• Sonuç bulunamadı

Budist Çevrede Gelişen Metinler

7. Metinlerdeki Telif-Tercüme Kıyaslaması: Köktürkçe metinlerin;

1.2.1. ESKİ UYGUR TÜRKÇESİ METİNLERİ

1.2.1.1. Budist Çevrede Gelişen Metinler

Eski Uygur Türkçesi metinlerinin büyük bir kısmını Budizm etkisinde oluşturulan eserler oluşturur. Bu anlamda eserlere hâkim olmak adına Budizm hakkında bilgi sahibi olmamız gerekmektedir.

Budizm’in kurucusu Sakyamuni olarak anılmaktadır. Sakyamuni, “Sakya kabilesinin ulusu” anlamına gelmektedir. Sakyamuni’nin gerçek adı ise Siddhartha’dır ve bu

7 ismin karşılığı ise “hedefine ulaşan” şeklinde verilebilir. Sakyamuni MÖ 563 yılında günümüz dünyasında Nepal’de yer alan Kapilavastu kentinde doğmuştur. Babası mütevazı bir krallığın hükümdarıdır ve annesi oğlunun doğumundan kısa bir süre Budalık makamına erişir. Buda “aydınlanan” anlamına gelmektedir ve Uygurca karşılığı Burhan’dır. Budalık makamına eriştikten sonra Sakyamuni eriştiği makamın öğretilerini yaymak adına Ganj Nehri dolaylarındaki kutsal kent Benares’i ve Hindistan’ın kuzeyini dolaşır. Sakyamuni 80 yaşına geldiğinde Hindistan’da ölmüştür.

Budizm inancında ıstırap kavramının önemli bir yeri vardır. Istırabın kaynağı, temelinde cehalet olan arzulardır ve bu durumun sona ermesi için kişinin Nirvana’ya erişmesi gerekmektedir. Bu gerekliliği yerine getirmek için izlenecek yol Buda’nın ilkelerinin tam olarak uygulanmasından geçer. Bu ilkeler uygulanmadığında kişiler yeniden doğum döngüsüne dâhil olurlar ve işledikleri suçların ağırlığına göre ruh göçü ile farklı yaşam biçimleri içerisinde yeniden doğarlar. Bu inanış reenkarnasyon inancına karşılık gelmektedir. Bu döngü Buda’nın ilkelerini uygulayarak, ruh göçü ile acılar okyanusundan karşı kıyıda yer alan Nirvana’ya ulaşıncaya kadar devam eder.

Budizm inancında iki temel mezhep vardır. Bunlardan ilki Hinayana mezhebidir.

Hinayana “küçük taşıt, küçük sal” anlamlarına gelmektedir ve burada amaç bireysel olarak kurtuluşa ulaşmaktır. Budizm’in ikinci mezhebi ise Mahayana’dır. Mahayana

“büyük taşıt, büyük sal” anlamına gelmektedir ve bu mezhep toplu kurtuluşu amaç edinir. Burada bireyler kendileri ile birlikte başkalarını da Nirvana’ya ulaştırma gayesi güderler.

Budizm’in ilkelerinin en üst noktasını “üç mücevher” olarak adlandırılan Buda, öğreti ve cemaat kavramları oluşturur. Bu kavramların hayata nasıl aktarılacağı

8 konusunda bilgiler veren külliyat Tripitaka yani “üç sepet” olarak adlandırılır. Üç sepetin ilk halkasını sutralar oluşturur. Sutralar Budaların verdiği vaazların toplandığı kitaplardır. İkinci halkayı abhidharmalar oluşturur ve bu metinler Budizm’in felsefi-metafizik boyutunu yansıtır. Üçüncü ve son halkayı vinaya metinleri karşılar ve bu metinler Budist rahip ve rahibelerin gündelik yaşamlarını düzenleyen bilgileri içerir.

1.2.1.1.1. Vinayalar

Vinayalar Budist rahip ve rahibelerin yaşamlarını düzenleyen kuralları içerir.

Günümüzde vinaya türünün tüm özelliklerini sergileyen bir metin bulunmamakla birlikte sutra kategorisindeki metinlerden olan “İnsadi-Sutra” vinaya türüyle benzerlik göstermektedir.

