• Sonuç bulunamadı

Dönemin önde gelen tasarımcılarına örnekler

2. CUMHURİYET’İN İLK YILLARINDAN 2000 YILINA KADAR

2.1. Grafik Tasarımın Gelişimi ve Cumhuriyet öncesinde, Cumhuriyet'in İlk

2.1.3. Dönemin önde gelen tasarımcılarına örnekler

Türk Grafik Sanatı’nın öncüsü, Türk afiş ressamı İhap Hulusi Görey, orta öğrenimini Kahire’de tamamladıktan sonra Almanya Münih’te Uygulamalı Sanatlar Okulu’nda resim ve afiş eğitimi almıştır. Görey burada “Kunstgewerbe Schule’de” ve “Haymann’ın” atölyesinde çalışmıştır. Henüz öğrenciyken 1923 yılında Türkiye’ye gönderdiği eserleri ile “Galatasaray Lisesi”nde altı afişten oluşan sergisini açmıştır. 1925 yılında yurda dönen sanatçı bir süre memuriyet yaptıktan sonra serbest çalışmaya başlamış ve kendi atölyesini kurmuştur. Görey afiş çalışmalarına 1928’de başlamış, grafik sanatların birçok alanında işler üretmiştir. Fakat Türk afiş sanatının batılı anlamda afiş üreten ilk afiş tasarımcısı olarak nitelendirilmiştir. Cumhuriyet’in kurulduğu yıllardan başlayarak 1960’lı yıllara kadar yani Türkiye’de grafik sanatların bilinmediği dönemde öncülük etmiş ve kendini kabul ettirmiştir. Mısır, Almanya ve İtalya’daki kuruluşlara da ticari resim ve afiş çalışmaları yapmıştır.

Görey 1928 ile 1975 yılları arasında eski adı “Tayyare Bileti” olan “Milli Piyango” afiş ve biletlerinin tasarımlarını yapmıştır. Alman tasarımcı “Ludwig Hohlwein’nin” atölyesinde bir süre çalışmış ve üslubunun etkisinde kalmıştır. Bu üslubu kendi işlerinde kullanmıştır. 1940 ile 1950 yılları arasında “Tekel” ürünlerinin etiketlerini tasarlamıştır. Doğal aile, dost çevrelerini resimleyerek veya halktan fotoğraflar kullanarak bir iki rengin tonları ile doğal, gerçekçi tasarımlar üretmiştir. Buna örnek olarak “Kulüp Rakısı” etiketini gösterebiliriz. Bursa ve İzmir adlı afişleri ile 1948 yılında “Viyana Milletler Arası Afiş Sergisine” katılmış ve derece almıştır. Özellikle devlet kuruluşları için çalışan Görey, Latin alfabesinin kabulünden sonra ilkokullarda okutulan “Alfabe”nin kapak tasarımını resimlemiştir. Afiş sanatını “halka hitap eden çizgi, renk ve yazının plastik bir bütün içinde kaynaştığı” bir sanat ürünü olarak uygulamıştır (Yeni Cumhuriyet, 1983: 866; Tansuğ, 2008: 396). 1966 yılında ilk profesyonel sergisini “Şişli Terakki Lisesi” salonlarında açan Görey’in eserleri 1975 ve 1984 yıllarında da sergilenmiştir. Ayrıca 1975 yılında Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nca onur belgesine layık görülen Görey, 1975 yılında Grafikerler Meslek Kuruluşu onur üyeliğine seçilmiştir. Koleksiyon değeri taşıyan “İş Bankası” ve “Ziraat Bankası” afişleri, “Milli piyango” bilet tasarımları en bilinen işleri arasında yer almıştır (Eczacıbaşı, 2008: 615). Cumhuriyet’in ilanından bugüne, Türk afiş sanatı denildiğinde ilk akla gelen isim İhap Hulusi Görey’dir. Günümüzde halen Türkiye’nin en köklü ve önemli firmaları Görey’in tasarımlarını kullanmaktadır. Buna örnek olarak, “Ziraat Bankası” ve “Kuru Kahveci Mehmet Efendi” logo tasarımlarını gösterebiliriz.

Şekil 2.5: İhap Hulusi Görey Afişleri Kaynak: https://alchetron.com/%C4%B0hap-Hulusi-G%C3%B6rey

Günümüzde Görey adına düzenlenen çeşitli etkinlikler ve çalışmalar da bulunmaktadır. Ender Merter, Görey’in tasarımlarının değerinden ve anısına düzenledikleri bir etkinlikten “İhap Hulusi için Tutkulu Eller Açık Havada kampanyasında birebir özgür işler ortaya çıktı. İhap Hulusi Türkiye’nin ilk afiş ve grafik tasarımcısı ve günümüzde Kuru Kahveci Mehmet Efendi logosu, Ziraat Bankası logosu, Kulüp Rakısı etiketi hala ona ait. Yani o dönem yaptığı işleri yaklaşık seksen sene yüz sene önceki işleri, biz bugünün grafik sanatçılarına ‘Sen yapsan nasıl yapardın?’ sorusuyla yola çıkarak uyarlattık. Teknolojik değil, kimi sulu boya yaptı, kimisi guaj boya veya kimisi photoshop çalıştı. Hepsini tek tek bilemiyorum ama hakikatten özgür işler çıktı” (Ender Merter, kişisel görüşme, 12

Aralık 2017) şeklinde bahsetmiştir. Neredeyse bir asır geçmesine rağmen tasarımlarının güncel olarak kullanılması bize ne kadar özgün ve nitelikli tasarımlar yaptığını kanıtlamaktadır.

