• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM

4. BULGULAR ve YORUM

Dil ve Anlatım dersinde drama yönteminin tutum ve sosyal beceriye etkisinin incelenmesi alt problemlerin başlıkları altında yapılmıştır.

4.1. Ortaöğretim Onuncu Sınıf Dil ve Anlatım Dersinin Yaratıcı Drama Yöntemi ile Öğretiminin Deney ve Kontrol Grubu Öğrencilerinin Ders

Tutumlarına Yönelik Değişkenliği Ne Düzeydedir?

Tutum ölçeği ön test sonuçlarına istatistiksel analiz seçimi uygulanabilirliği için ölçek sonuçları üzerinde normallik incelemesi yapılmıştır. Tutum ölçeği puanlarının betimsel istatistikleri Tablo 1’de gösterilmiştir.

Tablo 4: Tutum Ölçeği Betimsel İstatistikleri ve Kolmogorov-Smirnov Test Sonuçları

Kontrol Grubu Deney Grubu

TUTUM ÖLÇEĞİ

N X S.S Sig. N X S.S Sig.

Ön test 36 83,22 20,06 ,954 34 96,85 17,96 ,103

Son test 36 84,41 19,60 ,990 34 104,65 23,51 ,151

Tutum ölçeğinin ön test ve son test normallik dağılımı sonuçları incelendiğinde bütün test sonuçlarının normal dağılım gösterdiği, α=0.05 anlamlılık düzeyinde puanların normal dağılımdan aşırı sapma göstermediği tespit edilmiştir (p>0.05).

Normallik varsayımı karşılandığı için tutum ölçeği sonuçlara parametrik testler (ANOVA, t testi) uygulanabilmektedir.

Drama yönteminin kullanıldığı deney grubu öğrencileri ile geleneksel yöntemin kullanıldığı kontrol grubu öğrencilerinin uygulama öncesinde Dil ve Anlatım dersine yönelik tutumları arasında herhangi bir farklılık olup olmadığına ilişkin bağımsız t testi sonuçları Tablo 5’de gösterilmiştir.

Tablo 5. Dil ve Anlatım Dersine Yönelik Tutum Ölçeği Ön Test Puanlarının Gruplara Göre t Testi Sonuçları

Tutum Ölçeği Ön Test N X S sd t P Deney grubu 34 96,85 17,96 68 2,988 .004 Kontrol grubu 36 83,22 20,06

Deney ve kontrol gruplarının uygulama öncesi dil ve anlatım dersine görelik tutumları gruplara göre anlamlı bir farklılık göstermektedir (t(68)= 2,988; p<0.05). Deney grubunda yer alan öğrencilerin tutumlarının (X=96,85) kontrol grubu öğrencilerine (X= 83,22) göre daha olumluğu olduğu görülmektedir.

Drama yönteminin uygulandığı deney grubu öğrencileri ile geleneksel yöntemin uygulandığı kontrol grubu öğrencilerinin uygulama sonrasındaki dil ve anlatım dersine yönelik tutumları arasında bir farklılık olup olmadığı Tablo 6’da gösterilmiştir.

Tablo 6. Dil ve Anlatım Dersine Yönelik Tutum Ölçeği Son Test Puanlarının Gruplara Göre t Testi Sonuçları

Tutum Ölçeği Son Test N X S sd t P Deney Grubu 34 104,65 23,51 68 2,988 .000 Kontrol Grubu 36 84,41 19,60

Deney ve kontrol gruplarının uygulama sonrasında dil ve anlatım dersine görelik tutumları gruplara göre anlamlı bir farklılık göstermektedir (t(68)=2,988; p<0.05). Deney grubunda yer alan öğrencilerin tutumlarının (X=104,65) kontrol grubu öğrencilerine (X=84,41) göre daha olumluğu olduğu görülmektedir.

Kontrol grubu öğrencilerinin “Öyküleyici Anlatım” konusunun geleneksel yöntemle işlenmesi sonucunda dil ve anlatım dersine yönelik tutum değişimleri ilişkili ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 7’de gösterilmiştir.

