• Sonuç bulunamadı

3.1. Fertlilite Ölçütleri

3.1.1. Grup-I Fertilite Ölçütleri

Çizelge 3.1. Grup-I Fertilite Ölçütleri

İnek no (n:15)

Gebelik şekillenen

tohumlamalar Gebelik

İndeksi Gebe Kalan Hayvanlar

Gebe Kalmayan Hayvanlar I. ST II. ST

2798 + 1 +

2671 - - - -

82744 - - - -

97941 - + 2 +

2979 - + 2 +

57907 - - - -

80513 + 1 +

42501 - - - -

29 - - - -

57192 - - - -

8816 + 1 +

06842 - - - -

68538 - - - -

3077 - - - -

3262 - - - -

Oran %20

(3/15)

%16.6

(2/12) 1.4 %33.3

(5/15)

%66.6 (10/15)

Tohumlamaları izleyen 12. günde GnRH uygulaması yapılan birinci gruptaki ineklerde ilk tohumlamada %20, ikinci tohumlamada

%16.6 ve toplam %33.3 oranında gebelik elde edildi. İki tohumlama sonrasında gebe kalmayan hayvanların oranı %66.6 olarak belirlendi.

Elde edilen gebeliklerde gebelik indeksi 1.4 olarak hesaplandı.

İki grup arasında gebelik oranlarındaki farkılılık istatistiksel olarak önemsiz bulundu (P>0.05).

Şekil 3.1. Grup I (GnRH) ile Grup IV (Kontrol) gebelik oranlarının karşılaştırılması

3.1.2. Grup-II Fertilite Ölçütleri

Çizelge 3.2. Grup-II Fertilite Ölçütleri

İnek no (n:15)

Gebelik şekillenen

tohumlamalar Gebelik

İndeksi Gebe Kalan Hayvanlar

Gebe Kalmayan Hayvanlar I. ST II. ST

06801 - - - -

82747 - - - -

58 + 1 +

3009 - - - -

2507 - - - -

64 - - - -

2953 + 1 +

27 - - - -

55313 - - - -

68553 + 1 +

32 - - - -

32379 + 1 +

3068 - - - -

2497 - - - -

55 - + 2 +

Oran %26.6 (4/15)

%9.09

(1/11) 1.2 %33.3

(5/15)

%66.6 (10/15)

Tohumlamaları izleyen 4-11. günler arasında PRID® uygulaması yapılan ikinci grup ineklerde ilk tohumlamada %26.6, ikinci tohumlamada %9.09 ve toplam %33.3 oranında gebelik elde edildi. İki tohumlama sonrasında gebe kalmayan hayvanların oranı

%66.6 olarak belirlendi. Elde edilen gebeliklerde gebelik indeksi 1.2 olarak hesaplandı.

İki grup arasında gebelik oranlarındaki farkılılık istatistiksel olarak önemsiz bulundu (P>0.05).

Şekil 3.2. Grup II (PRID, 4-11. gün ) ile Grup IV (Kontrol gebelik) oranlarının karşılaştırılması.

3.1.3. Grup-III Fertilite Ölçütleri

Çizelge 3.3. Grup-III Fertilite Ölçütleri

İnek no (n:15)

Gebelik şekillenen

tohumlamalar Gebelik

İndeksi Gebe Kalan Hayvanlar

Gebe Kalmayan Hayvanlar I. ST II. ST

39783 - - - -

72426 - - - -

80622 + 1 +

2646 - - - -

2915 + 1 +

3074 - - - -

36 + 1 +

56 - - - -

06872 - + 2 +

17 - - - -

21 + 1 +

80491 + 1 +

24 + 1 +

2935 - - - -

2573 - - - -

Oran %40

(6/15)

%11.1

(1/9) 1.6 %46.6

(7/15)

%53.3 (8/15)

Tohumlamaları izleyen 11-18. günler arasında PRID® uygulaması yapılan üçüncü grup ineklerde ilk tohumlamada %40.0, ikinci tohumlamada %11.1 ve toplam %46.6 oranında gebelik elde edildi. İki tohumlama sonrasında gebe kalmayan hayvanların oranı

%53.3 olarak belirlendi. Elde edilen gebeliklerde gebelik indeksi 1.2 olarak hesaplandı.

İki grup arasında gebelik oranlarındaki farkılılık istatistiksel olarak önemsiz bulundu (P>0.05).

Şekil 3.3. Grup III (PRID, 11-18. gün ) ile Grup IV (Kontrol) gebelik oranlarının karşılaştırılması

3.1.4. Grup-IV Fertilite Ölçütleri

Çizelge 3.4. Grup-IV Fertilite Ölçütleri

İnek no (n:15)

Gebelik şekillenen

tohumlamalar Gebelik

İndeksi Gebe Kalan Hayvanlar

Gebe Kalmayan Hayvanlar I. ST II. ST

65 - - - -

28 - - - -

3064 + 1 +

2673 - - - -

8686 - - - -

6894 - - - -

3162 - - - -

3221 - - - -

3199 - - - -

6803 + 1 +

57759 + 1 +

6801 - - - -

11 - - - -

67 - - - -

57650 - - - -

Oran %20

(3/15)

%0

(0/12) 1.0 %20

(3/15)

%80 (12/15)

Tohumlamalarını izleyen günlerde hiçbir uygulama yapılmayan dördüncü grup ineklerde ise çalışma sonucunda %20 oranında gebelik elde edilirken, bu oranın tamamı ilk tohumlama sonucunda şekillendi. İki tohumlama sonrasında gebe kalmayan hayvanların oranı %80.0 olarak belirlendi. Elde edilen gebeliklerde gebelik indeksi 1.0 olarak hesaplandı.

