• Sonuç bulunamadı

Diğer Ülkelerde Yapılan Çalışmalar ve Kocaeli Örneğ

4.3. ANKET VERİLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI PERSPEKTİFTEN

4.3.1. Diğer Ülkelerde Yapılan Çalışmalar ve Kocaeli Örneğ

Diğer ülkelerde yapılan benzer çalışmalarda araştırmacıların ve araştırmaların amaçları doğrultusunda farklı kapsam ve örnek kitle büyüklükleri belirlenmiştir.

Örneğin; Belçika 2001 çalışmasında bölgesel halk arasından 1000 kişilik örnek kitle üzerinde araştırma yapılmıştır.Belçika’da WADO 2002 araştırmasında 1248 kişi örnek kitleyi oluşturmuştur(Kampen vd.,2003).

Amerika’da ve Kanada’da yapılan çalışmalar genellikle ülke genelinde ve uluslar arası projelerin parçası olarak uygulanmıştır (Sims, 2001). Yeni Zelanda da ise özgün çalışma sayısı çok azdır ve yine ülke genelini kapsayan araştırmalar yapılmıştır (OECD, 2001).

Kocaeli örneği de, ülke nüfusunun 1\70’ini kapsayan Kocaeli il sınırları içinde

867 bireye uygulanmıştır. Diğer çalışmalara kıyasla örnek dağılımı ve tutarlılığı denk görülmektedir.

Belçika’da Wan de Valle tarafından yapılan araştırmada vatandaşların kamu yönetimi kademelerinden memnuniyet değerlendirmeleri % 43, Hizmet

Sunumlarından memnuniyet, hizmet sunumlarının yavaş olması haricinde oldukça pozitif memnuniyet verici bulunmuştur (Van de Walle, Kampen ve Bouckaert, 2003)

Kanada’da 1999’da Statistics Canada Şirketinin araştırmasında Polisten memnuniyet yüksek, Mahkemelerden memnuniyet daha zayıf görülmüştür. (Sims, 2001;17).

Kocaeli Örneğinde vatandaşların genel memnuniyet değerlendirmeleri 2.62

ortalama ile kısmen memnun olarak değerlendirilmiştir. Kurumlar ve sundukları hizmetlerden memnuniyet değerlendirmeleri; en yüksek TSK(3.55) ve sırasıyla Özel Sağlık Hizmetleri (3.48), Üniversiteler (3.05), Polis (2.84), Adalet ve Yargı (2.79), Merkezi Yönetim (2.75), TBMM (2.7), Hükümet (2.69) ve Ekonomiden memnuniyet (2.52) olarak belirlenmiştir. Memnuniyet değerlendirmelerinde erkeklerin, düşük eğitimlilerin, ileri yaştakilerin ve gelir seviyesi düşük olanların daha olumlu değerlendirmeler yaptığı gözlenmiştir.

Araştırmalarda en kapsamlı ortak alan olarak belirlenen güven değerlendirmeleri; Belçika’da Kongreye güven 1940’larda % 15-20 (Hibbing ve

Theiss-Morse, 1995) Dünya Ekonomik Forumu (WEF) için Gallup Araştırma Şirketinin yaptığı 2002 yılı araştırmasında, çok sayıda kurum hakkında toplum yararına hareket edilip edilmediği konusundaki sorulara, katılımcıların negatif yönlü

cevaplar verdiği belirlenmiştir. Diğer taraftan Belçika vatandaşlarının en çok güven

duyduğu kurumlar sıralamasında; Silahlı Kuvvetler (% 69), Eğitim Kurumları (% 62),

Birleşmiş Milletler (% 55), Dini Kurumlar (% 57), Polis (% 57), Sağlık Kurumları(% 57) ve Sivil Toplum Kuruluşları (% 59) olarak belirlenmiştir (WEF, 2003). Belçika Wan de Valle 2003 araştırmasında kamu yönetimine Güvensizlik %30 olmuştur. (Van de Walle, Kampen ve Bouckaert, 2003). Belçika’da 1997 de Flaman’ların % 50’sinden fazlası kamu yönetimine karşı güvensizlik belirtirken, 2000 yılında güven belirtenlerin sayısı daha fazla olmuştur.