Tablo 7. DADYTÖ Kontrol Grubu Ön Test ve Son Test Ortalama Puanların t- Testi Sonuçları

Kontrol

Grubu N X S sd T P

Ön test 36 83,22 20,06 35 3,538 .001

Son test 36 84,41 19,60

Tablo 7’ye göre kontrol grubunda yer alan toplam 36 öğrenci “Öyküleyici Anlatım” konusunu geleneksel yöntem ile işlemişlerdir. Dil ve Anlatım dersine yönelik tutum ölçeği puanlarının uygulama öncesi ve sonrasında değiştiği görülmektedir. Uygulama öncesinde öğrencilerin tutum ölçeği puan ortalaması X=83,22 iken uygulama sonrası son testte tutum ölçeği puan ortalamaları X=84,41 olmuştur. Tutum ölçeği puan

ortalaması arasındaki farklılık ilişkili örneklemlerde t testi ile hesaplanmış ve bu farkın %95 güvenirlikle istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (t(35)=3,538; p<0.05). Bu durum geleneksel yöntemle işlenen dil ve anlatım dersinde öğrencilerin derse karşı tutumlarında değişiklik olduğu yönündedir.

Kontrol grubunda yer alan öğrencilere uygulama öncesinde ve sonrasında dil ve anlatım dersine yönelik tutum ölçeği puanları arasındaki ilişki Pearson Momentler Çarpımı Momentler ile hesaplanmış sonuçlar Tablo 8’te gösterilmiştir.

Tablo 8. SBÖ Kontrol Grubu Ön Test-Son Test Puanları Arasındaki İlişki Kontrol Grubu r sig

Ön test-Son test ,995 ,000

Kontrol grubu öğrencilerinin tutum ölçeğine vermiş oldukları cevaplar arasında pozitif yönde ve güçlü yönde bir ilişki saptanmıştır (r=,995; sig.000). Kontrol grubunda yer alan 36 öğrencinin tutum ölçeğine tutarlı cevap verebileceğini göstermektedir.

Dil ve anlatım dersine yönelik deney grubunda yer alan öğrenci tutumlarının ön- test ve son-test değişimleri ilişkili ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 9’da gösterilmiştir.

Tablo 9. DADYTÖ Deney Grubu Ön Test ve Son Test Ortalama Puanların t-Testi Sonuçları

Deney

Grubu N X S Sd t p

Ön test 34 96,85 17,96 33 5,552 .000

Son test 34 104,65 23,51

Tablo 9 incelendiğinde; “Öyküleyici Anlatım” konusunun drama yöntemiyle uygulandığı deney grubunda bulunan toplam 34 öğrencinin dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarında anlamlı bir artış olduğu bulunmuştur (t(33)=5,552 , p<.05). Buna

göre deney grubunda yer alan 34 öğrencinin dil ve anlatım dersine yönelik tutumları ortalaması X=96,85 iken, drama çalışmaları sonrasında X=104,65’e yükselmiştir. Bu bulgu, drama uygulamalarının öğrencilerin derse karşı tutumlarının artmasında etkisinin olduğunu göstermektedir.

Deney grubunda yer alan öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutum ölçeği ön test ve son testleri puanları arasındaki ilişki Pearson Momentler Çarpımı korelasyon katsayısı ile hesaplanmış ve sonuçlar Tablo 10’da gösterilmiştir.

Tablo 10. DADYTÖ Deney Grubu Ön Test-Son Test Puanları Arasındaki İlişki

Deney Grubu r sig

Ön test-Son test ,957 ,000

Tablo 10’da yer alan bilgiler incelendiğinde; deney grubunda yer alan öğrencilerin uygulama öncesi ve sonrasında tutum ölçeğine vermiş oldukları cevaplar arasında pozitif yönde ve güçlü bir ilişki vardır (r=,967; sig.000). Bu ilişki düzeyi deney grubunda yer alan öğrencilerin tutum ölçeğini tutarlı bir şekilde cevapladıkları söylenebilir.

Araştırmada uygulama öncesi ve sonrasında gruplar arasında dil ve anlatım dersine yönelik tutumlar arasında anlamlı farklılık bulunması nedeniyle uygulama sonrası sonuçları yorumlamak yerine deney ve kontrol gruplarının dil ve anlatım dersine yönelik tutumları farklılığı incelenmesinde fark puanları üzerinde hesaplama yapmak daha uygun görülmektedir. Fark puanları üzerinde hesaplanan bağımsız örneklemlerdeki t testi sonuçları Tablo 11’de gösterilmektedir.

