• Sonuç bulunamadı

DEVLETİN KİMLİKSEL ROL ALGISI VE DIŞ POLİTİKA İLİŞKİSİ İLİŞKİSİ

1. BÖLÜM: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE: DEVLET KİMLİĞİ VE DIŞ POLİTİKA İLİŞKİSİ VEDIŞPOLİTİKAİLİŞKİSİ

1.2. DEVLETİN KİMLİKSEL ROL ALGISI VE DIŞ POLİTİKA İLİŞKİSİ İLİŞKİSİ

Alexander Wendt’in şekillendirdiği sistematik konstrüktivizm kapsamında devlet kimliğinin şekillenmesinde en önemli unsurlardan olan iç faktörler analiz dışı bırakılmıştır. Konstrüktivist dış politika analizinde devlet kimliğinin oluşumu sadece sistematik etkileşim sonucu oluştuğu düşüncesi ile sınırlı kalmaktadır. Yani devletlerin iç politikaları, rejimleri, lider yapıları ve etnik kimliklerinin devlet kimliğine etkisi göz ardı edilmektedir. Dolayısıyla devletlerin birbirleriyle ilişkileri öncesi diğer devletler hakkında herhangi bir fikre sahip olmadığı düşünülmektedir.

İç faktörlerin konstrüktivist teorinin dışında tutulması konstrüktivizmin ikna edilebilirliğini zayıflatan önemli bir etken olmaktadır. Dış politikanın oluşum sürecinde siyaset yapıcılar kendi politikalarını şekillendirirken devlet kimliğinin hem iç hem de dış boyutuna dikkat etmektedir. Bu dikkat etmek ise dış politika analizi yapılırken bireysel, toplumsal ve uluslararası düzeyde ortak bir yaklaşım sergilenmesi olarak ifade edilmektedir ki bu yaklaşım “rol teorisi” olarak tanımlanmaktadır.128 Sosyal Bilimler’de rol teorisine ilişkin ilk çalışmalar bireylerin davranışlarını anlamak amacıyla dış politika analiz çalışmalarından ziyade sosyal psikoloji ve sosyoloji alanlarında yapılmıştır.129 Rol teorisi; Uluslararası İlişkiler ve siyaset biliminde ise ilk defa Holsti’nin konuya ilişkin kaleme aldığı “National Role Conceptions in the Study of Foreign Policy” isimli makalesi ile devletlerin uluslararası politik rollerine ilişkin çalışma yapılmıştır.130

Modern kimlik kavramları tarihçilerin ve sosyal bilimcilerin son yıllarda en çok ilgilendikleri alan olmaktadır. Bunun yanında birçok akademisyen ulusal olmayan

127 Wendt, “Anarchy is what States Make of it: The Social Construction of Power Politics”, s.398.

128 Yücel Bozdağıoğlu, a.g.e., ss.137-138.

129 Micheal Grossman, “Role Theory and Foreign Policy Change: The Transformation of Russian Foreign Policy in the 1990s”, International Politics, No:42, 2005, s.335.

130Marijke Breuning, “Role Theory in Foreign Policy”,

http://politics.oxfordre.com/view/10.1093/acrefore/9780190228637.001.0001/acrefore-9780190228637-e-334?print=pdf s.1. (05.06.2017)

32

nationalistic) dinsel bir devlet kimliğine dayanan hanedanlık meşruiyeti (dynastic legitimacy) yerine milletlerin, milliyetçiliklerin ve ulus kimliklerinin sosyal konstrüktivizmi üzerinde durmuştur.131 Siyasi ve kültürel bir bakış açısı içeren rol teorisi, dış politika analizinin anlaşılmasını oldukça kolaylaştırmaktadır. Rol mefhumlarının, kültürel normların ve ulusal değerlerin dış politika açısından nasıl bir eyleme ve söyleme dönüştüğünü göstermektedir. Bu anlamda ulusal rol, toplumun ve kültürün bir ulusun dış politikasına ve devlet kimliğinin inşasına nasıl hizmet ettiğinin incelenmesi için sahip olduğumuz birkaç kavramsal araçtan biridir.132 Devletlerin dış politikalarını anlamamız ve anlamlandırmamızı kolaylaştıran rol teorisi, ulusal politikaları belirleyen elitlerin düşünceleri, bu elitlerin uluslararası sistem hakkındaki anlayışları ve kendi devletlerine ilişkin diğer devletlerin rol algılaması üzerine odaklanmaktadır.133