Amerika’da 1970'lerde kamu yönetimine güven % 70 ile başlamış ve 1975’te % 35’e düşmüştür. Vietnam savaşı, Kamu Yönetimi yolsuzlukları ve performans bu düşüşte etkili olmuştur (Sims, 2001), (Nye 1997:253-281). Hodges Amerikalıların kamu yönetimine % 64 güvensiz olduğunu tespit etmiştir (2003). 11 saldırıları öncesinde % 29 olan kamu yönetimine güven seviyesi Ekim 2001 de % 57’ye yükselmiş ve Mayıs % 40’a gerilemiştir (Mackenzie ve Labiner, 2002).

Kanada’da Dünya değerler Araştırması verilerine göre güven seviyeleri diğer ülkelere göre daha fazla düşmüştür. Ve nedeni önemli oranda düşük performans olarak belirlenmiştir. (Inglahert 1997’den aktaran Sims 2001:12) Maclean araştırmalarında Kanada genel kamu yönetimine güven merkezi yönetimine güvenden daha az düşmüştür (Sims 2001:12). Politikacılara güvensizlik % 67- Bürokratlara güvensizlik % 16 dır. (Bouckaert, 2003). Adalet sistemi başta olmak üzere kamu yönetimine güven azalmaktadır. (Sims, 2001)

Yeni Zelanda’da Kamu yönetimine tam güvenenlerin oranı 1980-2000 yılları arasında % 8.6’dan % 2.5’e düşmüştür. 1975 ile 1994 arasında kamu kurumlarına ve parlamentoya güven % 30’dan %15’e düşmüştür (OECD, 2001).

Kocaeli Örneğinde, Kamu Yönetimine Güven değerlendirmeleri çalışanlara

ve kurumsal yapılara güven olarak ölçülmüştür. Çalışanlara güven genel olarak 2.37 “kısmen güven” aralığında gözlenmiştir. Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları en fazla güvenilen makamlar olmuştur. Sonrasında sırayla Öğretmenler, Cumhurbaşkanı, Subaya ve Astsubaylar, Başbakan, Meclis Başkanına güven

belirlenmiştir. Güven sıralamasının en altında Milletvekilleri görülmüştür. Kocaeli halkının kurumlara güven sıralaması; TSK, Polis, Adalet, Eğitim, Sağlık ev Ekonomi “kısmen güveniyor” ve “güveniyor” olarak belirlenmiştir. Vatandaşlar yaşları arttıkça, gelir ve eğitim seviyeleri düştükçe ve özellikle erkeklerde daha düşük güven ifade etmiştir.

Diğer ülkelerde yapılan güven araştırmalarında güvene etki eden faktörlerin analizleri de kısmen yapılmaya çalışılmıştır. Belçika’da memnuniyet ve güven

seviyeleri arasındaki ilişkiyi test etmek için yapılan Korelasyon Analizi sonuçlarında memnuniyet ile güven arasında 0,07 ile 0,11 arasında değişen ve çok zayıf olan ilişki gözlenmiştir (Van de Walle vd., 2002). Bir diğer çalışmada kurum çalışanlarına güven, kurum yönetimine güven, Bölge yönetimine güven ve ulusal kamu yönetimine güven ölçülmüştür. Güven ölçütleri ile genel güven ve hizmetlerden memnuniyet arasında ilişki bulunamamıştır (Kampen vd. 2002). Ayrıca WADO çalışmalarında

hizmetleri hiç yada daha az kullananların daha sık kullananlara göre memnuniyet ve güven değerlendirmelerinin daha pozitif olduğu görülmüştür Siyasi kurumlara güvensizlik yada memnuniyetsizlik kurumsal temelli değildir (Kampen vd.,2003).

Wan de Valle 2003 araştırmasında Eğitim seviyesi arttıkça, güven dereceleri de

artmıştır. Gelir seviyesi yüksek olanların güven dereceleri daha fazladır. Polis ve mahkemelere güven ile kamu yönetimine güven ilişkisi kuvvetli olarak tespit edilmiştir. Güven, Kamu hizmetlerinden memnuniyet ve Hizmet sunumundan memnuniyet ile de tam ilişkilidir.