Tablo 11. Deney ve Kontrol Grubunda Bulunan Öğrencilerin Dil ve Anlatım Dersine Yönelik Tutumlarına İlişkin İlişkisiz t-Testi Sonuçları

GRUP N X S Sd t p FARK Deney Grubu 34 7,79 8,19 68 4,689 .000 Kontrol Grubu 36 1,19 2,03

Tablo 11 incelendiğinde, deney ve kontrol grubunda yer alan öğrencilerin çalışma öncesi ve sonrasındaki tutum ölçeği puanları arasında anlamlı düzeyde bir farklılık olduğu görülmektedir (t(68)=4,689 p<.05). Deney grubu öğrencilerinin tutum puanlarındaki artış, kontrol grubu öğrencilerinin tutum puanlarındaki artıştan farklıdır ve deney grubunun tutum puan artışı daha fazla olmuştur (X=7,79).

Birinci alt problem olan drama yönteminin öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarına ilişkin değişimleri incelenmiştir. Analizler sonucunda kontrol ve deney grubunda yer alan öğrencilerin ön test ve son test tutum ölçeği puanlarında anlamlı düzeyde bir artış olduğu tespit edilmiştir. Drama yöntemiyle işlenen dil ve anlatım dersinde öğrencilerin tutumlarının olumlu yönde artış gösterdiği söylenmektedir.

Uygulama öncesi ile sonrasında deney ve kontrol grubu öğrencilerinin dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarında farklılık bulunmuş; deney grubu öğrencilerinin kontrol grubu öğrencilerine göre derse yönelik daha olumlu tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Bu nedenle uygulama sonrası ve öncesi tutum puanları farkları deney ve kontrol grubu öğrencileri için hesaplanarak fark puanları arasındaki farklılık incelenmiştir. Deney ve kontrol grupları için hesaplanan ön test- son test fark puanlarında anlamlı bir farklılık tespit edilmiş ve deney grubu öğrencilerinin kontrol grubu öğrencilerinden daha olumlu yönde artış gösterdiği saptanmıştır.

Uygulama ve inceleme sonucunda drama yönteminin öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarını olumlu yönde arttırdığı belirlenmiştir.

Yaratıcı drama çalışmalarına katılan öğrencilerin yaratıcı dramayla ilgili görüşlerinden ve araştırmacının sınıf içinde yaptığı gözlemlerden edinilen bilgilere göre öğrencilerin derslerden zevk aldıkları, derse olan ilgilerinin arttığı, derste hem eğlendikleri hem de öğrendikleri, öğrendikleri bilgileri günlük yaşamla ilişkilendirdikleri için daha anlamlı bir öğrenme gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir.

4.1.1. Deney grubunda yer alan öğrencilerin Dil ve Anlatım dersine yönelik tutumlarının değişiminde cinsiyete göre bir farklılık var mıdır?

Yapılan araştırma sonucunda kontrol ve deney grubundaki dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarının değişimleri ilişkisiz ölçümlerdeki t testi ile test edilmiştir. Kontrol grubuna ait cinsiyet değişimleri Tablo 12’de yer almaktadır.

Tablo 12. DADYTÖ Ön Test Sonuçlarının Cinsiyete Göre İlişkisiz t Testi Sonuçları Ön test Cinsiyet N X S Sd t p Deney Grubu Kız 23 94,13 21,33 32 1,290 .206 Erkek 11 102,55 3,50

Deney grubunda yer alan öğrencilerin ön test sonuçları Tablo 12’de incelendiğinde kız öğrencilerle erkek öğrencilerin göre dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarında anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir (t(32)=1,290 p>.05). Kız öğrencilerin tutumları arasındaki heterojenliğin ise erkek öğrencilere göre oldukça fazla olduğu söylenebilmektedir (S=21,33).

Deney grubundaki öğrencilerin drama yöntemiyle uygulanan ders sonrasındaki tutumlarının cinsiyete göre incelendiğinde karşılaştırma sonuçları Tablo 13’te gösterilmiştir.

Tablo 13. DADYTÖ Son Test Sonuçlarının Cinsiyete Göre İlişkisiz t Testi Sonuçları

Son test Cinsiyet N X S Sd t p

Deney Grubu

Kız 23 100,91 27,67 32 1,356 .185

Erkek 11 112,45 6,39

Tablo 13’te yer alan bilgiler doğrultusunda deney grubundaki öğrencilerin deney sonrasında son test sonuçları cinsiyete göre ilişkisiz t test ile karşılaştırıldığında son test sonuçlarının cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermediği görülmektedir (t(32), p>0.05). Cinsiyetlere ilişkin standart sapma değerleri incelendiğinde kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre tutum görüşlerinde farklılaşmanın daha fazla olduğu söylenebilmektedir (S=27,67).

