• Sonuç bulunamadı

Deneklerin Medeni Durumu ve Popstar Yarışma Programlarını

3.5. ALAN ARAŞTIRMASI BULGULARI

3.5.3. POPÜLER KÜLTÜR MEDYA İLİŞKİSİNDE İZLEYİCİLERİN POPÜLER

3.5.4.1. Deneklerin Sosyo-Demografik Özellikleri ve Popstar Türü Yarışmaları

3.5.4.2.5. Deneklerin Medeni Durumu ve Popstar Yarışma Programlarını

Deneklerin medeni durumlarına göre Popstar yarışma programlarını izleme sıklıklarının farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymak amacıyla ki-kare (chi- square) testi uygulanmıştır. Analiz sonucunda Popstar yarışma programlarını izleme sıklıklarının deneklerin medeni durumlarına göre anlamlı şekilde farklılaşmadığı görülmüştür. Ancak ilgili tabloda da görüldüğü gibi 5’ten küçük beklenen değerlerin genel tabloya göre oranının % 33,3 olması nedeniyle bu anlamlı farklılık istatistiksel olarak geçerli bir farklılık olarak kabul edilmemektedir. (x²= 82,145, sd= 20, p<.001). (bkz. Ek-1 Tablo 16).

Bu sonuçlara göre 3. Araştırma sorusuna ait 14. hipotez olan ve “Bekâr denekler evli deneklere göre Popstar türü yarışma programlarını daha sık izlemektedirler” şeklinde ifade edilen hipotez reddedilmiştir.

SONUÇ VE Ö NERİ LER

Şüphesiz günümüzün popüler sanat biçimi olan televizyon ve TV programları popüler kültürü oluşturmakla kalmıyor aynı zamanda onu yeniden yaratarak değişikliğe uğratıyor, şekillendiriyor. O halde diyebiliriz ki popüler kültür ürünü olan popüler medya, var olan düzene hizmet etmektedir. Bu düzenin korunması ise, mümkün olabildiğince kitlelere eğlendirici programlar ve haberler sunarak gündemi önemsiz konularla doldurmayla mümkün olmaktadır. Bu anlamda medya neleri düşüneceğimizi, nasıl düşüneceğimizi belirlemektedir; bu da genellikle medyanın istediği doğrultuda olmaktadır.

Çözüm bekleyen onlarca sorun varken bizler hiç derdimiz yok, tasamız, sorunumuz yokmuş gibi medyanın istediği doğrultuda Popstar yarışmalarını izledik ve böylece popüler kültür halkasına bir halka daha eklemiş olduk.

Çalışmamızda, Türk televizyon izleyicisinin ortalama 3-4 saat televizyon izlediği tespit edilmiştir. Bu noktadan hareketle; Türk televizyon izleyicilerinin Popstar türü yarışma programlarını izleme nedenleri ve alışkanlıklarının ortaya konmasında popüler kültür ve popüler kültür ürünleriyle ilgili olarak deneklerin düşüncelerini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada önemli bilimsel bulgular elde edilmiştir.

Çalışmada deneklerin serbest zamanlarında en sık yaptıkları etkinliklerin başında “televizyon izleme” ilk sırada geldiği görülmüştür. Bu bulgu, televizyonun gündelik hayatta ne denli önemli yere sahip olduğunu gösterir niteliktedir. Deneklerin en çok izledikleri ulusal televizyon kanalı sıralamasında ilk üç sırayı Kanal D, Show TV ve ATV’nin aldığı tespit edilmiştir. Çalışmanın televizyonun etkinliğine ilişkin ulaştığı diğer bir bulgu da deneklerin önemli bir kısmının en etkili kitle iletişim aracı olarak televizyonu gördüklerini belirtmeleri sonucunun elde edilmesidir. Dolayısıyla yapılan çalışmada Popstar müzik yarışmasının Kanal D televizyonundan yayınlanması araştırmamızın geçerliliğini ortaya koymaktadır.

Çalışmada önemli bir yere sahip olan magazin programlarının izlenme sıklıklarını sorgulayan soru da alınan yanıtlara göre deneklerin önemli bir kısmının bu programları çoğu zaman izlemiş olmalarının tespitidir. Yine deneklerin önemli bir kısmı Popstar türü müzik programlarını “çoğu zaman” izlediklerini belirtirken, benzer bir durum talk show programları ve yerli/yabancı dizilerin izlenme sıklıkları için de geçerli olduğu gözlenmiştir. Yerli/yabancı diziler ve talk show programlarının da popüler kültür ürünleri olduğu göz önüne alındığında serbest zaman etkinliğinin kitle iletişim araçlarıyla bağlantılı olarak giderildiği görülmektedir.