İsveç’te Meclise güven ile kamu yönetimine güven ilişkisi zayıf olarak tespit

edilmiştir. Polis ve Mahkemelere güven ile genel güven arasında kuvvetli bir ilişki

tespit edilmiştir. (Newton ve Norris 1999)

Amerika’da Kamu yönetimine güven ve performans arasında kuvvetli ilişki

bulunamamıştır. Güvensizliğin nedeni olarak siyasi partiler ve seçilmiş yöneticiler gösterilmiştir. Kamu yönetiminde yeniden yapılanmanın bürokratik kademeler ile ilgili olması güvensizlik kaynaklarının bu kademeler olduğunun tespit edildiğini göstermiştir. Kamunun yeniden yapılanması (GPRA) ve Çalışanlara yönelik esnek ve iyileştirmeler (NPR) güven artışı sağlamıştır (NPR, 2001). Güven kavramının

arkasındaki en temel itici güç performanstır ve güven değerlendirmeleri çoğunlukla performansın algılanması ile oluşmaktadır (Miller ve Borrelli, 1991:147-173). PEW araştırma şirketi yanlış algılanan performansın önemli ölçüde güven kaybına neden olduğunu tespit etmiştir (Sims, 2001:10). Amerika’da kamu yönetimi performansından memnun olanların % 76’sı kamu yönetimine güven belirtmiştir. Kaiser Araştırma Şirketi ve Harvard üniversitesi araştırma grubu 1990’lı yıllarda güvensizlik nedenleri olarak; kamu yönetiminin verimsizliği, çok fazla ve yanlış alanda harcama yapması, kayırmacılık yapması ve politikacıların yolsuzluklarını belirtmiştir (Sims, 2001:10). Son 30 yılda dünya genelinde kamu yönetimi performansları artmış, ancak kamu yönetimlerine güven artmamıştır (Barnes ve Gill, 2000). Mackenzie ve Labiner’in yaptığı araştırma (2002), Brookings Araştırma şirketinin bu alanda 2001 yılında yaptığı iki araştırma ile birlikte analiz edilmiştir. Merkezi (Federal ) Kamu Yönetimine güveni etkileyen faktörler Kamu Yönetimi Liderlerine güven ve Kamu yönetiminin performansı olarak belirlenmiştir (Mackenzie ve Labiner, 2002). Federal yönetime , Bölge ve İl Yönetimine, Yerel Yönetimlere ve Silahlı Kuvvetlere duyulan güven kriz dönemlerinde artmakta ve tekrar eski seviyelerine düşmektedir.

Kanada’da vergi oranlarındaki sürekli değişim, Amerika ile yapılan serbest ticaret anlaşması, 1988 genel seçim süreci, Anayasa değişikliği ve düzenlemelerin başarısızlığı, göçmen sorunları, suç oranlarındaki artış, çevre konularındaki bozulmalar ve makro ekonomik performanstaki zayıflık, uzun süreli bütçe açıklarının finansmanı sorunu halkın kamu yönetimine karşı tutumunu olumsuz yönde etkileyen ana konular olarak belirlenmiştir (Maclean, 1993’den aktaran, Sims, 2001).

Yeni Zelanda’da kamu yönetimine güvensizliğin tek nedeni verimsiz yönetim değildir. Reformların halk desteğinden ve doğru algılamasından uzak yapılması da güven kaybına neden olmaktadır Derek Bok’un Amerika araştırması Yeni Zelanda’da uygulanmış ve belirgin bir performans ve güven ilişkisi bulunamamıştır (OECD, 2001).

Kocaeli Örneğinde güven değerlendirmelerinin demografik değişkenlerle

düzeyi ile doğru yönlü ilişki var iken eğitim düzeyi arttıkça güven ters yönlü olarak düşmüştür. Kurum çalışanlarına güven ve kurumlardan memnuniyet ilişkilerinde

bütün hizmet alanları için doğru yönlü etki görülmüştür. Kurumlardan memnuniyet ve Kurumlara güven ilişkileri de doğru yönlü ve tam ilişkili olarak belirlenmiştir. Çalışanlara güven ve Kurumlara güven ilişkileri de diğer ilişkilerde olduğu gibi her

alanda doğru yönlü ve kuvvetli olarak belirlenmiştir. Araştırmada mikro performans teorisini test eden ana bölümlerde kurumlara güven ile genel kamu yönetimine güven ilişkileri Ekonomi, TSK, Eğitim, Adalet ve Yargı, Sağlık, Polis Kurumları

sıralaması ile ilişki dereceleri göstermiştir. Ekonomi alanında genel olumsuz değerlendirmeler bu hipotezde genel kamu yönetimine güven değerlendirmelerinde ekonomik faktörlerin vatandaş gözünde daha önemli olduğunu göstermiştir.

4.3.2. Türkiye’de Yapılan Çalışmalar ve Kocaeli Örneği Karşılaştırması

Benzer Belgeler