• Sonuç bulunamadı

Yomralıoğlu (2009) “Coğrafi Bilgi Sistemleri Temel Kavramlar ve Uygulamalar” isimli kitabında coğrafya biliminin, yeryüzündeki beşer ve fiziki

olayları konu alarak mekânsal analizleri gerçekleştirmek üzere karmaşık bir bilgi yoğunluğu ile uğraştığını, bunun yanı sıra bu bilgilerden daha fazla yararlanmak, coğrafi olaylar arasındaki ilişkileri anlayıp yorumlamakta yardımcı olduğunu bildirmiştir. Bunu yapabilmenin ise organize edilmiş bir düzeneğe ihtiyaç duyduğunu, diğer bir deyişle bunun bir bilgi sistemi ile mümkün olabileceğini ve ‘coğrafya’,’ bilgi’ ,’sistem’ kelimelerinden oluşan ‘konum’ esaslı bir sistem olarak ortaya çıktığını belirtmektedir.

Koçak (2008), “Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Kentsel Yaşam Kalitesinin Yükseltilmesine Etkileri” isimli bildirisinde Coğrafi Bilgi Sistemlerinin, mekânsal

sorunların çözümü için tasarlanmış, mekânla ilgili verilerin toplanması, yönetimi, işlenmesi, analiz edilmesi ve görüntülenmesi için kullanılan donanım, yazılım, veri ve yöntemler bütünü olduğunu belirtmiştir. Coğrafi Bilgi Sistemlerinin, coğrafi bilgilerin kullanılması, ilişkiler kurma ve planlama mantığı ile hareket etme olanağı verdiğinden, kentteki insan-çevre etkileşiminin sağlıklı olarak planlanmasında ve uygulamasında önemli rol oynadığına değinmiştir. Bilgiyi kontrol etme ve kullanma yeteneğine sahip olan sistemin, mekân ve zamanın en iyi şekilde kullanılmasıyla kentsel hizmetlerin daha etkin, verimli ve çevreye daha duyarlı olarak sunulmasına katkıda bulunduğunu, Coğrafi Bilgi Sistemlerinin kentsel hizmetlerde yoğun bir biçimde kullanılmasının kentsel yaşam kalitesini olumlu yönde etkileyeceğini bildirmiştir.

Tokman (1999) “Kentsel Tasarımda Bilgi Sistemleri ve Uluslararası Yaklaşımlar” isimli bildirisinde şehircilik ve kentsel tasarım uygulamalarında CBS,

mevcut ve tasarlanan çevrenin analizlerinin yapılmasında ve yine edinilen bilgilerin görselleştirilmesinde bir araç olarak kullanıldığını bildirmiştir. CBS’nin uluslararası planlama çalışmalarında kullanımına örnekler veren araştırmacı, Coğrafi Bilgi Sistemi- Kent Bilgi Sisteminin gelişmiş ülkelerde kentsel tasarımın vazgeçilmez bir aracı olduğunu bildirmiştir.

Aksoylu ve Ark. (1996) Coğrafi Bilgi Sistemlerinin birçok alanda etkin bir

şekilde kullanıldığını, belirlenen amaca daha kısa sürede, düşük maliyetle ve gerçekçi olarak ulaşılmasında kolaylıklar sağlayan CBS’nin, Şehir ve Bölge planlaması uygulamalarında da çalışmaların her aşamasında kullanıcıya büyük kolaylıklar sağladığını bildirmişlerdir.

Yiğiter (1998) “Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Şehir Planlama Sürecinde Kullanımı: Burgazada Örnek Alanında Koruma Amaçlı İmar Planı Bilgi Sistemi Tasarımı” isimli doktora tezinde CBS’nin şehir planlama sürecinde kullanılması ile,

klasik planlama yöntemlerine göre veri elde etme, değerlendirme, güncelleştirme, yeniden kullanma ve depolama konularında büyük avantajlar sağladığını savunmuştur.

2.6.1 İlköğretim Okul Donatısını Belirleyen Ölçütlerin CBS ile Değerlendirilmesi

Yıldırım ve Ark. (2004) “Okullarda Coğrafi Bilgi Sistem Destekli Öğrenci Kayıt Otomasyon Sistemi Uygulaması: Trabzon Kenti Örneği” adlı çalışmalarında

okul kayıt alanlarını, 1 km’lik gerçek yürüme mesafesinin kullanıldığı network analizi ile elde etmişlerdir. Bu kayıt alanı içinde kalan öğrencileri belirlemek için ağ analizi ve kaynak tahsisi gibi analizler kullanılmıştır.

