• Sonuç bulunamadı

Cezayir Arapçası, Fasih Arapça temel olmak üzere birçok yabancı dilden sözcük içine alan bir konuşma dilidir. Darja, Amiye, ve Cezayir halk dili isimleriyle de bilinen Cezayir Arapçası, cezayirlilerin günlük hayatlarında yani sokaklarda, evlerde, aile arasında, satıcılar ve alıcılar arasında, diziler, filimler ve televizyon bazı programlarında kullanılmaktadır. Ancak gazeteler, dergiler, okul kitapları, haber bültenleri ve devletin resmî kurumlarında Fasih Arapça kullanılmaktadır. Dolayısıyla diğer Arap ülkelerde olduğu gibi Cezayir’de de Fasih Arapça devletin resmî ve yazı dili olarak kabul edilmektedir.

Cezayirliler tarih içerisinde coğrafi ve tarihî sebeplerden dolayı farklı millet ve medeniyetlerle yakın temaslarda bulunmuştur. Bu temaslar dinî, iktisadi, siyasi, sosyal, kültürel....vb. alanlarda çeşitli biçimlerde farklılıklar ortaya çıkmasına yol açmıştır. Cezayir’de dil de bu değişikliklerden nasibini almıştır. Bugün Cezayir halk dili incelendiğinde, özellikle İspanyolca, Farsça, İtalyanca, Türkçe, Fransızca, Berberice ve büyük oranda Arapça sözcüklerinden oluştuğu görülmektedir. Zira Cezayirliler günlük hayatta birbirleriyle iletişim kurarken şuursuz olarak bir dilden fazla sözcük kullandıkları göze çarpmaktadır. Bu durumu daha iyi anlamak için aşağıdaki örneklere bakmalıyız:

CezA. كلايد ةجمقلا ينتبجع (ʿcbetnī l-ḳmeca diyēlek ) . T. Senin gömleğini çok beğendim.

CezA. حيلم وطاڤ يجاولحلا اذه ريدي (ydīr haẕā l-ḥalēvcī gāṭō mlīḥ). T. Bu pastacı güzel kek yapar.

Bu cümleler Cezayirliler tarafından sıradan kullanılan cümlelerdir. Bu cümlelerin içerdiği sözcüklerin asıl dili aşağıdaki tabloda gösterebiliriz

Sözcük Asıl dili

ينتبجع ʿcbetnī (beğendim) Arapça: ينتبجعا

ةجمقلا ḳmeca (gömlek) İspanyolca: camisa

diyēl (senin) Berberice: لايد

ك k (Arapçanın 2. tekil şahıs iyelik eki )

Arapça: ك

ريدي ydīr (yapar) Arapça: ريدي

اذه haẕa (bu) Arapça: اذه

يجاولحلا lḥalēvcī (pastaneci) Türkçe helvacı

وطاڤ gāṭō (kek) Fransızca gâteau

حيلم mlīḥ (güzel) Arapça ةحلام

Tablodan görüldüğü üzere birden fazla dilden sözcük Cezayir Arapçasına dâhil olmuştur. Ancak cümlenin yapısında Fasih Arapçaya kurallarına dayanılır , önce fiil gelir, sonra özne sonra da cümlenin diğer ögeleri yazılır. Farklı dillerden geçen bu sözcükler, Cezayir Arapçasına ilk aşamada orijinal biçimleriyle alınmasına rağmen zamanla kimisi anlam, kimisi dilbilgisi, kimisi ses özelliklerini açısından değişme uğramıştır. Yani bu sözcüklerin birçoğu Cezayir Arapçasına ilk geçişinde asıl dillerdeki anlamlarıyla kullanılırsa da zaman içerisinde bu sözcükler mecaz veya zıt anlamlar kazanmıştır. Örneğin, ريدي “ yudīr” sözcüğü Fasih Arapçada yönetmek işletmek anlamlarında kullanılırken Cezayir Arapçasında yapar anlamında kullanılmaktadır. Bu nedenle de başka Arap ülkelerde yaşayan insanlar Cezayir Arapçasını anlamakta zorlandıklarını görülmektedir. Cezayirlilerin Arapçadan

bambaşka bir dil konuştuklarını düşünülürken biz bu durumu aslında dil zenginliği ve çeşitliği olarak kabul ederiz çünkü bir milletin dili, başka dillerle etkileşime geçtiğinde zengileşerek gelişir. Ayrıca bir dilden başka bir dile sözcük geçişi dilin niteliğini değiştirmez. Böyle olmakla birlikte, Cezayirlilerin konuşma dili kendi içerisinde farklı yerel ağızlara da ayırlmaktadır. Söz gelimi Cezayir’de kullanılan Konstantin ağzı ile Tibese ya da Vahra’nın ağızları arasında farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin: “çok” anlamında kullanılan sözcüğü Konstantin ağzında فازب “bzēf” Tibese ağzında رساي “yēsrer”, Vahran ağzında ise ةياغ“ġāya” şeklinde kullanılmaktadır.

