• Sonuç bulunamadı

Bir ülkenin önem verdiği ve eğitim sistemine yansıyan değerlerle, o ülkede eğitim süreci baĢlar (Doğan, 1997: 18). Kirschenbaum (1994‟ten akt. Ulusoy ve Dilmaç, 2016: 55)‟un ifade ettiği gibi, 1900‟lerden itibaren

ahlâki eğitimin amaçları ve yöntemleri ile ilgili araĢtırmalar gerçekleĢtirilmiĢtir. II. Dünya SavaĢı‟ndan sonra değer ve ahlak eğitimi geleneksel yöntemlerle devam ettirilmiĢtir. Geleneksel rol değerler 1960‟tan sonra sorgulanmaya baĢlamıĢtır. 1960-1970 yılları arasında değerin öğretimi ve öğretmenin modelliği yerine değerleri açıklama, ahlâki muhakeme ve değer analizi yöntemleri için öğrenciler cesaretlendirilmiĢtir. 1980‟ den sonra tekrar geleneksel değerlere dönülmüĢ, muhafazakârlık ve geleneksel değerlere bağlılık, 1980-1990 arasında öne çıkmıĢtır.

Her ülkede her dönemde değerler eğitimiyle ilgili çalıĢmalar olmuĢtur. YaklaĢımlar ve öğretim yöntemleri değiĢse de verilmek istenen değerlerde çok fazla değiĢim gözlenmez. Özellikle de evrensel değerler tüm dünyayı ilgilendirir. Evrensel değerlerden söz edebiliyorsak eğitimin de evrenselliğinden söz edebiliriz. Evrensel nitelikleri olan bir konunun öğretiminden tüm toplumsal kurum ve kuruluĢlar, tüm bireyler sorumlu olmalıdır. Türkçe dersinin özelliklerine baktığımızda, gerek kitapta yer alan metinler gerek derste kullanılabilecek materyallerin özellikleri gerekse Türkçe dersiyle ilgili sözlü ve yazılı kültürel unsurlar değerler eğitimi için biçilmiĢ kaftan gibidir. Bu yönüyle Türkçe dersinin sosyal yönü etkili ve güçlüdür. Türkçe dersinde metinlerle ve dilimizin güzel ve etkili örnekleriyle değerler eğitimine yönelik kazanımlar yaĢantısal hale getirilebilir. Devletlerin eğitim politikalarında vatandaĢlar için değer kazandırma fikri vardır. Türkiye‟de okullarda okutulan sosyoloji, psikoloji, vatandaĢlık ve insan hakları, din kültürü ve ahlak bilgisi gibi derslerde öğrencilere doğrudan değer eğitimiyle ilgili bilgiler verilir. Türkçe, tarih, Türk dili ve edebiyatı vb. derslerin içeriğinde de örtük program içinde değerler eğitiminden bahsedilebilir. Ancak 2004 yılında baĢlayan pilot uygulamayla ülkemizde uygulanmaya baĢlayan “Sosyal Bilgiler” vb. derslerde doğrudan verilecek değerler ifade edilmektedir (Ulusoy ve Dilmaç, 2016: 59).

Her dersin kendine has öğretme hedefi durumunda konusu vardır. Türkçe dersinin edebi metine dayanarak iĢlenmesi sebebiyle değerlerin aktarımı metotlarından ahlâki yargı ve değer analizi tekniklerinin kullanılması açısından uygundur (Karatay, 2011: 1403). Etkili bir değer eğitiminin gerçekleĢmesi için okulda bulunan tüm personel birlikte hareket etmelidir. Öğretmenler ve yöneticiler, öğrencilere temel değerleri kazandırmak ve yaĢantısal hale getirmek için yardımcı olmalıdırlar. Türkçe dersini düĢündüğümüzde de bu alana hizmet edecek tüm özellikleri taĢıdığı görülmektedir. Öğrenciler, Türkçe dersleri sayesinde söz varlığı yönünden zengin bir oluĢum olan ve ana dilin olanaklarından yararlanılarak oluĢturulan edebî eserleri okuyabilir, bu eserlerin ilettiği millî ve küresel değerleri kazanabilir. Öğretmenler hedef değerlerin öğretilmesinde rol model olabildikleri gibi, ders kitaplarında bulunan metinler de kullanılabilir, aynı zamanda dilimizin zengin ürünlerinden olan atasözlerini, deyimleri, türküleri, manileri, destanları da bu iĢ için koĢabilir. Köklü bir geçmiĢe sahip bir milletin görmüĢ geçirmiĢ aydınlarının kaleme aldığı metinler ve tecrübe sonucu söylenen sözlü kültürel öğelerinin değerler eğitiminde kullanımı ancak Türkçe derslerinde mümkündür. Bu durum 2005 müfredatında göz ardı edilse de 2016‟da yapılan düzenlemeyle tüm derslerde olduğu gibi Türkçe derslerinde de değerler eğitimine vurgu yapılmıĢtır. Bu durum da Türkçe öğretmenleri ve Türkçe dersleri için değerler eğitimi uygulamalarını çeĢitlendirmeyi zorunlu hale getirmiĢtir. Materyal yönünden eksiği olmayan Türkçe derslerinin, bunu uygulamaya koyacak eğitimli öğretmenlere ve uygulama çeĢitliliğine ihtiyacı vardır. Değerler eğitiminde örnek olay ve durumları öğrencilerin önüne sunup çözüm üretmelerini sağlamak bir değer öğretimi yaklaĢımıdır. Bu yaklaĢım için Türkçe kitaplarındaki metinler örnek olay ve duruma uygun olacak Ģekilde seçilmelidir. Günümüzde telkin yönteminin ve sözlü uyarıların öğrenci üzerinde kalıcı bir etkisinin olduğunu düĢünmek çok inandırıcı değildir. YaĢanmıĢ bir olayın anlatılması ve öğrencinin bu konu üzerinde düĢünmesinin sağlanması bir nebze daha öğrenciyi değerler eğitiminin içine atabilecektir. Bu yönüyle de Türkçe dersi gerek yazılı ürünleri

