Artık basında dahi yeni partinin kuruluşuna gerekli ve kesin gözüyle bakılıyordu. Tanin’de, H.Cahit Yalçın ‘’Yeni Parti’’başlıklı makalesinde ‘bir
demokraside en az iki parti olmazsa murakabe vazifesinin ifa edilmesine imkân bulunamazdı’ diyerek yeni partiyi istikbal için müjde telakki ediyordu.6
Bu arada Sovyet taraftarı görüşleri ile muhalefete destek veren bazı gazetelere bağlı yerlerin basılması (Tan olayı) hadisesi, hükümetin gerekirse kanun dışı da olsa beğenmediği bir muhalefet grubunu susturacağını adeta gösteriyordu.7
3
BMMTD, Dönem 7, C:19,s:171 4
Ahmet Yeşil, Türkiye’de Çok Partili Hayata Geçiş, Ankara 1988, s.48 5
Metin Toker, Tek Partiden Çok Partiye, İstanbul 1980, s.103 6
Tanin Gazetesi, (5 Aralık 1945) 7
4 Aralık’ta İnönü’nün yemeğine davetli olan Celal Bayar kurulması düşünülen yeni parti hakkında bazı ilkeler çerçevesinde nihai izni sağlamış oluyordu.8 Celal Bayar, özellikle dış politika ve laiklik konusunda iktidarla ihtilafa düşmeyecekleri konusunda söz veriyordu. Bu görüşme yeni partinin de ‘muvazaa partisi’ iddialarının tekrarlanmasına yol açacaktı.
Yeni parti görünen o ki hem iç hem de dış etkenler ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin istediği bir şeydi. Böylece totaliter bir parti olduğu iddialarını da yanıtlamış olacak; kendi içindeki gayri memnun unsurlardan da kurtulmuş olacaktı.
Nihayet 7 Ocak 1946’da basın toplantısı düzenleyen Celal Bayar, Demokrat Partinin kurulduğunu ilan etti. Partisinin genel görüş ve programı hakkında bilgi veren Bayar, Anayasanın hakkıyla uygulanmadığını, gizli oy ve tek dereceli seçim istediklerini açıklıyordu. Bunlar Cumhuriyet Halk Partisi’nin de istediği veya istemek zorunda kaldığı konulardı. Nitekim İnönü meclisin açılış konuşmasında gizli oy ve tek dereceli seçim istediklerini açıklıyordu.
DP’nin demokrasi, hürriyet, liberalizm gibi bazı ana prensiplerden oluşan programında rey sahibi tüm grupların göz önünde bulundurulduğu görülür.9
DP’nin özellikle ilk iki ay çok yavaş geliştiği görülür. Bunda birçok kimsenin serbest fırka gibi yeni partiye de gerçek muhalefet gibi görmemesinin etkisi büyüktür. Gerçekten de memlekette kök salmış Halk partisi de muhalefet partisinin kolay kolay tutunamayacağını savunuyordu. Bu yüzden ilişkiler dostaneydi. Hatta bazı Cumhuriyet Halk Parti’liler bunu propaganda malzemesi bile yapmışlardır. Özellikle muvazaa isnatları ve DP’nin Serbest Fırka gibi geçici olacağı yönündeki telkinler; milli birliğe ihtiyaç vardır, ikinci partinin doğması memleket menfaatleri için zararlıdır, Demokrat Parti’ye girmek şahsen iyi
8
Cumhuriyet Gazetesi, (5 Aralık 1945) 9
akıbetler doğurmaz tarzındaki propagandalara Celal Bayar tepki göstermiş; yine de İnönü’ye olan güvenini tazelemiştir.10
Fakat DP’nin ilk üç aydan sonra çığ gibi büyümesi ve gördüğü sevgi seli Cumhuriyet Halk Parti’lileri endişeye düşürdü ve yavaş yavaş Cumhuriyet Halk Parti’lilerin tavır değiştirmesine sebep oldu. Demokrat Parti yurdun her tarafında ilgi görürken bu siyasi yapıya da tedricen yansıdı. Demokrat Parti’ye ilk ilhak, Antalya milletvekili Fuat Tunca ve Eskişehir milletvekili Emin Sazak oldu. Meclis dışından Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski yöneticilerinden Y.Kemal Tengirşek ve R. Şevket İnce oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi ise tüm bu