• Sonuç bulunamadı

Deniz, gerçek anlamda geniş ve uçsuz bucaksızdır. “Türklerde deniz (Tengiz) sözü, küçük ırmak ve göllerden tutalım da, ta büyük okyanuslara kadar verilen umumî bir addı.” (Ögel, 2010, CII: 468). Dünya’yı çepeçevre saran denizler yüzyıllardır birçok canlı varlığı bünyesinde barındırmıştır. Su, yatay boyutta bazen dişil bazen de eril bir unsurdur. Türkler arasında bir arınma sembolü olarak kabul edilen su, kutsal bir varlık olarak günümüze kadar gelmiştir. Yer-su kültüne bağlı bir kutsallık atfedilen suların birer iye olduğuna kanaat getirilmiştir. Yaratılmamış olan ezeli bir varlıktır. Her şeyin özü ve “bütün var oluş olanaklarının hazinesi olan su, her biçimi önceler ve her yaratılışı destekler.” (Korkmaz, 1998: 94). Suyun uçsuz bucaksız olması ulaşılması gereken hedefin bir sembolü olmasını sağlamış ve Türk- Cihan Hâkimiyeti için mücadele eden Oğuz Kağan bu kutsal emelini “Daha Deniz, Daha Müren” ifadesiyle birleştirmiştir. Denizler aşmak büyümek ve Kızılelma’ya ulaşmaktır. Yaratılış Destanı’na göre hiçbir şey yokken bile var olan denizi oluşturan sudur.

“Dünya bir deniz idi, ne gök vardı, ne bir yer,

Uçsuz bucaksız, sonsuz sular içindeydi her yer!” (Ögel, 2010, CI: 432).

Lebed Tatarlarına ait bir yaratılış efsanesinde başlangıçta her şeyin su olduğu anlatılmaktadır. “Önce her taraf su idi ve hiçbir tarafta toprak yoktu. O zaman Tanrı suya ait bir kuğu kuşu göndererek bir gaga dolusu su getirmesini emretti.” (Sakaoğlu ve Duymaz, 2011: 174).

Mısır mitolojisinde tapınılan bir nesne olmuştur. Nil Nehri’nin varlığı bu ritüeli etkilemiştir. Sümer mitolojisine göre su evrenin özüdür. “Tüm suların ve denizlerin tanrısı olan Poseidon, Yunan mitolojisinde elinde üç çatallı yaba

TÜRKÜM Dergisi 1-

Oğuz Kağan Destanı’nda Erkek Çocuklarına Verilen Adların Mitolojik Açıdan Değerlendirilmesi Oğuzhan PAMUKÇU

taşıyan bir tanrı olarak tasarlanmıştır.” (Özdemir, 2014: 30). Macarların menşei efsanesinde denizi geçme olayı vardır. “Macarların ataları da kutsal bir geyiğin peşine takılmışlar ve bir denizi geçerek, yeni yurtlarına gelmiş ve orada türemişlerdi.” (Ögel, 2010, CI: 467). Mısır mitolojisinde dünyayı kaplayan ilk suların tanrısı “Nun’dur. Nun, “Dünyayı çevreleyen ve tüm her şeyin ondan yaratıldığı başlangıç suyunun kişileştirilmiş formu olup, güneş tanrısı Re’den bile eskidir.” (Öztürk, 2009’dan aktaran Özdemir, 2014: 29).

