• Sonuç bulunamadı

1.6. Sivil Toplum Kuruluşları ve Özellikleri

2.1.7. Diğer Kamu Görevlilerinde Üst Düzey Yöneticilik Pozisyonları

Kamu görevleri birbirinden farklı özellikler taşımaktadır. Kamu görevleri, niteliklerine ve önceliklerine göre sınıflandırmalıdır. Kamu görevlerinin gerekleri, yapılanma ihtiyaçları, görevli personelin taşıması gereken nitelikler gibi konular farklılıklar arz etmektedir. Örneğin kolluk görevinin yapılanma ve personel ihtiyacı ile yükseköğrenimin yapılanma ve personel ihtiyacı birbirinden farklılık gösterecektir. Bu nedenle devlet memurları kanununda belirtilen diğer kamu görevlilerinin kendi personel yasaları kapsamında ast-üst ilişkisini ayrı ayrı incelemek daha faydalı olacaktır.

Türk silahlı kuvvetlerinde, Kara ve hava kuvvetlerinde albaylıktan sonra gelen ve mareşalliğe kadar olan yüksek rütbeli subaylara general denilmektedir. Deniz kuvvetlerinde karşılığı amiraldir.

General rütbeleri sırasıyla şöyledir: - Tuğgeneral: Tugay komutanı - Tümgeneral: Tümen komutanı - Korgeneral: Kolordu komutanı - Orgeneral: Ordu komutanı

- Mareşal: Ordu komutanı olarak üç savaş kazanmış generallere verilen unvan. Askeri personelde subay sınıfı için, generalliğe kadar olumsuz sicili yoksa otomatik olarak ve kadro sıkıntısı yaşamaksızın yükselmektedir. Ancak Yüksek Askeri Şura kararına bağlı olduğu için her albay general olamamaktadır.

926 sayılı Türk silahlı kuvvetleri personel yasasında general ve amiral terfileri subay terfilerinden ayrı olarak ele alınmıştır. ilgili kanunda terfi şartları şöyle sıralanmıştır:

- Rütbeye mahsus bekleme süresini tamamlamış olmak, - Rütbeye mahsus en az bir yıllık sicili bulunmak

- Üst rütbe kadrosunda bu kanunun ilgili maddesinde belirtilen oranlar içinde açık bulunmak,

- Subay Sicil Yönetmeliğinde belirtilen kıt’a hizmetini yapmış olmak

- Korgeneral ve koramiralliğe yükselebilmek için harp akademileri öğrenimini başarı ile bitirmiş bulunmak ve aynı zamanda Kara Kuvvetlerinde muharip sınıfı general, Deniz Kuvvetlerinde güverte veya deniz sınıfı amiral ve Hava Kuvvetlerinde pilot sınıfı generali olmak.

- Yukarıdaki şartları taşıyan general ve amiraller üst rütbeye terfi ettirilirler(926, md.47).

Burada göze çarpan en önemli durum gerekli kadrolara çıkabilmek için üst rütbede açık bulunma zorunluluğudur. Hangi kuvvette kaç kadro olduğu madde 49’da belirtilmiştir. Üst rütbelere terfi ancak bu sayılar kapsamında olmaktadır.

Çizelge 2.6 Türk Silahlı Kuvvetleri General Kadroları

Rütbeler KKK Dz. KK Hv. KK J. Gn. K Orgeneral - Oramiral 9 2 2 - Korgeneral - Koramiral 20 5 8 3 Tümgeneral - Tümamiral 44 12 16 6 Tuğgeneral - Tuğamiral 96 28 32 18 TOPLAM 169 47 58 27

Bir üst rütbede yıllık kontenjanı olmayan gruplardaki general - amirallerin aynı rütbede bir yıl daha hizmete devam edebilmeleri diğer kuvvetlerden yıllık kontenjanı olan gruplardaki emsalinin terfi veya hizmete devam ederken aldığı yeterlik notu kadar veya daha fazla not alması şartıyla olur.

Normal rütbe bekleme süresi sonunda gerekli esaslara göre, görev süresi uzatılarak bir yıl daha hizmete devam edenler, aynı esaslara göre her yıl yeniden değerlendirilmek ve rütbeye mahsus yaş haddini geçmemek şartıyla üç yıl daha bulundukları rütbede hizmete devam ettirilebilirler.

Bekleme süreleri sonunda terfi ettirilemeyen general ve amiraller emekliye sevk edilirler.

Üniversite idari teşkilatı incelenken akademik özerklikten ve kurumsal anlamda üniversite özerkliğinden bahsedilmişti. Bu nedenle üniversite ortamında akademik anlamda bir ast-üst ilişkisine girilememektedir. Profesör bir doçente yapacağı araştırma hakkında ile ilgili yaptırımda bulunamaz. Fakat gerek fakültenin idari yönetimi gerekse üniversitenin idari yönetimi denildiğinde başka bir anlam karşımıza

çıkmaktadır. Bir düzen bir işleyiş devamını sağlamak anlamında rektör üniversitede hem akademik kadronun hem de idari kadronun üstü konumundadır.

Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinde “Rektör, bütün üniversitenin, Dekan, bütün fakültenin; Enstitü veya yüksekokul müdürü, bütün enstitü veya yüksekokulun her kademesindeki görevlilerin disiplin amiridir” denilmektedir. (md 17) idari anlamda üniversite teşkilat şeması aşağıdaki gibidir.

Çizelge 2.7 Üniversite Üst Düzey İdari Teşkilatlanması

Akademik teşkilat yönetmeliğinde senato ve yönetim kurulunun nasıl oluşacağı görev ve yetkileri belirtilmiştir.

Senato, rektörün başkanlığında, rektör yardımcıları, dekanlar ve her fakülteden fakülte kurullarınca üç yıl için seçilecek birer öğretim üyesi ile rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokul müdürlerinden oluşur.

- Üniversitenin eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerinin esasları hakkında karar almak,

- Üniversitenin bütününü ilgilendiren kanun ve yönetmelik taslaklarını hazırlamak veya görüş bildirmek,

- Rektörün onayından sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek olan üniversite veya üniversitenin birimleri ile ilgili yönetmelikleri hazırlamak,

- Üniversitenin yıllık eğitim-öğretim programını ve takvimini inceleyerek karara bağlamak.

Yönetim kurulu ise Üniversite yönetim kurulu, rektörün başkanlığında dekanlardan, üniversiteye bağlı değişik öğretim birim ve alanlarını temsil edecek

REKTÖR

SENATO

YÖNETİM

KURULU

DEKAN DEKAN

şekilde senatoca dört yıl için seçilecek üç profesörden oluşur. Üniversite yönetim kurulu idari faaliyetlerde rektöre yardımcı bir organ olup aşağıdaki görevleri yapar:

1. Yükseköğretim üst kuruluşları ile senato kararlarının uygulanmasında belirlenen plan ve programlar doğrultusunda rektöre yardım etmek,

2. Faaliyet plan ve programlarının uygulanmasını sağlamak, üniversiteye bağlı birimlerin önerilerini dikkate alarak yatırım programını, bütçe tasarısı taslağını incelemek ve kendi önerileri ile birlikte rektörlüğe sunmak,

3. Üniversite yönetimi ile ilgili olarak rektörün getireceği konularda karar almak,

4. Fakülte, enstitü ve yüksekokul yönetim kurullarının kararlarına yapılacak itirazları inceleyerek kesin karara bağlamak,

5. Kanun ve yönetmeliklerle verilen diğer görevleri yapmaktır.

2802 sayılı hakim ve savcılar kanununda hakimlik ve savcılık mesleği; üçüncü sınıf, ikinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıf olmak üzere dört sınıfa ayrılmaktadır. Kıdem ve derece bakımından üst olarak kabul edilebilecek olanlar, birinci sınıf ayrılmış hakim ve savcılar ile birinci sınıf hakim ve savcılardır. Birinci sınıfa ayrıldığı tarihten itibaren üç yıl süre ile başarılı görev yapmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini yitirmemiş hâkim ve savcılar birinci sınıf olmaktadırlar.

İdari yargı hakim ve savcıları hakkında uygulanacak atama yönetmeliğinde Bölge idare mahkemesi teşkilâtı bulunan yerler, coğrafi ve ekonomik koşulları, sağlık, sosyal ve kültürel imkanları, mahrumiyet dereceleri ile ulaşım, gelişme ve önemli merkezlere yakınlıkları ve diğer durumları bakımından üç bölgeye ayrılmıştır (md 2).Bu bölgelerdeki en az hizmet süreleri de üçüncü bölgede beş, ikinci bölgede yedi, birinci bölgede on yıldır. Yalnız Birinci sınıfa ayrılmamış olanlar, ilgili atama yönetmeliğine göre istisnalar dışında birinci bölgeye atanamazlar. Birinci bölgede tespit edilen sürede kalabilmek, ilgilinin tüm davranışına ve görevine ilişkin başarı durumuna bağlıdır. Birinci bölgede bulunduğu yerde en az hizmet süresini dolduranlar, aynı bölge içerisinde bir yere atanabilirler.3

Kıdem ve dereceye dayanılarak coğrafi, ekonomik, sosyal ve kültürel yönden daha fazla gelişmiş bir bölgeye gerekli hizmet yılları doldurmadan yani ikinci ve üçüncü sınıf hakim iken atama yapılamamaktadır.

3

Yüksek mahkemelere birinci sınıfa ayrılmış hakim veya savcılar başkan ve üye olarak seçilebilmektedir. Gerek Danıştay kanunu madde 8 de idari yargı hakim ve savcıları için, gerekse Yargıtay kanununda madde 29’da adli yargı hakim ve savcıların yüksek mahkeme üyeliğine seçilebilmeleri için birinci sınıfa ayrıldıktan sonra en az üç yıl bu görevde başarı ile çalışmış olmaları ve birinci sınıfa ayrılma niteliğini kaybetmemeleri gerektiğini belirtmiştir.