• Sonuç bulunamadı

Dergide Yer Alan Diğer Ürünler

4. ARKADAŞ ADLI ÇOCUK DERGİSİNE DÂˋİR

4.5. ARKADAŞ DERGİSİNDE YER ALAN ÜRÜNLER

4.5.24. Dergide Yer Alan Diğer Ürünler

Târîh: Bu yazı Ali Nusret tarafından “Târîh Dersleri” adı altında derginin birinci nüshasında kaleme alınmıştır.

Târîh-i Muhtere'ât (gazeteler): Derginin birinci nüshasında yer alan gazetelerin tarihinin anlatıldığı bu yazıyı kimin kaleme aldığı dergide zikredilmemiştir.

33

Târîh (Osmânlılar): Derginin üçüncü nüshasında “Bu nüshamızda fâzıl muhterem Ahmed Midhat Efendi hazretlerinin makâle-i târîhiyyeleri.” ifadeleriyle işaret edilen bu yazı “Osmânlıların İyi Ahlâkı Nereden Geldi?” başlığıyla Osmanlı Devleti’ndeki iyi ahlakı anlatan makale türünde bir yazıdır. Ahmet Midhat tarafından kaleme alınan makale okurlarına öğüt verilerek sonlandırılmıştır:

Osmânlı târîhini okuduğumuz zamân yalnız vukû'ât ve havâdisi öğrenmek için okumayacağız. O vukû'âtın bize ne gibi hikmetler göstereceğini anlamak için okuyacağız. O hikmetleri görüp kabûl eder isek her birimiz herkesin beğeneceği, seveceği, yanına sokulacağı adamlar olacağız. Cümlemiz böyle güzel tabî'atlı, iyi hûylu olduğumuz hâlde ise milletçe dahi “İyi ahlâklı bir millet” olacağımızdan başka milletler dahi bizi beğenecekler, sevecekler, bizimle ittifâka cân atacaklardır (Ark, 1910: 68).

Bir Makâle-i Ahlâkıyye: Derginin dördüncü nüshasında Mekteb-i Sultânî Lisân-ı Osmânî Mu'allimlerinden Ahmed Şem'î tarafından kaleme alınan makale türünde bir yazıdır.

Târîh-i Eşyâ ve Muhtere'ât (Tabâ'at): Derginin onuncu nüshasında Ali Nusret tarafından kaleme alınan bu yazıda Osmânlıdaki matba'adan bahsedilir.

Tabâ'at, memâlik-i osmâniyyeye, o zamânlar Avrupa ile olan münâsebet ve ihtilâtın kıllet ve mahdûdiyyetine mebnâ, târîh-i ihtirâ'ından ancak üç asır sonra, ya'nî sultân Ahmed sâlis hazretlerinin devr-i sultâniyyetinde 1740 sene-i mîlâdiyyesine doğru dâhil olmuş ve (Basmacı İbrâhîm) nâmında bir zâtın ehemmiyyetle açılan ilk matba'ada (Vankulu) nâmındaki Lûgat-i Arabiyye ile (Nü'mâ), (Raşid) târîhleri ve Kitâb-ı Çelebi, Nazmî-zâde, Sehîl gibi meşâhîr-i irfânın âsâr-ı mu'teberesi sûret-pezîr temsîl olmuştur (Ark, 1910: 310).

Dârü’l-fünûn-ı Osmânî Edebiyât Şu'besinin Feryâd-ı Vicdânı Alçaklar: Derginin dokuzuncu nüshasında yer alan ve Dârü’l-fünûn-ı Osmânî Edebiyât Şu'besi öğrencileri tarafından gönderilen bir yazıdır. Nüshanın kapak sayfasında şu ifadeler yer almaktadır: “Bu nüshamız: Dârü’l-fünûn-ı Osmânî edebiyât şu'besi tarafından gönderilen varakayı muhtevîdir.”

(Fenelon)’un meşhûr bir eserinden: Kızların Adem-i Terbiyesinden Münba'is Sûˋi Ahvâl: Mühibe Piraye tarafından derginin beşinci nüshasında yayımlanan, genç kızların terbiyesinden bahseden bir yazıdır.