gelişmeler karşısında artık kendisini alıştırması gerektiği seçim gayretlerinden birini gerçekleştirerek 21 Nisan 1946 ara seçimlerinde kendisine demokratik bir imaj yaratmak için adayların parti merkezince tespit edilmeyeceğini açıkladı.11 Fakat muhalefetin katılmadığı bu seçimlere vatandaşın ilgisi az oldu.12 Endişesi gitgide artan Cumhuriyet Halk Partisi daha ciddi çalışmalar yapmaya başladı. Ülkeyi 23 bölgeye ayırarak her bölgeye en mutemet partilileri tayin etti. Bu parti müttefikleri kanalıyla ‘henüz dünya barışının kurulmadığı, milletçe birlik ve beraberlik içinde olmak gerektiği; DP’nin iktidarın teşviki ile kurulduğu tıpkı Serbest Cumhuriyet Fırkası gibi bir süre sonra kapatılacağı ve o zaman vatandaşın çok güç duruma düşeceği ‘şeklinde propaganda yapılıyordu.13 Ayrıca taşraya kayan siyasi çatışma alanını taşra yöneticilerinin aynı zamanda Cumhuriyet Halk Parti’li bürokratikler olmasını da iyi kullanıyordu ki; bu DP’nin en çok zorluk çektiği ve şikâyet ettiği konulardan biriydi.
10
M. Toker, a.g.e., s.118 11
Cumhuriyet Gazetesi, (14 Nisan 1946) 12
Cumhuriyet Gazetesi,(25 Nisan 1946) 13
DP bu ilk dönemde idarenin tarafsız olması, Devlet başkanlığı ile parti başkanlığının birbirinden ayrılması, Halk evlerinin her iki partinin de hizmetine açık olacak şekilde bağımsız hale getirilmesi istiyordu. Hatta kendisini iktidar karşısında artık güçlü hisseden Demokrat Parti’nin lideri Bayar, 22 Nisan 1946’da Tasvir gazetesine verdiği beyanatta; iktidar, seçim kanunu başta olmak üzere demokratik nizama ters düşen diğer kanunları değiştirip, idarenin tarafsızlığını sağlarsa, partisinin yapılacak seçimlere hazır olduğu, hatta seçimlerin öne alınması halinde bile bu karada olduklarını söyledi.14 Bu beyanat Cumhuriyet Halk Partisi tarafından muhalefet erken seçim istiyor diye yorumlandı. Mademki yeni partinin başı seçimlere hazır olduğunu söylüyordu hodri meydan! Cumhuriyet Halk Partisi buna dünden razıydı. Daha Ziyad Ebuz Ziya’nın (gazetenin sahibi) açıklama yapmasına vakit kalmadan olaylar birbirini takip etti.25 Nisan günü Anadolu ajansı acele şu haberi veriyordu:’’Ulus gazetesi yarın ki sayısında Cumhuriyet Halk Partisi değişmez başkanı İsmet İnönü’nün aşağıdaki davetini yayınlamaktadır:
“Cumhuriyet Halk Partisi büyük kurultayını fevkalade olarak Mayısın 10. günü saat 10’da Ankara’da toplantıya davet ediyorum.’’(25.04.1946)15
25 Nisanda Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında alınan kararla belediye seçimlerinin 1946 Eylül ayından Mayıs ayına alınması benimsendi. 16 Aynı amaçla hazırlanan kanun tasarısı dört gün sonra meclis de kabul edilerek kanunlaştı.17 Kanunun meclis deki müzakereleri, iktidar partisi ile muhalefet arasında açık bir çatışmaya sebep oldu. Muhalefet, Belediye seçimlerinin erken tarihe alınması ile DP’nin teşkilatlanmasının geciktirilmek istendiğini iddia etti. Ayrıca seçimlerinin dürüst yapılmasını sağlayacak tedbirlerin alınmasını, basın,
14
Tasvir Gazetesi, (23 Nisan 1946), Ayrıca bkz., M.Toker, a.g.e., s.137 15
M. Toker, a.g.e., s.137 16
Ulus Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, (26 Nisan 1946) 17
cemiyet, polis teşkilat kanunları gibi anti-demokratik uygulamaların değiştirilmesi üzerinde durdu.18 Halkçılar ise muhalefetin iş başına geçmeye kalkışmadan önce olgunlaşması gerektiğini söylediler.