Dede Korkut’ta hem deniz hem de su birçok yerde geçmektedir. Basat’ın Tepegöz’ü öldürdüğü destanda da Basat’ın suların hâkimiyet alanını ihlal etmesiyle Tepegöz doğmuştur. “Oğuz’un öncüsü Konur Koca Sarı Çoban, Perili Pınar’ın (suların) manevi varlık alanını ihlal ve onun başında arkaç bağlayan perilerin varlık alanını ‘tamah edüp cima’ ‘eyle’yerek iğfal etmiştir. Bu değersizleştirici ve aşağılayıcı eylem, korunmaya muhtaç su kaynaklarının kirletilmesiyle beraber aslında Uzun Pınar şahsında “ıduk yer-sub (Yer-Su) ruhlarına karşı işlenmiş bir suç niteliği de taşır.” (Korkmaz, 1999: 261). Salur Kazan’ın evinin yağmalandığı destanda da Kazan gördüğü rüya üzerine yola düşer birçok varlıkla konuşur onlardan biri de sudur. Suya aktardığı ifadeler şöyledir:

“Çağıl çağıl kayalardan çıkan su, Ağaç gemileri oynatan su,

Hasan ile Hüseyin’in hasreti su, Bağ ve bostanın ziyneti su, Âyişe ile Fâtıma’nın bakışı su, Çevik atların içtiği su,

Kızıl develerin uğrağı su,

Ak koyunların gelip çevresinde yattığı su, Yurdumda olanları biliyor musun, söyle bana?

Kara başım kurban olsun suyum sana!” (Ergin, 2013: 43).

Kazan’ın suyla bu konuşması suyun kutlu bir unsur olduğunu göstermektedir. Halk tahayyülünde canlı bir varlıktır ve “su, cennetten gelip cennete dönen bir kut olduğu için, Hakk didarını görmüştür.” (Ergin, 2013: 314).

Oğlu olamayan Dirse Han çocuğu olsun diye kuru çaylara su salar. Savaşa gidilirken yahut sıkıntılı durumda arı sudan abdest alınır çünkü “arı su, varlığı önceleyen, arıtan, temizleyen ve yenileyen esrarlı bir güce sahiptir.”

(Korkmaz, 1998: 96).

TÜRKÜM Dergisi 1-

Oğuz Kağan Destanı’nda Erkek Çocuklarına Verilen Adların Mitolojik Açıdan Değerlendirilmesi Oğuzhan PAMUKÇU

Şu Destanı’nda kahraman olan Şu, suya bakarak mücadelesi için planlar yapar. Uygurların Türeyiş Destanı’nda Tuğla ve Selenge ırmakları yer almaktadır. Oğuz Kağan Destanı’nda, “deniz geçip İt Barakların adasına gitme motifi” görülmektedir. Yine Oğuz Han’ın ikinci eşi ağaç kovuğunda ve bir nehir üzerindedir. Kırgızlara ait Manas Destanı’nda çocuğu olmayan Çakıp Han şöyle isyan eder:

“Şu Çıırçı’yı alalı,

Ben koklayıp bala öpmedim

Bu Çıırçı, dağılan saçını taramıyor, Huda’ya tövbe deyip hiç bana bakmıyor, Belini sağlam bağlamadı,

Bu Çıırçı erkek bala doğurmadı.

Bu Çıırçı’yı alalı,

Yazı kışı on dört yıl oldu

Bu, mezarlı yeri ziyaret etmiyor, Bu, elmalı yerde yuvarlanmıyor

Bu, şifalı sularda gecelemiyor.” (Yıldız, 1995: 537).

Burada geçen şifalı sudan medet umma ve onun derdi gidereceğine olan inanç bugünde devam etmektedir.

Su, Türklerin inanışlarında da önemli bir yer tutmaktadır. “Altaylıların inanışlarına göre, yer-su ruhları insanların yaşadığı muhitte yaşarlar; ehlî hayvanları yaratan ve onlara bereket veren yer-sudur.” (İnan, 1987:491).

Şamanizm’de arınma unsuru olarak merkez noktada bulunmaktadır. Cengiz Han’ın büyük yasasına göre, “Kim kül veya su içine işerse ölümle cezalandırılır.” (Alinge, 1967’den aktaran Özdemir, 2014: 38). “Harput’un Gülmez Köyü’nde bulunan ve ‘Kırklar’ adı verilen kaynak suyunun ise, kırk basan ve hastalıklı çocuklara şifa kaynağı olduğuna inanılır.” (Araz, 1991: 56).