Tüm gruplar arasında şekillenen gebelik oranlarındaki farkılılık istatistiksel olarak önemsiz bulundu (P>0.05)

Şekil 3.4. Grup I (GnRH), Grup II (PRID, 4-11. gün ), Grup III (PRID, 11-18.

gün) ile Grup IV (Kontrol) gebelik oranlarının karşılaştırılması

3.2. Progesteron Hormonu Değerlendirmeleri

3.2.1. Gebe (+) ve gebe olmayan (-) ineklerde 21. günde progesteron değeri ortalamaları

Yapılan çalışmada gebe ve gebe olmayan hayvanların 21.

gündeki progesteron değeri ortalamaları aşağıdaki çizelgede özetlendi (Çizelge 3.5).

Çizelge 3.5. Gebe (+) ve gebe olmayan (-) ineklerde 21. günde progesteron değeri ortalamaları

Progesteron (ng/ml) (21. Gün)

Grup I Grup II Grup III Grup IV Gebe (+)

15,94 ± 5,63 10,84 ± 3,31 10,11 ± 1,44 7,44 ± 1,15

Gebe (-)

3,00 ± 1,08 0,66 ± 0,11 1,60 ± 0,63 1,78 ± 0,49

3.2.2. Uygulama grupları ile kontrol grubu arası, uygulama günü ve yedi gün sonraki progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Uygulama ile 7 gün sonraki progesteron değerleri yönünden uygulama ve kontrol grupları arasında yapılan karşılaştırmada; Grup I’ deki progesteron değerleri kontrol grubuna oranla istatistiksel olarak farklı bulundu ( P<0,05 ) (Çizelge 3.6). Grup II’de uygulama ve 7 gün sonraki progesteron değerlerinde istatistiksel bir fark bulunamazken ( P>0,05 ) (Çizelge 3.7), Grup III’de kontrol grubuna

oranla uygulamayı izleyen 7. gündeki progesteron değerlerindeki artış istatistiksel olarak önemli bulundu ( P<0,05 ) (Çizelge 3.8).

Çizelge 3.6. Grup I - Kontrol Grubu arası uygulama ve 7 gün sonraki P4 değerlerinin karşılaştırılması

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün

Grup I

8,03 ± 1,92 8,25 ± 2,41

Kontrol

5,58 ± 0,94 3,22 ± 0,53

P P>0,05 P<0,05

Çizelge 3.7. Grup II - Kontrol Grubu arası uygulama ve 7 gün sonraki P4 değerlerinin karşılaştırılması

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün

Grup II

1,36 ± 0,43 6,28 ± 1,27

Kontrol

1,32 ± 0,27 4,81 ± 0,80

P P>0,05 P>0,05

Çizelge 3.8. Grup III - Kontrol Grubu arası uygulama ve 7 gün sonraki P4 değerlerinin karşılaştırılması

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün

Grup III

5,76 ± 0,93 6,56 ± 0,71

Kontrol

5,14 ± 0,94 3,38 ± 0,51

P P>0,05 P<0,05

3.2.3. Grup içi, gebe (+) ve gebe olmayan (-) ineklerin uygulama günü, 7 gün sonraki ve 21. gün progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Sunulan çalışmada uygulama grupları ve kontrol grubunda gebe olan ve gebe olmayan hayvanların progesteron değerleri grup içinde değerlendirildi ve aşağıdaki çizelgelerde özetlendi.

Çizelge 3.9. Grup I, gebe (+) ve gebe (-) hayvanlarda progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Çizelge 3.10. Grup II, gebe (+) ve gebe (-) hayvanlarda progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Grup II

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün 21. gün

Gebe (+)

1,49 ± 0,44 9,82 ± 2,47 10,84 ± 3,31

Gebe (-)

1,38 ± 0,48 4,68 ± 0,81 0,66 ± 0,11

P P>0,05 P>0,05 P<0,05

Grup I

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün 21. gün

Gebe (+)

13,12 ± 2,47 17,31 ± 1,10 15,93 ± 5,63

Gebe (-)

6,67 ± 1,42 4,05 ± 0,89 3,00 ± 1,08

P P<0,05 P<0,05 P<0,05

Çizelge 3.11. Grup III, gebe (+) ve gebe (-) hayvanlarda progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Grup III

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün 21. gün

Gebe (+)

5,97 ± 1.02 6,88 ± 0,56 10,11 ± 1,44

Gebe (-)

5,59 ± 1,40 6,25 ± 1,38 1,60 ± 0,63

P P>0,05 P>0,05 P<0,05

Çizelge 3.12. Grup IV, gebe (+) ve gebe (-) hayvanlarda progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Grup IV

Progesteron (ng/ml)

4.gün 7.gün 10.gün 12.gün 16.gün 19.gün 21.gün

Gebe (+)

0,92 ± 0,28 6,05 ± 0,51 5,98 ± 2,30 8,41 ± 2,58 5,05 ± 1,68 5,61 ± 0,65 7,44 ± 1,15

Gebe (-)

1,29 ± 0,28 4,62 ± 1,05 4,83 ± 0,97 5,21 ± 0,91 5,22 ± 0,60 2,71 ± 0,47 1,78 ± 0,49

P P>0,05 P>0,05 P>0,05 P>0,05 P>0,05 P<0,05 P<0,05

3.2.4. Uygulama gruplarındaki gebe (+) hayvanların progesteron değerlerinin kontrol grubu gebe (+) hayvanlar ile karşılaştırılması

Yapılan çalışmada uygulama gruplarındaki gebe (+) hayvanların progesteron değerleri kontrol grubundaki gebe (+) hayvanlar ile karşılaştırıldı, ancak yeterli sayıda gebe (+) hayvan olmadığı için istatistiksel değerlendirme yapılamadı. Aşağıdaki çizelgelerde uygulama günündeki, uygulama gününden 7 gün sonraki ve 21. gün progesteron değerlerinin ortalamaları verildi.