Devlet kimliklerinin dış politika ile ilişkisini anlamamız için devletlerin ulus kimliklerinin ve baskın ulusal rollerinin devletlerin çıkarlarına ve dış politikasına olan etkisi de incelenmelidir.134 Ulus kimliği, genel anlamda bir milletin müşterek sosyal kuralları, dili, gelenekleri, değer yargıları ve müşterek düşünme şeklini içermektedir.135 Anthony Smith ise ulusal kimliğin, “toplumun kuşaklar boyu süren bir devamlılık duygusuna, ortak tarihsel olaylar ve hatıralara, bütün bunlar üzerinde oturan ortak bir kader duygusuna dayandığını”136 ifade etmiştir. Ulusal kimlik, bir başka tanımda ise, birlikte var olan ve aynı zamanda çakışan sosyal, ırksal, dinsel, dilsel ve cinsel kimlikler de dâhil olmak üzere bir ülkedeki kimliksel bütünlük olarak ifade edilmiştir.137 Arı ise, ulusal kimliği bir ülkedeki insanların kendilerini tanımlama biçimi olarak ifade etmiş ve

131 William Ochsenwald, “Islam and Loyalty in the Saudi Hijaz 1926-1939”, Die Welt des Islams, New Series, Vol. 47, Issue 1, 2007, s.8

132 Lisbeth Aggestam, “Role Identity and The Europeanisation of Foreign Policy: A Political–Cultural Approach”, Rethinking European Union Foreign Policy, ed.Ben Tonra and Thomas Christiansen, Manchester: Manchester University Press, 2004, s.82 ; Valerie M. Hudson and Christopher S. Vore,

“Foreign Policy Analysis Yesterday, Today, and Tomorrow” Mershon International Studies Review, Vol.39, No.2, Oct.,1995, s.226

133 Vit Benes, “Role Theory: A Conceptual Framework For the Constructivist Foreign Policy Analysis?”, Third Global International Studies Conference “World Crisis. Revolution or Evolution in the International Community?”, Portugal: University of Porto, 17-20 August 2011, s.1.

134 Thomas Banchoff, “German Identity and European Integration”, European Journal of International Relations, Vol. 5, No.3. 1999, ss.261-262.

135 Ebru Çoban Öztürk, “İnşacı Kuram Gözüyle Ulusal Kimlik, İkili İlişkiler ve Uzlaşma”, Ermeni Araştırmaları, Sayı: 47, 2014, s.90.

136 Kudret Bülbül, “Kültür ve Medeniyet Tartışmalarına Türkiye’den Bakmak”, Küreselleşme Temel Metinler, Ed. Kudret Bülbül, Ankara: Orion Kitabevi, 2009, s.264.

137 Jack Citrin, Cara Wong and Brian Duff, “The Meaning of American National Identity”, Social Identity, Intergroup Conflict and Conflict Reduction, ed. Richard D. Ashmore and others, Vol.3, New York: Oxford University Press, 2001, s.71.