Nişancı ve Ark. (2003) “İmar Planları İle Önerilen Kentsel Donatı Alanlarının CBS İle Mekânsal Uygunluk Analizi” çalışmalarında erişebilirlik

mesafesi ve nüfus yoğunluğu temelinde donatı alanlarının değerlendirmesini yapmışlardır.

Burdziej (2010) “The Concept Of Web-Based Spatial Decision Support System For Accessibility Analysis” adlı makalesinde, gerçek yaşamda insanların

ihtiyaç duyduğu mekânların dağılımından çok erişe bilirliklerinin önemli olduğu, gerçek hayatta “kuş uçuşu- erişme yarıçaplı” mesafe tanımının çok nadir kullanıldığı bildirmiştir. Bazen erişme yarıçaplı çok yakın gibi gözüken bir mesafenin aslında uzun olabileceğine değinmiş, erişilebilirlikte vatandaşın algılamasının doğrusal anlamda en yakın ulaşabildikleri mesafe ve ulaşım süresi olduğu üzerinde durmuş ve erişebilirlik mesafe hesaplamasında esas alınması gerekenin yol ağı mesafesi (gerçek yürüme mesafesi) olduğunu bildirmiştir (Şekil 2.4).

Şekil 2.4. Yol ağı mesafesi ile kuş uçuşu mesafe arasında farklılıklar Burdziej (2010).

Şekil 2.4’te B-C noktalarının A noktasına göre erişebilirliği değerlendirildiğinde; B, C ye göre A ‘ya daha yakındır, yani daha erişebilirdir. Ancak yol ağı mesafesinde bu durumun tersine, B’den A’ya ulaşılan mesafenin C’ye göre daha uzak olduğu görülmektedir.

Burdziej (2010), donatılara erişebilirlik çalışmasında, Network Analizi ile her

bina için bir mesafe ve ulaşım zamanı bulmuş, akabinde erişebilirlik analizi ulaşım zamanlarını hesaplamış, son aşamada yol ağı mesafe faktörleri ile donatıya ulaşım zamanını hesaba katan çok kriterli bir erişebilirlik indeksi elde ederek, şehirde hangi bölgelerdeki okul, park veya hastanenin daha erişilebilir olduğunu ortaya koyan bir model geliştirmiştir.

Kamalasudhan ve Ark. (2004) “Measuring Pedestrian Accessibility” isimli

makalesinde, Kent içinde (Londra) erişilebilirliği düşük sosyal alanların, tasarımın bir süreci olarak yaya erişebilirliklerinin karşılaştırmasını yapmıştır. Metod olarak Hizmet Alanı Analizi (HA), Tampon Analizinin (TA) erişebilirlik açısından karşılaştırmalarını yapmış, bu analizleri yapmak için gerekli verilerin neler olması gerektiği üzerinde durmuş, planda öngörülen durum ve mevcut durum faktörlerini dikkate almıştır.

Ilhamdaiah ve Ark. (2005) “The Planning For Social İnfrastructer Provision Case Study” basit Coğrafi Bilgi Sistemi modelleri ile planlamada arazi

kullanımının çok daha rahat yapılabileceği üzerinde durmuşlardır. Hindistan’ın Ahmedabad şehrinde eğitim, sağlık, sosyokültürel alanlarda plan ile öngörülen ancak fiili durumdaki kullanımlar Coğrafi Bilgi Sistemi platformunda kıyaslanarak, planlama

Yol Ağı- Erişme Yarıçaplı Erişebilirlik

Kuş Uçuşu- Erişme Yarıçaplı- Mesafe

Yol Ağı-Gerçek Yürüme- Mesafesi

kriterlerinden nüfus yoğunluğu ve erişebilirlik kıstasları ile yeni okul yapılması gerekli olan alanları teklif eden bir çalışma ortaya koymuşlardır.

Green ve Ark. (2010), “Evaluation Of Community Social Facilities And Recreational Space In City Of Cape Town: Current And Future Provision For 2016 And Optimal Location Of New Facilities” isimli, Güney Afrika Cape Town

Şehri için hazırlanan raporda, Coğrafi Bilgi Sistemi kullanılarak donatılara olan arz ve taleplerin değerlendirmesini, nüfus projeksiyonu verilerine göre donatıların yeterlilikleri, mevcut durum itibarı ile dengesizliklerin bulunması ile makul bir şekilde donatılara erişebilirliğin olup olmadığının değerlendirmesini yapmışlardır.

Benzer Belgeler