Aslında öne alınan seçimler henüz sadece belediye seçimleriydi. Ama bunları öne alınmış genel seçimlerin takip edeceğini anlamak için dahi olmaya lüzum yoktu. Nitekim İnönü bir yurt gezisine başladığı Eskişehir’de, Halkevinin balkonundan halka hitabında ‘büyük seçimde bütün vatandaşları göreve davet’ ediyordu. Ertesi gün Kütahya’da ‘Kütahyalıların gelecek büyük seçimlerde vatandaşlık ödevlerini tam bir olgunlukla yapacaklarından emin bulunuyorum.’ diyordu.
Artık bir tereddüt kalmamıştı. Memleket belediye seçimlerini müteakip hemen genel seçimlere gidecekti. DP ise hala seçimlere girme tereddüdünü yaşıyordu.19
Genel seçimler 1946 yazında yapılacaktı. İki dereceli bir seçimle iş başında bulunan Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını tek dereceli seçimle yenileyip, bir yandan dayeni düzende daha fazla söz sahibi olmak, dışarıda da Türkiye’nin gerçekten demokrasi yolunda olduğunu göstermek, diğer yandan vatandaşın partisine olan ilgisini ölçmek ve teşkilatını bu yeni düzene intibak ettirmek amacındaydı.20
DP’nin tereddütleri Celal Bayar’ın ‘’tefekkür ediyoruz’’demesi üzerine İnönü 6 Mayıs’ta Akşehir’de kendi mucip sebeplerini ilk defa resmen açıklayarak ‘’yeni büyük seçimler kararı’’nı da ilan ediyordu. Anadolu ajansının bildirdiğine göre İnönü şöyle demişti:
18 TBMMZC, Dönem 7, C:22, s.216–217 19 M. Toker, a.g.e., s.143 20 K. Karpat, a.g.e., s.136
“-Memleket idaresini ve politikasını içerde ve dışarıda karalı bir hale getirmek için yeni büyük seçimlere kara verdik. Dünya vaziyeti kararsız ve karanlık olarak uzun bir sürünceme devrine girmiş görünüyor. Bu devrede Türk politikasının hangi istikamette olduğunun içerde ve dışarıda açık bir surette belli olması lazımdır.”
“-Milletin takip ettiği ve etmek istediği milli siyaseti meydana koyması için hükümet adamlarının beyanatı bazı zamanlarda kâfi gelmez. Böyle zamanlarda milletin kendi idaresini açık bir surette belli ederek kararlı bir durum temin etmesi lazımdır. Büyük seçim bize bu neticeyi verecektir.”21
Bu sırada DP’nin genel merkezi tefekkürü bitmişti.8 Mayıs da Celal Bayar imzalı tamimde belediye seçimlerine girilmeyeceği haberi verilmekle kalmıyor, milletvekili seçimlerine katılmak içinde bunların 1947’de yapılması şart koşuluyordu. Bu şartlar 10 Mayıs da ki olağanüstü kurultayı daha önemli hale getirdi.
C- CUMHURİYET HALK PARTİSİ İKİNCİ OLAĞANÜSTÜ