• Sonuç bulunamadı

1944 Bretton Woods Konferansı, dünya kapitalizminin bundan sonra karşılaşacağı 1929 benzeri bir buhranı daha kolay atlatabilmek için uluslararası işbirliğinin ve kurumsallaşmanın önemini anladığının en büyük göstergesidir. Nitekim söz konusu konferans bu kurumsallaşma çerçevesinde temelde üç kurum tasarlamıştır. IMF, Dünya Bankası ve WTO. İşte New Hampshire eyaletinin Bretton Woods Kasabasında 45 ülkenin temsilcileriyle düzenlenen konferansta bu konularda iki tasarı üzerinde duruldu. Bu tasarılardan ilki İngiltere tarafından desteklenen Keynes Planı diğeri ise ABD tarafından sunulan White Planı’dır.

Bu iki planın bir çok ortak yönü vardı. Örneğin her iki planda da iki yanlılık ve ayrımcılık reddedilmekte, parasal işbirliğiyle uluslararası sermaye hareketlerinin kontrolü savunulmaktaydı. Bununla birlikte ABD açısından Keynes Planı çok genisleticiydi ve aynı zamanda hem enflasyon hem de sürekli döviz kuru

31 istikrarsızlığı içeriyordu (PARASIZ, 2004:6). White Planı’nda Uluslararası Ticaret Örgütü’nün kurulması öngörülmüyordu.

Breton Woods Konferansı’ndaki tartışmalar sonucunda White Planı kabul edildi. Böylece IMF ve Dünya Bankası kurulmuş oldu. Uluslararası Ticaret Örgütü kurulması ve onun yerine GATT düzenine geçilmesi öngörüldü.

1. Keynes Planı

Keynes çok taraflı bir ödemeler sisteminin gerçekleştirilebilmesi için bir kliring birliğinin kurulmasını öngörmüştü. Ödemeler bilançosu fazla veren ülkelerin dış dengeyi sağlamak için çaba harcamaları planda kabul edilmiş, kliring birliğinde her ülkenin kendisine tahsis edilen kota ile sınırlı kalmak şartıyla çekme hakkına sahip olması ve uluslararası ödemelerin Merkez Bankaları arasında ''bancor'' ile gerçekleştirilmesi öngörülmüştü. Keynes, Merkez Bankalarının belli aralıklarla karşılıklı olarak alacak ve borçlarını bancor ile açıklamaları ve bu alacak ve borçların iki ve çok taraflı olarak birlik içinde denkleştirilmesini savunmaktaydı. Keynes'e göre, "bancor"un paritesi altın ile ifade edilmeli, fakat altın sadece hesap birimi olarak kalmalıydı. Ülkeler ellerindeki altınla bancor satın alabilmeli, ama bancoru altına çevirememeliydi (KARLUK, 1998:417).

Uluslararası ödeme aracı olan bancor, uluslararası rezerv gereksinimlerini karşılayacaktır. Birliğe katılan ülkelerin paraları da bancor cinsinden tanımlanacaktır. Kliring birliğine üye olan her ülke için bir kota belirlenmektedir. Dış açığı olan bir üye ülke kotasına göre birlikten bancor cinsinden kredi alabilecek ve buna karşın daha önceden belirlenmiş bir faiz uygulanacaktır. Dış fazlası olan ülkeler de fazlalarını diğerlerinin açığını kapatmaya yönelik olarak birliğe devredeceklerdir. Böylece ülkeler arası açık ve fazlalar denkleştirilmiş olacaktır. Keynes Planı’na göre böylece, IMF, bir uluslararası merkez bankası olarak kurulacak ve bir uluslararası paranın (clearing) yaratılması temeline dayandırılacaktır. Yani Keynes, her üye ülke merkez bankasının kabul edebilecegi “bancor” adı verilen IMF parasının, diğer ülke paraları arasındaki değisim (konvertibilite) sorununu uzun vadede çözeceğini iddia etmektedir (EĞİLMEZ, 1997:17).

Başarısız olarak nitelendirdiği piyasaların düzenlenmesinde kamu otoritesinin temel unsur olduğunu ve IMF, Dünya Bankası ve Uluslararası Ticaret Örgütü’nün bu

32 amaçlar doğrultusunda devletlere destek olması gerektiğini varsayan Keynes Planı yukarıda da söylenildiği gibi aşırı genişletici bulunması dolayısıyla kabul edilmemiştir.

2. White Planı

Bretton Woods sisteminin temelini oluşturan White planı, Keynes'in planına göre daha karışık bir plandı ve ABD 'nin savaş ertesindeki büyük ekonomik gücünü kurulacak olan uluslararası para sistemine yansıtmayı amaçlamaktaydı. Bu bağlamda, plan iki kurumun kurulmasını öneriyordu: "Birleşmiş Milletler İstikrar Fonu" ve "Dünya Bankası". White planı istikrarlı ve sabit döviz kuru sistemi kurmayı ve döviz kontrollerinden uzaklaşmayı amaçlamaktaydı. İstikrar Fonunun 5 milyar dolar olması, dış ödemede zorlukla karşılaşılan ülkelere bu fondan kaynak tahsisinde bulunulması öngörülmekteydi. White planı ancak dış ödemeleri yapısal olarak açık veren ülkelerin kur ayarlaması yapmalarına izin veriyordu. Planda para birimi sabit altın paritesine dayanan "unitas" olarak belirlenmişti. Bir unitas on ABD doları olarak kabul edilmişti. Keynes planının aksine dünya para sisteminin altın esasına dayandırılması isteniyordu (KARLUK, 2005:417).

Keynes ve White Planları birkaç saatlik farkla Nisan 1943’de yayınlanmıştır. Her iki plan çok sayıda İngiliz ve Amerikalı uzmanca uzun süren tartışmalar sonunda ortaya çıkmıştır. White Planı Bretton Woods sisteminin temelini oluşturmuştur. Joan Robinson’a göre White Planı bir polis bilmecesi kadar anlaşılması güçtür. Hiçbir açıklayıcı yorum yapılmaksızın bir istikrar fonunun işleyişi için bir teknik ödeme çerçevesi sunulmaktadır. White planı, resmi görüşleri sadıkane bir şekilde temsil ettiğinden, özellikle döviz istikrarının gerçekleştirilmesi, döviz üzerindeki miktar kısıtlamalarının kaldırılmasıi uluslararası değişimi maksimum bir şekilde teşvikle ödemeler dengesine yapılacak katkılarla uğraşmaktadır (PARASIZ, 1991: 81).

Bu tartışmaların ardından Bretton Woods Konferansı 44 ülkenin katılımlarıyla White Planı çerçevesinde, IMF ve Dünya Bankası’nın kurulması kararı ile sona ermiştir.

33 II. IMF’NİN AMAÇLARI VE BRETTON WOODS’DAN BUGÜNE IMF

İkinci Dünya Savaşı' nın ardından Bretton Woods Kasabası'nda yapılan konferans sonucu kurulması amaçlanan iki organizasyondan birisi olan IMF, Dünya Bankası ile aynı tarihte kurulmuş, dolayısıyla iki kurum Bretton Woods İkizleri olarak da anılmışlardır. Ve doğaldır ki 1940'lardan bu yana dünya ekonomisinin karşısına çıkan yeni gelişmeler, problemler, krizler ve açmazlar söz konusu kurumların durumlarında da zaman içerisinde değişimlere neden olmuştur. Çalışmamızın bu bölümünde IMF'nin amaçlarını ve amaçlarında yaşanan dönüşümleri irdeleyeceğiz.