• Sonuç bulunamadı

Cinsel Yönelim ve/veya Cinsiyet Kimliğinin Kriminalize Edilmesinin

2.2. MADDİ ENGEL OLUŞTURAN HUKUKİ AKIMLAR

2.2.1. Cinsel Yönelim ve/veya Cinsiyet Kimliğinin Kriminalize Edilmesinin

Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Derneği236’nin 2017 yılının Mayıs ayında yayınladığı raporda, devlet destekli homofobi, dünya çapında cinsel yönelimle ilgili yasaların araştırılması yoluyla ortaya koyulmuştur237. Buna göre, BM’de olmayan Tayvan ve Kosova da dahil olmak üzere toplam 124 devletten 71’i, yetişkinler arası rızaya dayalı eşcinsel ilişkiyi suç olarak kabul etmektedir238. Eşcinsel ilişki bu devletlerden bazılarında hem kadınlar hem de erkekler için kriminalize edilirken, diğerlerinde ise yalnızca erkeklerin eşcinsel ilişkiye girmesi yasa dışı sayılmaktadır239. Bu devletlerden sekizinde, eşcinsel ilişkinin cezası ölümdür. Ölüm cezası sekiz devletten dördünde ülke düzeyinde uygulanırken, ikisinde yalnızca belirli şehirlerde, diğer iki devlette ise devlet dışı özneler tarafından gerçekleştirilmektedir240. 19 devlette, cinsel yönelimle ilgili olarak ifade özgürlüğünü hedef alan “propaganda” ve “ahlak” yasaları yürürlüktedir241.Çalışma alanı cinsel yönelimle ilgili olan sivil toplum kuruluşlarının oluşumu, kuruluşu veya resmi olarak tescili 25 devlette yasal olarak engellenmektedir242. Kimi ülkelerde ise, cross-dressing243 cezai yaptırıma tabi tutulmaktadır.

Kural olarak, menşe ülkesinde kanuni kovuşturmaya tabi olan kişi, bu kovuşturmaya dayanarak bir başka devlete sığınma hakkına sahip değildir244. Bir başka deyişle, yasal bir kovuşturma uluslararası koruma gerekçesi teşkil etmeyecektir245. Ancak, dünya çapında soruşturma ve kovuşturma formunda zulümle karşı karşıya olan LGBTİ+’lar

236 International Lesbian, Gay, Bisexual, Trans and Intersex Association (ILGA).

237 ILGA: Aengus Carroll and Lucas Ramón Mendos, “State-Sponsored Homophobia: A World Survey

of Sexual Orientation Laws: Criminalisation, Protection and Recogniton”, 12. Baskı, Mayıs 2017,

http://ilga.org/what-we-do/state-sponsored-homophobia-report/, erişim: 9 Ocak 2018.

238 ILGA, s. 36. 239 ILGA, s. 36. 240 ILGA, s. 40. 241 ILGA, s. 41. 242 ILGA, s. 43.

243 Bu kavram, İngilizce cross (karşı) ve dress (giyinmek) kelimelerinden meydana gelmektedir. 244 ÖZKAN, Işıl, “Göç, İltica ve Sığınma Hukuku” Seçkin Yayınları, İkinci Baskı, Ankara, 2017, s. 87. 245 Mülteci Statüsü El Kitabı, para. 56.

62

açısından bu genel kuraldan ayrılmak gerekmektedir246. Yetişkinler arası rızaya dayalı eşcinsel ilişkilerin suç olarak kabul edildiği yasaların ayrımcılık teşkil ettiği ve uluslararası insan hakları normlarına aykırı olduğu yaygın olarak kabul gören bir görüştür247. Eşcinselliğin yasa yoluyla kriminalize edilmesi, toplumdaki genel homofobik/bifobik/transfobik iklimi pekiştirerek, gerek devlet gerekse devlet dışı öznelerin kendilerine sağlanan cezasızlık zırhının arkasına saklanarak, LGBTİ+lara zulüm uygulayabilmelerinin önünü açmaktadır248. Bu çalışmada, bu tür yasal düzenlemelerin kriminalizasyon amacı taşıdığı ve ayrıca yaygın olarak yalnızca belirli cinsel yönelimleri hedef alsalar da tüm LGBTİ+’ların marjinalize edilmesine hizmet ettiği kabul edilmiştir. Lafzi olarak geyleri hedef alan söz konusu ceza yasaları, diğer cinsel yönelimleri ve/veya cinsiyet kimliklerini aslında yok saymakta ve hukuken kırılgan bir pozisyonda konumlandırmaktadır.

