• Sonuç bulunamadı

Bilimin doğası hakkındaki bilgilerin öğretilmesi ya da geliştirilmesi için öğretim programları, öğretmenlerin ön bilgilerinin yanı sıra sınıf içi uygulamalarının öğrencilerin bilime bakış açısı üzerinde ne kadar etkili olduğununun araştırıldığı yurtiçinde ve yurtdışında birçok çalışma göze çarpmaktadır.

Eğitimsel uygulamaların bilimin doğası ile ilgili görüşlere etkisinin incelendiği çalışmalardan bir tanesi Palmquist ve Finley (1997, s. 595-615)’nin 15 öğretmen adayı ile yaptıkları çalışmadır. Araştırmada çalışma grubuna bir fen eğitimi kursu verilerek katılımcıların kurstan önceki ve sonraki bilimin doğası ile ilgili görüşlerindeki farklılıklar da incelenmiştir. Kursun öncesinde ve sonrasında araştırmacılar tarafından geliştirilen anket katılımcılara uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda kurstan sonra bilimin doğası ile ilgili çağdaş görüşlerin geleneksel görüşlere göre sayıca arttığı görülmüştür.

Bu amaç doğrultusunda yapılan diğer bir çalışma ise Halai (2010, s. 171-179)’nin öğretmen ve öğretmen adaylarına bilimin doğasının çeşitli etkinliklerle öğretilebilineceğini savunarak bu amaç için bir etkinlik örneği verdiği çalışmadır. Araştırmacı siyah kutu (black box) etkinliği ile bilimin doğası ile ilgili doğru görüşlerin arttığını belirterek daha çok ve çeşitli etkinliklerle bilimin doğası ile ilgili geçerli görüşlerin arttırılabileceğini önermiştir.

Carey ve Evans (1989, s. 514-529), bilimin doğası öğretim ünitesinin öğrencilerin bilimsel bilgi ve araştırmanın doğası hakkındaki görüşlerine etkisini incelemiştir. Bu amaçla, standart bir üniteyi bilimsel yöntem üzerine koymak için üç haftalık bilimin doğası ünitesi tasarlanmıştır. Her bir öğrencinin az da olsa görüşlerinin değiştiği bulunmuştur.

Moss, Abrams ve Robb (2001, s. 771-790) çalışmalarında 11–12. sınıf biyoloji sınıfı öğrencilerinin bir akademik yıl boyunca bilimin doğası hakkında kavrayışlarını tespit ederek, bu kavramların bu süre içinde ne ölçüde değiştiğini gözlemlemişlerdir. Öğrencilerin birçok bilimsel çalışma aşamasına bizzat katılması onların bilimin bilinmeyeni açıklama gibi bir rol üstlendiğine dair yaklaşımlarının da değişmesine yol açmıştır.

Liu ve Lederman (2002, s. 114-123) bilimsel araştırmaya dayalı etkinliklerle birlikte yapılan yoğun bir doğrudan bilimin doğası öğretiminin, öğrencilerin bilimin doğası kavramları üzerindeki etkisini incelemiştir. Bu çalışada; öğretimden önce katılımcıların yarısının bilimin doğasının unsurlarından en az dördü hakkında yeterli görüşlere sahip olduğu ve çalışmanın sonunda ise bunlarda çok az bir değişimin yaşandığı ortaya çıkmıştır.

Yurtiçinde eğitimsel uygulamaların bilimin doğası ile ilgili görüşleri etkileyip etkilemediğini araştıran çalışmalardan birisi Beşli (2008)’nin, yüksek lisans tez çalışmasıdır. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilim tarihinden kesitler incelemelerinin bilimin doğası hakkındaki görüşlerine etkisini belirlemeyi amaçlamıştır. Bu amaç için, 4. Sınıfta öğrenim gören 56 fen bilgisi öğretmenine uygulamadan önce ve sonra VOSTS-TR anketini uygulamıştır. Öntestte ve sontestte çok yüksek olmayan fakat olumlu etki gözlenmiştir.

Diğer bir çalışma ise Muğaloğlu (2006)’nun fen öğretmeni adaylarının bilimin doğasına ilişkin görüşlerini açıklayıcı bir model oluşturulmasını amaçladığı doktora çalışmasıdır. Veriler 281 fen öğretmeni adayından toplanmıştır. Fen öğretmenliğine yönelik tutum ve bilimin doğasına ilişkin görüşler, bilimsel işlem becerileri ve değerler sırasıyla Türkçe’ye daha önceden uyarlanmış olan Fen Bilgisi Öğretimi Tutum Ölçeği-II, Bilimsel İşlem Becerileri Testi ve Allport-Vernon- Lindzey Değerler Testi ile ölçülmüştür. Modelde fen öğretmenliğine yönelik tutum ve bilimsel işlem becerileri, bilimin doğasına ilişkin görüşleri açıklayan iki ana değişken olarak bulunmuştur.

Küçük (2008) ise doğrudan yansıtıcı araştırma merkezli yaklaşıma dayalı bilimin doğası etkinliklerinin ilköğretim 7. sınıf öğrencilerinin ve bir fen bilgisi öğretmeninin bilimin doğası kavramları üzerindeki etkisini incelemektir. Bu araştırmada bilimin; deneysel, kesin olmayan, çıkarıma dayalı, hayâlci ve yaratıcı doğasına dayanan on iki öğretim etkinliği tasarlanarak 17 kişiden oluşan ilköğretim 7. Sınıf öğrencilerine uygulanmıştır. Bu çalışma

sonunda başlangıçta bilimin doğasının unsurlarıyla ilgili zayıf düşüncelere sahip olan öğrencilerin ve ders öğretmeninin görüşlerinin “yeterli” düzeyde değiştiği ortaya çıkmıştır.

Aslan (2009), ise doktora çalışmasında fen ve teknoloji öğretmenlerinin bilimin doğası hakkındaki görüşlerini ve bu görüşlerin sınıf uygulamalarına yansımalarını incelemeyi amaçlamıştır. 74 fen ve teknoloji öğretmenin bilimin doğası hakkındaki görüşleri VOSTS-TR Anketi kullanılarak ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra bu öğretmenlerin içerisinden amaçlı örnekleme ile seçilmiş 5 fen ve teknoloji öğretmeninin “Maddenin Tanecikli Yapısı” ünitesi boyunca sınıf uygulamaları incelenmiştir. Analizler sonucunda fen ve teknoloji öğretmenlerinin bilimin doğasının birçok boyutu hakkında naif görüşlere sahip olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin bilimin doğası hakkındaki görüşlerinin sınıf uygulamaları üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmüştür.

Yapılan tüm bu çalışmalar öğrenci ve öğretmenlerin bilimsel okuryazarlığın bir boyutu olan “Bilimin Doğası” hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını göstermiştir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YÖNTEM

3.1 Araştırma Modeli

Bu çalışma, sınıf öğretmenleri ve sınıf öğretmeni adaylarının bilimin doğası hakkındaki görüşlerini betimlemeyi amaçlayan bir tarama çalışmasıdır.

Benzer Belgeler