Cinsiyete göre araştırma sonuçları incelendiğinde deney grubunda yer alan kız öğrencilerle erkek öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarında hem ön test hem de son testte anlamlı farklılık olmadığı görülmektedir.

Drama yöntemiyle işlenen Öyküleyici Anlatım ünitesi sonrasında öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutumları arasındaki değişimi incelemek amacıyla fark puanlarına arasında ilişkisiz örneklemlerde t testi uygulanmıştır. Grupta yer alan öğrencilerin cinsiyete göre dağılımı normal olmadığı için ilişkili örneklemlerde sonuçlar üzerinde t testine gidilmemiş; son test- ön test puanları arasındaki fark puanları üzerinde cinsiyete göre karşılaştırmalar yürütülmüştür.

Fark puanlarına göre cinsiyete göre bir farklılık olup olmadığı ilişkisiz ölçümlerde t testi ile ölçülmüş ve sonuçlar Tablo 14’te gösterilmiştir

Tablo 14. DADYTÖ Fark Puanlarının Cinsiyete Göre İlişkisiz t Testi Sonuçları

Cinsiyet N X S Sd t p

Fark Puanı

Kız 23 6,78 9,58 32 1,043 .305 Erkek 11 9,90 3,45

Tablo 14’te yer alan sonuçlar incelendiğinde; deney grubunda yer alan öğrencilerin fark puanlarında cinsiyete göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir (t(34)=1,043; p>0.05).

Deney grubunda yer alan öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarının değişiminde cinsiyete göre farklılık olmadığı, öğrencilerin cinsiyete bağlı olmadan tutumlarının değiştiği; kız öğrencilerle erkek öğrencilerin dil ve anlatım dersine karşı tutumlarının benzer olduğu saptanmıştır.

4.1.2. Kontrol grubunda yer alan öğrencilerin Dil ve Anlatım dersine yönelik tutumlarının değişiminde cinsiyete göre bir farklılık var mıdır?

Kontrol grubunda yer alan öğrencilerin cinsiyete göre Dil ve Anlatım dersine yönelik tutumlarının değişimini belirlemek amacıyla kontrol grubu öğrencilerinin sonuçları ilişkisiz ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 15’te gösterilmiştir.

Tablo 15. DADYTÖ Ön Test Sonuçlarının Cinsiyete Göre İlişkisiz t Testi Sonuçları Ön test Cinsiyet N X S Sd t p Kontrol Grubu Kız 11 105,91 7,37 34 6,833 .000 Erkek 25 73,24 14,99

Tablo 15’deki bilgiler doğrultusunda kontrol grubunda yer alan öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutumları uygulama öncesinde cinsiyete göre incelendiğinde öğrencilerin tutumlarının cinsiyete göre anlamlı bir değişim gösterdiği görülmektedir (t(34)= 6,833; p<0.05). Cinsiyete göre kontrol grubu ön test tutum ölçeği puan ortalamaları incelendiğinde; kız öğrencilerin dil ve anlatım dersine karşı tutumlarının erkek öğrencilere göre daha olumlu oldukları tespit edilmiştir (X=105,91).

Uygulama sonrasında kontrol grubunda yer alan öğrencilerin Dil ve Anlatım dersine yönelik tutumlarının cinsiyete göre bir farklılık gösterip göstermediği son test sonuçlarına uygulanan ilişkisiz ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 16’da gösterilmiştir.

Tablo 16. DADYTÖ Son Test Sonuçlarının Cinsiyete Göre İlişkisiz t Testi Sonuçları

Son test Cinsiyet N X S Sd t p

Kontrol Grubu

Kız 11 106,55 6,99 34 6,807 .060 Erkek 25 74,68 14,72

Tablo 16 incelendiğinde kontrol grubunda yer alan öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarının son testte yani uygulama sonrasında birbirinden farklılık göstermediği görülmektedir (t(34)=6,807; p>0.05). Kontrol grubunda yer alan öğrencilerin uygulama sonrasında cinsiyete göre tutumlarında bir farklılık olmadığı söylenebilir.