33

bu tanımlamanın bölgesel ve küresel politikanın belirlenmesinde önemli unsurlardan biri olduğuna değinmiştir.138

Uluslararası sistemde bir devletin diğer devletler ile birçok sosyal konum ve rol çerçevesinde ilişkileri bulunmaktadır. Devletlerin sahip olduğu kimlikler ve kimliklerinin tezahürleri olan roller, devletlerin uluslararası sistemde sahip oldukları algılara göre değişim göstermektedir.139 Uluslararası siyasetin yürütülmesinde bir devletin kendisini nasıl gördüğü ve diğer devletler tarafından nasıl görülmek istendiğine ilişkin kimlikler, roller ve algılar devletin iç ve dış politikasının anlaşılmasına yönelik önemli derecede katkı sağlamaktadır.140 Devletler sürekli bir biçimde karşılıklı etkileşim sürecinde bulunmakta ve kendileri arasında ben ve öteki algısını oluşturmaktadır. Ben ve öteki algısını güçlendiren devletler ulusal çıkarlarını zaman içerisinde yeniden tanımlayarak dış politikalarında değişim yapmayı tercih etmektedirler.141 Bu da devletlerin dış politik yönelimleri ve çıkar algılamalarında kurumsal kimliklerinin oynadığı önemli rolü göstermektedir.

Holsti, her devletin diğer devletlerden oldukça farklı rollere sahip olabileceği üzerinde durmuştur. Örneğin devletler; devrimci, bölgesel lider, bölge koruyucusu, aktif bağımsız, bağımsızlık destekçisi, anti-emperyalist, inancın savunucusu, arabulucu, anti Siyonist olma vb. gibi rollere sahip olabilir. Örneğin, küçük ve askeri açıdan zayıf olan ülkeler, çatışma durumlarında arabuluculuk rolü ve barışın sağlanmasında önemli roller oynarlar.142 Devletlerin uluslararası sistemde de farklı kimlikleri ve bu kimlikler ile bağlantılı farklı rollere sahip farklı dış politikaları olması devlet ve ulusların kimlik ve rollerine uygun politikalar peşinde koştuğunu ve bunları gerçekleştirmek istediklerini göstermektedir.

Devletler ayrıca benimsedikleri kimliklerini koruyabilmek için bazı politikaları yerine getirmelidir. Bu, devletlerin doğası gereğidir fakat devletler bu çıkarlarını istediği

138 Tayyar Arı, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika, 7b., Bursa: MKM Yayıncılık, 2008, s.220.

139 Naomi Bailin Wish, “Foreign Policy Makers and Their National Role Conceptions”, International Studies Quarterly, Vol. 24, No. 4, Dec., 1980, s.533.

140 Ömer Göksel İşyar, Karşılaştırmalı Dış Politikalar, Bursa: Dora Yayınları, 2009, s. 118.

141 Hakkı Büyükbaş, “Kimlik, Güç ve Dış Politika: 1912-1913 Yıllarında Rusya’nın Balkan Politikası Üzerine Bir Analiz”, Akademik İncelemeler Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 1, 2013, s. 249.

142 Kal Holsti, “National Role Conceptions in the Study of Foreign Policy”, International Studies Quarterly, Vol. 14, No. 3, September 1970, s.242-271.

34

şekilde inşa edeceği anlamına da gelmemektedir.143 Sosyal bir yapıya sahip olan devletler statik ve değişmeyen rollere sahip olmayıp, dinamik ve bir amaca yönelik rollere sahip olmaktadır. Devletlerin rollerinin değişimi ise rastlantısal ve tesadüfî olmayıp rasyonel ve bilinçli bir şekilde inşa edilmektedir.144 Örneğin; 1939'daki Alman ulusal kimliği kendine özgü şovenist ve münhasır bir kimlik iken günümüzde önemli Avrupa milletleri ile birlikte yaşamaktadır ve uluslararası toplumdaki rolünü yeniden inşa etmiştir; Sırp kimliği ise, Yugoslav kimliğinin evrim geçirmesi ile radikal bir değişim göstererek şovenizme eğilim göstermiştir. 145 Yukarıda zikr edilen konuya bir başka örnek ise II.

