• Sonuç bulunamadı

Kur'an ve Sünnet'e rağmen dini konularda ekleme ve çıkarma yapmak şeklinde ifade edilen bid'atlerin, genellikle kişilerin Allah’a daha çok kulluk etmek isteği doğrultusunda ihdas edildiği görülmektedir. Dinî bir yükümlülük maksadıyla -sırf dindarlık olsun diye- dinde mubah ve helâl olan şeyleri terk etmek veya daha çok sevap kazanmak maksadıyla Kur'an ve Sünnet'e ziyade olarak ibadetler ihdas etmek suretiyle işlenen bid’atler, aynı zamanda sünnet-lerin de imhası ihtimalini de beraberinde getirmektedir. Hâlbuki Sünnet de-mek en genel ifadesiyle "yaşanan İslâm‛ dede-mektir. Sünnet'e muhalif olmasına rağmen ondanmış gibi görülen / gösterilen bid’at ise, en kısa anlatımıyla Sün-net'in katlidir. Kısacası her bid'atçı bir sünnet katilidir diyebiliriz. Öyleyse Sünnet'in bid'atlere yenik düşmemesi ve kıyamete kadar varlığını sürdürebil-mesi için -Hz. Ömer'in örnekliğinde- İslam alimlerine büyük görevler düşmek-tedir. İslam âlimleri, işin doğrusunu ve yanlışını delilleriyle ortaya koymak su-retiyle bid’at işleyenlere karşı ölçülü bir şekilde tepkide bulunmaz ve duyarsız kalırlarsa, zamanla ihdas edilen bid’atler, toplumun vicdanında dindarlık ola-rak telakki edilecek ve yerleşecektir. Kur'an ve Sünnet'e bağlılığı son derece net olan Hz. Ömer'in bid'atlere karşı tutumu, bu anlamda önemli bir konuma sa-hiptir. Vahyin ışığında "Fârûk" lakabını alan Hz. Ömer'in, halifeliği dönemin-deki uygulamalar, Hz. Peygamberin getirdiği mesajın, sahabe tarafından doğ-ru ve de gerektiği gibi anlaşıldığının en önemli göstergelerindendir. Çünkü sa-habe, harama helal, helale haram demenin, Kur’an ve Sünnet'in ruhuna aykırı görüşlere ses çıkarmamanın, sorumluluğunu en iyi idrak eden kimselerdi. Ni-tekim Hz. Ömer, Müslüman erkeklerin, ehl-i kitap kadınlarla evlenmelerine bir sınırlama getirdiğinde, sahabenin bu sınırlandırma hakkında ‚haram mı, yok-sa yayok-sak mı‛ şeklinde sorgulaması, bu sorumluluk bilincinin açık göstergesi-dir. Yoksa sahâbîler, Hz. Peygamber’in zamanında olmayan pek çok işler yapmışlar, onlara cevaz vererek kabulü hususunda icmâ etmişlerdir. Her ic-mâ'nın da bir senedi vardır. Meselâ; Kur’ân’ın bir Mushaf halinde toplanması ve nüshaların çoğaltılarak çeşitli bölgelere gönderilmesi, daha sonraki

1076 İbn Hacer, Metâlib, S. Arabistan h.1419, II, 4-5.

1077 Köse, s. 40.

lerde çeşitli alanlarda ilmi eserler ve hadis metinlerinin yazılması gibi husus-larda yapılan icmâ'ın senedi genel görüşe göre maslahat iken Hz. Ömer’in, te-ravihi cemaatle kıldırması, fethedilen (Sevad, Mısır gibi) arazileri ganimet ola-rak pay etmeyip halka geri vermesi, ehli kitap kadınlarla evlenmeği yasakla-ması ve müellefe-i kulûb'a zekâttan pay vermemesi gibi ugulamalarında husu-le gehusu-len icmâ'nın senedi ise naslardır. Temelinde icmâ' veya ictihad olan (Hz.

