• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2.4. E DEMOKRASİ

2.4.2. E Demokrasinin Geçirdiği Evreler

Literatürde elektronik demokrasi tarihsel olarak teknolojik gelişmeler bağlamında, tele-demokrasi, siber-demokrasi ve elektronik demokratikleşme olarak üç farklı evreye ayrılmaktadır (Hagen, 1997).

Hagen'a göre, elektronik demokrasinin en eski konsepti ilk olarak 1970li yıllarda gelişmiş olan tele-demokrasi olup 1980li yıllarda büyük ölçüde tartışılan bir kavram haline gelmiştir. Tele-demokrasi Amerikan politik sistemde yeni iletişim teknolojilerinin gelişimiyle birlikte doğrudan demokrasi noktasında kullanılmasını amaçlamaktadır. Televizyon, telefon, uydu, kablolu TV ve bilgisayarlar sayesinde yeni iletişim araçlarının gelişimiyle birlikte tele-demokrasiyi savunan düşünürler tüm yurttaşların eşit bir şekilde siyasi mekanizmalara katılımını amaçlamaktadır. Bu düşünürler ayrıca, temsili mekanizmaların seçmenleri sadece edilgen bir biçimde oy vermeye yönlendirerek politik sistemle arasında mesafe koymalarına yol açmasından ötürü seçmenlerin sisteme bir yabancılaşma içinde olduklarını ve bu durumun çözümünün bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımıyla çözülebileceğini iddia etmektedir. 1970'li yılların sonuna doğru ilk olarak Ted Becker'ın kablolu televizyonu karar alma sürecinde kullanma düşüncesiyle ortaya çıkmıştır (Hagen, 1997). Ayrıca 1992 yılında Reform Partisi'nden Amerika Birleşik Devletleri'ne başkanlığına aday olan Ross Perrot kendi kampanyasının bir bölümünü televizyon üzerinden elektronik kent toplantısını yapması tele-demokrasi kavramının ilk örneğini oluşturmaktadır (Tosun, 2004: 425).

Güçlü demokrasi anlayışıyla katılımcı siyaseti amaçlayan Barber da tele- demokrasi bağlamında televizyonlu kent toplantılarının yapılması gerektiğini savunmuştur. Barber'a göre temsili kent toplantılarının yurttaş eylemliliğine ve yetkinliğine cevap verememesinden ötürü katılmanın doğrudan bir şekilde yerel ve ulusal ölçekte olması gerektiğini iddia etmiştir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi sayesinde kablolu televizyon, video ve bilgisayar aracılığıyla yurttaşların bilgiye eşit bir biçimde ulaşmasıyla tartışma ve müzakerenin gerçekleşebileceği bir mekanizma kurulabilmektedir. Böylece aralarında mesafeler bulunan ve normal şartlarda iletişime geçmeleri zor olan siyasiler ve yurttaşların yapay kent toplantılarıyla iletişim kurmaları mümkün hale gelmektedir. Her ne kadar elektronik kent toplantıları yüz yüze görüşme duygusunu azaltarak elit manipülasyonuna açık hale getirse de Başkan'ın

danışmanlarından duyamayacağı sorunları vatandaşın siyasilere doğrudan iletmesi bağlamında katılma duygusunu arttırmaktadır (Barber, 1995: 331- 332).

Tele-demokrasi bağlamında telefon ve televizyon yoluyla yurttaş etkileşimini arttırmak amacıyla New York ve New Jersey Connecticut Kadın Seçmenler Birliği kent toplantıları düzenlemiştir. Hawaii Üniversite grubu Geleceğin Yeni Zelandası Komisyonu için bir tele-oylama yöntemi geliştirmiştir. Bu gibi örneklerde elektronik kent toplantılarının başarıya ulaşması, teknolojinin sadece eğlence amaçlı olmayıp demokratikleşme çerçevesinde de hizmetler sunabildiğini göstermektedir. Toplumsal etkileşimi arttıran sistemler sadece bilgiye ulaşma noktasında adil olmayıp yurttaşın sürece katılımını da teşvik ederek tartışma ve müzakere ortamında söz sahibi olmayı ve oy vermeyi de özendirmektedir. Ayrıca Barber, elektronik kent toplantılarına hükümetin ve özel sektörün müdahalelerini önleyebilmek için Yurttaş İletişim Kooperatifleri'nin kurulması gerektiğini ifade etmektedir. Bu kooperatifin amacı ise bölgesel, yöresel ve ulusal ölçekteki toplantılarda kamusal ulaşım ve kamusal tartışmaları, tüm elektronik kamuoyu yoklamalarını, oy verme işlemlerini ve diğer mekanizmaları denetlemek ve düzenlemektir (Barber, 1995: 333-335).

