• Sonuç bulunamadı

DÜNYADA ZORUNLU DEPREM SİGORTALARI

4.1 Zorunlu Sigortaların Değerlendirilmesi

Dünya üzerindeki 147 ülke zorunlu sigortalar açısından taranmıştır (Ek D). Bu ülkelerde deprem sigortasının zorunlu olup olmadığına bakılmıştır.

Ülkemizde uygulanmakta olan DASK benzeri bir sistemin benzerine rastlanmamıştır. Sadece Yeni Zellanda’da yangın sigortası yaptırırken ek olarak deprem sigortası yaptırmanın zorunlu olduğu belirlenmiştir.

Araştırma sonuçlarımız böyle iken DASK’ın resmi web sitesinde aşağıdaki bilgilerin yayınladığı görüldü ve burada atıfta bulunulmasının gerektiği düşünülmüştür.

4.2 DASK Kaynaklarına Göre Elde Edilen Bilgiler

Zorunlu Deprem Sigortası'na ilişkin düzenleme yapılmadan önce gelişmiş ülke uygulamaları, özellikle deprem riski ülkemize benzeyen ABD-Kaliforniya ve Yeni Zelanda'daki uygulamalar, detaylı bir şekilde incelenmiş ve ülkemiz şartlarına en uygun sistem oluşturulmaya çalışılmıştır.

Yeni Zelanda Deprem Komisyonu (NZEQC-New Zealand Earthquake Commission): Yaşanan büyük deprem felaketi sonrasında bir fon şeklinde 1941 yılında oluşturulan, ancak 1993 yılında bağımsız bir kamu kurumu olarak bugünkü yapısına kavuşan EQC, deprem başta olmak üzere bazı doğal afetler için tamamen meskenlere yönelik sigorta teminatı sunmaktadır. Meskenler için yangın sigortası yapan sigorta şirketleri, ülkemizde olduğu gibi belli bir limite kadar koruma sağlayan EQC deprem teminatını zorunlu olarak vermektedirler. EQC kurumu, Yeni Zelanda'da, meskenlere yönelik deprem teminatının tek sağlayıcısı durumundadır [26]. Kaliforniya Deprem Kurumu (CEA-California Earthquake Authority): 1994 Northridge depreminden sonra ABD'nin Kaliforniya eyaletinde özel sigorta şirketlerinin deprem teminatı sunmaktan kaçınması nedeniyle meskenlere yönelik olarak deprem teminatı sunmak üzere 1996 yılında kuruldu. CEA bir kamu kurumu olmakla birlikte, DASK gibi, vergi dışında özel fonlarla finanse edilmektedir. Halen Kaliforniya'da sunulan meskenlere yönelik deprem teminatlarının yaklaşık %70'i CEA tarafından sunulmaktadır.

Ayrıca, depremlerle ilgili olmamakla beraber doğal afetlere yönelik olarak bazı gelişmiş ülkelerde, genellikle çok büyük afetlerden sonra ve sigorta sektörü ülkemize kıyasla çok

büyük olmasına rağmen piyasa mekanizmasına ilave olarak kamu tarafından oluşturulmuş çeşitli sistemler vardır. Japonya'daki Japon Deprem Reasürans Şirketi (JER), ABD'deki ABD Ulusal Sel Sigortası Programı (NFIP) ve Fransa'daki Fransız Doğal Afetler Tazminat Programı gibi uygulamalar buna örnek olarak sayılabilir.

4.3 Görüşler

Doğal afetlerden kaynaklanan risklerin büyük ölçeklerde kayıplara yol açabileceğine ilişkin çarpıcı örnekler yakın geçmişte dahi sıkça görülmüştür. Andrew Kasırgası (ABD, Florida, 1992), Northridge Depremi (ABD, Kaliforniya, 1994), Kobe Depremi (Japonya, 1995), Marmara Depremleri (Türkiye, 1999), Lothar ve Martin Kasırgaları (Avrupa, 1999), Bhuj, Gujarat Depremleri (Hindistan, 2001), Allison Fırtınası (ABD, 2001) ve Bem Depremi (İran, 2003) maddi ve manevi sonuçları itibari ile bu örnekler içerisinde dikkat çekici olanlardır. Tahmin edilme olasılığı ve frekansı düşük, muhtemel hasar potansiyeli yüksek bir yapı arz eden çevresel katastrofik risklerin bireyler, sigortacılar ve kamu otoritesi açısından bir dizi olumsuz etkileri vardır. Doğal afetlerin neden olacağı hasar dalgasının maddi ilk etkisi alt ve üst yapı hasarlarıdır. Doğrudan gözlemlenebilecek bu zararlar gerek bireyler, gerekse de Devlet kaynakları için karşılanması zor ölçülerde olabilmekle birlikte sigortacılar açısından da yüksek tazminat ödemeleri anlamındadır.