1.2.1.1.2. Sutralar (Sudurlar)

Kelime anlamı “ip, sicim, düğüm” olan sutraların girişinde vaazın verildiği ortam betimlenir ve hemen sonrasında bir öğrenci aydınlanmak istediği konu hakkında sorusunu sorar. Buda’nın bu soruya verdiği cevap onun vaazı niteliğindedir.

Sutralarda vaaz kısmı kıssadan hisse olarak verilebileceği gibi Buda’nın önceki yaşamlarında başından geçen olaylardan da oluşabilir. Vaaz metinleri genel olarak düzyazı türünde oluşturulur ancak içerisinde nazım parçaları da barındırabilir. Tür olarak sutralara dâhil edilebilecek metinleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1.2.1.1.2.1. Altun Yaruk (Suvarnaprabhasa-sutra)

Sutralar arasında Türkçeye çevirisi yapılan en ünlü metin Suvarnaprabhasa-sutra olarak da bilinen Altun Yaruk’tur. “Altın ışık” anlamını taşıyan bu sutra Şingko Şeli Tutung tarafından Çinceden tercüme edilmiştir. Giriş haricinde on bölümden oluşan eser, Buda’nın anlatılarını, Budizm’in ilkelerini ve felsefesini içeren anlatılardan ve şiirlerden meydana gelir. Altun Yaruk adlı sutranın St. Petersburg ve Berlin olmak

9 üzere iki nüshası vardır. St. Petersburg nüshası Altun Yaruk’un mevcut en sağlam nüshası olma özelliği taşır.

Suvarnaprabhasa-sutra üzerine birçok çalışma yapılmıştır. 1913-1917 yılları arasında eserin St. Petersburg nüshası alanın önemli Türkologlarından olan Visiliy Vasil’eviç, Radlov ve Sergey Efimoviç tarafından Uygur harflerine aktarılmış ve bu metin Eski Uygur Türkçesi üzerine çalışmalarıyla ön plana çıkan Ceval Kaya tarafından Berlin nüshası ile mukayeseli olarak 1994 yılında yayımlanmıştır. Eserin giriş kısmı ile birinci bölümü Peter Zieme tarafından Berliner Turfantexte XVIII’de yayımlanmıştır. Metnin üçüncü bölümü Jens Wilkens tarafından çalışılarak Berliner Turfantexte XXI’deki yerini almıştır. Altun Yaruk Sudur’un üçüncü bölümü St.

Petersburg nüshası temel alınarak Mehmet Ölmez tarafından da çalışılmıştır. Eserin beşinci bölümü Erdem Uçar, altıncı bölümü Özlem Civelek Ayazlı, yedinci bölümü Engin Çetin tarafından çalışılmıştır. Erdem Uçar’ın dokuzuncu bölüm üzerine de çalışması vardır.

1.2.1.1.2.2. Sekiz Yükmek

Türkçe karşılığı “sekiz tomar” olarak bilinen Sekiz Yükmek adlı sutrada Budizm’in öğretileri yanında gündelik hayata dair uygulamalar da yer almaktadır. Bu uygulamalar gerçekleştirilen bir işin ardından ne tür dualar okunması gerektiği ile ilgilidir. Sekiz Yükmek bu yaklaşımından dolayı Uygurlar arasında oldukça yaygın bir sutra konumundadır. Çince’den tercüme edilen eserin, Londra ve Berlin olmak üzere iki nüshası bulunmaktadır.

Sekiz Yükmek Willi Bang, Annemarie von Gabain ve Reşit Rahmeti Arat tarafından Türkische Turfantexte’nin altıncı kitabı olarak bilim dünyasındaki yerini almıştır.

Metin, 2010 yılında Japon bilim insanı Juten Oda tarafından Londra ve Berlin nüshaları bir arada olacak şekilde neşredilmiştir.