Ömer açısından ictihad denilse de sahabenin onayı dikkate alındığında şer'an icmâ' vârid olmuştur) bu tür uygulamaları, sünneti ortadan kaldıran bid’at ola-rak değerlendirmek mümkün değildir. Aksine Hz. Ömer, bu uygulamarıyla ümmete, Kur'an ve Sünnet'e ittiba ve i’tisamın şekilsel değil, ilkesel / makâsıdî olduğunu açıkça göstermiştir. Hz. Ömer, nassın olduğu yerde –nassa rağmen- hiçbir içtihat faaliyetinde bulunmamış buna mukabil, o sadece illetlerin değiş-mesi sonucu maslahat gereği ahkâma yönelik içtihatlarda bulunmuştur. Bu tür ictihadlara bid’at diye isim verilse bile, kötü ve merdud oldukları iddia edile-mez. Çünkü ilmin muhafazası, yayılması ve sonraki nesillere intikali bu sayede olmuştur. Aynı şekilde, evlerin yapı tarzından tutun da sıcak-soğuk iklime uy-gun kıyafetler gibi hayatı idame ettirmek için ihtiyaç duyulan her türlü mal-zemeye varıncaya kadar birçok eşya; zaman, mekân ve coğrafyaya göre deği-şiklik arz etmektedir. Hâlbuki merdud olan bid’atlerin alanı, itikad, amel ve muamelât gibi sınırları Allah ve Resûlü tarafından çizilmiş, helal ve haramlığı belirlenmiş konulardır. Kötü karşılanan, yasaklanan ve haram olan, sahibini bazı kere iman dairesinin dışına çıkartan bid’atler, bu alanda meydana gelir.

Bu ayırımların iyi bilinmesi ve buna göre hareket edilmesi zaruridir. Aksi tak-dirde bid’at olmayan pek çok konu, bid’at kapsamına dâhil edilmiş ve günlük hayat, yanlış dini anlayışın gölgesinde felç edilmiş olur.

Ancak bilinmelidir ki bid’atlerle mücadele, hiç şüphesiz bir süreçtir; eği-tim meselesidir ve kesin sonuçları hemen alınacak bir iş değildir. Bid’atlerin or-tadan kalkması için toplumun, sağlıklı bir fıkıh usûlü eğitiminden ve sünnet bilgisi süzgecinden geçirilmesi şarttır. Zira sahih dini yaşamak isteyen hiç kim-se –bu Hz. Ömer bile olsa-; "Kim, benden sonra öldürülmüş sünnetlerimden bir sünnetimi diriltirse, o sünnetle amel edenlerin sevaplarında hiçbir eksiklik olmaksızın aynısı ona da verilir. Kim, Allah ve Resulünün razı olmadığı sapık bir bid'ati çıkarırsa, o bid'atle amel edenlerin günahlarından hiçbir şey eksilmeksizin aynı günah ona da ya-zılır" (Tirmizî, h.no: 2677; İbn Mâce, h.no: 210.) buyuran -dini hayat tarzının ‚üs-ve-i hasene‛si olan- Hz. Peygamberin sünnetinden daha güzel bir yol bulamaz.

Netice de İslam demek, Kur'an ve Sünnet demektir. Kur’an ve Sünnet'in doğru anlaşılamaması, devreden çıkarılması veya ihmal edilmesi, bid’atlerin ortaya çıkmasına sebep olmuş, insanlar nezdinde karşılık bulmasına ve

yay-gınlaşmasına zemin hazırlamıştır. Hangi niyetle olursa olsun bid’at, birinci de-recede dini hedef almakta ve ortaya konulan her bir bid’at, bir sünneti yok et-mektedir (İmâm Rabbânî, Mektûbât, 255. Mektup, s. 318.). Hz. Ömer, bid’atten ve aşırılıktan korunmanın en güzel yolunun hiç şüphesiz Kur’ân ve sünnete uy-mak olduğunu, kendinden sonra gelenlere en güzel şekilde göstermiştir.