Dünya Savaşı öncesi ve sonrası için Japon ulus kimliği için geçerlidir. II. Dünya Savaşı sonrası Asya’da Japonya’nın oldukça savaşçı ve yayılma geleneğine sahip olan devlet kimlikleri, uluslararası sistemin de dayatmasıyla devlet kimliklerini değiştirmek ile birlikte dış politikadaki yönelimi ve tezlerini de değiştirmiştir.146

Birey, toplum ve devletlerin kimlik tahayyüllerinin değişmesi doğrudan ve dolaylı olarak güvenlik algısı, kim olduğumuz, müttefik-düşman ilişkilerini ve rakip tarafı belirleyen kimlik ve rol algısının değişmesini sağlamaktadır.147 Bir kimlik, herhangi bir şekilde tanımlandığında muhakkak bir öteki kimliksel varlıktan söz etmek zorunluluğu vardır. Bu da karşı kimliği oluşturmaktadır. Yani ontolojik açıdan bakıldığında ben ve ötekisi arasındaki ayrımdan tamamen kurtulmak hem birey hem de toplumlar için mümkün gözükmemektedir.148 Günlük hayatta bireylerin kendilerini diğer bireyler karşısında tanımladığı ve bu kimliklere uygun hareket ettiği kimlikler hatta alt üst kimlikleri olduğu gibi devletler de kurumsal davranışlarını belirleyen veya bu davranışların belirlenmesinde etkili olan kimlik ve rollere sahip olmaktadır.

Rol teorisi bağlamında devletlerin sahip olduğu kimlikler, devletlerin diğer devletler ile bulunduğu etkileşimden ziyade siyasetçilerin inanışları ve iç politikanın bir

143 Wendt, Uluslararası Siyasetin Sosyal Teorisi, s.295.

144 Lisbeth Aggestam, “Role Theory and European Foreign Policy”, European Union’s Roles in International Politics Concepts and Analysis, ed. Ole Elgström and Micheal Smith, Oxon: Routledge, 2006, ss. 21-22

145 Alexander Wendt, “Collective Identity Formations and the International State”, s.387.

146 Linus Hagström and Karl Gustafsson, “Japan and Identity Change: Why it Matters in International Relations”, The Pacific Review, Vol. 28, No.1, 2015, ss:1-20.; Richard Ned Lebow, National Identities and Internationl Relations, Cambridge: Cambridge University Press, 2016, s.45.

147 Hasan Kösebalan, Türk Dış Politikası, Çev. Hüsamettin İnanç, Ankara: BingBang Yayınları, 2014, ss.19-20.

148 İbrahim Kalın, Ben, Öteki ve Ötesi, 5b., İstanbul: İnsan Yayınları, 2016, s.13.

35

bileşeni olduğu varsayılmıştır.149 Uluslararası ilişkilerde kimliğin önemi bireyin durumu ile alakalı bir olgu olarak da incelenebilir. Bireyin durumunun değişmesi ile bireyin aidiyet, kimlik ve söylemleri de değişmektedir. Bu değişim bireyin rekabet içerisinde olan seçkinlerin çıkarları tarafından araçsal olarak kullanılmasını netice verebilmektedir. 150 Örneklendirmek gerekirse 1985 yılında alkol bağımlılığından Evanjelist bir rahip sayesinde kurtulan G.W. Bush, köktenci Protestan kimliğe göre kendini yeniden doğmuş olarak kabul etmektedir. Bush, 1995’te Teksas Valisi, 2000 yılında ise ABD başkanı olmasını tanrının kendisine ilahi bir misyon yüklemesi ile açıklamıştır. ABD’de önemli güce sahip neoconların Bush’un yeni kazandığı kimlik ve inancı ışığında Afganistan’ı ve Irak’ı işgal etmesi buna güzel bir örnektir.151 Buna benzer şekilde siyasi tarihi şekillendiren veya içerisinde önemli yer işgal eden siyasi karar alıcıların sahip olduğu veya söylemde kullandığı kimlikler ulusal kimliğin teşekkülü ve dış politikanın anlaşılmasında önemli bir veri olmaktadır.

1.3. DEVLETKİMLİĞİNİOLUŞTURANTEMEL