Çizelge 3.13. Grup I ile kontrol grubundaki gebe (+) hayvanları progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Gebe (+)

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün 21. gün

Grup I

13,12 ± 2,47 17,31 ± 1,10 15,93 ± 5,63

Kontrol

8,41 ± 2,58 5,61 ± 0,65 7,44 ± 1,15

Çizelge 3.14. Grup II ile kontrol grubundaki gebe (+) hayvanları progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Gebe (+)

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün 21. gün

Grup II

1,49 ± 0,44 9,82 ± 2,47 10,84 ± 3,31

Kontrol

0,92 ± 0,28 5,98 ± 2,30 7,44 ± 1,15

Çizelge 3.15. Grup III ile kontrol grubundaki gebe (+) hayvanları progesteron değerlerinin karşılaştırılması

Gebe (+)

Progesteron (ng/ml)

Uyg. günü +7 gün 21. gün

Grup III

5,97 ± 1,02 6,88 ± 0,56 10,11 ± 1,44

Kontrol

5,98 ± 2,30 5,61 ± 0,65 7,44 ± 1,15

4.TARTIŞMA

Sunulan çalışmada, tohumlama sonrası 12. günde GnRH enjeksiyonu, 4-11. günler arası PRID ve yine 11-18. günler arası PRID uygulaması yapılan repeat breeder ineklerde ve tedavi uygulanmayan kontrol grubundaki repeat breeder ineklerde, anılan uygulamaların fertiliteye etkisi, gebe kalma oranları ve kan serum progesteron hormonu düzeyleri çerçevesinde değerlendirildi ve gebelik oranları yönünden gruplar arasındaki farklılık istatistiksel olarak önemsiz bulundu.

Bazı araştırıcılar, farklı nedenlere bağlı ve çoğunukla da çok faktörlü olarak ortaya çıkabilen repeat breeder sorunlu ineklerde, dördüncü tohumlama sonrasında %60’ ının tedavi edilmeden gebe kalabildiğini ileri sürmektedirler (DeKruif, 1976; Bulman ve Lamming, 1978). Ergün (2000) subklinik endometritislere bağlı repeat breeder ineklerde intrauterin antibiyotik uygulamaları ile %75 gebelik elde ederken, tedavisiz kontrol grubunda gebelik oranı %41.70’te kalmıştır. Keza, daha yakın tarihlerde yapılan çalışmalarda, tedavi yapılmayan kontrol gruplarında gebe kalma oranları daima düşük bulunmuştur (Villarroel ve ark., 2004; Peters, 2005; Shams-Esfanabadi ve ark., 2007). Sunulan çalışmada ise dördüncü tohumlama sonucunda kontrol grubunda gebe kalma oranı %20 olarak belirlendi. Buna karşılık tedavi gruplarında ise %20-40 oranlarında gebelik şekillendi. Anılan literatür bilgilerin yanı sıra sunulan çalışma bulgularının ışığında dördüncü kere tohumlanan ineklerde, özellikle nedene bağlı yapılan doğru tedavilerin gebelik oranlarını yükseltmek için yararlı olabileceği kanısına varıldı.

Repeat breeder ineklerde fertilizasyonun şekillenmesini ya da blastogenez-embriyogenez dönemlerinde gebeliğin desteklenmesini amaçlayan birçok yöntem ve tedavi seçeneği önerilmektedir (King, 1990; Mann, 2002). Sunulan çalışmanın konusunu da kapsayan hormonal tedavi seçenekleri içinde en sık kullanılanlar progesteron-progestagenler, GnRH, hCG, bromokriptin v.b olarak sıralanabilir (King, 1991; Shams-Esfanabadi ve ark., 2007; Mann, 2002).

Progesteron, ineklerde tüm gebelik sürecinin sağlıklı biçimde sürdürülebilmesi için yaşamsal önemi olan bir hormondur. Gebeliğin erken döneminde yükselen progesteron konsantrasyonu ilerleyen embriyonik gelişim ile ilişkilendirmekte ve bunun sonucunda da interferon-τ üretiminde ve gebelik oranlarında bir yükselme görülmektedir (Beltman ve ark. 2009). Özellikle erken gebelikte kan progesteron düzeyi düşük ineklerde progesteron hormonu desteği ile gebelik oranlarında belirgin bir yükselme olduğunu gösteren birçok çalışma bulunmaktadır (Carothers, 2006; Macmillan ve ark., 1991;

Walton ve ark., 1990; Larson ve ark., 2007). Buna karşılık progesteron düzeyleri göreceli olarak yüksek olan ineklerdeki progesteron tedavisi gebelik oranlarında dikkati çeken bir değişikliğe neden olamamaktadır (Robinson, 1989; Mann, 2002; Shams-Esfanabadi ve Shirazi, 2006). Kastelic (1994) progesteron uygulamasının özellikle ilk tohumlamada gebelik oranı %40'ın altında olan işletmelerde faydalı olduğunu ileri sürmektedir.