KAYNAKÇA

Abdülhamîd, Nizâmuddîn, Mefhûmü’l-Fıkhi’l-İslâmî, Beyrut 1404 / 1984.

Abdürrezzâk, es-San'anî, Musannef, Beyrut h. 1403.

Aclûnî, İsmail b. Muhammed, Keşfü’l-Hafâ, thk.: Hüsamettin el-Kutsi, Kahire, h. 1351.

Ahmed b. Hanbel, Müsned, Dımeşk 2001.

Âlûsî, Ğâyetü’l-Emânî, Riyad 2001.

Aydüz, Davut, Kur’an-ı Kerim’in İki Kapak Arasında Bir Mushaf Halinde Cem Edilmesi, Di-yanet İlmi Dergi, 2010, sayı, 1.

Bardakoğlu, Ali, İlmihal, İstanbul 1999.

Bedr, Abdulmuhsin b. Hamdulibad, el-Hassü alâ İttibâi’s-Sünneti ve’t-Tahzîrü mine’l-Bid’i, yy. 2012.

Beğavî, Şerhü’s-Sünne, Beyrut 1983.

Belâzürî, Ahmed, Fütuhu'l-Büldân, Beyrut 1988.

Beyhakî, Sünen-i Sağîr, Karaçi 1989.; Ma’rifetü’s-Sünen ve’l-Âsâr, Karaçi 1991.; el-Medhal, Kuveyt ty.; Şuabu’l-Îmân, Riyad 2003.

Bezzâr, Ahmed, el-Müsned, Medine 2009.

Birışık, Abdülhamit, ‚Kur’an‛, DİA, XXVI, İstanbul 2002.

Buhâri, Muhammed b. İsmail, Sahih, Dımeşk h.1422.; Kurratü’l-Ayneyn bi Refi’l-Yedeyn, Kuveyt, 1983.

Cassâs, Ebubekir, Ahkâmu'l-Kur'ân, Beyrut 1994.

Cevherî, İsmail b. Hammad, es-Sıhah, thk. Nedim Maraşlı ve Üsame Maraşlı, Beyrut, 1974.

Cürcânî, Seyyid Şerif, et-Ta’rifat, Lübnan 1985.

Dârekutnî, Sünen, Beyrut 2004.

Dârimî, Sünen, S. Arabistan 2000.; er-Reddü ale’l-Cehmiyye, Kuveyt 1995.

Ebu Ali, Hasan b. Musa, Cüzü’l-Eşyeb, thk. Halid b. Kasım 1990.

Ebu Dâvûd, Sünen, Beyrut ty.

Ebu’l-Fadl, Ahmed en-Nîsâbûrî, Mecma’u’l-Emsâl, Beyrut ty.

Ebu Ya’lâ, Müsned, Dımeşk 1984.

Ebu Yusuf, Kitâbü’l-Harâc (thk; Komisyon), el-Mektebetü’l-Ezheriyye, Kahire ty.

Erkal, Mehmet, ‚Ganimet‛, DİA, XIII, İstanbul 1996.

Fayda, Mustafa, "Ömer", DİA, XXXIV, İstanbul 2007.; ‚Fey‛, DİA, XII, İstanbul 1995.

Ferâhidî, Halil b. Ahmed, Kitabu’l-ayn, thk.: Mehdî el-Mahzumî ve İbrahim es-Samerraî, Beyrut 1988.

Firuzabadî, el-Kamusu’l-Muhit, thk. Muhammed Naim el-Arkasusi, Beyrut 1993.

Gazzâlî, Ebu Hamid, el-İlcâmü’l-'Avâm an İlmi'l-Kelam (Mecmu'atü'r-Rasâili'l-Müniriyye içinde), Beyrut, 1986.; İhyâu Ulûmi'd-Din, Mısır 1939.