Kontrol grubunda yer alan öğrencilerin cinsiyete göre ünite öncesi ve sonrasında derse karşı tutumlarının değişimi arasında bir farklılık olup olmadığı son test- ön test fark puanları arasında ilişkisiz ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 17’de gösterilmiştir.

Tablo 17. DADYTÖ Fark Puanlarının Cinsiyete Göre İlişkisiz t Testi Sonuçları Kontrol Grubu Cinsiyet N X S Sd t p Fark Puanı Kız 11 ,636 3,07 34 1,100 .279 Erkek 25 1,44 1,36

Tabloda yer alan bilgiler incelendiğinde kontrol grubunda yer alan öğrencilerin dil ve anlatım dersine yönelik tutumlarının değişiminde cinsiyete göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülmektedir (t(34)=1,100; p>0.05).

Kontrol grubunda yer alan kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre dil ve anlatım dersine yönelik tutum düzeylerinin daha olumlu oldukları; ancak uygulama öncesi ve sonrası arasındaki tutum değişimleri arasında cinsiyete göre herhangi bir farklılık olmadığı araştırma sonucunda tespit edilmiştir.

4.2. Ortaöğretim Onuncu Sınıf Dil ve Anlatım Dersinin Yaratıcı Drama Yöntemi ile Öğretiminin Deney ve Kontrol Grubu Öğrencilerinin Sosyal Becerilerine Yönelik Değişkenliği Ne Düzeydedir?

Sosyal beceri ölçeğine ilişkin ön test ve son test sonuçlarının betimsel istatistikleri Tablo 18’de gösterilmiştir.

Tablo 18: Sosyal Beceri Ölçeği Betimsel İstatistikleri ve Kolmogorov-Smirnov Test Sonuçları

Kontrol Grubu Deney Grubu

SOSYAL BECERİ ÖLÇEĞİ

N X S.S Sig. N X S.S Sig.

Ön test 36 54,08 9,308 ,652 34 52,26 7,312 ,861

Son test 36 54,44 8,583 ,566 34 58,41 7,114 ,935

Sosyal beceri ölçeğinin ön test ve son test normallik dağılımı sonuçları incelendiğinde bütün test sonuçlarının normal dağılım gösterdiği, α=0.05 anlamlılık düzeyinde puanların normal dağılımdan aşırı sapma göstermediği tespit edilmiştir (p>0.05).

Normallik varsayımı karşılandığı için tutum ölçeği sonuçlara parametrik testler (ANOVA, t testi) uygulanabilmektedir.

Drama yönteminin kullanıldığı deney grubu öğrencileri ile geleneksel yöntemin kullanıldığı kontrol grubu öğrencilerinin uygulama öncesinde Sosyal Becerileri arasında herhangi bir farklılık olup olmadığına ilişkin bağımsız t testi sonuçları Tablo 19’da gösterilmiştir.

Tablo 19. Sosyal Beceri Ölçeği Ön Test Puanlarının Gruplara Göre t Testi Sonuçları Sosyal Beceri Ölçeği Ön Test N X S Sd t p Deney grubu 34 52,26 7,312 68 ,905 .368 Kontrol grubu 36 54,08 9,308

Deney ve kontrol gruplarının uygulama öncesi sosyal beceri düzeyleri gruplara göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir (t(68)= ,905; p>0.01). Bu nedenle uygulama öncesinde deney ve kontrol grubunda yer alan öğrencilerin sosyal beceri ölçeği puanlarına göre sosyal beceri düzeylerinin benzer olduğu söylenebilir.

Uygulama sonrasındaki değişimleri incelemek amacıyla;

Drama yönteminin uygulandığı deney grubu öğrencileri ile geleneksel yöntemin uygulandığı kontrol grubu öğrencilerinin uygulama sonrasındaki sosyal beceri düzeyleri arasında bir farklılık olup olmadığı ilişkisiz ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 20’de gösterilmiştir.

