• Sonuç bulunamadı

3. ATIK YÖNETĠMĠ

3.6 Nihai Atık Bertarafı

3.6.3 Düzenli depolama

Tehlikeli atıklar, geri kazanım, arıtma ya da bertaraf etme işlemlerine uygun olmadıklarında; zararsız hale getirilmeleri, oluşturabilecekleri riskleri kontrol edebilmek amacıyla çevreden izole edilmeleri amacıyla kullanılan en yaygın yöntem düzenli depolamadır. Düzenli depolama, termal işlem ile bertaraf edilen atıklardan kalan atıkların depolanması için de kullanılmaktadır [6]. Düzenli depolama, sızdırmazlığın sağlandığı ve gaz kontrolünün yapıldığı alanlara atıkların kademeli olarak gömülmes işlemidir. Depolama işlemleri sırasında alınan önlemlerin yeterli olduğu ve atığın özelliği sebebi ile depolama işleminde çevrenin olumsuz yönde

etkilenmeyeceğinin ispat edilmesi hallerinde atıklar depolanabilir veya bu amaçla depo tesisi kurulmasına izin verilebilir. Depo tesisine gidecek olan atıkların %65‟inden fazla su içermesi yasaktır. Tehlikeli atıklar ve evsel atıklar ayrı işleme tabi tutularak depolanır [27]. Endüstriyel atıkları için yönetmeliklerde üç tip atık depolama alanı tanımlanmıştır [28]:

 Inert atık depolama alanları: Inert atık depolama alanlarında sadece inert atıklar depolanabilir.

 Tehlikesiz atık depolama alanları: Evsel atıklar, tehlikesiz atık depolama alanlarında depolanabilir.

 Tehlikeli atık depolama alanları.

AB Düzenli Depolama Direktifi, 2010 yılı için 1995 yılında oluşan biyolojik olarak ayrışabilir atıkların % 75‟inin, 2013 yılı için % 50‟sinin ve 2020 için % 35‟inin düzenli depolamaya kabul edilmesini öngörmektedir. Türkiye‟nin 2015 yılında % 75‟lik hedefe ulaşması beklenirken, %50‟lik hedefe en erken 2020 yılında ulaşılabileceği tahmin edilmektedir [29].

3.6.3.1 Depolama alanı seçme

Düzenli depolama tesisleri için yer seçiminde dikkat edilecek hususlar, yerin jeolojik, hidrolojik, jeoteknik özellikleri, yeraltı su seviyesi ve yeraltı suyu akış yönleri, mevcut ve planlanan meskun mahal ile diğer yapılaşmalar, akaryakıt, gaz ve içme-kullanma suyu naklinde kullanılan boru hatları, deprem kuşakları ve tektonik koruma bölgeleri ile diğer zemin hareketleri, toprak özellikleri ve kullanım durumu, hakim rüzgar yönü, trafik durumudur [27].

Düzenli depolama tesislerinin, karstik bölgelerde, içme, kullanma ve sulama suyu temin edilen veya edilecek olan yeralt suları koruma bölgelerinde, taşkın riskinin yüksek olduğu bölgelerde, birinci sınıf tarım arazileri, özel çevre koruma alanları ve milli parklarda kurulmasına ve işletilmesine izin verilmemektedir [27].

3.6.3.2 Alan özellikleri

Depolama tesisinin oturacağı zemin doğal olarak sıkışmış ve kalınlığı en az üç metre ve kompresibilitesi %95‟ten büyük olmak zorundadır. Maksimum yer altı su mesafesi beş metreden daha az olmamalıdır [27].

Atıkların Düzenli Depolanmasına İlişkin Yönetmeliğe göre, düzenli depolama tesisinin tabanı ve yan yüzeylerinde, sızıntı suyunun yeraltı suyuna karışmasını önleyecek şekilde bir geçirimsizlik tabakası yapılmalıdır. Bunun için kil veya eşdeğeri malzemeden oluşturulmuş geçirimsizlik tabakası serilir. Geçirimsizlik tabakasının fiziksel, kimyasal, mekanik ve hidrolik özellikleri depolama tesisinin toprak ve yeraltı suları için oluşturacağı potansiyel riskleri önleyecek nitelikte olması gerekmektedir. Geçirimsizlik malzemeleri teknik özellik bakımından da Türk Standartları Enstitüsü standartlarına uygun olmalıdır. Sızıntı sularının toprak ve yeraltı suları için oluşturacağı potansiyel risklerin engellenmesi için de doğal geçirimsizlik tabakasına ilave olarak yönetmelikte verilen teknik özelliklerde sızıntı suyu toplama ve drenaj sistemi inşa edilmelidir [28].