Güneş, Yusuf, Hadis Usulü Açısından Bid’at Ehli Raviler ve Rivayetlerinin Değeri, MÜSBE, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1999.

Gürler, Kadir, ‚Bid’at Kavramı Üzerine‛, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, yıl: 3, sy. 1 (Ocak / Şubat / Mart 2003).

Hâkim, en-Nisaburî, Müstedrek, Beyrut 1990.

Hatib el-Bağdadi, Ahmed b. Ali, Tarihu Bağdat, Beyrut, ts, ; el-Fakîh ve'l-Mütefakkih, S.

Arabistan h.1421.

Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, Kahire 1994.

İbn Abdilberr, Câmi'u Beyâni'l-İlm, Demmâm 1994.

İbn Asâkir, Tebyînü Kizbi’l-Müfterî, Beyrut h. 1404.

İbn Ebî Seybe, Müsned, Riyad 1997.

İbn Hacer, Nuhbetü’l-Fiker Şerhi, trc. Talat Koçyiğit, Ankara 1971.; Tebyînu’l-‘Aceb, Beyrut h. 1408.; Metâlib, S. Arabistan h.1419.

İbn Hasan, Yusuf, Mahzu’s-Savâb fî Fezâilü Emiri’l-Mü’minîn Ömer b. el-Hattâb, Medine 2000.

İbn Hazm, el-İhkâm fî Usûli'l-Ahkâm, Mısır ty.

İbn Huzeyme, Sahih, Beyrut ty

İbn Kayyim, el-Cevziyye, İ‘lâmu’l-Muvakkı‘în, Beyrut ty.

İbn Kesîr, Müsnedu'l-Fârûk, Mansûra 1991.

İbn Mâce, Sünen, Beyrut ty.

İbn Manzûr, Ebu’l-Fadl, Lisânü’l-Arab, Beyrut 1997.

İbn Mâze, el-Muhitu’l-Burhânî, Beyrut 2004.

İbn Sa’d, Muhammed, Tabakatü’l-Kübra, Beyrut, ts, . İbnu'l-Cârûd, el-Müntekâ, Beyrut 1998.

İbnü'l-Esîr, Mecduddîn Cezerî, Câmiu’l-Usûl li Ehâdîsi’r-Rasûl, thk. Abdulkâdir el-Arnavut, Beyrut 1983.

İbn Vaddâh, el-Mervânî, el-Bid’u, (thk; Komisyon), yy, h. 1411.

İmam Malik, Muvatta', İmarat 2004.

İmâm Rabbânî, Ahmed Serhendî, Mektûbât, Hakîkat Kitâbevi Yayınları, İstanbul 2014, (186. Mektup).

İsbahânî, Ebu Naim Hilyetü’l-Evliyâ, Beyrut 1980.

İsfehânî, Râgıb, el-Müfredât fi Ğaribi’l-Kur’ân, Beyrut h.1412.

Karafi, Şihâbüddin Ebü'l-Abbas, el-Fürûk, Beyrut ty.; ez-Zehîra, Beyrut 1994.

Kâsânî, el-Bedâiu’s-Sanâî, Beyrut 1986.

Kâsimî, Cemaluddîn, Islâhu’l-mesâcid mine’l-bide‘i ve’l-‘evâid, Kâhire h.1341.

Koçak, Muhsin, "Ömer", DİA, XXXIV, İstanbul 2007.

Koçyiğit, Talat, Hadis Tarihi, Ankara 1981.; Hadis Terimleri Sözlüğü, Ankara, 1992.

Köse, Saffet, Hz. Ömer’in Bazı Uygulamaları Bağlamında Ahkâmın Değişmesi Tartışmalarına Bir Bakış, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, VII, Nisan 2006.

Kurtubî, Câmi'u Beyâni'l-İlm ve Fazlihi, S. Arabistan 1994.; Tefsirü'l-Kurtubî, Kahire 1964.;

el-Câmiu li Ahkâm’il-Kur’an, Çev. M. Beşir Eryarsoy, İstanbul 1997.