Cezayir Arapçası önemli bir kısmı oluşturan Fasih Arapça sözcükleri, Cezayirlilerin Müslüman olmalarıyla birlikte girmeye başlamıştır. Zaman içerisinde Arap dili halk tarafından benimsenip Berbericenin yanında kullanılmıştır. Bundan dolayı Fasih Arapça ve Berbericenin karşılıklı etkileşiminin sonucu olarak bir karma dil ortaya çıkmış, yani bu karma dili hem Fasih Arapça hem Berberice sözcüklerden oluşan bir konuşma dilidir. (Daknati, 2012: 219). Ancak bu karma dilinin gelişimi bu etapta durmamış, asırlar boyunca Kuzey Afrika’da özellikle Cezayir’de yaşanılan tarihsel olaylardan dolayı Cezayir Arapçası farklı gelişmelere tanık olmuştur.

1509 yılında İspanyollar Cezayir’in bazı kıyıları ve şehirlerine saldırdıktan sonra yüzlerce sözcük İspanyolcadan Cezayir Arapçasına dâhil olmuştur. Günümüzde İspanyolcanın özellikle Vahran ağzında etkisi görülmektedir. Daha sonra 1516 – 1530 yıllar arasında Cezayir Osmanlı hâkimiyeti altında bulunduğu süreçte Osmanlı Türkçesinden halkın konuşma diline çok miktarda sözcük geçmiştir. Osmanlılar kendi dilini Cezayir halkına zorlamamışlarsa da Türkler ile Cezayirliler aynı toprak içerisinde yaşamalarının tabii sonucu olarak Osmanlı Türkçesinden Cezayir Arapçasına sözcük geçmesi gayet doğal bir olaydır. Bu geçen sözcükler, asırlar geçmesi ve Fransızların bu sözcükleri yok etme çabalarına rağmen Cezayir Arapçasında yerini muhafaza etmektedir.

Öte yandan o dönemde Cezayir’in sahil şehirlerinde Tüccar ve denizciler arasında kullanılan ve Lingua Franka olarak adlandırılan bir jargon dili ortaya çıkmıştır. Çünkü Cezayir Osmanlı döneminde bir ticaret merkeziydi, dolayısıyla

Farklı Akdeniz ülkelerinden Cezayir limanlarına Ticaret ve denizcilik işleri amaçlarıyla gelen insanlar birbirlerine etkin bir iletişim kurabilmek için bu ortak dili kullanmışlardır . İtalyanca, Fransızca, Türkçe, İspanyolca, Arapça ve Portekizce sözcükleri kapsayan bu jargon dili dilbilgisi kuralarına göz önünde bulundurulmadan kullanılmıştır. Ayrıca Cezayir’de esirlerin sayısa artıkça Lingua Frankanın yayılması da artmıştır. Lingua Frankanın sayesinde İtalyancadan Cezayir Arapçasına birçok sözcük girmiştir. (Kaawan, 2020: 217).

Cezayir Arapçasında yer alan az sayıda Farsça sözcüklerine gelince, bu sözcükler doğrudan doğruya Fars dilinden turist ve hacca gitmiş olan insanlar tarafından aktarılmış veya Türkler vasıtasıyla Cezayir konuşma diline yerleşmiş olabileceğini tespit etmek zor olduğu için kesin bir sonuca varmak mümkün değildir. (Bencheneb, 2014: 9).

1830 yılında Fransız işgalinden dolayı Cezayir Arapçasına yüzlerce sözcük geçmiştir. Zira Fransızlar Cezayir’e ilk adım attıklarından beri Cezayir kültürünü, Cezayirlilerin dinini yok etmeye ve Cezayirlilerin dili fransızlaştırmaya çalışmıştır. Ancak tüm bu denemeler başarısız olmuştur. Ayrıca bugün Cezayir konuşma dilinde her ne kadar çok sayıda Fransızca sözcük varsa da Cezayirlilerin konuşma dili Fransızca değildir.

Son olarak Cezayir Arapçasına daha önce söz edilen faktörlerden dolayı farklı dillerden geçen sözcükler bu konuşma dilin zenginleşmesine büyük katkıda bulunmuştur. Söz konusu, bu katkılar Cezayir kültür sahasının çeşitlenmesinde büyük bir rol oynamıştır.

2. SES BİLGİSİ

Benzer Belgeler