• Sonuç bulunamadı

Dergi, “Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, bülten, mecmua” (TDK, 2005: 635) olarak ifade edilmektedir. “Çocuklar için yayımlanan gazete ve dergiler, ders kitabı ile güncel olayların ve yeni ortaya çıkmış gerçeklerin arasında var olan kaçınılmaz boşluğu doldurmaya yarar” (Oğuzkan, 2013: 341). Çocuk dergileri, çocuklar için dikkat çekici, öğretirken eğlendiren, okuma alışkanlığı sağlayan eğitim materyallerindendir. Bunun yanında haftalık, on beş günlük, aylık gibi yayımlandıkları için çocuklara bir şeyi düzenli takip etme alışkanlığı ve sorumluluğunu da kazandırmaktadır. Çocuk dergilerinde yayımlanan öğretici ve eğlendirici yazılar, bilmeceler, karikatürler, masallar, hikâyeler, tefrika romanlar, oyunlar vb. ürünler sayesinde çocuklara zengin bir içerik sunulması dergilerin takip edilirliğini artıran bir durumdur. Özelikle “Tefrikalar, çocuğun bir sonraki sayıyı merakla beklemesini sağlayacağı gibi okuma alışkanlığı ve sevgisi kazanmasına katkıda bulunmak açısından da faydalıdır” (Çılgın, 2007: 207).

Çocuklar için çıkarılan süreli yayınlar, çocukların eğitiminde bir ihtiyaçtır. Çocuğa kendi toplumunun kültürünü tanıtması ve bunun yanında başka toplumların da kültürünü tanıtması gerçekten önemlidir. Çeşitli yazı türlerini içermesi ile çocuğun dikkatini çeker. Çocuklara türler arasındaki farklılıkları daha iyi görme

7

imkânı sunar. Edebî ve estetik bir kişilik kazanmalarına yardımcı olur. Çocuğun kelime dağarcığını geliştirir. Çocuğun öğrendiği bilgileri günlük hayata aktarmasında ve güncel olayları yorumlamasında etkili olmaktadır.

Çocuklar için oluşturulan dergilerin muhataplarıyla iletişim içinde olması gerekmektedir. Çocukların gönderdikleri şiir, hikâye, resim vb. ürünlere dergide yer verilmelidir. Bu çocukları yazmaya ve okumaya teşvik edici bir yöntemdir. Dergide yapılan yarışmalar sonucu çocuklara küçük ödüllerle pekiştireç verilmeli, bunların yanında “süreli yayının yaptığı organizasyonlarla okulların bir araya getirilmesi, bir çocuk kulübü kurulması, yakın yerlere deneyimli eğitimcilerin rehberliğinde geziler düzenlenmesi gibi faaliyetler de son derece cazip ve ortak ruh oluşturmak adına önemlidir” (Çılgın, 2007: 206).

Dünyada çocuk edebiyatı kavramının oluşmaya başlamasıyla süreli yayınlardan olan çocuk dergilerinde de bir artış görülmüştür.

2.1. DÜNYADA ÇOCUK DERGİCİLİĞİ

Çocuklar için yayımlanan süreli yayınlardan olan çocuk dergileri ilk kez Batı’da görülmeye başlar. Bu alandaki ilk başarılı örnekleri başta İngiltere olmak üzere, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve İskandinav ülkeleri vermiştir. 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarından itibaren çocuk dergileri kendini göstermeye başlamıştır.

“İngiltere’de yayımlanan ilk çocuk dergilerinin başlıca amacı, okurlarını türlü konular üzerinde bilgilendirmek ve onlara birtakım ahlakî telkinlerde bulunmak idi” (Şirin, 2000: 241).

İngiltere’de çıkan “Juvenile Magazine” (1788) dünyanın ilk çocuk dergisidir. Daha sonrasında ise “The Children’s Magazine” (1799), “The Child’s Companion” (1824), “The Children’s Friend” (1826) dergileri çıkmıştır.

“Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk çocuk dergisi olan “The Juvenile Miscellany” 1826’da Boston’da yayımlanmıştır. Ancak bu dergi köleliğin kaldırılmasına ilişkin yazıları nedeniyle sekiz yıl sonra kapanmak zorunda kalmıştır” (Şirin, 2000: 242).

8

İlerleyen zamanlarda ise çocuk dergilerinde hem nicelik olarak hem de nitelik olarak bir iyileşme görülmüş ve çocukların düzeylerine uygun, ilgi ve ihtiyaçlarını karşılayan ürünler ortaya konulmuştur.

2.2. TÜRKİYE’DE ÇOCUK DERGİCİLİĞİ

Türkiye’de çocuklara yönelik gazete ve dergilerin yayımlanmaya başlaması 19. yüzyılın ikinci yarısında, Tanzimat döneminde görülmeye başlamıştır. Batı’yı taklit etme fikri olduğundan dolayı çıkarılan ilk süreli yayınlarda da Batı öykünmeciliğini fazlasıyla görmek mümkündür. “Süreli yayınlar Tanzimat’la beraber resmi olarak başlayan Avrupalılaşma/Batılılaşma çabalarının göstergelerinden biridir” (Okay, 1999: 16).

Yahya Kemal (Beyatlı) “Memleketten Bahseden Edebiyat” adlı yazısında bir anısını anlatırken şu ifadeleri kullanmıştır:

Acabâ bizim vatanımız gibi, geniş bir memleketi olup da onu asla görmeyen, edebiyatta, gözleri ecnebî bir âleme dalmış ve yalnız o âlemden bahseden başka bir millet var mıdır?

Yalnız edebiyâta dâir bir görüşü kurcalarken, bu görüşe çok taalluku olan bir fıkra nakletmek istiyorum: Gazete sâhibi bir arkadaşım vardı. Bir gün görüşüyorduk: “Bizim gazeteyi okuyor musun?” dedi. Hayır, dedim. “Niye?” dedi. “Sizin gazeteyi bir gün okudum. İlk yazıdan haberlere kadar ve haberlerden sinema sahîfelerine kadar hep Amerika’dan ve Avrupa’dan bahsediyordu; Türkiye’ye dâir bir şey görmedim. O zamandan beri okumuyorum.” dedim (Kemal, 1990: 139-140).

Türkiye’deki çocuk dergilerinin tarihî süreci kısaca şöyledir: “Bizde bilinen ilk çocuk gazetesi 1869-1900 yılları arasında yayımlanan haftalık “Çocuklar İçin Mümeyyiz" adlı gazetedir. Bu gazeteyi “Sadakat” (1875) ve “Eftal” adlarını taşıyan gazeteler izlemiştir” (Şirin, 2000: 243).

Eski harfli çocuk dergilerine bakıldığında Cumhuriyet dönemine kadar çıkarılanların düzenli ve istikrarlı bir şekilde devam etmediği görülüyor. Bu duruma neden olan pek çok sosyal, siyasal ve ekonomik faktör mevcuttur. Bununla beraber belli bir istikrarı yakalayamamış ilk çocuk dergileri arasında uzun soluklu olan dergiler 626 sayı yayımlanan “Çocuklara Mahsus Gazete” ve 166 sayı yayımlanan “Çocuklara Rehber”dir.

Türkiye’de Tanzimat dönemiyle başlayan dergicilik faaliyetlerinin biçim ve içerik bakımından gelişmeye başlaması II. Meşrutiyet dönemindedir. Ancak 1980

9

sonrasında ülkemizde çocuklar için oluşturulan süreli yayınlar nitelik ve nicelik olarak iyi bir noktaya gelebilmiştir.

Benzer Belgeler