• Sonuç bulunamadı

Dünya-içinde-var-olan Umursamanın Zamansallığı

3.2 Heidegger İçin Varlığı Anlayışın Olanağı Olarak Zaman

3.2.1 Her Günkülüğümüzde Deneyimlediğimiz Zaman

3.2.1.1 Dünya-içinde-var-olan Umursamanın Zamansallığı

Dasein’ın her günkü dünya-içinde-var-olması sırasında zamanı deneyimleyişi ve anlayışı, varoluşunun akışında kilit noktasını oluşturan umursama yapısından kaynaklanır. O, gündelik ve olgusal yaşamında, kendi varoluşunu ve bu varoluşu için önem taşıyan şeyleri umursar; bu umursayışında her zaman kendi varlığı için var olur. Çünkü Dasein, var olduğu sürece, kendi varlık imkânına sahiptir. Kendilik oluşu, varoluşsal bir umursama ve zamansallığın yapısında gerçekleşir. Kendilik, kapalılığı-açma(olgusal yaşamın sıradanlığından kurtulma, bu varoluş biçiminin kendi-varlık-olma-potansiyelini örtüşünü fark etme anlamında) anlamında, gerçek bir kendi olarak dünya-içinde-var-olmasıyla mümkündür. Bu, fırlatılmışlığı içinde kendi olarak, kendini anlamaya dönük bir var olan olmaktır. Herkes-ben’inden sıyrılmış ve kendi varlık tarzını gerçekleştirme çabasında olmaktır. Bu sayede kendilik, Dasein’ın özselleşmesini ve bütün olarak durmasını sağlamaktadır. Bütünlüğüyle kendilik olarak kalması, bir-şeye- yönelik olarak her zaman umursama içinde olmasından kaynaklanır. Çünkü onun var olma davranışı, nasıl olduğunu belirler. Dasein yönelimsel yapısıyla, kendisi-için dünya-içinde-var olur ve kendilik olarak açığa çıkar. Bu açığa çıkışta beliren de, kendini var-oluşunda anlayan Dasein’ın varlığının anlamıdır.193

Varoluşsal yapılarının ayrımında Dasein’ın kendisini, kendilik’ini bütün olarak tutmasını

sağlayan gelecektir. O, geleceğe açıklığında kendi-olma olanağını barındırmaktadır. Dasein her zaman kendisi-için, kendi-varlığı adına var olarak, kendine-gelmektedir. Yani, kendi varlığının olanaklarına doğru var-olarak kendileşmektedir. Çünkü o, kendi varlığını, geleceğini(olanaklı varoluşunu) umursamaktadır. Bu anlamda gelecek, “henüz gerçekleşmemiş ama ileride var olacak olan bir şimdi” demek değildir. Gelecek, Dasein’ın zamansallığı anlamında zamandır.194

Dasein, her günkülüğünde umursamayla yöneldiği pratik yaşam edimleriyle var olurken, bir şekilde zamanı anlamaktadır. Ona ihtiyaç duyar, onu sayar, böler, onunla işini görür. Fakat Heidegger için böyle bir anlayış, sıradan ya da geleneksel zaman kavramına ilişkin bir anlayıştır. Genellikle zaman geçmiş, gelecek, şimdi ya da öznel, nesnel, içkin, aşkın, sonsuz gibi anlamlarda anlaşılmıştır. Yine de bu zamanın, Heidegger’in kastettiği asıl anlamdaki zamanın bir yönü olduğu söylenebilir. Ona göre zaman, zamansallıktır ve Dasein’ın

192 Blattner, W., a.g.e., s.317-318

193 Heidegger, M., Varlık ve Zaman, s.341-344 194 Heidegger, M., Varlık ve Zaman, s.345

varoluşsal yapısının kaynağıdır. Onun ontolojik karakterine ait olan umursama da, buradan hareketle anlaşılabilmektedir.195