Tablo 20. Sosyal Beceri Ölçeği Son Test Puanlarının Gruplara Göre t Testi Sonuçları

Sosyal Beceri

Ölçeği Son Test N X S Sd t p

Deney Grubu 34 54,08 9,308 68 2,099 .040

Kontrol Grubu

36 54,44 8,583

Drama ve geleneksel yöntem uygulamaları sonrasında öğrencilere sosyal beceri ölçeği verilmiş ve deney ile kontrol grubunda yer alan öğrencilerin sosyal beceri ölçeğinden almış oldukları puanlar üzerinde ilişkisiz gruplarda t testi ile analiz edilmiştir. Tablo 8’de yer alan bilgiler incelendiğinde deney ve kontrol gruplarının uygulama sonrası sosyal beceri düzeylerinin gruplara göre α=0.05 düzeyinde anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmüştür (t(68)= 2,099; p<0.05).

Ön test uygulamasında kontrol grubundaki öğrencilerin sosyal beceri ölçeği puanları deney grubundaki öğrencilerle benzer sonuçlar gösterirken; uygulama sonrasında gruplar arasında sosyal beceri düzeyinde istatistiksel olarak (%95 güvenirlikle) anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Öyküleyici Anlatım ünitesinin geleneksel yöntemle ve drama yöntemiyle uygulanması deneyinde grupların kendi içindeki değişimler incelenecek olursa;

Öncelikle kontrol grubunda yer alan öğrencilerin sosyal beceri ölçeğinden almış olduğu puanlar ön-test ve son-test değişimleri ilişkili ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 21’de gösterilmiştir.

Tablo 21. Sosyal Beceri Ölçeği Kontrol Grubu Ön Test ve Son Test Ortalama Puanların t-Testi Sonuçları

Kontrol

Grubu N X S Sd t p

Ön test 36 54,08 9,308 35 ,541 .592

Son test 36 54,44 8,583

Tablo 21 incelendiğinde; “Öyküleyici Anlatım” konusunun geleneksel yöntemle işlendiği kontrol grubunda bulunan toplam 36 öğrencinin sosyal beceri düzeylerinde anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir (t(35)=-,541, p>.05). Kontrol grubunda yer alan 36 öğrencinin sosyal beceri düzeyleri arasında %95 güvenirlikle bir değişim gözlenmemiştir.

Ayrıca öğrencilerin ölçeğe vermiş oldukları puanların tutarlığını belirlemek için kontrol grubu öğrencilerinin ön test ve son test puanları arasında Pearson Momentler Çarpımı korelasyon katsayısı hesaplanmıştır. Puanlar arasındaki ilişkiler Tablo 22’de yer almaktadır.

Tablo 22. SBÖ Kontrol Grubu Ön Test-Son Test Puanları Arasındaki İlişki

Kontrol Grubu r Sig

Ön test-Son test ,903 ,000

Tablo 22’de yer alan sonuçlar incelendiğinde kontrol grubunda yer alan öğrencilerin ön test ve son test puanları arasında pozitif yönde ve güçlü bir ilişki olduğu

görülmektedir (r=,903; sig.000). Bu durum öğrencilerin ölçeğe iki durumda verdiği cevapların tutarlılığı hakkında bilgi verebilmektedir.

Deney grubu öğrencilerinin “Öyküleyici Anlatım” konusunun drama yöntemiyle işlenmesi sonucunda dil ve anlatım dersine yönelik tutum değişimleri ilişkili ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 23’te gösterilmiştir.

Tablo 23. Sosyal Beceri Ölçeği Deney Grubu Ön Test ve Son Test Ortalama Puanların t-Testi Sonuçları

Deney

Grubu N X S Sd t p

Ön test 34 52,26 7,312 33 14,623 .000

Son test 34 58,41 7,114

Tablo 23’teki bulgular incelendiğinde deney grubunda yer alan; Dil ve Anlatım dersindeki Öyküleyici Anlatım konusunu drama yöntemiyle işleyen 34 öğrencinin sosyal beceri düzeylerinin uygulanan sosyal beceri ölçeği sonuçları doğrultusunda değiştiği görülmektedir. Uygulama öncesinde deney grubundaki öğrencilerin sosyal beceri ölçeği puan ortalaması X=52,26 iken uygulama sonrası son test sosyal beceri ölçeği puan ortalamaları X=58,41 olmuştur. Sosyal beceri ölçeği puan ortalaması arasındaki farklılık ilişkili ölçümlerde t testi ile hesaplanmış ve bu farkın %95 güvenirlikle anlamlı olduğu görülmüştür (p<0.05). Bu durum Dil ve Anlatım dersinde drama yönteminin uygulanmasının öğrencilerin sosyal beceri düzeylerini arttırdığını göstermektedir.