Türkler için önemli olan sulardan biri de abı hayattır. Bu suyun ölümsüzlük verdiğine ve derde derman olduğuna inanılır. Bu işlevlerinin dışında abı hayatın gençleştirme vasfının da olduğuna inanılır hatta

“Abıhayat, bazı kültürlerde gençlik pınarı olarak adlandırılır ki bu adlandırmadan da anlaşılacağı üzere abıhayat, gençlikle yakından ilgilidir.”

(Şimşek, 2003: 148). Bu su, Bahaeddin Ögel’in (2010, CI: 107) Türk Mitolojisi adlı eserinde, “bazı masallarda Hayat Suyu yalnızca ölüleri veya hastaları iyileştirir. Bazı efsanelerde ise ihtiyarlara gençlik verir” şeklinde geçmektedir.

TÜRKÜM Dergisi 1-

Oğuz Kağan Destanı’nda Erkek Çocuklarına Verilen Adların Mitolojik Açıdan Değerlendirilmesi Oğuzhan PAMUKÇU

Bu suyun çeşitli işlevlerinden ötürü birçok kahraman bu abı hayatı aramak için yola çıkar. Gılgamış, İskender ve Köroğlu bu kahramanlardan bazılarıdır.

Abı hayatı içtiğine inanılan Hızır’dır. “Hızır’ın karalara değil de sulara hâkim olarak kabul edilmesinde asıl hareket noktası, onun ebedilik veren sudan içerek ölümsüzleşmesini anlatan eski efsane olmalıdır.” (Ocak, 2012: 126). Hz.

Musa ile Hz. Hızır kıssası da Hızır’ın bu vasfını destekler niteliktedir.

Nehrin ortasında bulunan ağaç kovuğundaki yerin kızı ile Oğuz Han’ın birleşimi sonucu olan üçüncü oğul Deniz Han’dır. Deniz Han, annesinin ortaya çıktığı yer olan nehrin yani yakın bağlamda andırdığı su ve deniz motifinin özelliklerini kazanmıştır. Deniz gibi uçsuz bucaksız olması onun kudretinin sınırının olmadığını anımsattığı gibi kudretinin ve hakimiyetinin sınırsız olduğunu bildirmektedir. Suyun duruluğu kişiliğine yansımıştır.

Suyun bir ödül çağrışımı olmasından dolayı Deniz Han’ın iyi niyetli ve suyun akıcı yönü ile çabuk bir yiğit olması muhtemeldir.

Sonuç

Türklerin yaşayış ve inanışlarında önemli bir yere sahip olan ad verme olayı, anlatılarda da bir motif olarak kullanılmıştır. Ad, kişinin özüdür ve verildiği şeye bağımsızlık yükler. Ad verme, tesadüfi bir eylem değildir. Bu eylemin mitolojik bir dayanağı bulunmaktadır. İnsanın bireysel gücünü belirten bir sembol olan ad, ruhu tamamlayan bir ögedir. İncelediğimiz Oğuz Kağan Destanı’nda da mitik bir dünyanın kahramanı olan Oğuz Han’ın gizemli şekillerle ortaya çıkan iki kadından olan altı erkek çocuğu bu olağanüstü aile kurumunun mitik ve sembolik değerlerini adlarıyla taşıyan birer fert olarak dünyaya gelirler. Dünya mitolojilerinde çoğu zaman İlah olarak bilinen; güneş, ay, yıldız, gök, dağ ve deniz/su gibi ögelerin bir epik kahramanın oğullarına ad olarak verilmesi kaosun oluşturduğu yapıyı kozmosa dönüştürmektedir.

Kaynakça

AKYÜZ, Ç. (2017). Savaş Metafiziği ve Sembolik Silahlar Bağlamında Bagış Destanı. TÜBAR, XLII. Güz, s. 27-44.

ALİNGE, C. (1967). Moğol Kanunları. Üçok, C. (Çev.), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No: 227. Ankara: Sevinç Matbaası.