LGBTİ+ sığınmacıların uluslararası korumadan yararlanmasını engelleyen hukuki trendlerden biri, eşcinsel ilişkileri suç sayan kanunların zulüm oluşturup oluşturmadığının belirlenmesinde karşılaşılan zorluklardır. Yetişkinler arası rızaya dayalı eşcinsel ilişkilerin suç olarak kabul edildiği ülkelerden kaçan LGBTİ+’ların sığınma başvuruları, özellikle bu tür yasaların nadiren uygulandığı durumlarda, yasaların zulme yol açmadığı gerekçesiyle reddedilebilmektedir. Çoğu ülkede, bu tür ceza yasalarının varlığı per se cinsel yönelim ve/veya cinsiyet kimliğine dayalı olarak uluslararası koruma tanınması için yeterli görülmemektedir. Böylesi yasaların sığınma başvurusunun yapıldığı tarihe yakın bir zamanda ya da düzenli uygulamasının bulunması aranmaktadır. Bazı ülkelerde, cinsel yönelim ve/veya cinsiyet kimliği temelinde uluslararası koruma başvurusu yapan sığınmacılardan, kamu otoritelerinin doğrudan kendilerine karşı yaptırım uygulamaya yönelik olarak harekete geçtiğini göstermesi beklenmektedir.

Uygulanmasa dahi bu tür kanunların varlığı, Yogyakarta İlkelerinde yer alan hakların biri veya birkaçını ihlal etmekte ve LGBTİ+ sığınmacıların haklı zulüm korkusunu

246 ORAM, s. 20.

247 CYCK Kılavuz İlkeleri, para. 26. 248 JANSEN / SPIJKERBOER, s. 21.

63

ortaya koymak için gösterilebilmektedir249. LGBTİ+’ları kriminalize eden kanunlar, ayrımcılık yasağına (2’inci İlke), özel hayatın mahremiyetine (6’ıncı İlke) ve ifade özgürlüğüne (19’uncu İlke) aykırılık teşkil etmektedir. Mevzuat, öngördüğü cezalara veya cezaların niteliğine bağlı olarak, yaşam hakkı (4’üncü İlke) ve işkenceye, zalimane, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ve muamelelere tabi tutulmama hakkının (10’uncu İlke) ihlaline de yol açabilmektedir. Uygulama alanı olmasa da böylesi kanunların hem menşe hem sığınma ülkesinde LGBTİ+’ların devlet korumasına erişimini engelleyerek 3’üncü Yogyakarta İlkesi kapsamında kanun önünde tanınma hakkının ihlalini oluşturması da mümkündür250. 4’üncü İlke, devletlere amacı veya sonucu rıza gösterebilecek çağda kabul edilen eşcinseller arasındaki rızaya dayalı cinsel eylemleri yasaklama olan cezai düzenlemeleri yürürlükten kaldırmalarını tavsiye etmektedir251. Ayrıca, böylesi bir suçtan dolayı cezasının infaz edilmesini bekleyen kişilerin serbest bırakılması ve haklarındaki ölüm cezalarının ertelenmesi gerektiğini belirtmektedir252.

Söz konusu ceza kanunlarının uygulama alanı bulunduğunun LGBTİ+ sığınmacılar tarafından kanıtlanması talep edilmektedir. İspat yükünün sığınmacıya yüklendiği bu pratikte, cinsel yönelimin cezai yaptırıma bağlanması per se uluslararası insan hakları hukukunun ihlalini oluştursa da önemsiz hale getirilmektedir. BMMYK, düzensiz, nadiren ya da hiç uygulanmasa dahi eşcinsel ilişkileri yasaklayan ceza kanunlarının LGBTİ+’ları zulüm seviyesine ulaşabilecek kadar katlanılması zor bir durumun içine sürükleyebileceğini belirtmiştir253. Gerçekten de pratikte başvurulsun ya da başvurulmasın söz konusu ceza yasalarının varlığı, kişilerin özgürlüklerinden alıkonulmalarını, kovuşturmaya tabi tutulmalarını veya şiddet içeren eylemlere maruz bırakılmalarını önlemek için eşcinsel ilişkilerden uzak durmalarına ya da sosyal

249 ORAM, s. 21. 250 ORAM, s. 21.

251 4’üncü Yogyakarta İlkesi’ne göre, “A. Erişkin kabul edilen yaştaki kişilerin rızaya dayalı olarak aynı

cinsiyetten kişilerle cinsel etkinlik yaşamasını engelleme amacı veya etkisi taşıyan tüm suç türlerini kaldıracak ve böylesi hükümlerin kaldırıldığı ana kadar bu suçlar nedeniyle hüküm giymiş hiçbir kişiye ölüm cezası vermeyecektir.”