Dergide her nüshanın sonunda yer alan “Bilmeceler ve Suˋâller, Doğru Halledenler, Müsâbakalar, İ'lân, Tebrîk vb.” gibi yazı türleri mevcuttur.

34

“Darb-ı Mesellerimiz” başlığı ise mündericât kısmında verilip derginin içinde yer verilmemiş bir bölümdür. “Büyük Sözler” bölümünde bazı atasözlerine rastlamaktayız. Bunun dışında ise derginin her sayfasının altında atasözleri ve özlü sözler yer almaktadır. Her sayfanın altında yer alan bu sözleri sırasına göre tablolaştırarak vermeyi uygun gördük:

Tablo 3. Atasözleri ve Özlü Sözler 1.Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar.

2.Er olan ekmeğini taştan çıkarır

3.Baba oğlunun fenâlığını istemez. 4.Pâdişâh olsan da “Er kişi niyetine” derler.

5.Tazısız ava çıkan tavşansız eve gelir. 6.Sâbit olan nâbit olur. 7.Câmi' ne kadar büyük olsa yine imâm

bildiğini okur.

8.Çabuk parlayan çabuk söner. 9.Hanım kırarsa kazâ, halâyık kırarsa

cezâ.

10.Dadanmış kudurmuştan beterdir. 11.Zahîrenin enbârı sapanın ucundadır. 12.Râhat isteyen: sağır, kör, dilsiz

olmalı.

13.Hekîm kimdir? Başına gelen. 14.Zahmetsiz bal yenmez. 15.Saza saz ile söze söz ile mukâbele

gerek.

16.Şâ'ire lâzım olan biz söz; bir de sazdır.

17.Sadık dost akrabadan yeğdir. 18.Zâyi' olan koyunun kuyruğu büyük olur.

19.Zâlim ettiğini bulur. 20.Tatlı dîl yılanı yerden çıkarır. 21.Zâlim ettiğini bulur. 22.Gâˋibe hüküm olunmaz. 23.Fâˋide zararın kardaşıdır. 24.Kâbiliyyetin mektebi yoktur. 25.Kâr-ı evvelde kişi âkıbet-i endîşe

gerek.

26.Lâfa gümrük alınmaz. 27.Mâr-ı sermâ dîdeye mevlâ güneş

göstermesin.

28.Nâ-dân elinden su içme, âb-ı hayât olsa da.

29.Var evi, kerem evi. 30.Hepsinden bahtlı beşikte olan. 31.Yalancının mumu yatsıya kadar

yanar.

32.Yuvarlanan taş yosun tutmaz.

33.Âteş kenârı kış gününün lâle-zârıdır. 34.Eski dost düşman olmaz, yenisinden vefâ gelmez.

35.Pâdişâhlar mülkünü elbette vîrân istemez.

36.Tedbîrde kusûr ettiğini düşünmez de takdîre bahâne bulur.

37.Sübût bulmayan söz hakkında ağız açma.

38.Cân çıkmayınca hûy çıkmaz.

39.Çalışmak ibâdetin yarısıdır. 40.Hâkimsiz, hekîmsiz memlekette durma.

41.Hevâcenin vurduğu yerde gül giter. 42.Baba mîrâsı yanan mûm gibidir. 43.Derd gider ama yeri boş kalmaz. 44.Zâtı memdûh olanın safâta ihtiyâcı

35

45.Rüzgârın önüne düşen yanılır. 46.Zenginin malı züğürdün çenesini yorar.

47.Sebebsiz düşman peydâ eden ya ahmaktır ya geveze.

48.Şâhîn ile deve avlanmaz. 49.Sağır için iki kere kâmet olmaz. 50.Zarûret insâna her şeyˋi yaptırır. 51.Dalga ne kadar çok olsa iş geminin

kaptanındadır.

52.Zulüm ile dünyâ harâb olur.

53.Acabânın sırası değil, acele lâzım. 54.Gammâz olmasa tilki pazarda gezer. 55.Fakîrlik ayıp değildir, tembellik

ayıptır.