Deney grubunda yer alan öğrencilerin sosyal beceri ölçeği ön test ve son test puanları arasındaki ilişki Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı ile incelenmiş; sonuçlar Tablo 24’te gösterilmiştir.

Tablo 24. SBÖ Kontrol Grubu Ön Test-Son Test Puanları Arasındaki İlişki

Deney Grubu R sig

Ön test-Son test ,943 ,000

Tablo 24 incelendiğinde deney grubunda bulunan 34 öğrencinin sosyal beceriler ölçeğine ön test ve son test uygulamasında vermiş olduğu cevaplar arasında pozitif yönde ve güçlü bir ilişki tespit edilmiştir (r=,943; sig.000). Deney grubu öğrencilerinin ön test ve son test puanları arasındaki ilişkinin pozitif yönde yüksek bulunması öğrencilerin ölçeği tutarlı bir şekilde doldurdukları hakkında fikir verebilir.

İkinci alt problem doğrultusunda edinilen bulgular doğrultusunda Dil ve Anlatım dersi Öyküleyici Anlatım konusu geleneksel yöntem (kontrol grubu) ile drama yöntemi (deney grubu) uygulamaları öncesinde gruplarda yer alan öğrencilerin sosyal beceri düzeylerinin benzer olduğu; uygulama sonrasında ise geleneksel yöntemle öğrenim gören kontrol grubu öğrencilerinin sosyal beceri düzeylerinde herhangi bir farklılık gözlenmezken drama yöntemiyle öğrenim gören öğrencilerin sosyal beceri düzeylerinde anlamlı bir artış olduğu saptanmıştır. Kontrol ve deney grubunun sosyal beceri ölçeği ön test ve son test puanları arası farklılık ilişkisiz ölçümlerde t testi ile test edilmiş ve sonuçlar Tablo 25’te gösterilmiştir.

Tablo 25. Deney ve Kontrol Grubunda Bulunan Öğrencilerin Sosyal Beceri Ölçeğine İlişkin İlişkisiz t-Testi Sonuçları

GRUP N X S sd t p FARK Deney Grubu 34 6,147 2,451 68 7,234 .000 Kontrol Grubu 36 ,361 4,008

Tablo 25 incelendiğinde, deney ve kontrol grubunda yer alan öğrencilerin çalışma öncesi ve sonrasındaki sosyal beceri ölçeği puanları arasında α=0.05 olmak üzere anlamlı düzeyde bir farklılık olduğu görülmektedir (t(68)=3,515 p<.05). Yani

deney grubu öğrencilerinin sosyal beceri ölçeğinden almış oldukları puanlar (ön test-son test) arasındaki fark; kontrol grubu öğrencilerinin sosyal beceri ölçeğinden almış oldukları puanlar (ön test-son test) arasındaki farktan %95 güvenirlikle değişiklik göstermektedir. Deney grubundaki öğrencilerin son test- ön test ölçek puanları arasında X= 6,147 ortalama farklılık görülmektedir.

Araştırmanın ikinci alt probleminde Dil ve Anlatım dersinde drama yönteminin öğrencilerin sosyal becerilerine ilişkin etkisi incelenmiştir. Deney ve kontrol grubu öğrencilerine sosyal beceri ölçeği uygulama öncesi ve sonrasında uygulanmıştır. Ölçek sonuçlarına göre uygulama öncesinde deney grubu ve kontrol grubunda yer alan toplam 70 öğrencinin sosyal beceri düzeylerinin benzer olduğu saptanmıştır.

Dil ve Anlatım dersinin öğrenimine geleneksel yöntemle devam eden kontrol grubu öğrencilerinin uygulama öncesi ve sonrasında sosyal beceri ölçeği puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir (α=.05). Kontrol grubunda yer alan öğrencilerin sosyal beceri düzeylerinde bir değişim olmamıştır.

Öyküleyici Anlatım konusunu geleneksel yöntem yerine drama yöntemiyle işleyen deney grubunda yer alan 34 öğrencinin uygulama sonrasında sosyal beceri ölçeği puanları (ön test- son test) arasında anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır (α=.05). Deney grubundaki öğrencilerin Öyküleyici Anlatım konusu drama yöntemi uygulaması sonucunda sosyal beceri düzeylerinde olumlu yönde bir artış olduğu gözlenmiştir.

Benzer Belgeler