252 4’üncü Yogyakarta İlkesi’ne göre, “B. Erişkin kabul edilen yaştaki kişilerin rızaya dayalı olarak

yaşadığı cinsel etkinlikle ilgili suçlar nedeniyle cezalandırılmayı bekleyen kişilere yönelik tüm cezaları ve ölüm cezasını affedecektir.”

64

yaşamlarını ve toplumsal kimliklerini sınırlandırmalarına yol açabilmektedir254. Eşcinsel ilişkilerin suç sayılması baskıcı bir hoşgörüsüzlük atmosferi oluşturabilmekte, var olan atmosferi güçlendirebilmekte ve sonuç olarak kovuşturma tehdidini tetikleyebilmektedir. Böylesi kanunların mevcudiyeti, LGBTİ+’ları zulüm teşkil edecek zararlara maruz bırakabilecek politik söylemleri teşvik edebileceği gibi, LGBTİ+’ların başka ülkelerde sığınma hakkından yararlanmak için başvuru yapmasını da engelleyebilmektedir255.

BMMYK, yetişkinler arası rızaya dayalı eşcinsel ilişkilerin suç olarak düzenlendiği ceza kanunları bulunmasa bile genel kanunların yaşamlarını katlanılmaz hale getirecek şekilde LGBTİ+’lar aleyhine uygulanıyor olabileceğini ve dolayısıyla bu uygulamanın zulüm düzeyine erişebileceğini belirterek, bu duruma kamu ahlakı veya kamu düzenine ilişkin ayrımcı mevzuatı örnek göstermiştir256. Zinanın yasaklanması gibi, cinsel yönelim ve/veya cinsiyet kimliğinden bağımsız olarak, belirli cinsel eylemleri suç sayan genel yasal düzenlemeler, LGBTİ+’lar üzerinde orantısız olarak ayrımcı etkilere sahip olabilmektedir257. Örneğin, Türkiye’de Kabahatler Kanunu258 ve Karayolları Trafik Kanunu259, trans kadın seks işçilerine yönelik sistematik olarak keyfi bir şekilde kullanılmakta ve bu kanun uyarınca idari para cezaları kesilmektedir260. Bu nedenle, karar vericiler LGBTİ+ sığınmacıların menşe ülkelerindeki hukuk sistemini, yasal düzenlemelerini, bunların yorumlanışı, uygulanışı ve sığınma başvurusunda bulunan kişi üzerindeki fiili etkisini de içerecek şekilde incelemelidir261. Gerçekleştirilen kovuşturma sayısına odaklanmak yerine, öngörülen cezai yaptırımların zulüm verici sosyal atmosferi nasıl güçlendirdiğine ve LGBTİ+’ların kamu makamlarından koruma

254 LAVIOLETTE, 2014, s. 9. 255 CYCK Kılavuz İlkeleri, para. 27. 256 CYCK Kılavuz İlkeleri, para. 29. 257 LAVIOLETTE, 2014, s. 10.

258 Kabahatler Kanunu, Kanun No: 5326, Kabul Tarihi: 30.03.2005. 259 Karayolları Trafik Kanunu, Kanun No: 2918, Kabul Tarihi: 13.10.1983.

260 Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği: Kemal Ördek, “‘Kayıtsız’ Alanda ‘Kayıtlı’

Soygun: Trans Seks İşçilerine Yönelik Bir ‘Vergilendirme’ Aracı Olarak İdari Para Cezaları, Şubat 2014,

http://www.kirmizisemsiye.org/Dosyalar/KayitsizAlandaKayitliSoygun.pdf, erişim: 9 Ocak 2018.

65

talep etme konusundaki fırsatlarını ne şekilde yok ettiğine bakarak bir değerlendirmede bulunmak gerekmektedir262.

2.2.2. Cinsel Yönelim ve/veya Cinsiyet Kimliğine Dayalı Ayrımcılığın Uluslararası