2.1.3.2. Kenan Temizan (1895 – 1953)

Kenan Temizan Almanya’da eğitim almış ve burada ün kazanmıştır. Berlin’e askeri ataşe katibi olarak atanmış ve “Berlin Güzel Sanatlar Akademisi”nde eğitim görmüştür. Sanat ve tasarım alanında hızla gelişen Almanya’da yetişen sanatçı, batının çağdaş sanat anlayışını benimsemiş ve çalışmalarını bu doğrultuda yürütmüştür. 1926 ile 1943 yılları arasında Almanya’da süsleme sanatları okulunda eğitim vermiştir (Tansuğ, 2008: 396). Almanya’da ün kazanan Temizan, “Elite” gibi bazı moda dergilerinin kapaklarını tasarlamış, bazı moda kuruluşları ise Paris’e kreasyon hazırlık incelemeleri için Temizan’ı göndermiştir. Ayrıca dönemin büyük film şirketleri “Ufo ve Tobis” için birçok film afişi tasarlamıştır. Yurda 1943’te dönen Kenan Temizan, Akademi’de dekorasyon ve moda eğitimi vermiş, “Süsleme Sanatları” şube şefliği görevini üstlenmiştir. Yurt dışında eğitim alan ve çalışan Temizan, film afiş tasarımı alanında başarılı çalışmalar yapmış ve tanınmıştır. Fakat Türkiye’nin o dönemdeki koşullarından dolayı grafik sanatlar alanında yaptığı çalışmalar doğru değerlendirilip, hak ettiği değeri görmemiştir. Bundan dolayı bu alanda verimli olamamıştır. Paris’te 1945 yılında açılan bir sergide “Türk pavyonunu” hazırlamış, uluslararası bir afiş yarışmasında ilk üç dereceye girmiş ve ödüllendirilmiştir. Temizan’ın anısına, Almanya’da tasarladığı ve çoğunlukla film afişlerinden oluşan çalışmaları Güzel Sanatlar Akademisi’nde 1953 yılında sergilenmiştir. Kenan Temizan güçlü bir düzen anlayışı, profesyonel resimleme ve renk kullanımı teknikleri ile tasarımlarını yapmıştır. Afiş tasarımında güçlü ve kaliteli işler çıkarmış ve Türk grafik sanatının öncü tasarımcıları arasında yer almıştır (Eczacıbaşı, 2008: 1487).

2.1.3.3. Münif Fehim Özarman (1899 – 1983)

Münif Fehim, Tiyatro sanatçısı “Ahmet Fehim Efendi”nin oğludur. Küçük yaşlardan beri ünlü sanatçılar içerisinde yetişen Özarman, ressam, illüstratör sanatçısı ve karikatüristtir. Eski İstanbul resimleri ile tanınmıştır. 12 yaşında resim yaparak sanat ile tanışan Özarman, ilerleyen yıllarda ünlü tiyatrolar için afiş ve dekor tasarımları yapmıştır (Eczacıbaşı, 2008: 1201). Özarman Sanayi-i Nefise Mektebi’ne 1916 yılında kayıt olmuştur. Ressam “İbrahim Çallı”nın atölyesinde çalışan sanatçı aynı

zamanda karikatürist Cemil Cem’den eğitim almıştır. Okulu bitirdikten sonra 1921 yılında Son “Posta”, “Zümrüdü Anka”,”İleri”, “Akbaba”, “Kelebek” gibi çeşitli mizah gazete ve dergilerine desen ve karikatür çizimleri yapmıştır. Başlarda stilize teknik kullanan Özarman, daha sonraki yıllarda suluboya tekniği kullanarak resimsel karikatürler çizmiştir. Ayrıca 1920’li yılların başında illüstratör olarak “İleri” ve “Vakit” gazetelerinde resimleme çalışmaları yapmıştır. Bir dönem ise ileri gazetesinde karikatürist ve ressam olarak maaşlı çalışmıştır. Özarman başarılı bir illüstratör ve karikatürist olmuştur (Günel, 2010: 34,37).

Şekil 2.6: Münif Fehim Özarman, Devran Mizah Dergisi Kapağı

Kaynak:http://www.akdagsaydut.com.tr/as_yazilar_sag.php?subaction=showfull&id=1232917056&a

rchive=&start_from=&ucat=46&

Sayısız kitap resimleyen sanatçı, Dünden Hatıralar ve Elli Türk Büyüğü gibi kitaplarla dizi yazıları üzerine resimlemeler yapmıştır. Sanatçının Eski Şiir Medlulleri adı ile Akbaba ve Aydede dergilerinde yayımlanan çalışmaları, Divan şairlerinin bazı şiirleri için yaptığı resimlemelere örnek gösterilebilir. İllüstratör, karikatürist ve ressam Özarman hayatı boyunca birçok gazete ve dergi için çalışmalar yapmıştır. Ünlü karikatürist Ramiz Gökçe ile 1936 yılında Kristal Gazinosu’nda sergi açan sanatçı, dize resimlemelerini Eski Şiir Bahçeleri isimli bir kitapta 1943 yılında toplamıştır (Eczacıbaşı, 2008: 1201). Özarman gazete, dergi ve

kitaplar için yaptığı yüzlerce nitelikli çalışma ile Cumhuriyet’in ilk yıllarına damgasını vurmuştur. Türk grafik sanatının yapılanma sürecinde iz bırakan önemli sanatçılar arasında yer almıştır.

2.2. Çok Partili Dönemde (1950-60) Türkiye'de Demokratikleşme Girişimleri ve