56.Karınca karârınca. 57.Karıncadan ibret al, yazdan kışı

karşılar.

58.Görmez kibârın fıkrâdan ne farkı var. 59.Lâle bin altına ise nâle pâd-ı

havâdır.

60.Mal insânı zengin etmez, idâre lâzım. 61.Nefs ile mücâdele dünyâ ile

muhârebeden güçtür.

62.Vakitsiz öten horozun başını keserler. 63.Her eğri ağaçtan yay olmaz. 64.Yapmak güç, yıkmak kolay.

65.Atılan ok geri dönmez. 66.Eskiye i'tibâr olaydı bitpazarına nûr yağardı.

67.Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.

68.Parasını azîz eden kendisini zelîl eder.

69.Tiz-i reftâr olanın pâyine dâmen dolaşır.

70.Sevâbdan kaç ki günâha girmeyesin. 71.Cezâsız cürmün sâhibi çok olur. 72.Çok bilen çok yanılır.

73.Hakk’a tevekkül eden açıkta kalmaz.

74.Hâˋin olan korkak olur.

75.Deli ağlamaz, akıllı gülmez. 76.Zemîmin zemi medh yerine geçer. 77.Rüˋyâ ile hulyâ olmasa züğürtlerin

cânı çıkar.

78.Züğürtlüğün adını zarîflik koymuşlar. 79.Selâmet-i insân hıfz-ı lisân iledir. 80.Şerî'atın kestiği parmak acımaz. 81.Sağ elinin verdiğini sol elin

görmesin.

82.Zarûrette teyemmüm câˋizdir. 83.Tama'-kârın gözünü toprak doyurur. 84.Zulüm ile yapılan çabuk yıkılır. 85.Âsî yâre ile kâzî pareyle avlanır. 86.Osmânlı kılıcı nânkörlükle çekilmez. 87.Gazab gelince akıl gider. 88.Fırsatı ganîmet bilmeli.

89.Korkulu rüˋyâ görmektense uyanık yatma hayırlıdır.

90.Gemisini batıran sandalını aramaz. 91.Misâfirin akılsızı ev sâhibini ağırlar. 92.Hazsız âdem meyvesiz ağaca benzer. 93.Yolundan giden yorulmaz. 94.Yetim malı âteşten gömlektir.

95.Altın âteşte, insân muhabbette belli olur.

96.Efendinin nazarı ata tîmârdır. 97.Bir insânı tanımak için kendisiyle

yol arkadaşlığı et.

98.Para adama akıl öğretir.

99.Tilkiyi kovalarken kurdu uyandırdı. 100.Çeşm-i insâf gibi kâmile mîzân olmaz.

36

101.Hakk’ı tanıyan halka baş eğmez. 102.Cehenneme girse yüzü kızarmaz. 103.Hasmın sitemin anlamamak hasma

sitemdir.

104.Devlet adama ayağıyla gelmez. 105.Zelîl adam tama'-kâr olur. 106.Rüzgâra tüküren yüzüne tükürür. 107.Sırrını dostuna, dostunu düşmanına

açma.

108.Sabrın sonu selâmettir. 109.Şifâsı olmayan bî-mâre sıhhattir

helâk olmak.

110.San'at altın bileziktir.

111.Zarara gülücü olma. 112.Tabancasının taşı yok, okkayla barut taşır.

113.Zâlim kadıdan munsıf subaşı yeğdir.

114.Akıllı, köprüyü arayıncaya kadar deli suyu geçer.

115.Gavgâda kılınç ödünç verilmez. 116.Fakîrin tesellisi ölümdür.

117.Karga karganın gözünü oymaz. 118.Kâh olur gurbet vatan, kâh vatan gurbetlenir.

119.Leyleğin ömrü laklakla geçer. 120.Mirâs helâl, hele ele al, demişler. 121.Nefsinde tecrübe ettiğin şeyˋi halka

tavsiye etme.

122.Her sakaldan bir tel çekseler köseye sakal olur.

123.Vakit geçer, sular durulur. 124.Yüklü eşek anırmaz. 125.Yıldızı düşkün olur pâdişâh-ı

ma'zûlün.

