• Sonuç bulunamadı

Code Civil Kanununa Yönelik Eleştiriler: 1804-1945

1. BATI DÜNYASININ AİLE TECRÜBESİ: AİLENİN TEMELİ

1.4. BATI’DA SEKÜLER/MODERN AİLENİN ORTAYA ÇIKIŞI

1.4.7.2. Code Civil Kanununa Yönelik Eleştiriler: 1804-1945

Her ne kadar Batı’da iki asırdır böyle bir kanun beklenmiş olsa da kanunun 1804 yılındaki Fransa’nın şartlarına göre hazırlanan kanunun çok geçmeden üzerinde değişiklik gerektirdiği, hatta bu değişikliğin daha Napolyon hayattayken bile yapılmasının gündeme geldiği nakledilir.441

İlk olarak Code Civil’in düzenlenişine bakılırsa, bu kanunun hazırlayıcıları her ne kadar kuvvetli ve sağlam bir aileyi arzu etseler bile kanunun tertibinde, ailenin değil erkeğin önemli olduğunu öne çıkarmışlardır. Çünkü Code Civil ailede kocanın hâkimiyetini esas alıp karının da ona itaatini şart koşmakta ve çocukların velayetini tamamıyla babaya devretmektedir. Bu kanuna göre de koca hükümrandır ve aile şerefi kendisinden sorulmaktadır. Ayrıca koca karısını korumakla, kadın da kocasına itaat etmekle yükümlüdür. Bu madde Batı kültüründe; kadının kaderinin kocasının elinde olduğu için ona itaat etmesi gerektiğinin hatırlatılması anlamına geldiği

439 Ali Yaşar Sarıbay,“Protestanlık ve Sekülerizasyon: Sosyolojik Bir Bakış”, s. 74.

440 Waardenburg, “Protestanlık”, s. 351-354; Abdüllatif Tüzer, “Postmodernizm ve Tanrı’nın Ölümü: Öznenin Arkeolojisi Üzerine Bir Deneme”, Milel ve Nihal: İnanç, Kültür ve Mitoloji

Araştırmaları Dergisi, C. XII, No: 2, 2015, (73-124), s. 85; Seda Esirgen Örsten, “Osmanlı

Devletinde Medeni Kanun Tartışmaları: Mecelle mi; Fransız Medenî Kanunu mu?”, Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, No: 29/Bahar 2011, (31-48), s. 35-36.

441 “İmparatorun ‘benim code mahvoldu’ diye bağırdığı rivayet olunur.” Bkz. Eugene Gaudemet, “1804 ten Beri Fransız Medeni Kanununun Fransa’da Yorumlanması (1)” s. 289-293; Julliot de la Morandiere, “Fransız Medenî Kanununun Tadili” (tercüme: Kemal Tahir Gürsoy), Ankara

123

şeklinde yorumlanır. Çünkü namus ve şeref kadının yükümlülüğündedir. Ayrıca kocanın gerekli gördüğünde karısının hürriyetini engelleyebilme hakkı vardır.442

Bundan başka Code civil miras düzenlemesi yetersiz olduğu için de eleştirilir. Zira evliliğin devamı müddetince koca bütün malların sahibidir. Çünkü kanun, ailenin beka ve ehemmiyetini idame ettirmek için malların bölünmemesini, aynı aile içerisinde kalmasını talep eder.443

Yukarıdaki sebeplere ilave olarak bir de her şeyden önce aradan geçen 150 yılın sonunda (1945 yılı itibarıyla), kanun 1804 yılındaki topluma göre çok mükemmel olsa bile, yaşanan sosyal değişimler sonucunda, ihtiyaca binaen kendisine yapılan ilave kanunlarla ahengi bozulmuş ve teknik olarak yeterliliğini kaybetmiş, bir anlamda ihtiyarlamıştır. Çünkü 19. yüzyıldan başlayarak hızla devam eden sanayileşmenin meydana getirdiği modern hayat, öncekine nazaran pek çok konuda değişikliklere sebep olmuştur. Bunlardan bir tanesi, ulaşım vasıtalarının gelişmesidir. Öyle ki artık kadın erkek herkesin bir yerden diğer bir yere gitme imkânları artmıştır. Eskiden yapılan aile çalışmaları ve el sanatları yerine fabrika ve büyük girişimlerde bulunmak için gidilen merkezlerde, büyük şehirler meydana gelmiştir. Artık aile dendiği zaman, Code Civil’in 1804 yılında muhatap olduğu aile yoktur. İkinci olarak, artık ailenin içerisinde karının özgürlüğü söz konusudur. Kadın da erkek gibi iş ve sosyal hayata iştirak eder olmuştur. Bütün bunlar, aile içinde koca nüfuzunu ve kadının ehliyetsizliğini gittikçe azaltmakta ve nihayet tamamıyla ortadan kaldırmak üzeredir.444