1.2.1.1.2.3. Kuan-şi-im Pusar

Kuan-şi-im Pusar Leningrad’da yer alan daha geç zamandan kalma bir sutra olmakla birlikte Türkçe karşılığı “ses işiten ilâh” tır. Eserde konu olarak Kuanşi İm isimli bir

10 burkan adayının zor durumdaki canlılara yardım etmesi ve onlara Nirvâna’ya giden yolu göstermesi işlenir. Çince’den Türkçeye çevrilen eser üzerine ilk çalışmayı Wilhelm Radloff yapmıştır. Şinasi Tekin’in “Kuanşı im pusar (ses işiten ilâh) vap hua ki atlıg nom çeçeki sudur” adlı çalışması metnin Leningrad ve Berlin nüshalarının karşılaştırmalı olarak işlenmesi bakımından önemlidir.

1.2.1.1.2.4. İnsadi Sudur

Bu sutra metninin muhtevasını, rahiplerin işledikleri günahları karşılıklı olarak birbirlerine anlatma törenleri oluşturur. Eserin Çinceden çevrildiği tahmin edilmektedir. 13-15. yüzyıllarda Turfan bölgesinde Budizm, Manihaizm, Hristiyanlık ve Müslümanlık varlığı ön plana çıkar. İnsadi Sudur adlı sutra da içeriğinde bu inanışların izlerini birlikte sergilemesi bakımından oldukça önemlidir. Semih Tezcan eserin tamamını 1974 yılında Berliner Turfantexte III’te yayımlamıştır.

1.2.1.1.2.5. Yitiken Sudur

Eser, Büyük Ayı takımyıldızından hareketle Buda’nın hayatı uzatmaya yönelik açıklamalarını konu edinir. Metin, 1936 yılında Reşit Rahmeti Arat tarafından Türkische Turfantexte VII’de yayımlanmıştır.

1.2.1.1.2.6. Hsin Tözin Ukutdaçı Nom

Bu sutra metninin temelinde zihnin özüne ulaşmayı amaç edinen yoga anlayışı yatmaktadır. Şinasi Tekin, 1980 yılında “Buddhistische Uigurica aus der Yuanzeit”

isimli çalışmasıyla söz konusu sutra metnini işlemiştir.

1.2.1.1.2.7. Beyaz Lotus Cemiyeti Sutrası

4. yüzyılda bir grup aydın, Buda heykeli önünde temiz bir yaşam sürmek üzere ant içmiş ve ibadet yerleri ile evlerini bu andın sembolü olarak beyaz lotuslarla

11 süslemişlerdir. Beyaz Lotus Cemiyeti Sutrası bu gruplaşmanın benimsediği öğretileri konu edinir. Tuguşeva, metin üzerine 2008 yılında kapsamlı bir yayın oluşturmuştur.

1.2.1.1.3. Abhidharmalar

Abhidharmalar Budizm’in ilkelerini felsefi bir yaklaşımla değerlendiren metinlerdir.

Bu kapsamda metafizik kavramı ön plandadır. Metin içeriklerinde üslup olarak sıkıcı bir ifadenin etkin olduğu abidarmalar, Eski Uygur Türkçesinin soyut konularına yer veren önemli eserlerdir.

1.2.1.1.3.1. Abidarim Kıınlıg Koşavarti Şastr

“Abidarim Kıınlıg Koşavarti Şastr” adlı abhidharma Çinceden tercüme edilmiş kapsamlı bir eserdir. Eserin birinci bölümünde yer alan “Üç İtigsizler” kısmı, Sema Barutçu Özönder tarafından çalışılmıştır. Japon bilim insanı Masahiro Shogaito 1991-1993 yılları arasında söz konusu metnin tamamını, 2008 yılında da Uygurca Abhidharma metinlerini bütün olarak yayımlamıştır.

1.2.1.1.4. Anlatılar-Masallar

Eski Uygurca karşılığı çatik, Sanskritçe karşılığı jataka olan anlatılar, geçmiş zamanlarda Buda ve Buda adaylarının başlarından geçen olayları konu edinir.

Dasakarmapathavadanamala, Prens Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi, Çaştani Bey, Hekimler Beyi, Maitrisimit en bilinen ve önemli çatikler arasındadır.

Budist çevrede gelişen Eski Uygur Türkçesi metinleri kapsamında bu anlatılanlar dışında biyografi metinleri, tövbe duaları, büyü metinleri ve şiirler de bulunmaktadır.

Benzer Belgeler