126.Ağrısız baş mezârda gerek. 127.İstediğini söyleyen, istemediğini

işitir.

128.Baba himmet, oğul hizmet. 129.Pâdişâh konmaz sarâya hâne

ma'mûr olmadan.

130.Takdîr-i hudâ kuvve-i bâzû ile dönmez.

131.Sa'lebci güğümü gibi içinden kaynar.

132.Cümlenin maksûdu bir ammâ rivâyet muhtelif.

133.Çok süren ikbâl beyâz kargaya benzer.

134.Hesâbı temîz olanın yüzü ak olur. 135.Rüzgâr esmeyince yaprak

kımıldamaz.

136.Halka gönül bağlayan sonra pişman olur.

137.Derdini veren dermânını da verir. 138.Zevki hummârına değmez. 139.Selâmet isteyen dilini tutsun. 140.Yüz verdikçe yüz daha ister. 141.Zengine mal veren denize su

götürür.

142.Sabır necâtın anahtarıdır.

143.Zarar fâˋidenin kardaşıdır. 144.Tavuk bile su içerken göğe bakar. 145.Zulm ile Bağdâd vîrân olur. 146.Ârife ta'rîf ne lâzım.

147.Garîb kuşun yuvasını Allah yapar. 148.Karga kekliği taklîd ederken yürüyüşünü şaşırmış.

149.Fırsatı fevt etme. 150.Her işin âkıbeti âkıle der-pîş gerek. 151.Lafla dükkân açılmaz. 152.Ne oldum dememeli, ne olacağım

demeli.

37

olsun. dinler.

155.Ağır otur ki okka çekesin. 156.Güvendiğimiz dağlara karlar yağdı. 157.Ya düdüğü çalmalı ya mandırada

kalmalı.

158.Ağaca balta vurmuşlar sapı bendendir demiş.

159.İki arslan bir posta sığmaz. 160.Bed-du'âdan korkmayan belâsına uğrar.

161.Bıçak kendi kıyınını kesmez. 162.Takdîrde yazılan, tedbîrle bozulmaz. 163.Cân cömertliği lakırdı ile olmaz. 164.Çömlek hesâbına bakılırsa ayın kırk

beşi. 165.Hîle ile iş gören mihnet ile cân verir.

166.Hizmet öğrenmeyen efendilik edemez.

167.Deniz bir pâdişâhtır ki söz dinlemez.

168.Zihnine turp sıkayım. 169.Züğürtlük zâdeliği bozar. 170.Sel gider kum kalır. 171.Şeytânın dostluğu dâr ağacına

kadardır.

172.Sonra gelen kapıyı kapar. 173.Zâyi' olmaz mîrî mâliyedir. 174.Su uyur, düşman uyumaz. 175.Topal ile gezen aksamağı öğrenir. 176.Zuhûrâta tâbi'.

177.Azrâˋile bahâne bulunmaz. 178.Gayret îmândandır.

179.Feleğin çemberinden geçmiş. 180.Karınca kanatlanması zevâline işârettir.

181.Kelâmından olur ma'lûm kişinin kendi mikdârı.

182.Lakırdı kıtlığında asmalar budanır. 183.Misâfir umduğunu yemez,

bulduğunu yer.

184.Ne ölüye ağlar ne diriye güler. 185.Veresiye verenin kesesi boş

kalmaz.

186.Her damardan kan alınmaz. 187.Yarının sâhibi var. 188.Yerdeki yüze basılmaz.

189.Altın anahtar, kal'a kapılarını açar. 190.Onmadık hacıyı devede yılan sokar. 191.Bâğ du'â değil çapa ister. 192.Paşalığın düşkünü aklar giyer kış

günü. 193.Terâzü var, tartı var, her bir şeyˋin

vakti var.

194.Cennet cânıma minnet. 195.Çivi çiviyi söker. 196.Helâl mal zâyi' olmaz.

197.Horoz kendi çöplüğünde eşinir. 198.Denizden göçüp çayda boğuldu. 199.Rüzgâra i'timâd olunmaz. 200.Zamâna uymak gerek.