Progesteron uygulamaları için çeşitli araştırmacılar tohumlamayı izleyen 5-19. günler arasında, ortalama yedi günlük bir süreyi yeterli görmektedirler (Walton ve ark. 1990; Stevenson ve Michael, 1991; Van Cleef ve ark., 1991; Mann ve ark., 2001;

Villarroel ve ark., 2004; Carothers, 2006; Shams-Esfanabadi ve Shirazi, 2006; Larson ve ark., 2007). Yukarıdaki çalışmalarda genellikle intravaginal PRID veya CIDR uygulamaları yapılmıştır.

Sunulan çalışmada da, anılan araştırmalara paralel olarak, PRID iki ayrı grup repeat breeder inekte 4-11 ve 11-18. günlerde, yedi gün süre ile uygulandı.

Robinson (1989), repeat breeder ineklerde tohumlamayı izleyen dört veya dokuzuncu günlerde başlayıp, sekiz gün süreyle PRID uygulayarak %60 oranında gebelik elde ettiğini, buna karşılık kontrol gubunda bu oranın %30’da kaldığını bildirmektedir.

Araştırıcı, çalışma gruplarında endojen progesteron düzeyi yüksek ise pogesteron uygulamasının olumlu etkisinin azaldığını eklemektedir.

Sunulan çalışmada progesteron uygulaması bir grup repeat breeder inekte (n=15) tohumlamaları izleyen 4-11. günlerde yapıldı.

Anılan günlerdeki uygulama ile korpus luteumun şekillenip progesteron sekresyonu yapabilmesi için yeterli zamanın verilmesi ve blastogenez döneminde olası düşük kan progesteron düzeyinin yüksek tutulması amaçlandı. Uygulama gününde göreceli olarak, tedavi ve kontrol gruplarındaki düşük progesteron oranları (1,36 ± 0,43ng/ml ve 1,32 ± 0,27ng/ml) yedinci günde 6,28 ± 1,27ng/ml ve 4,81 ± 0,80ng/ml ’ye yükseldi. Buna karşılık ilk tohumlamada gebelik oranları tedavi ve kontrol gruplarında sırasıyla %26.6 ve %20 olarak saptandı ve iki grup arasında istatistiksel yönden önemli bir fark belirlenemedi. Diğer taraftan izleyen ikinci tohumlama sonuçlarına bakıldığında tedavi grubunda gebelik oranı %9.09 yükselerek toplam %33.3 oranına ulaşırken kontrol grubunda tüm gebelikler ilk tohumlamadan elde edildi.

Sunulan çalışmadaki diğer bir grup repeat breeder inekte ise (n=15) PRID uygulamaları tohumlamaları izleyen 11-18. günler arasında yapılarak, korpus luteum’ un regresyonunu engellemek, interferon-τ üretimini desteklemek ve gebeliğin anne tarafından tanınmasına yardımcı olmak amaçlandı. Uygulama gününde, tedavi ve kontrol gruplarındaki ineklerde kan progesteron oranları 5,76 ± 0,93ng/ml ve 5,14 ± 0,94ng/ml olarak belirlendi. Anılan gündeki progesteron değerlerinin, 4-11. gün grubundaki ineklerden daha yüksek olması korpus luteumun olgunlaşması ve doğal olarak daha fazla progesteron üretmesi şeklinde açıklandı. Uygulamanın yedinci gününde progesteron değerleri sırasıyla 6,56 ± 0,71ng/ml ve 3,38 ± 0,51ng/ml olarak belirlendi. Her iki değer ortalamalarının normal bir gebeliğin sürdürülmesi için yeterli olabileceği düşünülse de, kontrol grubundaki, istatistik önemi olmayan sayısal düşüşün sonucu olarak ilk tohumlamada gebelik oranları tedavi ve kontrol gruplarında sırasıyla %40 ve %20 olarak belirlendi. Diğer taraftan izleyen ikinci tohumlama sonuçlarına bakıldığında tedavi grubunda gebelik oranı

%11.1 yükseldi ve toplam %46.6 oranına ulaşırken kontrol grubunda tüm gebelikler ilk tohumlamadan elde edildi.

Progestagen uygulamasına alternatif olarak gösterilen gonadotropik hormonlar da endojen progesteron seviyesini yükseltmektedir. Tohumlanan ineklerde erken veya orta luteal fazda hCG uygulamalarında endojen progesteron seviyesi yükselmekte ancak gebelik oranları değişik araştırmacılar tarafindan farklı etkinlikte bildirilmektedir (Shams-Esfanabadi ve ark., 2007). Bu çerçevede, repeat breeder ineklerde gebelik şansını artırmak amacıyla kullanılan bir diğer hormon ise tohumlama sonrası GnRH hormon enjeksiyonu olarak bildirilmektedir (Alaçam ve ark 1986, Morgan ve Lean 1993, Peters 2005). GnRH, tohumlama sırasında ovulasyonu uyarmak amacı ile kullanılabileceği gibi erken ve orta luteal fazda

luteal destek sağlayarak progesteron düzeyini yükseltmektedir (MacMillan ve ark., 1986; Ullah ve ark.,1996). Ancak, gebelik oranlarının arttırılması konusundaki görüşler değişiktir (Mijten ve ark., 1992; Kastelic, 1994; Peters, 2005). Tohumlama sonrası 11-14.

günlerdeki GnRH uygulamalarından farklı sonuçlar elde edilmesinin folliküler dalga ile ilişkili olabileceği bildirilmektedir. Üç folliküler dalgalı sikluslarda 11-14. günlerde uygulanan GnRH siklusta ikinci folliküler dalganın zirve yaptığı döneme rastlamakta ve sonuç olarak bu dönemde yüksek östradiol konsantrasyonu bulunmaktadır.