Heidegger, umursama için ontolojik olarak “(bir-dünya-)içinde-zaten-var-olarak-kendini- önceleme olarak (dünya-içinde karşılaşılan var olanlar) beraberinde var olmak” ifadesini kullanır.196 Umursama, Dasein’ın kendini öncelemesine, yani kendinin önünde(ahead) varlık

oluşuna işaret eder. Umursamanın zamansal karakteri de burada açığa çıkar. Çünkü önünde kelimesinin içerdiği anlam ileriye yöneliktir, gelecekseldir. Fakat Heidegger’e göre önünde(ahead, Vor); henüz-değil-şimdi, sonra ya da önceden(in advance, Vorher) anlamında düşünülmemelidir. Çünkü Dasein, her zaman kendisini geleceksel bir olanağa yansıtır. Yalnızca bu anlamda, kendinin-önünde-varlık oluşu düşünebilir. Dasein kendisini yansıtırken, kendisinin bir varlık haline doğru kararlı bir şekilde ilerler. Fakat onun, olanak olarak bu geleceksel varlık hali, geleceğe doğru bir yerini alma, yerinden etme değildir ya da gelecek olan bir sonra değildir. Yani, henüz aktüel olmamış ama olacak olan bir şimdi değildir. Geleceksel yansıtmada gerçekleşen, Dasein’ın en çok kendine ait olan varlık-olma-potansiyeli içinde, kendine doğru gelmesi, kendi olmasıdır. Bu anlamda olanak, mantıksal ya da boş, anlamsız bir olanaktan farklıdır. Dolayısıyla Dasein’ın bir olanak varlığı olması, onun her türlü olanağı barındırdığı, içerdiği anlamına gelmez. O, yalnızca şimdi ne yaptığıyla ilgili bir olanağa kendini yansıtabilir. Bu, varoluşsal bir olanaktır. Bir doktor, müzisyen varlığına sahip olamaz. Ama bu, onu ritim duygusuna sahip olmadığı ve müzisyen olmanın gerektirdikleri konusunda yetersiz olduğu anlamında bir sahip olamayışı değildir. Daha çok bir müzisyen varlığı, onun şimdi’de ne olduğuna göre şekillenir. Belki müzisyen olmanın sosyal statüsünü kazanabilir ama o da, kendi varoluşunu, kendi-varlık-olma-potansiyeli(Seinkönnen)ni yansıtmaz(Varlık-olma-potansiyeli, insanın varlığını yansıttığı olanağa doğru kararlı bir şekilde var-olması sayesinde belirlenen, kendini anlama halidir.). Bu bakımdan, o zaten olagelmekte-olan varoluşunun içindedir. Aynı zamanda Dasein’ın geçmişi anlamına geldiğini söyleyebileceğimiz bu zaten yapısı, olgusal olarak belirlenmiş bir yaşama uyum sağlayışını anlatır. Bu uyum sağlama, kendimi yansıtışımın bir somutlaşmasıdır. Bu anlamda dikkat edilmesi gereken, geçmiş, şimdi ve geleceğin bir dizgisellik olarak anlaşılmaması gerektiğidir. Ne geçmiş eski günleri, ne de gelecek, gelecek günleri ifade eder. Varoluşsal ya da orijinal geçmiş, Dasein’ın olagelmesi, olmaklığı(beenness)dır. Yani bu geçmiş, kendisini her zaman içinde fırlatılmış bulduğu ve her an kendisini karakterize eden şey anlamında geçmiştir. Bu bakımdan gelecek de, Dasein’ın kendini amaçladığı bir son-durumu içeren, olası gelecek günler değildir. Geçmiş ve gelecek, ard arda gelmemeleri bakımından düşünülmelidir. Onlar,

195 Heidegger, M., Varlık ve Zaman, s.249 196 Heidegger, M., Varlık ve Zaman, s.335

hiçbir zaman şimdi olmayacak bir gelecek ve bir zamanlar şimdi olmamış bir geçmiş olmakla anlam kazanırlar. Dasein’ın orijinal geleceği, kendi-önünde-varlık olarak, kendini olanaklarına yansıtarak anlamasını ve var olmasını anlatır. Orijinal geçmişi ise, zaten-dünya- içinde-varlık olarak, olgusal yaşama uyum sağlayarak var olagelmesini anlatır.197