ALPTEKİN, A.B. (1999). Kirmanşah Hikâyesi. Ankara: Akçağ Yayınları.

ARAT, R.R. (1979). Kutadgu Bilig III- İndeks. İstanbul: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü.

ARAZ, R. (1991). Harput’ta Eski Türk İnançları ve Halk Hekimliği.

Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları.

TÜRKÜM Dergisi 1-

Oğuz Kağan Destanı’nda Erkek Çocuklarına Verilen Adların Mitolojik Açıdan Değerlendirilmesi Oğuzhan PAMUKÇU

BAŞGÖZ, İ. (1994). Âşık Ali İzzet Özkan. İstanbul: Indiana Üniversitesi ve Pan Yayıncılık.

BAŞTU, M. (1991). Şan Kızı Destanı. Avidan, A. (Çev.). Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

BAYAT, F. (2007). Mitolojiye Giriş. İstanbul: Ötüken Yayınları, İstanbul.

BAYDEMİR, H. (2011). Özbek Efsaneleri. Erzurum: Fenomen Yayınları.

BEYDİLİ, C. (2004). Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük. Ankara: Yurt Kitap Yayın.

ÇETİNDAĞ, G. (2007). Türk Kültüründe Mağara Motifi. 38. ICANAS Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi, 10-15 Eylül Ankara, Bildiriler. Cilt I, 443-455.

ÇOBANOĞLU, Ö. (2007). Türk Mitolojisi. Ankara: AKM Yayınları.

ÇORUHLU, Y. (1993). Türk Sanatında Görülen Hayvan Figürlerine "Gök ve Yer" Sembolizmi Açısından Bir Bakış. Türk Dünyası Araştırmaları, S.87, 1993, s.17-42.

DİLEK, İ. (2002). Altay Destanları. I, Ankara: TDK Yayınları.

ELİADE, M. (2002). Babil Simyası ve Kozmolojisi. Özcan, M.E. (Çev.).

İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

ERGİN, M. (2009). Orhun Abideleri. İstanbul: Boğaziçi Yayınları.

_______. (2013). Dede Korkut Kitabı. İstanbul: Boğaziçi Yayınları.

ERHAT, A. (1995). Mitoloji Sözlüğü. İstanbul: Remzi Kitabevi, İstanbul.

ERSOY, M. A. (2013). Safahat. İstanbul: Beyan Yayınları.

ERSOY, N. (2007). Semboller ve Yorumları. İstanbul: Dönence Yayınları.

GÖKERİ, A. İ. (1979). Arketiplere Dayanan Yeni Bir İnceleme Yönteminin Tanıtılarak İngiliz ve Türk Edebiyatında Bazı Romans ve Epik Niteliğinde Yapıtlara Uygulanması, (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Ankara Üniversitesi DTCF, Ankara.

GÖLPINARLI, A. (1985). Fuzûlî Dîvânı. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.

GÜLTEPE, N. (2015). Türk Mitolojisi Yeni Araştırmalar Işığında. İstanbul:

Resse Kitabevi.

HANÇERLİOĞLU, O. (2000). Dünya İnançları Sözlüğü, İstanbul: Remzi Kitabevi.

TÜRKÜM Dergisi 1-

Oğuz Kağan Destanı’nda Erkek Çocuklarına Verilen Adların Mitolojik Açıdan Değerlendirilmesi Oğuzhan PAMUKÇU

HARVA, U. (2015). Altay Panteonu. Suveren, O. (Çev). İstanbul: Doğu Kütüphanesi.

İNAN, A. (1986). Tarihte ve Bugün Şamanizm Materyaller ve Araştırmalar. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

______. (1987).Türklerde Su Kültü ile İlgili Gelenekler, Makaleler ve İncelemeler. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

KORKMAZ, R. (1998). Dede Korkut Hikâyelerinde Su Kültünün Mitik Yorumu. Türk Kültürü, S. 418, Y. 36, s.: 91-98.