Uygulanan GnRH’ın etkisi 2 ve 3 dalgalı sikluslarda uygulama sırasında gelişen follikülün atreziye uğraması, luteinleşmesi veya ovule olması olarak belirtilmektedir. Progesteron sekresyonunun stimüle edilmesi östradiol-17β üretiminde de düşüşe neden olmaktadır. Bu da oksitosin reseptör artışının ve PGF salgısının baskılanması ile sonuçlanmaktadır. Bu dönemdeki östradiol sekresyonundaki azalma luteolitik mekanizmanın baskılanmasına ve gebeliklerin devamına destek vermektedir (Mann ve ark.,1995; Willard ve ark., 2003; Peters, 2005).

Sunulan çalışmada bir diğer grup repeat breeder ineğe (n=15) tohumlamaları izleyen 12. günde GnRH enjeksiyonu yapıldı.

Enjeksiyonun 12. günde yapılmasının amacı bu dönemde yüksek olan östradiol konsantrasyonunu, dominant follikülü luteinleştirerek, düşürmek ve uterustaki oksitosin reseptör artışını ve PGF2 salgısını baskılamak şeklinde düşünüldü. Luteal fazda GnRH uygulaması konusunda birçok araştırmacı da 11-13. günleri önermektedirler (MacMillan ve ark., 1986; Jubb ve ark., 1990; Drew ve Peters, 1994;

Ryan ve ark., 1994).

Sunulan çalışmada GnRH enjeksiyonunu izleyen yedinci güne denk gelen, tohumlamayı izleyen 19. günde gebe hayvanların kan progesteron konsantrasyonları kontrol grubundaki gebe hayvanlar ile karşılaştırıldığı zaman, istatistiksel değerlendirme yapılamasa da sayısal olarak yüksek bulundu. Yapılan GnRH enjeksiyonunun aksesörik korpus luteum oluşturarak kan progesteron konsantrasyonunu yükselttiği kanısına varıldı. Birçok araştırıcı bu konuda anılan mekanizmanın oluştuğu konusunda aynı fikirdedirler (Willards ve ark., 2003; Howards ve ark., 2006; Schmitt ve ark., 1996).

Szenci ve ark. (2006) tohumlamaları izleyen 12. günlerde GnRH uygulaması sonucunda tedavi grubunda %59.6, kontrol grubunda ise

%59.1 oranında gebelik elde ettiklerini bildirmektedirler. Sunulan çalışmada ise tohumlama günlerini izleyen 12. günde yapılan GnRH uygulaması sonucunda ilk tohumlamada %20 oranında bir gebelik elde edildi. Kontrol grubundaki gebelik oranları ise aynı rakamları gösterdi. Çalışmanın bulguları Szenci ve ark (2006)’nın gebelik oranlarından daha düşük olmakla birlikte, uygulama ve kontrol gruplarına benzer oranda hesaplandı. Bu grup ineklerde ikinci tohumlamada %16.6 ve toplam %33.3 oranında gebelik elde edilirken kontrol grubundaki toplam gebelik oranı %20’de kaldı. Sonuç olarak, GnRH uygulamasının kontrol grubuna oranla gebelik oranlarını istatistiksel yönden yükseltmediği belirlendi (P>0,05).

Çalışma sırasında progesteron hormonu ölçümleri tedavi gruplarında hemen uygulama öncesinde, uygulamayı izleyen yedinci günde ve 21. günde yapıldı. Kontrol grubunda ise tohumlamaları izleyen 4., 7., 10., 13., 16., 19. ve 21. günlerde ölçümler yapıldı.

PRID’in kan progesteron hormonu düzeyleri üzerindeki etkisini

araştırmak üzere 0 ve 7. gün ölçümleri karşılaştırılırken; 21. gün ölçümleri ile gebelik tanısı amaçlandı.

GnRH grubundaki gebe ineklerde 21. günde progesteron değerleri 15,93 ± 5,63 ng/ml iken gebe olmayanlarda 3,00 ± 1,08 ng/ml olarak ölçüldü. Aynı değerler gebe olanlar için ikinci ve üçüncü PRID gruplarında 10,84 ± 3,31 ng/ml ve 10,11 ± 1,44 ng/ml; gebe olmayanlar için ise sırasıyla 0,66 ± 0,11 ng/ml ve 1,60 ± 0,63 ng/ml olarak belirlendi. Anılan rakamlar gebe olan ve olmayan inekler için normal referans değerler içinde olup, 45. günde yapılan rektal palpasyon bulguları ile de uyum göstermektedir. Bunlara karşılık kontrol grubunda gebe kalan ineklerde ise 7,44 ng/ml kan progesteron düzeyi hesaplandı. Anılan rakamlara bakıldığında tedavi gruplarındaki gebe kalan ineklerin tümünde endogen progesteron hormonu düzeylerinin kontrol grubundakilere kıyasla daha yüksek olduğu görülmektedir.