Kutsi, Abdüssettar Abdülhamid, ‚Bid’atçının Rivayeti‛, trc.: Selahattin Polat, EÜİFD, Sa.

3, Kayseri, 1986.

Leknevî, Ebü’l-Hasenât Muhammed Abdülhay, ‚İbadet Hayatı ve Bidat İlişkisi‛, çev. Seyit Avcı, Diyanet İlmi Dergi, 2007.

Makdisî, Zıyâ, el-Ehâdîsü'l-Muhtâre, Beyrut 2000.

Menbicî, Kit. es-Semâ‘i ve’r-Raks -İbn Teymiyye’nin Kâhire h.1323.

Mervezî, Muhtasarı Kıyâmü’l-Leyl, Pakistan 1988.

Mevsılî, el-İhtiyâr, Beyrut 1937.

Müslim, Sahih, Beyrut ty.

Nesâî, Sünen, Halep 1986.

Nevevî, Muhyiddin Yahya b. Şeref, Tehzîbü’l-Esma ve’l-Lügat, Beyrut, 1996.

Sa'îd b. Mansûr, Sünen, Hindistan 1982.

Sancaklı, Saffet, Hadisler Bağlamında Bid’at Olgusu ve Bid’atle Mücadelenin Gerekliliği, İslâmî İlimler Dergisi, Yıl 11, c. XI, Sayı 1, Bahar 2016.

Serahsî, Mebsût, Beyrut 1993.

Sifil, Ebubekir, Hz. Ömer'in Kur'an ve Sünnet Anlayışı, Konya 2006.

Suyutî, el-İtkan fi Ulûmi’l-Kur’an-Kur’an ilimleri Ansiklopedisi, çev. Doç. Dr. Sakıp Yil-diz-Dr. Hüseyin Avni Çelik, İstanbul1987.; el-Emru bi’l-İttibâ’ ve’n-Nehyü ani’l-İbtdâ’, Kahire h. 1409.

Şâtıbî, Ebû İshâk İbrâhîm b. Mûsâ, el-İ'tisâm, terc; Ahmet İyibildiren, Kitap Dünyası Ya-yınları, Konya 2009.; el-İ’tisâm, S. Arabistan 1992.

Şeltût, Mahmûd-Sâyis, Ali, Mukârenetü’l-Mezâhib, Kahire 1953.

Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, Mısır 1993.

Şeybânî, İmam Muhammed, Kitâbu'l-Âsâr, Beyrut ty.

Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat, Kahire ty.; el-Mu'cemu'l-Kebîr, Riyad 1994.

Tâcî, Ahmed, Sîretu Ömer b. el-Hattâb, yy. 1998.

Tahâvî, Serhu Ma'âni'l-Âsâr, Medine 1994.

Tahtavî, Hâşiye, Beyrut 1997.

Tirmizî, Sünen, Kahire 1975.

Topaloğlu, Bekir, ‚Ağaç‛, DİA, I. İstanbul 1988.

Turtûşî, el-Havâdis ve’l-Bida‘, Tunus 1959.

Yavuz, Yunus Vehbi, ‚Hanefî Müctehidlerinde İstihsan Metodu‛, UÜİFD, I / 1, Bursa 1986.

Yazıcı, Muhammed, İslâm Düşünce Geleneğinde ‚Her Yenilik Bid’attir Hadisine Yaklaşımlar, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Erzurum 2003, sy. XIX.

Zebîdî, Tâcü’l-Arus, thk. İbrâhim Terzî, Beyrut 1975.

Zehebî, et-Temessükü bi’s-Sünne ve’t-Tahzîrü mine’l-Bid’a, Medine 1996.

Zerkeşî, Bedrüddin, Bahru'l-Muhît, Beyrut 1994.

Zeyla'î, Nasbu'r-Râye, Beyrut 1997.

Benzer Belgeler