3.6.3.3 Atık özellikleri

Atıklar düzenli depolamaya gönderilmeden önce miktarına, fiziksel formuna, yanıcılık, zehirlilik gibi zararlı etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Yüksek su içeriğine sahip atıklar, depolanmadan önce ön arıtmadan geçmelidir. Yüksek parlayıcılığa sahip atıklar yangın riski oluşturduğu için depolamaya uygun değildir. Asit ve alkali gibi korozif atıklar, tek başlarına problem yarattıkları için evsel atıklar üzerine verilerek depolanırlar. Zehirli ve yüksek çözünürlükteki atıklar, sızıntı suyu toplama imkanları tam olan tesisler tarafından kabul edilebilir. Ayrıca, birbirleri ile kimyasal tepkime verme ihtimali olan atıkların da birlikte işlem görmeleri uygun değildir [19].

3.6.3.4 Atıkların yerleĢtirilmesi

Atık alındıktan sonra saha sorumlusu gözetiminde operatör, atığı gevşek katmanlar halinde (derinlik olarak 50 cm‟i geçmeyecek şekilde) pratik olarak mümkün olan en azami yoğunlukta sıkıştıracak şekilde dağıtmalıdır. Depolama sahalarında atıklar genellikle hendek metodu, alan metodu ve hücre metodu kullanılarak doldurulmaktadır. Hendek metodu, yer altı suyu seviyesinin yüksek olduğu alanlarda az miktarda atık depolanması için doldurulacak atık hacmi kadar kazı yapılmasını şeklindedir. Ancak, ekonomik bir yöntem değildir. Alan metodu, daha çok doğal çukurlara uygulanır. Ancak, aşırı miktarda sızıntı suyu oluşumu söz konusudur. Sızıntı suyu kontrolü de ciddi problemler oluşturduğu için yaygın bir yöntem değildir. Son yıllarda, ekonomik ve emniyetli olması sebebiyle, hücre metdou

uygulanmaktadır. Hücreleme yöntemiyle atık doldurulmasında, atıklar dolgu eğiminin yukarısına doğru (rampa yöntemi) itilerek serilir. Böylece, atıkların mümkün olan en iyi biçimde sıkıştırılması sağlanır. Ancak ülkemizin atık muhtevası, yüksek organik bileşen ve su içeriği oranından dolayı dolgu eğiminin yukarısına doğru itilerek serilmesine uygun değildir. Bu nedenle, dolgu eğiminin aşağısına doğru serme yöntemi uygulanmaktadır. Hücrelerin alt kısmına sızıntı sularının toplanması amacıyla sedde yapılmaktadır. Operatör sıkıştırma talimatında belirlenen ekipmanı kullanmalı ve ekipmanı en az dört kere atık yüzeyinin üstünden geçirmelidir [30].

Sahada periyodik gaz ölçümleri yapılarak gaz ölçüm raporları oluşturulmalıdır. Depo kütlesinde havasız kalan organik maddenin, mikrobiyolojik olarak ayrışması sonucu çevreye yayılarak, patlamalara, zehirlenmelere neden olabilecek, metan gazı ağırlıklı olmak üzere karbondioksit, hidrojen sülfür, amonyak ve azot bileşikleri yatay ve düşey gaz toplama sistemi ile toplanır. Gaz bacalarının yapım amacı ileriye dönük enerji dönüşümü ve depolamadan kaynaklanan gazların kontrol altına alınması, yangın v.b risklerin minimize edilerek pasif kontrolü sağlamaktır [30].

Geçirimsiz alt tabaka üzerine hücreleme metoduyla sıkıştırılarak serilen katı atıklar yaklaşık 1 metre yüksekliğe eriştiğinde üzerine 30 cm yüksekliğinde bir kumlu toprak tabakası serilir. Kumlu toprak hava almayı ve katı atıklar arasındaki sıvı akışına engel olmadığı için tercih edilmelidir. İstenilen depolama yüksekliğine kadar işlem devam ettirilir. Atık yüksekliği işletme planında belirtilen maksimum yüksekliğe ulaştığında atığın üzerine projesinde belirtilen nihai kapama tabakası inşa edilir. Bu tabakanın üst eğimleri %5 ile %15 arasında olacak şekilde yapılmalıdır. Bu tabaka yeşil alanların oluşturulmasına imkân sağlayacak kalitede ve yeterli kalınlıkta bitkisel toprak içermelidir [30].

Benzer Belgeler