5.SONUÇ ve ÖNERİLER

Sunulan çalışmanın bulgularının genel değerlendirilmesinde, repeat breeder sorunlu ineklerde dördüncü tohumlamalardan sonra uygulanacak hormonal girişimlerin kan progesteron hormonu düzeylerinde bir yükselme sağlayarak gebelik oranlarını sayısal yönden arttırabileceği ve bu tip girişimlerin fertilite yönünden yararlı olabileceği kanısına varıldı.

Repeat breeder hayvanlarda yapılan GnRH ve PRID uygulamalarının gebelik oranlarını istatistiksel anlamda yükseltmemesine rağmen serum progesteron konsantrasyonunu artırarak şekillenen gebeliklerle pozitif ilişkisi olabileceği düşünüldü.

Bu durumda, tohumlama sonrası GnRH ve progesteron uygulamalarının gebelik oranlarına ve serum progesteron konsantrasyonuna etkisini yükseltmek için, soruna neden olan faktörleri daha kapsamlı olarak araştıran çalışmalara gerek olduğu kanısına varıldı.

Çalışmada gebe kalma oranlarının, her grupta benzer çalışmalara kıyasla düşük olduğu gözlendi. Bu durumda, çalışmanın yürütüldüğü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’indeki tropikal iklim koşullarının embriyonal gelişme üzerindeki olumsuz etkilerinin de göz önünde tutulması gereken önemli bir faktör olduğu anlaşıldı.

Deneme gruplarında kan progesteron hormonu düzeyleri değerlendirilirken 21. günde gebe tanısı konulan ineklerde, 45.

günde rektal palpasyon bulguları ile %100 bir uyum sağlandı ve diğer

bir deyişle anılan 24 günlük sürede geç embriyonik ölümlere rastlanmadı.

Çalışmanın ilginç bulgularından bir tanesi de, kontrol grubunda ikinci tohumlamada hiçbir inek gebe kalmaz iken; tedavi gruplarında

%9.09-16.6’lık bir gebelik oranı artışı saptandı. Buna paralel olarak tedavi gruplarında gebelik indeksi 1.2-1.4 iken kontrol grubunda 1.0 olarak belirlendi.

ÖZET

Bu çalışmada, repeat breeder ineklerde tohumlama sonrası progesteron uygulamalarının ve progesteron üretimini stimüle eden GnRH enjeksiyonunun serum progesteron konsantrasyonu ve gebelik oranları üzerine etkileri araştırıldı.

Çalışma materyali olarak, tedavi grubundaki inekler üç gruba ayrıldı. Grup I’deki hayvanlara tohumlamayı izleyen 12. günde GnRH enjeksiyonu yapıldı. Grup II’deki ineklere tohumlama sonrası 4-11.

günler arası PRID uygulandı. Grup III’deki hayvanlara ise tohumlama sonrası 11-18. günler arası PRID uygulaması yapıldı. Tüm hayvanlardan uygulama günü, uygulama gününü izleyen 7. gün ve 21. günde progesteron analizi için kan örnekleri toplandı. Kontrol grubundaki hayvanlara ise herhangi bir uygulama yapılmadı. Bu gruptaki ineklerden 4.,7.,10.,13.,16.,19. ve 21. günlerde progesteron ölçümü için kan örnekleri toplandı. Tedavi sonrası yakın izlemeye alınan ineklerden 21. günde östrüs gösterenler tekrar tohumlandı ve sonuçları kayıt edildi.

Gebelik oranları Grup I’de %33.3, Grup II’de %33.3, Grup III’de

%46.6 ve Kontrol grubunda %20 olarak hesaplandı ve gruplar arasında istatistiksel bir fark bulunamadı (P>0,05). Uygulamayı izleyen 7. gündeki progesteron değerlendirmelerinde, Grup I ve Grup III’deki progesteron konsantrasyon artışının kontrol grubuna oranla istatistiksel olarak önemli olduğu belirlendi (P<0,05). Grup II ile kontrol grubu arasında progesteron konsantrasyon artışı ise istatistiksel olarak önemsiz bulundu (P>0,05).

Sonuç olarak, tedavi gruplarındaki uygulama girişimlerinin, materyal olarak alınan repeat breeder ineklerde endogen progesteron hormonu düzeylerini yükseltmesine rağmen, gebe kalma oranları üzerinde istatistiksel anlamda önemli bir etkisi olmadığı görüldü.

Anahtar Sözcükler: İnek, Repeat breeder, PRID, GnRH

SUMMARY

The objective of this study is to determine the effects of application of progesterone (PRID) and GnRH injection after artificial insemination on serum progesterone concentration and pregnancy rates in repeat breeder cows.

In this experiment, repeat breeder cows were divided into 3 treatment groups. In group I, repeat breeder cows received an injection of GnRH after artificial insemination. In group II, repeat breeder cows received a PRID from day 4 to day 11 and in group III, materials received a PRID from day 11 to day 18. On application day, after 7 days from application day and on 21.day blood samples were obtained from all treated cows to assay serum progesterone concentrations. In control group repeat breeder cows did not receive any treatment. On 4.,7.,10.,13.,16.,19. and 21. days blood samples were obtained from all control repeat breeder cows to assay serum progesterone concentrations. Cows that were detected in estrous after days 19-21 were reinseminated and followed their pregnancy rates.

Pregnancy rates were %33.3 in group I, %33.3 in group II,

%46.6 in group III and %20 in group IV. There were no significant differences between four groups (P>0,05). After 7 days from application day, serum progesterone concentrations were greater in group I and group III (P<0,05) compared with the control group. In group II, progesterone concentration were numerically greater than control groups but it was not statistically significant.