Bilgisayar ağlarının yaygınlaşması ve internete erişimin artmasıyla birlikte kablolu televizyona ve telefona ağırlık veren tele-demokrasiden kavramından siber- demokrasi kavramına geçilmiştir. Elektronik demokrasinin ikinci evresi olan siber- demokrasi kavramı sanal uzamda oluşacak topluluklar aracılığıyla iletişim ve siyasal yapıların değişmesini vurgulamaktadır. Muhafazakar söylemler Yeni Sağ'ın etkisiyle siber-demokrasinin serbest piyasa ve kapitalizm noktasında kullanılmasını savunurken komüniteryenler toplumun değerleri üzerine odaklanarak demokratikleşme yönünde kullanılmasını savunmaktadırlar (Hagen, 1997).

Tele-demokrasi ve siber-demokrasi kavramlarının aksine elektronik demokratikleşme evresi Bilgi ve İletişim Teknolojileri aracılığıyla doğrudan demokrasi bağlamında katılmayı arttırmayı teşvik etmezken temsili demokrasiyi güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda elektronik demokrasi kavramı ile elektronik demokratikleşme kavramlarını birbirinden ayırmak gerekmektedir. E-demokrasi seçimleri, siyasal partileri, oy vermeyi, kamuoyu araştırmalarını elektronik ortama taşırken siyasilerle yurttaşlar arasındaki etkileşim mekanizmalarını arttırmayı sağlamakta ve yurttaş katılımı ve demokratik değerlerin elektronik ortam ile birlikte dönüşümünü amaçlamaktadır. Buna karşılık, elektronik demokratikleşmenin amacı,

kamu ve seçilmiş temsilciler aracılığıyla yeni alternatif iletişim kanallarını sağlamaktır (Tosun, 2004: 426).

Hükümet ile yurttaş arasında elektronik demokratikleşme bağlamındaki uygulamalara örnek olarak Beyaz Saray'ın Bilgisayar Destekli İletişim Sistemi gösterilebilir. Bu sistem sayesinde Beyaz Saray belgelerine erişme ve elektronik mail gönderme imkanları bulunmaktadır. Ayrıca, Estonya Devlet Başkanı Lennart Meri, Estonya'yı enformasyon çağına taşımayı amaçlayan Tiger Leap'i geliştirmiştir. Bu proje kapsamında Estonyalılar yasa tasarısı önerebilmekte ve bu tasarıya yeterli yurttaş destek verirse, öneri hükümet gündeminde tartışılmaktadır. Ancak bu proje kapsamındaki Portal 6'da kayıtlı 6.000 kullanıcı olmasına rağmen aktif üye sayısı 10- 20 arasında değişmektedir. Elektronik demokratikleşme bağlamındaki örnekler, ABD'den Minnesota e-mail forumu, Los Angeles bazlı Demokrasi Ağı, ABD Siyasal Katılma Projesi; İngiltere'den İngiltere Citizens Online Democracy Projesi olmak üzere çeşitlendirilebilmektedir. Başta ABD olmak üzere yurttaşların siyasete ilgisinin ve katılımının azalmasına çare olarak bilgi ve iletişim teknolojileri araçlarının kullanımı devlet-yurttaş iletişimini arttırarak siyasal yönelimleri canlandırabilmektedir (Tosun, 2004: 427).