__________. (1999). Fenomenolojik Açıdan Tepegöz Yorumu. Uluslararası Dede Korkut Bilgi Şöleni (19-21 Ekim 1999), Ankara, s. 259-270.

OCAK, A.Y. (2012). İslam-Türk İnançlarında Hızır yahut Hızır-İlyas Kültü. İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

ÖGEL, B. (2010). Türk Mitolojisi. I-II, Anakara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

ÖZCAN, T. (2003). Oğuz Kağan Destanının Kahramanlık Mitosu Bakımından Çözümlenmesi. Millî Folklor, Bahar/8 (57), Yıl:15, 76-81.

ÖZDEMİR, S.D. (2014). Anadolu Masallarında Su ve Ateş.

(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Fırat Üniversitesi /Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elâzığ.

___________. (2019). Türk Halk Anlatılarında Dev Motifi. (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Fırat Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elâzığ.

ÖZKAN, N. (2007). Gagavuz Destanları. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

ÖZTÜRK, M. (2007). Fuzûlî Divanı’nda Şikâyet. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Fırat Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elâzığ.

ÖZTÜRK, O. (2009). Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Ankara: Phoenix Yayınları.

RADLOFF, W. (1956). Sibirya’dan. I-II, Temir, A. (Çev.). Ankara: Maarif Vekâleti.

Sakaoğlu, S. ve A. Duymaz (2011). İslamiyet Öncesi Türk Destanları.

İstanbul: Ötüken Yayınları.

SAKAOĞLU, S. (2012). 101 Türk Efsanesi. Ankara: Akçağ Yayınları.

SAYDAM, B. M. (2011). Deli Dumrul’un Bilinci, Türk-İslam Ruhu Üzerine Bir Kültür Psikolojisi Denemesi. İstanbul: Metis Yayınları.

TÜRKÜM Dergisi 1-

Oğuz Kağan Destanı’nda Erkek Çocuklarına Verilen Adların Mitolojik Açıdan Değerlendirilmesi Oğuzhan PAMUKÇU

SEYİDOĞLU, B. (2009). Mitoloji Üzerine Araştırmalar Metinler ve Tahliller. İstanbul: Dergâh Yayınları.

__________. (2016). Erzurum Efsaneleri. İstanbul: Dergâh Yayınları.

ŞENOCAK, E. (2005). İbn Sînâ Hikâyeleri Üzerinde Mukayeseli Bir Araştırma. (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Fırat Üniversitesi/ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elâzığ.

ŞİMŞEK, E. (2003). Su ve Âb-ı Hayât Üzerine. (Basıma Hazır Eser), Elâzığ.

________. (2009). Yakınma/Yakarışlar Dünyasında Felek ve Türk Halk Edebiyatına Yansımaları. Kış, Milli Folklor, 34-41.

TAŞ, İ. (2011). Türk Düşüncesinde Kozmogoni-Kozmoloji. Konya: Kömen Yayınları.

TAVKUL, U. (2004). Karaçay-Malkar Destanları. Ankara: TDK Yayınları.

TDV İslam Ansiklopedisi (2006). Ankara: TDV Yayınları.

TEMİR, A. (1986). Moğolların Gizli Tarihi. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

USLU, B. (2017). Türk Mitolojisi. İstanbul: Kamer Yayınları.

YAZIR, E. H. (2000). Kur’ân-ı Kerîm ve Türkçe Meâli. Ankara: Sefa Yayıncılık.

YILDIRIM, N. (2008). Fars Mitolojisi Sözlüğü. İstanbul: Kabalcı Yayınları.

YILDIZ, N. (1995). Manas Destanı (W. Radloff) ve Kırgız Kültürü İle İlgili Tespit ve Tahliller. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

YILDIZ, S. (2009). Bayrak Şairi Ârif Nihat Asya’dan Seçmeler. İstanbul:

Ötüken Yayınları.

Benzer Belgeler