In conclusion, in this study application PRID and GnRH injection after artificial insemination statistically did not improve pregnancy rates in repeat breeder cows, despite the fact that serum progesterone concetrations were higher in treatment groups.

Key Words: Cow, Repeat breeder, PRID, GnRH

KAYNAKLAR

AHMAD, N., SCHICK, F. N., BUTCHER, R. L., INSKEEP, E. K. (1995). Effect of persistent follicles on early embryonic losses in beef cows. Biol. Reprod., 52: 1129-1135.

ALAÇAM, E. (1997). İnekte döl verimi ve kontrolu (Alınmıştır): Sığır Hastalıkları. Ed: E.Alaçam, M.Şahal, Medisan Yayınları, Ankara, s.: 325-388.

ALAÇAM, E., TEKELİ, T., GÖKÇAY, Y. (1986). Sütçü ineklerde GnRH enjeksiyonu ile gebelik oranlarının yükseltilmesi üzerine çalışma. S. Ü. Vet.

Fak. Derg., 2 (1): 27-36.

ASLAN, S., HANDLER, J., ARBEITER, K. (1998). Frühgraviditat und embryonale bzw. frühfetale mortalitat bei der kuh – gelbkörperdynamik, progesteron-, vitamin-E-, vitamin-B12-, β-carotin- und folsaurekonzentrationen im peripheren blut. Wien. Tierarztl. Mschr., 85:

141-147.

BAZER, W. F., OTT, L. T., SPENCER, E. T. (1994). Pregnancy recognition in ruminants, pigs and horses: Signals from the trophoblast. Theriogenology, 41: 79-94.

BELTMAN, E. M., LONERGAN, P., DISKIN, G. M., ROCHE, F. J., CROWE, A.

M. (2009). Effect of progesterone supplementation in the first week post conception on embryo survival in beef heifers. Theriogenology, 71: 1173-1179.

BETTERIDGE, K. J., EAGLESOME, M. D., RANDALL, G. C. B., MITCHELL, D. (1980). The effect of pregnancy on PGF secretion in cattle. J. Reprod.

Fert., 59: 205-216.

BILODEAU-GOESEELS, S. (2006). Embryonic development and factors affecting embryo survival in the cow. Erişim:

[http:/www.dairy1to1.com/offer/pdf/bilodeau.pdf]. Erişim Tarihi:

28.11.2006.

BLANCHARD, T., FERGUSON, J., LOVE, L., TAKEDA, T., HENDERSON, B., HASLER, J., CHALUPA, W. (1990). Effects of dietary crude-protein type on fertilization and embryo quality in dairy cattle. Am. J. Vet. Res., 51: 905-908.

BOLAND, M. P., LONERGAN, P., O’CALLAGHAN, D. (2001). Effects of nutrition on endocrine parameters, ovarian physiology and oocyte and embryo development. Theriogenology, 55: 1323-1340.

BULMAN, D. C., LAMMING, G. E. (1978). Milk progesterone levels in relation to conception, repeat breeding and factors influencing acyclicty in dairy cows. J. Reprod. Fert., 54: 447-458.

CAROTHERS, E. R. (2006). The effects of post-insemination progesterone supplementation on pregnancy rates and serum progesterone in dairy cows exposed to mild heat stress. Thesis of North Carolina State University.

CARTER, F., FORDE, N., DUFFY, P., WADE, M., FAIR, T., CROWE, A. M., EVANS, O. C. A., KENNY, A. D., ROCHE, F. J., LONERGAN, P. (2008). Effect of increasing progesterone concentration from Day 3 of pregnancy on subsequent embryo survival and development in beef heifers. Reprod. Fert.

Develop., 20: 368-375.

CLARK, C. K., ANESOTEGUI, R. P., PATERSON, J. A. (1995). The relationship between feeding mineral nutrition of the beef cows and reproductive performance. Bovine Practitioner, 29: 38-42.

DARWASH, A. O., LAMMING, G. E. (1998). The importance of milk progesterone concentrations during early pregnancy in the cow. J. Anim.

Breed, 2: 41-43.

DE KRUIF, A. (1976). Repeat breeders: A survey and study of cows upon fourth insemination. Bovine Practitioner, 11: 6-8.

DOYLE, J. C., HUSTON, J. E., THOMPSON, P. V. (1990). Influence of mineral supplementation on bovine serum, liver and endometrium at day 1 and day 12 of the oestrus cycle. Theriogenology, 34: 21-31.

DREW, S. B., PETERS, A. R. (1994). Effect of buserelin on pregnancy rates in dairy cows. Vet. Rec., 134: 267-269.

DUNNE, L. D., DISKIN, M. G., BOLAND, M. P., O’FARELL, K. J., SREENAN, J. M. (1999). The effect of pre- and post-insemination plane of nutrition on embryo survival in beef heifers. Anim. Sci., 69: 411-417.

ELROD, C. C., BUTLER, W. R. (1993). Reduction of fertility and alteration of uterine pH in heifers fed excess ruminally degradable protein. J. Anim. Sci., 71: 694-701.

ERGÜN, Y. (2000). Repeat breeder ineklerde subklinik endometritis rastlantılarının belirlenmesi ve intrauterin sağaltım girişimi. Doktora tezi, Ankara.

ERKAL, N. (1984). Samsun yöresi sığırlarının kan serumunda bakır ve çinko düzeyleri üzerinde araştırma. Doğa Bilim Derg 8, 2: 101-115.

GARRET, J. E., GEİSERT, R. D., ZAVY, M. T., MORGAN, G. L. (1988).