201.Sinek pekmezciyi tanır. 202.Şecâ'at kıyâfetle değildir. 203.Sabır necâtın anahtarıdır. 204.Zarûrî yâ Mûsâ.

205.Tutamadığı kuşu âzâd eder. 206.Âr, yiğidin kamçısıdır. 207.Galat-ı meşhûr lafz-ı fasîhten

yeğdir.

208.Fırsat yoksulu.

209.Kabâhat olduranda değil olandadır. 210.Kem söz, geçmez akçe sâhibinindir. 211.Lala pâşâ eğlendiriyoruz. 212.Malı kadar zekâtı artsın.

213.Meyvesiz ağaca taş atılmaz. 214.Niyetim çok, hele çıksın Ramazân. 215.Ne dost belli ne düşman. 216.Varını veren utanmaz.

38

217.Felek ile yıldızı barışık. 218.Her cefânın bir sefâsı var. 219.Her şeyˋin yenisi dostun eskisi. 220.Yolundan giden yorulmaz. 221.Altın pas tutmaz. 222.Eski ağza yeni ta'âm. 223.Bastığı yerde ot bitmez. 224.Para parayı kazanır.

225.Demir yalayıp âteş püskürür. 226.Cânı yanan eşek, attan yörük olur. 227.Çekirdekten yetişme. 228.Hammâla semeri yük değildir. 229.Hasmın karıncada olsa kendini

merd-âne tut.

230.Rüˋyâ ise hayırdır inşâ'-Allah! 231.Zamâne hâcısı adama armağan

vermez.

232.Tabla-kâr başındakini satar. 233.Âsî yâre ile kâdı para ile avlanır. 234.Düstûrsuz, bâğa girilmez. 235.Şeytân ile ortak iken buğdayın

samânını alır.

236. Sabâh ola, hayrı gele. 237.Kemâle eren meyve yere düşer. 238.Felek ile yıldızı barışmaz. 239.Yemîn Hakk’ın keskin kılıcıdır. 240.Her şeyˋ yerinde yakışır.

241.Ne istersen Allah’tan iste. 242.Dostu görmekle düşman ezilmez. 243.Vakf-ı lakırdı para etmez. 244.Çok koyunun çok kuzusu olur. 245.isâfir on kısmetle gelir; birini yer,

dokuzunu bırakır.

246. Mal ile insân, insân olmaz. 247.Sen ağa, ben ağa; bu ineği kim

sağa?

248.Kervân göçtü ise kervân-sarây yerinde.

249.Kedi tavşan tutmaz. 250.Kaynım olsun da kardaşım olsun. 251.Gavgânın iyisi olmaz. 252.Kurt dumanlı havâyı sever. 253.Âdemin kıymetini âdem bilir. 254.Elden vefâ, zehirden şifâ. 255.O hacı, bu hacı kim olacak boyacı. 256.Bâr-gîrin iyisi yolu kısaltır. 257.Tilki iki def'a tuzağa düşmez. 258.Cehd ile sıçan tahtayı deler.

259.Çoban armağanı çam sakızı. 260.Hayvânın alacası dışında, insânın alacası içinde olur.

261.Hastaya döşek sorulmaz. 262.Da'vâcın kâdı olursa yardımcın Allah olsun.

263.Dost bir ise azdır, düşman bir ise çoktur.

264.Rüˋyâ gibi geldi geçti. 265.Zenginin horozu da yumurtlar. 266.Sel önünden kütük kaptı. 267.Sükûtî mûsikî yerine geçer. 268.Şeytânlar kendi içlerinden. 269.Söyleyeceği varsa işiteceği de var. 270.Gayret dayıya düştü. 271.Şeytâna çarığı ters giydirir. 272.Sağlık varlıktan yeğdir. 273.Tavşan derisine katlanır. 274.Âlim ağyârdan hâlli değildir. 275.Feleğin nazarında kelek bile değil. 276.Kar helvâsı gibi lezzeti yok. 277.Kul kulluğunda gerek. 278.Kebapçı kedisi gibi yüzüme bakar. 279.Gökten ne yağar ki yer kabûl

etmez.