Deneklerin en çok beğendikleri müzik yarışma programları arasında ise ilk iki sırayı Popstar Türkiye ve Anadolu Rüzgârı’nın aldığı görülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre deneklerin önemli bir kısmı SMS’le bu tür yarışmalara katılmadıklarını ve yine bu yarışmalarla ilgili haberleri medyadan çok sık takip etmediklerini belirtmişlerdir. Aynı şekilde deneklerin büyük bir kısmı Popstar yarışmalarından sonra Popstarları takip etmediklerini, albümlerini satın almadıklarını ve bir sonraki yarışmayı da merakla beklemediklerini ifade etmişlerdir. Dolayısıyla çalışmamızın ilk Popstar yarışması sonrasında yapılması, bu tür programların izleyiciler/tüketiciler tarafından tekrar yayınlanmasını istemediklerinin tespitini mümkün kılmıştır. Bu durum, teorik bölümde de vurguladığımız gibi popüler kültürün gündelik hayatın kültürü olduğunu, gelip geçici bir kültür olarak geniş kitlelere hitap ettiğini ve ticari bir amaç taşıdığını doğrular niteliktedir.

Deneklerin popüler kültür-medya ile olan ilişkisinde popüler kültüre ilişkin görüşlere verdikleri yanıtlardan şu tespitler çıkmaktadır: Popstar türü yarışma programları reyting amacı taşımaktadır. Popüler kültür en çok medya vasıtasıyla topluma sunulmaktadır. Popüler kültürün yayılmasında medya hızlandırıcı bir etkiye sahiptir. Popüler yerli/yabancı dizi kahramanları gençlik tarafından model alınmaktadır. Popüler kültür reyting kaygısıyla insanların özel hayatına müdahale etmektedir.

Deneklerin Popstar türü yarışma programlarını izleme nedenlerinin analiz sonuçlarına göre izleme nedenlerini açıklayan faktörler sırasıyla “rahatlama/eğlenme”, “müzik dinleme”, “merak giderme”, ve “serbest zaman değerlendirme” faktörleri olarak tespit edilmiş olup, bu dört faktör toplamda toplam varyansın % 64.85 gibi oldukça önemli bir kısmını açıklar niteliktedir. Ayrıca, hemen hemen tüm faktörlerin sahip oldukları yüksek güvenilirlik değerleri de faktör analiziyle ilgili dikkat çekici bir diğer unsur olarak gözlenmektedir.

Deneklerin cinsiyetlerine göre Popstar yarışma programlarını izleme faktörlerine verdikleri önemin uygulanan bağımsız örneklem t testi sonucuna göre (4) Popstar yarışma programlarını izleme faktörlerinden sadece müzik dinleme faktörüne verilen önemin deneklerin cinsiyetlerine göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Bayan deneklerin ise, müzik dinleme faktörüne bu tür programları izleme nedeni olarak, erkek deneklere oranla daha fazla önem verdiği belirlenmiştir.

Deneklerin yaşlarına göre Popstar yarışma programlarını izleme faktörlerine verdikleri önemin, korelasyon analizi sonuçlarına göre yaş ile izleme faktörlerinin tamamı arasında anlamlı ilişkinin varlığı ortaya konmuştur.

Araştırma sonucunda deneklerin yaşları ile Rahatlama/Eğlenme faktörüne verilen önem arasında çok zayıf kuvvette, negatif yönde, anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Deneklerin yaşları gençleştikçe Rahatlama/Eğlenme faktörüne daha fazla önem verdikleri gözlenmiştir.

Diğer bir faktör olan merak giderme faktörü için de benzer bir sonuç elde edilmiştir. Araştırma sonucunda birinci faktörde olduğu gibi ikinci faktörde de deneklerin yaşlarıyla merak giderme faktörü arasında çok zayıf kuvvette, negatif yönlü, anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Deneklerin yaşları gençleştikçe merak giderme faktörüne daha fazla önem verirlerken; daha yaşlı denekler ise söz konusu faktöre daha az önem vermektedirler.

Yaş değişkeniyle müzik dinleme faktörü arasında gerçekleştirilen korelasyon analizinde de ilk iki faktördekinin hemen hemen aynı sonuçlar elde edilmiştir. Araştırma sonucunda ilk iki faktörde olduğu gibi üçüncü faktörde de deneklerin yaşlarıyla müzik dinleme faktörü arasında zayıf kuvvette, negatif yönlü, anlamlı bir ilişki ortaya konmuştur. Yine yaş gençleştikçe bu faktöre verilen önem artmakta, yaş arttıkça da azalmaktadır.