gerekse sözlü ürünleriyle değerler eğitimine destek olabilecek yapıya sahiptir. MEB‟in belirlediği Türkçe Dersi Öğretim Programı‟yla duygu ve düĢüncelerini anlatan; okuduğunu, dinlediğini anlayan; çevresine uyumlu, giriĢimci; eleĢtiri yapabilen ve yaratıcı düĢünebilen; olay ve durumları kendi tecrübelerini kullanarak araĢtıran, sorgulayan; millî değerlere duyarlı bireyleri yetiĢtirmek hedeflenmiĢtir (MEB, 2006). Ders kitaplarında bulunan yazınlar vasıtasıyla çocuklar farklı sosyal rolleri öğrenmekte, bu metinlerdeki millî ve evrensel değerler sayesinde iyi ve kötüyü ayırt edebilmekte, doğru düĢünme ve davranmayı kazanmaktadır (Çelikpazu ve AktaĢ, 2011). Bu açıdan bakıldığında Türkçe dersinin, ana dil eğitiminin yanında, değerlerin içselleĢtirilmesinde ve değerlerin kazandırılmasında önemli bir yeri bulunmaktadır.

Okul, öğrencilere temel değerleri benimsemesi ve yaĢantısında kullanır hale getirmesi için yol gösterirse etkili bir değer eğitimi gerçekleĢmeye baĢlar. Türkçe dersi de bu durum için kullanılabilecek materyallere sahiptir. Türkçe dersine verilen bu sorumluluk dilimizin sahip olduğu nitelikler sayesinde en iyi Ģekilde yerine getirilebilir. Türk dilinin zengin edebi ve kültürel öğeleri bu görevi amacına uygun gerçekleĢtirebilir. Uygulama esnasında bazı zorluklarla karĢılaĢılsa da uygulama süreci devam ettikçe bu sorunlar da çözümsüz kalmayacaktır. Türkçe kitabında yer alan metinler geçmiĢten günümüze kadar ulaĢmıĢ değerli yazarlarımızın eserlerinden seçilmelidir. Bu eserleri okumak, anlamak, öğrencilere tanıtmak bile değer aktarımına bir baĢlangıçtır. Sözlü kültürel ürünlerimizden olan atasözleri, deyimler, ninniler, maniler vb. nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelmiĢtir. Bu ürünlerle değerleri aktarmak, benimsetmek hem öğrencilerin sözcük dağarcığına katkı sağlayacak hem de bu ürünlerde yansıtılan değerler bireye benimsetilmiĢ olacaktır. Türkçe Dersi Öğretim Programı (2018)‟na bakıldığında “Değerlerimiz” baĢlığı altında önceki programda yer almayan bilgiler yer almaktadır. “Eğitim sistemi yalnızca akademik bilgi, beceri ve davranıĢları kazandıran bir sistem değildir. Temel değerlerin benimsetildiği

bireylerin yetiĢtirilmesi asli görevidir. Eğitim sistemi bu fonksiyonunu, eğitim ve öğretim programıyla yerine getirmektedir. Bu sebeple değerlerimiz öğretim programlarında ayrı bir ders ya da konu Ģeklinde görülmemektedir. Bilakis, eğitim sürecinde ulaĢılması gereken amaca yönelik olan değerlerimiz, öğretim programlarının her biriminde yer almıĢtır” (2018, TDEP: 4). 2005‟te uygulamaya baĢlanan öğretim programında değerler konusuna bu kadar açık bir Ģekilde yer verilmemiĢti. Ancak 2018 TDEP‟na baktığımızda değerler eğitiminin Türkçe dersleri de dâhil tüm derslerin ortak hedefi olması gerektiği görülmektedir.