280.Lakırdı lakırdıyı açar. 281.Mal cânın yongasıdır. 282.Ne alandanım ne satandan. 283.Var yeniçeri ağasına anlat. 284.Yavuz köpek ne yer ne yedirir. 285.Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan

ağlar.

39 287.Öksüze acır çok ama ekmek verir yok.

288.Baş sallamaktan kavuk eskidi. 289.Bana fâˋidesi olmayan göz, çıksın. 290.Pabuç bulursa bayram eder. 291.Tazının topal olduğu tavşanın

kulağına denmiş.

292.Cebi delik, yordamından geçilmez. 293.Çeneye kuvvet, kîseye bereket. 294.Hazarî bulsa külâhını kapar. 295.Hâˋin ber-hûrdâr olmaz, ber-dâr

olur.

296.Şeyhin kerâmâtı kendinden menkûl. 297.Deliden uslu haber. 298.Zamânede bin hüner bir aferine. 299.Rüˋyâ görmüşe döndü. 300.Sazına bülbül konar.

301.Sabırlı kulunu Allah sever. 302.Taş taş üstüne kalmasın. 303.Tûtî söyler ama insân olamaz. 304.Zulmî kendine.

305.Akıldan hâric iş tutma. 306.Mîrî malı balık kılçığıdır, yutulmaz. 307.Her Mûsâ’nın bir Fir'avnî var. 308.Gâsbın malı zâlime yarar.

309.Fesâd kumkuması. 310.Kan etme kânûn eyle. 311.Kuvvet-i tâli'a bak, istemez

isti'dâdı.

312.Gül dikensiz, sünbül şikensiz olmaz. 313.Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh. 314.Ne beytü’l-harâb ne beytü’l-ma'mûr. 315.Venedik’ten tiryâk gelinceye kadar

Mısır’da insânı yılan helâk eder.

316.Yularsız deve yedilmez. 317.Attan düşene tımâr, deveden

düşene mezâr gerektir.

318.Âteş ile pamuğun oyunu olmaz. 319.Erlik on ise, dokuzu hîledir. 320.Bezir yağından pilav olur, ama

yenmez.

321.Paranın yüzü sıcaktır. 322.Pîr ü pâk oldu.

323.Tecrübeyi göğe çıkmamışlar ya. 324.Câmi' yıkılmışsa mihrâb yerinde. 325.Çalgı; düğün, oyuna yakışır. 326.Hekîmden sorma, çekenden sor. 327.Hâne alma kendine hem-sâye al. 328.Destiyi kıranda bir, suyu getiren

de…

329.Rüzgâra i'timâd olunmaz. 330.Zeytûn yağı gibi suyun üstüne çıkar. 331.Söz ayağa düştü. 332.Şeytâna çarığı ters giydirir.

333.Sabır, maksadın en kestirme yoludur.

334.Darısı başına.

335.Dolu bardak su almaz. 336.Âr çekmekten, bâr çekmek evlâdır. 337.Akla yelken etti. 338.Gayret komuyor der de eder gıybet-i

ahbâb.

339.Felek nazarında kelek bile değil. 340.Kaplumbağa kabuğunda, ne büyük sarâyım vardır, demiş.

341.Kırk yıl günâh-kâr, bir gün tevbe- kâr.

342.Keçesini sudan çıkardı.

343.Lakırdı ile peynir gemisi yürümez. 344.Mezâr taşı ki alnında Hüve’l-bâkî eksik.

345.Nefsimde tecrübemle inan, söylerim sana.

346.Sûy köpek dişleri dökülse de saldırır.

347.Her usrun bir yüsrü var. 348.Yoldan kal, yoldaştan kalma. 349.Akıntıya kürek çeker. 350.Âlet işler, el övünür.

40

351.Edâniyyenin cefâsı güç çekilir. 352.Ettiği hayır ürküttüğü kurbağaya değmez.

353.Bir ayak üstünde bin yalanın belini büker.

354.Bir günlük rızık için iki gün çabalamalıdır.