Korelasyon analizine yaş değişkeniyle boş zaman değerlendirme faktörü tabi tutulmuş olup, bu araştırma sonucunda da çok zayıf kuvvette (ilk üç faktörün aksine), pozitif yönde, anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. İlk üç faktördeki ilişkinin aksine yaş değişkeniyle boş zaman değerlendirme faktörü arasındaki ilişkinin yönü pozitiftir. Diğer bir deyişle deneklerin yaşları arttıkça boş zaman değerlendirme faktörüne daha çok önem vermekte ve yaşları düştükçe ise bu önem zayıflamaktadır.

Araştırma da eğitim düzeylerine göre Popstar yarışma programları izlenmesine ilişkin faktör sonucunda, eğitim düzeylerine göre anlamlı şekilde farklılaşmanın olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sadece boş zaman değerlendirmesine verilen önem eğitim durumuna göre farklılık göstermemektedir.

Rahatlama/eğlenme’ye verilen önem deneklerin eğitim düzeylerine göre anlamlı şekilde farklılaşmaktadır. Ancak, lise düzeyinde eğitime sahip olan denekler üniversite, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitime sahip deneklere göre rahatlama/eğlenme faktörüne anlamlı şekilde daha fazla önem vermektedirler.

Araştırma sonucunda merak giderme ile izleme arasında deneklerin eğitim düzeylerine bağlı anlamlı şekilde farklılaşmaya bulunmuştur. Bu farlılaşma da lise düzeyinde eğitime sahip olan denekler; üniversite, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitime sahip deneklere göre merak giderme faktörüne anlamlı şekilde daha fazla önem vermektedirler.

Müzik dinleme ile eğitim düzeyi arasında ise, bağımsız değişkene göre anlamlı şekilde farklılaşma olmaktadır. Alt gelir düzeyine sahip deneklerin

Popstar türü yarışma programlarını izlemesinde gelir düzeyiyle sadece müzik dinleme faktörü arasında anlamlı ilişki olduğu ortaya konmuştur.

Araştırma sonuçlarına göre (yukarıda da belirtildiği gibi) gelir düzeyiyle rahatlama/eğlenme, merak giderme ve boş zaman değerlendirme, faktörleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı ortaya konmuştur. Gelir düzeyiyle sadece müzik dinleme faktörü arasında çok zayıf kuvvette, negatif yönlü, anlamlı bir ilişki vardır. Düşük gelir düzeyine sahip denekler müzik dinleme faktörüne daha fazla önem vermektedirler.

Rahatlama/eğlenme faktörüyle müzik dinleme faktörünün deneklerin medeni durumlarına göre anlamlı şekilde farklılaştığı ortaya konmuştur. Diğer yandan merak giderme faktörüyle boş zaman değerlendirme faktörü deneklerin medeni durumuna göre anlamlı farklılık göstermemektedir. Bu bağlamda bekâr deneklerin evli deneklere göre müzik dinleme faktörüne anlamlı şekilde daha fazla önem vermektedirler. Popstar türü yarışma programlarının izleme sıklığına baktığımızda deneklerin cinsiyetlerine göre anlamlı şekilde farklılaştığı belirlenmiştir. Popstar yarışma programlarını kadınların erkek izleyicilere göre daha fazla seyrettiği, “15-21” yaş aralığındaki deneklerin “43-49” ile “50 ve üzeri” yaş aralıklarındaki deneklere göre bu tür programları çok daha sık izledikleri belirlenmiştir. Bu tür programları her zaman izleyen denekler arasında 43-49 ile 50 ve üzeri yaş kategorisinde hiçbir deneğin olmaması önemli bir bulgudur. Bu bulgudan da anlaşılacağı üzere popüler kültür ürünlerinden etkilenme oranının yaşa ve eğitim durumuna bağlı olarak azaldığı gözlenmiştir.

Türk televizyon izleyicileri ve gazete okuyucuları üzerinde “medya aracılığıyla popüler kültürün aktarılmasında toplumsal değişkenlerin rolü”ne, önemine ilişkin yapılmış olan araştırma, eleştirel yaklaşım (Frankfurt Okulu ve Kültür Endüstrisi) çerçevesinde ele almış olup, sistematik ve hipotetik önermeleri test eden, teorik ve amprik açıdan ele alan ilk çalışmalardan biri olması nedeniyle, bundan sonra bu alanda yapılacak çalışmalara örnek teşkil etmesi bakımından bazı önerilerde bulunmak faydalı olacaktır.