İkinci etapta ise, bu risklerin yoğunluk kazandığı dönemlerde sigorta ve reasürans şirketleri teminat sunmaktan ya tamamen kaçınabilmekteler ya da yüksek prim miktarları belirleyebilmektedirler. Doğal afetler kaynaklı bu sorunların toplum genelinde ve kamu mali bünyesi üzerinde yaratabileceği tüm bu olumsuzlukları asgari seviyeye indirebilmek için bazı ülkelerde bu riskleri konu edinen çeşitli sigortalar doğrudan ya da dolaylı olarak zorunlu kılınmıştır.

Zorunlu doğal afet sigortalarının geri planındaki nihai amaç tıpkı diğer zorunlu sigortalarda olduğu gibi kamu yararını korumak olmakla birlikte ön planda yer alan gaye, ihtiyaç duyulan teminatın sağlıklı olarak ve makul fiyatlar ile halka sunulabilmesidir.

Doğal afet sigortalarının zorunlu kılınması esnasında kimi zaman doğrudan zorunluluk unsurları kullanılsa da, tercih edilen genel yöntem dolaylı zorunluluklardır. En temel örnek, yasada belirtilmiş bazı sigorta poliçelerinin satın alınması durumunda doğal afet risklerine ilişkin teminatların alınmasının zorunlu kılınmasıdır. Bu uygulama, daha çok, sigortacılık sektörünün zaten gelişmiş olduğu ve zorunlu doğal afet teminatlarının alınmasını sağlayacak esas sigortaların yüksek satış oranlarına sahip olduğu ülkelerde hayat bulmaktadır. Yeni Zelanda, Fransa, İspanya, Norveç ve İsveç bu tür örneklere ev sahipliği yapmaktadır.

Dolaylı zorunluluk mekanizması ters yönden de işletilebilir. Örneğin, Kaliforniya'da, sigorta şirketleri için konut sigortası sunarken ekinde deprem teminatı verme zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak zorunluluğun sigortacı tarafı ile sınırlandırılması uygulamada çok da rastlanılan bir örnek değildir.

Sigortacılık sektörünün belirli bir gelişmişlik seviyesinde olmadığı; ancak tabii afetlerin yüksek hasar riskine sahip olduğu ülkeler ise c90ğrudan zorunluluk için daha uygun bir yapı teşkil etmektedirler. Yoğun bir deprem riski altında olan Türkiye, böyle bir örnektir. Ülkemizde deprem sigortası sigortalılık oranının çok düşük bir seviyede olmasının yanı sıra önemli hasarlara yol açabilecek derecede büyük depremlerin gerçekleşme riskinin yüksek olması sebebi ile deprem sigortası teminatı satın almak, mesken olarak kullanılan binalar için 2000 yılından bu yana zorunludur.

Zorunluluk ister doğrudan, ister dolaylı olsun doğal afet sigortasına yönelik olarak ulusal çapta bir mekanizmanın uygulandığı hemen hemen tüm ülkelerde kamu otoritesi tarafından çeşitli kuruluşlar örgütlenmektedir Bunlar Japonya'daki Japon Deprem Reasürans Şirketi (JER) örneğinde olduğu gibi bir reasürans şirketi gibi hizmet verebileceği gibi İspanya'daki Consorcio de Compensacion ya da Türkiye'deki DAS K gibi bir sigorta şirketi olarak da faaliyet gösterebilir. Tıpkı diğer zorunlu sigorta türlerinde olduğu gibi zorunlu doğal afet sigortalarında da uygulamanın yapılacağı ülkenin gerçekleri, mekanizmanın ihdasındaki en önemli belirleyici unsur olmaktadır [27].

4.4 Değerlendirme

Dünya’da DASK benzeri bir uygulama bulunmamaktadır. Uygulamanın ilk olarak bizim tarafımızdan yapılmış olması tabi ki hatalı bir iş yapıldığı anlamını taşımayacaktır. Belki de tüm dünyaya örnek olacak bir sistem ilk defa ülkemizde hayata geçirilmiştir. Burada asıl önemli olan sistemin büyük bir deprem ile test edildiğinde güvenilirliğini kanıtlamasıdır. Bunun içinde sistemin güçlendirilmesi ve etkin kılınması büyük önem taşımaktadır. Aksi durumda ise sistem kendi kendine çökmüş olacak ve gelecekte bireylerin daha iyi organize edilmiş bir uygulamaya sıcak bakması ve katılım ile destek vermesi daha da zorlaşacaktır.