355.Tahta sakal, sahte vakâr. 356.Cin ile şeytân bir değildir. 357.Çanağın çömleğin lakırdısı olmaz. 358.Habbeyi kubbe eder. 359.Hevâce Nasreddîn’in türbesi gibi. 360.Derviş olan dil-rîş olur. 361.Rafta şeker var o sana göre değil. 362.Zor oyunu bozar.

363.Söyleye söyleye dilimde tüy bitti. 364.Şimdi maymun onun kapısında oynar.

365.Yangın bacayı sarmadan çâre bulmalı.

366.Her kadın evinin hem hanımı, hem halâyıkıdır.

367.Vakitsiz açılan gül, tez solar. 368.Nerde hareket, orada bereket. 369.Minnet kadar ağır yük olmaz. 370.Leyleğin ömrü laklaka ile geçer. 371.Kişi kendi izzetini kendi artırır. 372.Katrandan olmaz şeker, olsa da

cinsine çeker.

373.Kara yıkamakla ağarmaz. 374.Feleğin meşrebi dönektir. 375.Garîb yiğitin dili kısa, boynu eğri

olur.

376.İmâret yapılmadan dilenciler kapıyı aldılar.

377.Afv husûmetin kılıcıdır. 378.Tama'-kârın gözünü toprak doyurur. 379.Sabır ile koruk helvâ olur, dut

yaprağı atlas.

380.Ak akçe kara gün içindir.

381.Akçeli adamdan dağlar korkar. 382.Eski un çuvalıdır, vurdukça tozar. 383.İkisini bir kazgana koysalar

kaynamazlar.

384.Baş gidince ayak pâydâr olmaz. 385.Hırsız anahtar istemez. 386.Bir gemide iki kaptan olmaz.

387.Pabuçlarını çevirdiler. 388.Tilkiler kürkçü dükkânında buluşurlar.

389.Cemre kömürlüğe düşmüş. 390.Çıkmadık cânda ümîd vardır. 391.Haleb orada ise arşın burada. 392.Da'vâcın Bursa’ya gitti. 393.Dimyat’a pirince giderken evdeki

bulgurdan oldu.

394.Raftan sünger düşmez. 395.Zengîn arabasını dağdan aşırır,

züğürd düz ovada yolunu şaşırır.

396.Su, eğersiz arslan gibidir. 397.Taşıma su ile değirmen ne kadar

döner.

398.Tutalım cennet etmiş âdem yok. 399.Âfiyet ola demekle deniz içilmez. 400.Gazab gelince akıl gider.

401.Fermânsızdır, söz dinlemez. 402.Kapıdan kovsak, bacadan düşer. 403.Kuş var eti yenir, kuş var et

yedirirler.

404.Kendi ekmeğini kendi kırar. 405.Gelecek deveden, gelen tavuk

yeğdir.

406.Lakırdı torbaya girmez. 407.Mum yanmayınca pervâne

yanmaz.

408.Nâ-dân nasîhati çiğ et gibidir. 409.Verince kırkı, gider korku. 410.Hezâr-ahbab olan ehl-i televvünden

41

411.Yol bilen kervâna katılmaz. 412.Ağustosta suya girse, balta kesmez buz olur.

413.Ayaklı canavar hapsolur mu? 414.Eldeki fırsatı kaçırma, bir daha geçmez ele.

415.İmâma uygun cemâ'at. 416.Bakalım âyîne-i devrân ne sûret gösterir.

417.Böyle kalmaz, bir gün olur baht uyanır.

418.Pabuç hırsızı gibi yalınayak kaçar. 419.Tekkeyi bekleyen çorbayı içer. 420.Cihânda yâr ol, bâr olma.

421.Çay kenârında kuyu kazar. 422.Hüküm gâlibindir. 423.Hancının horozu ölmüş, yolcuya

ne?

424.Deli ile devletli, ikisi de bildiğini işler.

425.Deve boynuz ararken kulaktan olmuş.

426.Ramazan bereketli aydır, ama duvardan giden kılıca sor, demiş.

427.Züğürtlük, zâdeliği bozar. 428.Suya sabuna dokunmadan.