Evidence for maternal regulation of early conceptus growth and development in beef cattle. J. Reprod. Fertil., 84: 437-446.

GREEN, M. P., HUNTER, M. G., MANN, G. E. (2005). Relationships between maternal hormone secretion and embryo development on day 5 of pregnancy in dairy cows. Anim. Reprod. Sci., 88: 179-189.

GUILLOMOT, M. (1995). Cellular interactions during implantation in domestic ruminants. J. Reprod. Fertil. Suppl., 49: 39-51.

GUNTHER, J., D. (1981) Classification and clinical management of the repeat breeding cow. Compend. Contin. Educ. Pract. Vet., 3 (4): 154-159.

HARTIGAN, P.J. (1995). Cattle breeding and infertlity. In: Animal Breeding and Infertility, Ed.: M.J. Meredith, London, Blackwell Science, p.: 86-168.

HOWARD, M. J., MANZO, R., DALTON, C. J., FRAGO, F., AHMADZADEH, A. (2006). Conception rates and serum progesterone concentration in dairy cattle administered gonadotropin releasing hormone 5 days after artificial insemination. Anim. Reprod. Sci., 95: 224-233.

HUMBLOT, P. (1999). The frequency and variation of embryonic mortality and the use of pregnancy specific proteins to monitor pregnancy failure in ruminants. Annual ESDAR Conference, p.: 19-28.

HUNTER, R .H. F. (1980). Physiology and Technology of Reproduction in Female Domestic Animals, Academic Press London, p.: 23-24.

INSKEEP, E. K. (2000). Factors that effect embryonic survival in the cow:

application of technology to improve calf crop. Presented in: Proc 49th Annual Beef Cattle Short Course. Gainsville. Florida, p: 19-28.

JAMES, L. F., PANTER, K. E., NIELSEN, D. B., MOLYNEUX, R. J. (1992).

The effect of natural toxins on reproduction in livestock. J. Anim. Sci., 70:

1573-1579.

JUBB, T. F., ABHAYARATNE, D., MALMO, J., ANDERSON, G. A. (1990).

Failure of an intramuscular injection of an analogue of GnRH 11 to 13 days after insemination to increase preganacy rates in dairy cattle. Aust. Vet. J., 67: 359-361.

KASTELİC, J.P. (1994). Noninfectious embriyonic loss in cattle. Vet. Med., 6:

584-589.

KERBLER, T. L., BUHR, M. M., JORDAN, L. T., LESLIE, K. E., WALTON, J.

S. (1997). Relationship between maternal plasma progesterone concentration and interferon-τ synthesis by the conceptus in cattle.

Theriogenology, 47: 703-714.

KING, W. A. (1990). Chromosome abnormalities and pregnancy failure in domestic animals. Adv. Vet. Sci. Comp. Med. 34: 229-250.

KING, W. A. (1991). Embryo-mediated pregnancy failure in cattle. Can. Vet.

J., 32: 99-103.

LAFİ, S.Q., KANEENE, J.B. (1988). Risk factors and associated economic effects of the repeat breeder syndrome in dairy cattle. Vet. B., 58: 891-903.

LAMB, C. (2006). Embryonic mortality in cattle. Erişim: [ http://www.iowabeefcenter.org/pdfs/bch/02220.pdf]. Erişim Tarihi:

28.11.2006.

LAMMING, G. E., DARWASH, A. O. (1995). Effect of interluteal interval on subsequent luteal phase length and fertility in post partum dairy cows. Biol.

Reprod., 53, (Suppl 1) 63.

LARSON, F. S., BUTLER, R. W., CURRIE, B. W. (2007). Pregnancy rates in lactating dairy cattle following supplementation of progesterone after artificial insemination. Anim. Reprod. Sci., 102: 172-179.

LINERAS, T. (1981). Embriyonic development in repeat breeder and virgin heifers seven days after insemination. Anim. Reprod. Sci., 4: 189-198.

LOPEZ-GATİUS, F., SANTOLARIA, P., YANIZ, J. L., GARBAYO, J. M., HUNTER, R. H. F. (2004). Timing of early foetal loss for single and twin pregnancies in dairy cattle. Reprod. Dom. Anim., 39: 429-433.

MACMILLAN, K. L., TAUFA, V. K., DAY, A.M. (1986). Effects of an agonist of GnRH (buserelin) in cattle.III. Pregnancy rates after a post-insemination injection during metoestrus or dioestrus. Anim. Reprod. Sci, 11: 1-10.

MACMILLAN, K. L., TAUFA, V.K., DAY, A.M., PETERSON, A.J. (1991).

Effects of supplemental progesterone on pregnancy rates in cattle. J.

Reprod. Fertil. Suppl., 43, 304.

MANN, G. E. (2002). Corpus luteum function and early embryonic death in the bovine. 22. World Buiatrics Congress. Hannover. p.:300-306.

MANN, G. E., LAMMING, G. E. (1999). The influence of progesterone during early pregnancy in cattle. Reprod. Dom. Anim., 34: 269-274.

MANN, G. E., LAMMING, G. E. (2001). Relationship between maternal endocrine environment, early embryo development and inhibition of the luteolytic mechanism in cows. Reproduction, 121: 175-180.

MANN, G. E., LAMMING, G. E., FISHER, P. A. (1998). Progesterone control of embryonic interferon-τ production during early pregnancy in the cow. J.

Reprod. Fertil. Abst. Series, 21, 37.

Benzer Belgeler