isteyen kişiler sesli kitabı satın alarak bilgisayarlarında saklayabiliyorlar. Ayrıca kitap seslendirmelerinin yazarı tarafından yapılması da belki bir tercih sebebi olabilir. Kitapçılardan kitap satın alırken sağına soluna arka kapağına iç sayfalarına nasıl göz gezdirerek alma imkanı varsa burada da birkaç dakika romanı dinledikten sonra satın alıp almamaya karar verilebilir.

Yeni roman tanıtım tarzlarından da bahsedecek olursak buna en büyük örnek olarak kitap fragmanlarını verebiliriz. Satın alınmak istenilen kitabının arka kapağını okumak sağını solunu incelemek yerine izlenen kısa bir video kitabın konusunu anlatmaya yetiyor. Ayrıca bu videolar da çok seçenekten oluşuyor: kimi animasyon, kimi oyunculu, kimi yazar sesinden, kimi de kitaptan alıntıların video içine yerleştirilmiş şekli ile oluşturuluyor. Müzik ve görsel efektlerle de zenginleştiriliyor. Yani aslında bir film fragmanı izler gibi kitap fragmanı izleniyor. Bunun için de internette bazı web siteleri açılmış durumda. Yazar, yapıtına bir fragman çekmek istediğinde bunu yayınevi ile de yapabilir. Ama her şeyin internet üzerine döküldüğü bir ortamda bireysel olarak kişi istediği kitabına istediği gibi bir video çektirebilir.

73

Herhangi bir yayınevinin onayına veya kararına bağlı olması gerekmiyor. Örneğin;

http://www.muvidu.com/index.php/fiyatlar/kitap-fragmanlar adlı adreste istenilen çekime göre fiyatlandırmalar yapılmıştır. Yazar kendi ölçütlerini belirleyip böyle bir site veya ekiple kendi fragmanını yayınlatabilir. Dolayısı ile internet bu konuda da özgürlük sunuyor. Ama yine de roman ölçütleri genişlemiş oluyor. Böylece bir romanın fragmanı okuyucuyu etkiler mi, hayal dünyası kösteklenir mi veya yaratıcılık sınırlanır mı gibi sorular da gün yüzüne çıkıyor.

Ayrı bir örnek olarak; kitapların satın alınıp da okunmaması ya da raflarda uzun süreler beklemeye alınması üzerine yapılmış bir çalışma. Arjantinli bir kitapevi olan Eterna Cadencia,”The Book Can‟t Wait” (Beklemeyan Kitap) isimli Latin yazarların antolojisinden oluşan kitabı farklı bir sistemle bastı. Kitap basımında özel olarak kullanılan mürekkep, hava ve su ile teması sonucunda siliniyor ve 2 ay sonra kitap içi boş sayfalar haline geliyor. Bu kitap için de bir tanıtım videosu hazırlanmıştır. ( http://1sosyalmedya.com/bu-kitabi-2-ay- icinde-okumalisiniz-aksi-taktirde-video.html ) Daha sonra belki dijital kitaplar için de kitap okuma oranını arttırması için bu veya buna benzer çalışmalar yapılır.

Yeni medya ortamı, anlatı tekniklerine çeşitlilik getirmiş, roman yaratım çerçevesini genişletmiştir. Ama bunun yanında en önemli durum, kişilerin bağımsız olarak ve sınırsız bir alanda yaratım yapabilmeleridir. Multimedya, homojen bir edebiyat doğmasını da sağlamış başka bir çok alanı birbirinin içine dahil etmiş ve artık daha eklektik bir dil oluşmuştur. Gelişen her teknoloji, iletişim alanlarının büyümesi ve değişimi edebiyatı da şekillendirmeye devam edecektir.

74

3. TÜRK ROMANINDA DİJİTALLEŞME: E-KİTAP

Benzer Belgeler