429.Dağdan gelen dağa gider. 430.Tavuk bile su içerken göğe bakar. 431.Âkıl düşer mi düştüğü zindâna bir

daha.

432.Misâfir misâfiri sevmez, ev sâhibi ikisini de.

433.Lokma karın doyurmaz, hâtır hoşluğudur.

434.Kerîm olan varını saklamaz. 435.Kazanmayınca kazan kaynamaz. 436.Vakit insâna her şeyˋi öğretir. 437.Yazın serçeye kim olsa yem verir. 438.Her yorulan için bir hân yapılmaz. 439.Ne selâmun aleykum, ne aleykum

selâm.

440.Felekle döğüşen âkıbet yenilir. 441.Gavga sen, ben demekle çıkar. 442.Adûdan intikâm almak gibi dünyâda

kâm olmaz. 443.Kabâhat: samur kürk olsa kimse

42

İKİNCİ BÖLÜM

43

1. ARKADAŞ, C: 1, NU. 1 On Beş Günde Bir

1 KURUŞ ARKADAŞ 1 KURUŞ

Ma'rifet Hakk’ın ecell-i lütf-ı sübhânîsidir; izzetin hâmîsi, ma'mûriyyetin bânîsidir.

MÜNDERİCÂT

Resm-i takdîm— Târîh: Ali Nusret — Bir Manzûme — Târîh-i Muhtere'ât (gazeteler)

— Şi'ir (Görülmeyenler): Osmân Fahrî —Büyük Sözler — Hıfzü’s-sıhha — Terbiye-i Bedeniyye—Mütenevvi'a—Handeler

—Terâcim-i Ahvâl (Edison) — Müntahabât-ı Nefîse (Vatan): Kemâl Bey —Bir Nutuk (Hadika-i Meşveret’te) — Kitâb-ı Tabî'at (Dağlar) — Küçük Hikâye (Alın Teri):

O. F. —Kırâˋat (İbtidâˋî, Rüşdî, İ'dâdî) — Mekteb Dersleri (Ma'lûmât-ı Medeniyye): Midhat Sadullah — (Roman) (Bir Eşeğin Hâtırâtı). Mesˋeleler, Bilmeceler.

Numara 1 Cild 1

Mahall-i İdâre

İstanbul, Cağaloğlu’nda, Şerif Sokağında “Rûşen” Matba'ası’nda dâˋire-i mahsûsa Müdîr-i Mesˋûl: Mehmed Fâˋik

Abone Şerâˋiti

İstanbul için seneliği 27, altı aylığı 15, vilayât ve memâlik-i ecnebiyye için seneliği 30, altı aylığı 20 kuruştur. Her husûs için müdîr-i mesˋûle mürâca'at olunur.

44

İki Aylık Takvîm Kânûn-ı Sânî Cum'a 1 8 15 22 29 Cum'a-irtesi 2 9 16 23 30 Pazar 3 10 17 24 31 Pazar-irtesi 4 11 18 25 Salı 5 12 19 26 Çehârşenbe 6 13 20 27 Pencşenbe 7 14 21 28 Şubat 5 12 19 26 6 13 20 27 7 14 21 28 1 8 15 22 2 9 16 23 3 10 17 24 4 11 18 25

Gelecek nüshadan i'tibâren muhterem hanımlara ayrıca sahîfeler tahsîs edilecek ve Âˋile

45 (s.1) Cild

1

ARKADAŞ Numara

1 Sevgili vatan evlâdlarının tenvîr-i

efkârına hâdim on beş günde bir neşrolunur; fennî, edebî, ahlâkî

mecmû'a. Kânûn-ı Sânî 1325 Salı 6 Muharrem 1328 Resm-i Takdîm Kâriˋ ve Kâriˋelere Müsâ'adenizle, kendimi size takdîm edeyim; arkadaşlarınızın arası- na bugün ben de nakil ediliyorum. Ümîd ederim ki iyi bir arkadaşınız olacağım, kendimi sevdirebile-ceğim. Maksadım: sizi müstefîd etmek, dersi- niz bulunmadığı vakitleri hoş geçirme-

Benzer Belgeler