1940’lı yıllarda iyice arttığı anlaşılan “gayri meşru münasebetlerin” 445 sayısını azaltmak için evlenme merasimlerinin olabildiğince basitleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Müstakbel karı - koca nikâh muamelesinden önce sadece bir ilân

442 Napolyon’nun özellikle bu maddenin düğünlerde yüksek sesle okunmasını talep ettiği nakledilir. Bkz. Duby, Perrot, Kadınların Tarihi: Devrimden Dünya Savaşına Feminizmin Ortaya Çıkışı, s. 96-97.

443 “Karı, koca arasındaki mal birliği ancak bunlardan birinin ölümü halinde mevcut olabilir. Zira evliliğin devamı müddetince koca bütün malların sahibidir.” Bunun Code Civil’i yorumlayanların hatalarından kaynaklandığı iddia edilir. Bkz. Eugene Gaudemet, “1804’ten Beri Fransız Medeni Kanununun Fransa’da Yorumlanması (1)”s. 299.

444 De la Morandiere, “Fransız Medenî Kanununun Tadili”,s. 416-418.

445 1950 yılındaki bu ifadeye dikkat! Günümüzde “gayri meşru ilişki” tanımını kullanmak, önyargı ve bazen neredeyse hakaret kabul ediliyor.

124

yaptırmakla mükelleftiler. Ailenin söz hakkı; anne-babanın dahi itirazı, nikâh akdini geciktirmeleri usulü kaldırılmıştır.446

Julliot de la Morandiere (1885-1968) İstanbul Üniversitesinde verdiği

konferansta; Code Civil’e göre boşanmanın, eşlerden birisi tarafından irtikâp edilmiş ağır bir kusuru sonucunda gerçekleşebildiğini ama akıl hastalığının bir boşanma sebebi olmadığını ifade eder. Bu kanunda karşılıklı rızaya dayalı boşanmak da mümkün değildir. Kadınlar da erkekler gibi özgür kabul edilmelerine karşılık, ailenin reisi koca kabul edildiği için kadınların kocalarını boşamalarının 1938 ve 1942 yılındaki yapılan iki düzenlemeye kadar mümkün olamamış, sonraki zamanlarda kocanın kendine verilen haklarını suistimal etmesi halinde kadının buna itiraz etme hakkının kabul edilmeye başlanmıştır.447

Aralarında bir evlenme anlaşması yapmamış olan “karı koca” hakkında, erkeği bu ortaklığın başı yapan malî ortaklık sistemi devam ettirildi. Bu sisteme göre “koca”, ortaklık malların sahibi olduğu gibi karının mallarının da idarecisidir. Bu konuda 1945 yılında kurulan komisyonda şiddetli tartışmaların yaşanmış, neticede kocanın aile reisliği sıfatı lağvedilmiştir. Ancak o tarihlerde karı-koca arasındaki mal rejimi konusunda devam eden tartışmalarda ise mal ortaklığı rejimi yerine, yapılan masrafların taksim edildiği ve mal ayrımına dayalı bir kanun çalışması devam etmektedir.448

Fransa’da daha çok gayrimeşru ilişkiler sebebiyle gittikçe artan evlât edinme müessesesi için bir proje hazırlamış olmakla beraber bu yeterli olmamaktadır. Artık nesep tahkiki konusu ele alınmaya başlanmıştır.449

446 De la Morandiere, “Fransız Medenî Kanununun Tadili”,s. 422. 447 De la Morandiere, “Fransız Medenî Kanununun Tadili”,s. 418-419. 448 De la Morandiere, “Fransız Medenî Kanununun Tadili”,s. 422 449 De la Morandiere, “Fransız Medenî Kanununun Tadili”,s. 422

125

İKİNCİ BÖLÜM

2. BATI AİLE TECRÜBESİNİN MÜSLÜMAN AİLESİNE