Yapılan çalışmanın örneklemi, konu ve kapsama bağlı olarak popüler kültürden etkilenen kesimin ortaya çıkarılması açısından en alt yaş grubu olarak lise öğrencilerine uygulanmıştır. Bunu sırasıyla üniversite, lisans, yüksek lisans, doktora ve çalışan memurlar takip etmiştir. Bundan sonra yapılacak çalışmalar ihtimalli örneklem kullanılarak, okuma-yazma bilmeyen insanları içine alacak şekilde veri toplanarak sonuçlar tüm nüfusa genellenebilir.

Kitle iletişim araçlarını takip etme neden ve alışkanlıkları değişen şartlara bağlı olarak izleyici/okuyucu tercihlerinde de etkili olmaktadır. Bu nedenle, bundan sonra yapılacak çalışmalarda bu durum göz önüne alınarak yapılmalıdır.

Çalışmada kullanılan “Gündem Kurma, Bağımlılık, Kullanımlar ve Doyumlar” modellerinin popüler kültürle olan ilişkisine, başka modeller eklenmek suretiyle farklı sonuçlar elde edilebilir.

Bu çalışma, insanların daha çok serbest zaman etkinliklerini değerlendirme faaliyeti olarak televizyonunu izlediğini ortaya koymuştur. Bundan sonraki çalışmalar, insanların serbest zamanlarını değerlendirme aracı olarak televizyonu mu, yoksa daha başka araçları mı kullandıkları üzerinde durmalıdır.

Son olarak, popüler kültürün aktarılmasında rol oynayan kitle iletişim araçlarının sadece televizyon ve gazete ile sınırlı tutulmayıp, diğer araçları (internet, radyo vb.) de kapsar nitelikte çoğaltılarak araştırma yapılması konunun daha etraflı bir şekilde anlaşılmasını, farklı bakış açıları oluşturulmasını sağlayacaktır.

KAYNAKÇA

Adaklı-Aksop, Gülseren (2001). “Televizyon Türlerinde Dönüşüm”, Yıllık 1999, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı: “Sinema ve

Televizyon” Mahmut Tali Öngeren’e Armağan, Ankara: A.Ü Basımevi. ss.229-253.

Adıgüzel, Yusuf (2001). Kitle Toplumunun Açmazları: Kültür Endüstrisi, İstanbul: Şehir Yayınları.

Adorno, Theodor W. (2002). Minima Moralia, Çev. Orhan Koçak ve Ahmet Doğukan, İstanbul: Metis Yayınları.

Adorno, Thedor W. (2003). “Kültür Endüstrisini Yeniden Düşünürken”, içinde, Adorno:Kitle, Melankoli, Felsefe, Çev. Bülent O. Doğan, Cogito Dergisi, Sayı:36, Yaz 2003, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. ss.76-83.

Adorno, Theodor W. (2005). “Kültür Endüstrisini Yeniden Düşünmek”, içinde, Kitle İletişim Kuramları, Der. ve Çev. Erol Mutlu, Ankara: Ütopya Yayınevi. ss:240-249.

Akdoğan, Yalçın (1995). Görsel İktidar, İstanbul: İnsan Yayınları.

Alemdar, Korkmaz ve Erdoğan, İrfan (1994). Popüler Kültür ve İletişim, Ankara: Ümit Yayıncılık.

Althusser, Louis (1994). İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, İstanbul: İletişim Yayınları.

Althusser, Louis (2006). “Louis Althusser”, içinde, Kadife Karanlık2:21.Yüzyıl

İletişim Çağını Aydınlatan Kuramcılar, Der.Gül Batuş, Füsun Alver vd.,Çev. Barış Çoban, İstanbul: Su Yayınevi. ss.89-116.

Altunışık, Remzi. Vd (2004). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri, Adapazarı: Sakarya Kitabevi.

Applebaum, Herbert (1997). “İş ve Boş Zaman”, içinde, Çalışmak: Yorar, Çev. Nermin Saatçioğlu, Cogito Dergisi, Sayı:12, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. ss.47- 51.

Arar, Yurdagül B. (2006). “Sıradan’ı Üretmek-Sıradan’ı Tüketmek: Kenarda Kalanın ‘Sıradışı’ Potansiyeli Üzerine”, içinde, Gündelik Hayat ve Medya: Tüketim Kültürü Perspektifinden Okumalar, Selda İçin Akçalı, Ankara: Ebabil Yayınları. ss.65-96.

Arendt, Hannah (2004). Geçmişle Gelecek Arasında: Seçme Eserler 2, Çev. Bahadır Sina Şener, İstanbul: İletişim Yayınları.

Benzer Belgeler